Evrim nedir?

Bölüm 1 , kısaca evrim :
En kısa tanımıyla evrim, popülasyon içi gen ve özellik dağılımlarının nesiller içerisindeki değişimidir. Bu tanımdaki her bir basamak, evrim için olmazsa olmazdır.
Bölüm 2 , evrim terimleri :
Popülasyon: Evrimsel süreçte değişen bireyler değil, popülasyonlardır. Yani tekil bireyler (örneğin bu yazıyı okuyan siz veya tekil olarak köpeğiniz) asla evrimleşmemiştir, asla da evrimleşmeyecektir. Bireyler, evrimleşmezler; gelişirler (bunu inceleyen bilim dalı, gelişim biyolojisidir). Ancak bir türün tüm bireylerinin oluşturduğu popülasyonlar, her bir nesilde, bir önceki nesle göre daha farklı özellik dağılımlarına sahip olacaktır. İşte bu, evrimdir ve evrimsel biyoloji isimli bilim dalı tarafından incelenir. Popülasyonların değişimi, "gelişim" değildir.
Gen ve özellik dağılımları: Evrimde olan, bir türün bir başka türe dönüşümü olmak zorunda değildir. Evrimde değişen, popülasyonların genlerin veya özelliklerinin dağılımıdır. Örneğin uzun boyluluğa dair genlerin popülasyon içinde görülme sıklığı bir nesilden diğerine geçtiğinizde %5'ten %7'ye çıkmışsa, o popülasyon evrimleşmiş demektir. Türleşme evrimin kaçınılmaz bir sonucudur; ancak evrimden söz etmek için türleşme şart değildir!
Nesiller içindeki değişim: Evrimsel değişimden söz etmek için mutlaka en az 1 nesil geçmesi gerekir. Bir bireyin kendi ömrü (nesli) içerisinde geçirdiği hiçbir değişim evrimsel değildir. Ömrümüz içinde geçirdiğimiz değişimlere "gelişim" denir. Evrimsel biyoloji ile gelişimsel biyoloji iki farklı biyoloji sahasıdır.
Bölüm 3 , dışlanan unsurlar :
Canlılık: Evrimin modern tanımlarında her zaman canlılığa özel bir vurgu yapılmaz; çünkü eğer ki belirli özellikleri taşıyan bireylerden oluşan bir popülasyon varsa ve bu popülasyonun bireylerini tanımlayan özelliklerin gelecek nesle aktarılma niteliği varsa, o bireyler geleneksel anlamda "canlı" olarak tanımlanamasa da, evrimleşebilirler. Örneğin virüsler canlı değildir; ancak evrimleşebilirler. Örneğin tamamen bilgisayar ortamında simüle edilen bireyler bile, canlı olmamalarına rağmen, evrimleşerek insan mühendisliğinin üretebildiğinden daha başarılı ürünleri evrimsel değişim yoluyla üretebilmektedir. Bunların yanısıra evrimsel değişimler, "kültürel evrim", "kimyasal evrim", "jeolojik evrim", "astroevrim" gibi her zaman doğrudan canlılıkla ilgili olmayan diğer bilim dallarında da kullanılmaktadır.
Fosiller ve Geçiş Türleri: Evrimin tanımı genler üzerinden yapılır; fosiller veya ara geçiş türleri üzerinden değil. Fosiller, makroevrimin tartışmaya yer bırakmayan kanıtlarını sunuyor olsa da, evrimsel sürecin tespiti için fosillere ihtiyacımız yoktur. Bir diğer deyişle, elimizde hiçbir fosil bulunmasaydı da, sadece doğaya yönelik gözlemlerimizden, genetik verilerden ve matematiksel evrim sahasından yola çıkarak evrimsel değişimi ispatlamamız mümkün olurdu.
Türleşme ve Makroevrim:
Kimi zaman evrim, kısa yoldan "bir türün bir diğerine dönüşümü" olarak tanımlanır. Halbuki bu evrimin tanımı değil, sonucudur. Gölün oluşumu sürecini, "bir çukurun suyla dolarak kapanması" olarak tanımlamak, sürece dair bir fikir verse de, bu suyla dolarak kapanma işinin nasıl gerçekleştiğini anlatmaz. Gölün oluşacağı bölgeden daha yüksekten aşağı akan su damlalarının, bu çukur içerisinde yavaş yavaş birikerek, çukurun dolmasıyla izah etmek süreci daha iyi tanımlar. Benzer şekilde, yukarıda yaptığımız evrim tanımı; yani popülasyon içi gen ve özellik dağılımlarının nesiller içinde değişmesi, uzun vadede ve farklı çevre şartları altında birikerek yeni türleri oluşturur. Ancak söylediğimiz gibi bu, evrimin sonucudur; tanımı değil. Mikroevrim (ya da evrim), yeterli süre tanındığında makroevrimi doğurur. Damlaya damlaya göl olur. Bu açıdan evrim, genellikle kısa vadede genotipteki (genlerdeki), genellikle uzun vadede ise bu gen değişimlerine bağlı olarak fenotipteki (fiziksel özelliklerdeki) değişimdir.
Sosyal bilgiler :
Evrim teorisi, ilk kez İngiliz biyolog Charles Darwin tarafından kaleme alınan Türlerin Kökeni adlı kitapta öne sürülmüştür. Darwin, bu kitabında doğal seleksiyon kavramından bahsetmiş ve doğadaki işleyişe dair detaylı bilgiler vermiştir. Bu teoriye göre tabiatta sadece güçlü olan hayatta kalır. Zayıf türler ise doğal seçilim sonucu yok olur.
Evrim teorisinde, doğal seleksiyon kadar önemli olan diğer iki kavram: Varyasyon ve kalıtımdır. 20. yüzyılın başında, bu kavramlara ''adaptasyon'' da eklenmiştir.
Geçmişten günümüze evrim teorisi hakkında birçok kitap kaleme alınmıştır:

Marc Giraud - Darwin ve Evrim Teorisi

David Sloan Wilson - Herkesin İçin Evrim

Taner Eon Lopez -Evanjellerdeki Evrim Teorisi
SON



Kaynakça :
Evrim Nedir? - Evrim Ağacı Evrim nedir?

Ve
Evrim teorisi hakkında bilgi
 
Benim problemim neye inandigi degil ki, birbiri ile celisen 2 farkli iddianin ikisini de kabul etmesi.
Ben de diyorum ki hocam kabul etsin. İsterse der ki evrim Kuran'a uyuyor, öyle inanır. Kendi içinde çelişmesi bizi ilgilendirmemeli diyorum yani. Tabii ki bu düşüncülerini kesin doğruymuş gibi başkalarına anlatıyorsa haksız olur.
 
Edebilir kendi düşüncesi hiç kimse ilgilendirmez zaten.
Edemez böyle bir dünya yok. Bu kendini kandırmaktır. Dinini ayakta tutmak için uydurulan bir yalandır. En basitinden ilk insan diye bir şey evrim literatüründe yoktur. Bu nedenle kabul edemezsiniz.

İnsanlar farklı atalardan evrimleşmedi deyip evrimi kabul etmemizde sakınca yoktur diyen biri böyle bir cümle nasıl kuruyor delirmemek elde değil. Yahu ikisi apayrı dünyalar. Ortak ata yok diyor ama evrimi kabul ediyorum diyor.🤐

Dininize inanabilirsiniz burada bir sakınca yok. Bari tamamen birbirleriyle tamamen zıt olan iki olguyu. Sırf dininiz elden gitmesin diye evrimi kabul ediyorum gibi saçmalıklarını söylemeyin bari. Bunu söylemek bile trajikomik bir durumken adam ortak atadan evrilmedik ama evrimi kabul ediyorum diyor. Bu cehaletin geldiği en üst seviyedir.
 
Bal gibi de sakınca vardır. Kendin de bunu açıkça söylemişsin. İnsanın başka bir atadan gelmediğini söyleyip nasıl olur da evrimi kabul etmemizde sakınca yoktur diyorsun. Siz şaka mısınız birader? Bıktık usandık yahu. Bu kadar bilgisizce şeyler nasıl yazabiliyorsunuz insan hayret ediyor.

Bu kadar bıktıysanız engelleyin geçin. Düzgün düzgün konuşuyoruz şurada. Az önce tam bununla ilgili bir soru soracaktım. Müsait olmadığım için soramadım. İnsanların atası olarak bilinen canlıların soylarının tükenmiş, sonradan insan yaratılmış olabilir mi? Benzer oldukları için mi insanın atası olarak kabul ediliyorlar.
 
Edemez böyle bir dünya yok. Bu kendini kandırmaktır. Dinini ayakta tutmak için uydurulan bir yalandır. En basitinden ilk insan diye bir şey evrim literatüründe yoktur. Bu nedenle kabul edemezsiniz.

