Alpha Centauri
Megapat
- Katılım
- 25 Şubat 2016
- Mesajlar
- 3.554
- Makaleler
- 4
- Çözümler
- 89
Sadece bizim akıllı olduğumuzu düşünmek bana kalırsa fazlaca egodan başka bir şey değil.Nasıl bir evrim ise, milyonlarca yıl boyunca ortak bir atadan türlü cinsler türemiş. Ama sadece "İnsan" denen varlık akıl sahibi konumuna gelmiş. Yüz binlerce türün, bir tanesinde bile İnsanınki gibi akletme ve düşünce özelliği yok. (hayvansal iç güdüleri ve eğitilerek gelen özellikleri, akıl diye sunmayın)
Nasıl bir şey peki bu zeka? Alet kullanabileni var, intikam almaya kalkanı var. Bizimle oturup sohbet edemiyor diye akılsız mı oluyor hayvanlar?Hayır, oluşmadı. Çünkü yetersiz bir açıklama. Hala birşeyler yaparak/eğitilerek olan şeyleri, zekaya eş değer tutuyorsunuz. Zeka/akıl/düşünce böyle birşey değil. Gel gelelim sabaha kadar tartışsak ne siz beni, nede ben sizi ikna edebilirim. Kaldı ki bu tip şeyler, bu ortamlarda yazarak sonuca ulaşılabilecek konularda değil. Selametle.
Uzun yıllar sürüyor.Körelen organların oluşmamaya başlaması ne kadar sürüyor?
Süre olarak zaman alır, ancak yaratıcı fikrine ters bir durum. Bir yaratıcı işe yaramayan bir organ üretmez, bir tasarımcının öngörüsü vardır, daha önceki çizim tahtasına dönüp tasarladığı şeyi değiştirebilir. Evrimin öngörüsü yoktur, daha önceki çizim tahtasına dönemezsin. Bu oluşan durumları meydana getiren mekanizma evrimdir.Körelmiş organın hala var olması durumu kusursuz yaratıcı fikrini çürütmekten çok, bence daha fazla zaman alan bir süreç olmasıyla alakalı.
Şempanzelerin termit yakalama taktikleri var okusanız aklınız hayaliniz durur. Bu zat güya kendini akıllı sanıyor, gitsin aynı termit yakalama taktiklerini denesin bakalım onların yanına yaklaşamaz taktik başarı konusunda.Nasıl bir şey peki bu zeka? Alet kullanabileni var, intikam almaya kalkanı var. Bizimle oturup sohbet edemiyor diye akılsız mı oluyor hayvanlar?
Uzun yıllar sürüyor.
Bir yaratıcı işe yaramayan bir organ üretmez, bir tasarımcının öngörüsü vardır, daha önce çizim tahtasına tasarladığı şeyi değiştirebilir.
Aslında biraz düşünürsek bulabiliriz, eğer kusursuzsa yapacağı şeylerin de kusursuz ve mantıklı olması gerekir.Yani aslında yaratıcının neyi, nasıl ve ne şekilde yapabileceğini yine de tam olarak bilemiyoruz.
Sonuçta yaratıcının neyi nasıl yapacağı hakkında düşünürken merkeze aldığın temel düşünce tarzını belli bir mantık çerçevesinde işliyorsun. Bu mantık da insan merkezciliği temel alıyor. Yani aslında yaratıcının neyi, nasıl ve ne şekilde yapabileceğini yine de tam olarak bilemiyoruz.
Bu dediğin iyice yaratıcı felsefesine giriyor. Yaradılışçıların Tanrı aslında onu mükemmel yarattı ama biz Tanrı gibi düşünemediğimiz için bize mantıksız geliyor argümanı ile benzer söylediğin. Bu kestirip atmak oluyor, bunu söylediğinde herhangi bir şeyi kanıtlamış olmuyorsun çünkü. Biz insan olduğumuz için insan gibi düşünüyoruz, adını, şeklini, kapasitesini bilmediğimiz hayali bir varlığın nasıl düşüneceğini bilemeyiz, aynı zamanda böyle bir varlık imkansızdır mantığımıza göre. Her şeyi hayali bir varlığın olma ihtimaline göre kabul eder olacaksak işimiz yaş ben söyleyeyim.Evrim süresince her şey ağaç gibi dallara ayrıldıkça ve türler farklılaştıkça, ayrıca yaşam koşullarına bağlı olarak bazı organları işe yaramaz hale geldikçe eninde sonunda o körelen organ oluşmamaya başlıyor ise aslında yaratıcı fikrine çok da ters düşmüyor. Sonuçta yaratıcının neyi nasıl yapacağı hakkında düşünürken merkeze aldığın temel düşünce tarzını belli bir mantık çerçevesinde işliyorsun. Bu mantık da insan merkezciliği temel alıyor. Yani aslında yaratıcının neyi, nasıl ve ne şekilde yapabileceğini yine de tam olarak bilemiyoruz.
İnsan merkeziyetçiliğiyle alakası yok. Körelmiş organ insana özgü bir durum değil. Diğer canlılarda da var.
Bu da yaratıcıdan (varsa) daha iyi düşündüğümüz anlamına geliyor, öyle bir yaratıcı ki kendisi kusurlu varlık yaratıyor, biz ise nasıl kusursuz olacağını buluyoruz. Vay be.Hatta cümle devam etse ben olsam şöyle yapardım daha kusursuz olurdu daha kolay olurdu gibisinden bile devam edebilir bu konu.
Yani kısacası geçirdiğimiz zamanlar sonucunda varlıklar kusurlu bir hale gelmiş olabilir. Yaratıcı kusursuz bir şekilde yaratmış ancak zamanla oluşan evrimler sonucunda kusurlu bir hale gelmiş olabilir mi?Aklıma bir soru geldi, şimdi yaratıcı olsa kusursuz yaratmazdı tarzında cümleler kuruyoruz. Yaratıcı evreni yaratmış ve ne yaparsanız yapın dermiş gibi evrene karışmadan, akışına bırakmış olabilir mi?
Bu dediğin iyice yaratıcı felsefesine giriyor. Yaradılışçıların Tanrı aslında onu mükemmel yarattı ama biz Tanrı gibi düşünemediğimiz için bize mantıksız geliyor argümanı ile benzer söylediğin. Bu kestirip atmak oluyor, bunu söylediğinde herhangi bir şeyi kanıtlamış olmuyorsun çünkü. Biz insan olduğumuz için insan gibi düşünüyoruz, adını, şeklini, kapasitesini bilmediğimiz hayali bir varlığın nasıl düşüneceğini bilemeyiz, aynı zamanda böyle bir varlık imkansızdır mantığımıza göre. Her şeyi hayali bir varlığın olma ihtimaline göre kabul eder olacaksak işimiz yaş ben söyleyeyim.
Bu da yaratıcıdan (varsa) daha iyi düşündüğümüz anlamına geliyor, öyle bir yaratıcı ki kendisi kusurlu varlık yaratıyor, biz ise nasıl kusursuz olacağını buluyoruz. Vay be.
Aklıma bir soru geldi, şimdi yaratıcı olsa kusursuz yaratmazdı tarzında cümleler kuruyoruz. Yaratıcı evreni yaratmış ve ne yaparsanız yapın dermiş gibi evrene karışmadan, akışına bırakmış olabilir mi?