Girit Adası Türklere mi ait yoksa Yunanlılara mı?

Hükumet değişse, adam gibi milliyetçi bir adam ülkenin başına gelse her türlü alırız.
Bu arada deprem olsa bir şey olmaz. Japonya da her gün deprem oluyor.
Bir de o adayı alırsak eğer turizm gelirlerimiz artabilir.
Bu ada alındığında Avrupa ve ABD'nin bize uygulayacağı ekonomik ve siyasi ambargoları bir düşünün. Biz özgür bir devlet değiliz. Siyasi olarak özgür bile olsak, ekonomik olarak ağırlıklı olarak dışa bağımlıyız. Siz turizm olarak gelir elde edileceğini düşünüyorsunuz ama ekonomik yasaklarla ülkenin ne hale geleceğini düşünmemişsiniz.
 
Hükümet değişse, adam gibi milliyetçi bir adam ülkenin başına gelse her türlü alırız.
Bu işler öyle olmuyor, milliyetçilikle de bir alakası yok. Vizyon ve organizasyon ile olur bu işler. Şu anda Dünya'nın en gelişmiş ve güçlü ülkelerine bak, kaç tanesi milliyetçilikle yönetiliyor? Ayrıca "her türlü" alırız gibi şeyler demeden önce tekrar düşün, bazı şeylerin sınırlarını zorlarsan "alacağın" şey istediğin olmaz. Atatürk bile zamanında çoğu şeyi kurtarabilmek için bazı hedeflerden feragat etmek zorunda kaldı.

Bu arada deprem olsa bir şey olmaz. Japonya da her gün deprem oluyor.
8 ve üzeri büyüklükteki depremlerin ne olduğu konusunda hiç fikrin yok. Bırak 8 üzerini, büyüklüğü 7 bile olmayan depremlerde vatandaşlarını kaybedecek kadar rezil bir mimari altyapımız var. Ayrıca Ege Bölgesi ve Ege Denizi çevresi Dünya'nın "en çok" deprem olan bölgesidir. Ne Japonya ne de başka bir yerle kıyas kabul etmez.

Bu arada dersen 7 ile 8 arasında ne kadar fark olur diye sana şöyle söyleyeyim. Enerji miktarı (haliyle yıkıcılık olarak da) her magnitude arasında "30" kat fark vardır. 5 ile 6 arasında 30 kat fark varken 6 ile 7 ve 7 ile 8 arasında da bu fark olur. Ayrıca deprem kısmı işin şakası, hiç Girit'i alırız hayali kurma. Koca adayı geri almayı bırak, elindeki ufak kayalıkları kaptırma önce.
 
Şöyle bir düşününce de adaların bizde olmadığına seviniyorum bazen. Yunanlılar bizden temiz insanlar. Bakıyorsun Bozcaada ve Gökçeada'ya, betondan başka bir şey göremiyorum, hiç yeşillik yok neredeyse. Sanırım topraklarımızı betona gömmeyi çok seviyoruz biz, bırakın da onlarda kalsın, iyi ki de bizim olmamış.
 
Bu işler öyle olmuyor, milliyetçilikle de bir alakası yok. Vizyon ve organizasyon ile olur bu işler. Şu anda Dünya'nın en gelişmiş ve güçlü ülkelerine bak, kaç tanesi milliyetçilikle yönetiliyor? Ayrıca "her türlü" alırız gibi şeyler demeden önce tekrar düşün, bazı şeylerin sınırlarını zorlarsan "alacağın" şey istediğin olmaz. Atatürk bile zamanında çoğu şeyi kurtarabilmek için bazı hedeflerden feragat etmek zorunda kaldı.


8 ve üzeri büyüklükteki depremlerin ne olduğu konusunda hiç fikrin yok. Bırak 8 üzerini, büyüklüğü 7 bile olmayan depremlerde vatandaşlarını kaybedecek kadar rezil bir mimari altyapımız var. Ayrıca Ege Bölgesi ve Ege Denizi çevresi Dünya'nın "en çok" deprem olan bölgesidir. Ne Japonya ne de başka bir yerle kıyas kabul etmez.

