Hearts of Iron IV incelemesi

Katılım
17 Temmuz 2016
Mesajlar
135
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Öncelikle, hepinize merhaba sevgili Technopat kullanıcıları. Size, yaklaşık beş yüz saatimi verdiğim oyun hakkında anlatmak istiyorum. 100 saat civarını çoklu oyuncu kısmında, kalan 400 saati de tekli oynadım. Ve, bu oyun beni cidden büyüttü. İlk artısı, beni tarih hakkında öğrenmeye itti. Ve tarih hakkında öğrenmek için kitaplar okumaya, araştırmalar yapmaya. Ve, geçmişteki insanların başarı ve hatalarından ders çıkarmam için alt yapı hazırladı. Şu an bile, akıl yaşımı cidden bu oyuna borçluyum. Belki abartıyorumdur ama, rol yapmaya bile beni bu oyun başlattı. Şimdilerde rol yapma sunucularında yüksek mevki sahibiyim. Bu oyun, 2. Dünya Savaşı zamanında geçen bir strateji oyunu. Tonla mod'u var. Maalesef, Paradox Interactive'in DLC politikasına maruz kalmaya başladı. Europa Universalis'ten farklı olarak, askeri birimlerinizi bir general vererek generale emirler veriyorsunuz. Ayrıca, her yeri kuşatmak zorunda değilsiniz. Geçtiğiniz yer size geçiyor. Ama işgal altında oluyor ve halk isyan edip fabrikaları yıkıyor. Onları öldürmeye çalışabilirsiniz, şefkatli davranıp uzun vadede isyanları düşerme gibi bir şansınız da var. Oyunda, diplomasi ve yönetim genellikle odaklar ile sağlanıyor. Özellikle iç işleri neredeyse tamamen odak ve olaylara (Event olarak bilinir.) dayalı. Diplomasi, bir yere kadar menüden yapılsa da bir çok şey odaklar ile sağlanıyor. Bunun dışında, bir de araştırma yapma şansınız var. Silahları, tankları hatta doktrinleri bile araştırmanız gerekiyor. Politik danışmanlar alabiliyorsunuz. Askeri danışmanlar da alabiliyorsunuz. Bir de, üretim işlerine şirketleri atayarak o şirketlerin güçlendirmelerini alabilirsiniz. Ferrari vesaire bir çok şirket gözüküyor. Peki, bu danışmanların neyi var? Onların da özel güçlendirme, bazılarının ek kararlar yani 'decisions' açma durumları var. Mesela Heinrich Himmler'i danışman alırsanız, bir adet danışman onunla çalışmayacağı için kapanıyor. Ancak, 'SS' tümenleri basma şansınız oluyor. SS'i öğrenmek için de internete yazmanız yeterli. Oyunun en güçlü 'default' tümen taslağına sahipler. Ama hiçbiri bedava değil. Politik puan karşılığında bu hamleleri yapabiliyorsunuz. Politik puan ise zamanla ve bazı odaklarla geliyor. Kararlar da yine politik puan ile alınıyor genelde. Bir de, üretim ve kaynaklar var. Kaynaklarınız, topraklarınızda bulunan madenlere göre değişiyor. Eksik kaynaklarınızı ise ithal edebiliyorsunuz. Bir tüyo, savaş sırasında tüm denizlere egemen değilseniz sakın deniz yolu ile kaynak almayın. Kaynak yetersiz gelirse, üretim yavaşlıyor. Üretim sekmesinde ise, ne üreteceğinizi ve kaç askeri fabrikanın üreteceğini seçebilirsiniz. Gemi basmak için de burayı kullanıyoruz. Az karıştırırsanız anlarsınız. Bu arada, fabrika dedim inşaat kısmından bahsetmedim. İnşaat kısmı, sivil fabrikalarınızı kullanarak yeni yapılar, yollar, petrol çıkarma araçları, tersaneler ve reaktörler yapmanızı sağlar. Sivil fabrika nasıl kazanılıyor? İnşaat ediyorsunuz! İlk başta her devletin bir miktar fabrikası olur. Onlarla oyun başında sivil fabrika basın. 1937 sonlarına doğru artık askeri basmaya başlayın. Unutmayın, tek tek inşaat ediliyor. Tek bölgeye 10 tane basmayın. Bölge bombalanırsa yok olursunuz. Askeriyeden çok bahsetmeyeceğim, hafiften bitireyim. Uzun oldu. Paradox'un DLC politikasından bahsetmiştim. Aşağıya oyunun ve gerekl, 'Expansion' DLC paketlerini atıyorum. Umarım bol bol World Conquest denersiniz. Bu arada, indirimde almanızı öneririm. Oyun, yakın zamanda gelmesi beklenen La Résistance, deniz odaklı Man the Guns, kuklalar ve müttefikler odaklı Together for Victory, bir çok şey ekleyen ama en az lazım olan Death or Dishonor ve favorim, muhteşem Waking the Tiger. Görüşlerinizi bekliyorum sevgili dostlarım.
 
Paradox'un strateji oyunlarında aşırı değişken ve aşırı detay kullanması açıkçası beni oyundan biraz soğutuyor. Yani savaşana kadar bir milyon tane başka iş yapmak zorunda kalmak bir süre sonra "amaaan baydı" moduna sokuyor açıkçası beni. Şahsi görüşüm tabii bu, kesinlik içermez.
 
Paradox'un strateji oyunlarında aşırı değişken ve aşırı detay kullanması açıkçası beni oyundan biraz soğutuyor. Yani savaşana kadar bir milyon tane başka iş yapmak zorunda kalmak bir süre sonra "amaaan baydı" moduna sokuyor açıkçası beni. Şahsi görüşüm tabii bu, kesinlik içermez.
Hoi3 ten sonra Hoi4 çok basitleştirildi. Hoi3 te detaya boguluyordun. Tek tek diplomasi yapıp tumenleri el ile yönetip (hepsini) onları kolordulara ve onları da orduya bağlayıp Tumenlerin işgal ettikleri yere yakın yerlere kolordu komutanlıklarını, ve ordu komutanlıklarını götürüyordun.İnsaat bile micro idi.Eu4 ve Ck2 dlcler ile çok fazla detaya maruz kaldı.Yeni başlayanlara Hoi4 veyahut Vic2 öneriyorum ben.
 
@Pwieh keyif veriyor mu peki bu kadar detay arasında boğuşurken bir strateji oyunu oynamak?
Tabi ki.Özellikle savaş durumlarinda ihtiyaca göre üretim yapmak çok zevk veriyor.Hoi3 te çok fazla detay olduğu için sadece Türkiye oynardım.Onda da altyapı ve Fabrika basıp ülkeyi kalkindirirdim.Ozellikle Masters of the world Geopolitical simülatör 3 gibi bir oyunda ki detayı görünce Hoi4 çocuk oyuncağı kalıyor
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı