Sizin söylediklerinizin hükümete yapılmış öneriler. Benim bahsettiğim vatandaşların ne yapabileceği. Eğer hükümetin sizi dinlemediğini düşünüyorsanız belki de politikaya atılıp sizin partinizin iktidara gelmesi için çalışmalısınız. Örneğin bu konuda Bekir Coşkun'un bir yazısı var mı? Karşıt görüşlü insanlara nasıl yaklaşıp ikna edebileceğinizi anlatan bir yazı?
Neden yazara bu kadar çok takıldınız anlamadım?
Burada benim karşı çıktığım yazardan çok zihniyet. Şöyle bir örnek vereyim. Bir Yazar Ahmet olsun bir de onun arkadaşı Mehmet. Bir gün Mehmet çok kötü bir trafik kazası geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor. Yazar Ahmet de ziyaretine gidiyor ve bir bakıyor doktorlar doğru düzgün ilgilenmiyor Mehmetle. Doktorları uyarıyor, ilgilenin, şunu yapın bunu yapın diyor. Doktorlar bunu hiç dinlemiyor. Bu durumda mantıklı olan Yazar Ahmet'in her gün doktorları uyarması mı yoksa arkadaşına gidip bunlar senle ilgilenmiyor seni başka hastaneye alalım demesi mi? Aynı şekilde Bekir Coşkun da hükümeti uyardı diyelim ve hükümet onu hiç dinlemedi. Peki burada sıkıntı içinde olan kim? Sıkıntı içinde olan hükümet değil halk. Sizce mantıklı olan her Allah'ın günü size dinlemeyen hükümete önerilerde bulunmak mı yoksa halkın yapabileceği somut öneriler sunmak mı?
Çok mantıklı. Hastenin görevi zaten bizimle ilgilenmemek. Uygun politikaları da biz bulak, Mehmet'e de biz bakak, hastanede ejder suyu içsin.
Bu gidişle öyle gözüküyor.
Hangi bölümü kazandığına bağlı. Bazı meslekler için kriz falan fark etmez. Ama krizde voleyi toptancılar vurar. Stokçuluk yaparlar çünkü. Hele temel gıda ürünleri ve bebek ürünlerinde stokçuluk yapanlar, gelecek dönemin yeni zenginleridir. Çünkü evinizi satarsınız bebeğinize süt alırsınız. Böyle bir şey.
Tamam sen de 4 sene öğretmenlik oku, kutsal mesleğinde sana asgari ücretten az 1200 tl versinler. O zaman de bunu.