Bu arada dersen 7 ile 8 arasında ne kadar fark olur diye sana şöyle söyleyeyim. Enerji miktarı (haliyle yıkıcılık olarak da) her magnitude arasında "30" kat fark vardır. 5 ile 6 arasında 30 kat fark varken 6 ile 7 ve 7 ile 8 arasında da bu fark olur. Ayrıca deprem kısmı işin şakası, hiç Girit'i alırız hayali kurma. Koca adayı geri almayı bırak, elindeki ufak kayalıkları kaptırma önce.
Milliyetçi olan her türlü insan, vatanını seven ve görevini en iyi yapandır. Yunanistan'ın kendi sitesinde dahi anlaşmaların hepsi yazıyor. Uluslararası hukukumuzu korumalıyız ve dava açmalıyız. Ülkenin başında Arap sevici bir adam var. Kusura bakmayın, egoist olabilirim ama bu konularda çok fazla araştırma yaptım ve bilgiliyim. Deprem olsa dahi düzgün yapılaşma ile bu halledilebilir. Bu kadar abartmanıza gerek yok.

EK: Biraz inançlı olun.
Bu ada alındığında Avrupa ve ABD'nin bize uygulayacağı ekonomik ve siyasi ambargoları bir düşünün. Biz özgür bir devlet değiliz. Siyasi olarak özgür bile olsak, ekonomik olarak ağırlıklı olarak dışa bağımlıyız. Siz turizm olarak gelir elde edileceğini düşünüyorsunuz ama ekonomik yasaklarla ülkenin ne hale geleceğini düşünmemişsiniz.
O zaman ekonomik bağlılığımızı kurmak için baştaki cehaleti atarak başlayalım. Damat Ferit ve Vahdettin den farkı yok resmen. Yoksa gelişmez bu ülke...
Hükümet ile değil de zihniyet ile alakası olduğunu düşünüyorum çünkü Kardak adası için bile uzun süre sesini çıkarmayan Türkiye, bunun için de bir şey yapmaz. En başta bilinçli olmak lazım, o da eğitimle olacak iş. Yani 4-5 kuşak sonra bunun etkisini görebiliriz diyeceğim de o zamana kadar Yunanistan, karasularını iyice arttırarak Ege’nin tamamına sahip olur.
Bence 10 yıl sonra uygun olur. İyi bir istatistikçiyim inan bana. :D
 
Son düzenleme:
Milliyetçi olan her türlü insan, vatanını seven ve görevini en iyi yapandır. Yunanistan'ın kendi sitesinde dahi anlaşmaların hepsi yazıyor. Uluslararası hukukumuzu korumalıyız ve dava açmalıyız. Ülkenin başında Arap sevici bir adam var. Kusura bakmayın, egoist olabilirim ama bu konularda çok fazla araştırma yaptım ve bilgiliyim. Deprem olsa dahi düzgün yapılaşma ile bu halledilebilir. Bu kadar abartmanıza gerek yok.

EK: Biraz inançlı olun.

O zaman ekonomik bağlılığımızı kurmak için baştaki cehaleti atarak başlayalım. Damat Ferit ve Vahdettin den farkı yok resmen. Yoksa gelişmez bu ülke...
Siyasi konulara girmem. Söylenecek pek bir şey yok. Ekonomik durum siyasi bir değişiklik olsa bile yakın bir süreçte düzelmez, dünyanın ekonomik durumu ortada zaten. O yüzden sizin açtığınız konunun benim açımdan çok bir gerçeklik payı yok.
 
Eğer gerçekten büyük bir kesim, bu ve buna benzer konuların üzerine gidip sesini duyursa devlet “belki” bir şey yapma gereksinimi duyabilir. Örneğin İngiliz halkı bunu çok iyi başarıyor, hükümeti eleştirdikleri bir konuda protesto başlatıp kendi hakimiyetlerini vurguluyorlar fakat biz susmayı tercih ediyoruz. Keşke hep bir ağızdan bağırıp ve örgütlenip devlete karşı tepkimizi ortaya koyarak bunu ve ekonomik durumu göstersek diyeceğim fakat bu zihniyetle biraz zor.
 