İnsanlar farklı atalardan evrimleşmedi deyip evrimi kabul etmemizde sakınca yoktur diyen biri böyle bir cümle nasıl kuruyor delirmemek elde değil. Yahu ikisi apayrı dünyalar. Ortak ata yok diyor ama evrimi kabul ediyorum diyor.🤐

Dininize inanabilirsiniz burada bir sakınca yok. Bari tamamen birbirleriyle tamamen zıt olan iki olguyu. Sırf dininiz elden gitmesin diye evrimi kabul ediyorum gibi saçmalıklarını söylemeyin bari. Bunu söylemek bile trajikomik bir durumken adam ortak atadan evrilmedik ama evrimi kabul ediyorum diyor. Bu cehaletin geldiği en üst seviyedir.
Bu sizi ilgilendirmez o kendi düşüncesidir sonuçta herkesin düşüncesi aynı olacak diye bir şey yok.
 
Empati yaparsanız ve hristiyan bir birey olduğunuzu düşünürseniz bence bu durum çok saçma geliyor. Nasıl bir ailede yetişirsek öyle büyüyoruz sonuçta. Biz de hristiyan doğsaydık, hristiyan olarak devam ederdik çok yüksek ihtimal.

Hristiyan olsak ve sevaplar işleyip günaha yönelmeyen, inancına sadık birisi olsak bile her türlü cehenneme gidiyoruz. Bunlarla alakalı ayetler de var. (onların yaptıkları rüzgar gibi uçup gidecektir, islama inanmayanların hepsi cehennemliktir vesaire.)

İnsan empati duygusuna sahip olduğu için bunları düşünmeden duramıyor.
Size fetret ehli nedir araştırmanı tavsiye ederim kardeşim.
 
İslam Tarihi okuyunca İslam denilen dinin nasıl çıktığını ve nasıl büyüdüğünü görüyorsun. Okuyunca kutsal bir şey olmadığını fark ediyorsun ve insan elinden çıktığını anlıyorsun. İslam Tarihi okumadan önce dinlere Tanrı gibi bakıyordum, "Tanrı var mı yok mu bilemeyiz" dinler için de böyle düşünüyordum fakat okuduktan sonra toplumu organize etmek ve çıkar sağlamak için uydurulduğunu anladım. Zaten kimse 5000 tane din araştırıp Müslüman olmuyor, ailesinden görüyor ve kendi dininin hak din olduğunu savunuyor. Emin ol başka ülkede doğsa İslam'a yabancıların baktığı gibi bakacak, "Arap dini, caniler, pisler, barbarlar" bu şekilde bakılıyor çünkü yurt dışında.
"efe aydal izleyip ateist oldum.mp4" adlı çalışma.
Eskiden hevesle siz ve sizin gibi düşünen kullanıcılar ile tartışıyordum. Şimdi ise kişiye acil şifalar ailesine sabır dileyip gidiyorum.
 
Edemez böyle bir dünya yok. Bu kendini kandırmaktır. Dinini ayakta tutmak için uydurulan bir yalandır. En basitinden ilk insan diye bir şey evrim literatüründe yoktur. Bu nedenle kabul edemezsiniz.

İnsanlar farklı atalardan evrimleşmedi deyip evrimi kabul etmemizde sakınca yoktur diyen biri böyle bir cümle nasıl kuruyor delirmemek elde değil. Yahu ikisi apayrı dünyalar. Ortak ata yok diyor ama evrimi kabul ediyorum diyor.🤐

Dininize inanabilirsiniz burada bir sakınca yok. Bari tamamen birbirleriyle tamamen zıt olan iki olguyu. Sırf dininiz elden gitmesin diye evrimi kabul ediyorum gibi saçmalıklarını söylemeyin bari. Bunu söylemek bile trajikomik bir durumken adam ortak atadan evrilmedik ama evrimi kabul ediyorum diyor. Bu cehaletin geldiği en üst seviyedir.

O halde bir Müslüman'ın insan evrimi hariç diğer canlıların evrimlerine neden inanmamaları gerektiğini açıklar mısınız?
Bu yazdiginin, bazi canlilarin Allah tarafindan yaratilmadigi anlamina da geldiginin farkindasin degil mi? Buna itirazim yok elbette ama İslam inancina gore her varligi ( canli/cansiz) Allah'in bilerek, isteyerek, spesifik olarak yarattigina neredeyse eminim. :)

Peki sizce yoktan var etmek yerine evrim yoluyla onları dünyaya getirmiş olamaz mı?
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

  • Technopat Haberler

    Yeni konular

    Geri
    Yukarı