Ülkenin başında Arap sevici bir adam var. Kusura bakmayın, egoist olabilirim ama bu konularda çok fazla araştırma yaptım ve bilgiliyim. Deprem olsa dahi düzgün yapılaşma ile bu halledilebilir. Bu kadar abartmanıza gerek yok.
Biz burada sana olmuş olanları, olmuş olanlardan yola çıkarak atacağın adımların sonucunu söylüyoruz. Sen ise bizlere hayalini, ütopyanı anlatıyorsun... Neyse sana da fazla yüklenmeden gideyim, geçmiş tecrübelerim gerçeklerden kopmuş olanlara asla laf anlatılamayacağını bana çok defa gösterdi.

Uluslararası hukukumuzu korumalıyız ve dava açmalıyız.
Uluslararası hukuk ile "siyasal hukuk" arasındaki farkları bilmeden de pek yorum yapmaman gerekiyor. İstediğin kadar haklı ol, iyi bir lobi faaliyetin, arkanda iyi bir desteğin ve yaptırım uygulayabileceğin güçlü bir konumun yoksa siyasal hukukta istediğini alamazsın. Uluslararası hukuk işliyor olsaydı şu anda ülkelerde komiteler toplanıp Ermeni Soykırımı saçmalığını değil, İngiltere-Fransa-İspanya-Japonya soykırımlarını oyluyor olurlardı.
 
Eğer gerçekten büyük bir kesim, bu ve buna benzer konuların üzerine gidip sesini duyursa devlet “belki” bir şey yapma gereksinimi duyabilir. Örneğin İngiliz halkı bunu çok iyi başarıyor, hükümeti eleştirdikleri bir konuda protesto başlatıp kendi hakimiyetlerini vurguluyorlar fakat biz susmayı tercih ediyoruz. Keşke hep bir ağızdan bağırıp ve örgütlenip devlete karşı tepkimizi ortaya koyarak bunu ve ekonomik durumu göstersek diyeceğim fakat bu zihniyetle biraz zor.
Bizim milletimiz inançsız bir millet. Hakkını savunmayan cahil bir ordu var resmen ülkede.
Bu yüzden gelişemiyoruz. Bu ülkenin gelişmesi için ya düzgün bir eğitim sistemine ihtiyaç var. Ki bu olmazsa eğer sadece eğitimli insanların oy kullanıp, ülkenin seviyesini yükseltebilecek insanları seçmesi gerek.
 
Bizim milletimiz inançsız bir millet. Hakkını savunmayan cahil bir ordu var resmen ülkede.
Bu yüzden gelişemiyoruz. Bu ülkenin gelişmesi için ya düzgün bir eğitim sistemine ihtiyaç var. Ki bu olmazsa eğer sadece eğitimli insanların oy kullanıp, ülkenin seviyesini yükseltebilecek insanları seçmesi gerek.
Belli bir düzeye erişmiş akıllı insanlar azınlıkta olduğu için umutsuzum.
 
Biz burada sana olmuş olanları, olmuş olanlardan yola çıkarak atacağın adımların sonucunu söylüyoruz. Sen ise bizlere hayalini, ütopyanı anlatıyorsun... Neyse sana da fazla yüklenmeden gideyim, geçmiş tecrübelerim gerçeklerden kopmuş olanlara asla laf anlatılamayacağını bana çok defa gösterdi.
Japonya da her gün deprem oluyor. Bu ütopik bir durum değil. Bu bir gerçek ve gerçeklikten kaçamazsın.
Belli bir düzeye erişmiş akıllı insanlar azınlıkta olduğu için umutsuzum.
10 yıl sonra düzelir bu ülke bence. Tahmini olarak daha eğitimli insanlar gelir, zamanla üstüne koya koya ilerleriz. :)
 

Yeni konular

Geri
Yukarı