Ders ortamını mı sevmiyorsun, yoksa anlatılanlar ilgini mi çekmiyor? İlla okul müfredatından herhangi bir derse merakın olacak diye bir şey yok. Ama bahsettiğin "bilgisayar mühendisliği" öyle sadece bilgisayarlara ilgi duyarak yapılabilecek bir meslek değil. Hele ki bu şey senin için hobiyse, uzun süreler başında duracağın, kendini zorlayarak emek vereceğin bir meslek haline geldiğinde nefret bile edebilirsin.
Ezberlemek ile aram yok cümlesi çok havada bir ifade. Kainatta mutlaka bir şeyleri "bilmek" zorundasın. Ve dışardan gelen bütün uyarılar "ezber" niteliği taşımamalı. Matematikçi bile olsan bir şeyleri bilmek için, klişe deyimle "ezberlemen" gerekecek. Öğretilmeye çalışılan yöntem hoşuna gitmiyorsa kendi yönteminizi oluşturun. Kimyanın uçsuz bucaksız mekanizmalarını öğrenmek ezber değildir. Veya biyolojide canlılar alemindeki ufuk açan sistemi irdelemek de ezber değildir. Ancak mekanizma öğrenmeye başlamak için veya canlı sistemlerini incelemek için önce temeli bilmek -yani süregelen deyimle "ezberlemek"- gerekiyor.
Bilgisayar mühendisliğinde bile "ezber" var. Programlama dillerinin genelgeçer algoritmasını öğrenmek seni iyi bir programcı yapmayacak örneğin. Her ne kadar mantığı bilsen de çalıştığın dilin gereçlerini çok iyi kullanman gerekecek.
Çalışkan olmaya, gönül verdiğin şeyleri daha iyi hale getirmeyi kendine vazife bilmelisin. Bu "şey" senin için vatanınsa, çalışırsan memleket daha iyi yerlere gelecek. Veya sadece kendini umursuyor olsan da kendini daha iyi yerlere getirmek için çalışman gerekecek.
Eğlenceden sıyrılıp çalışmaya alışmalısın. Daha yaşın genç. Hiçbir şeyi sevmemek diye bir şey yok. İnsan olmanın gerektirdikleri zaten daha verimli olmak, üretmek, düşünmek. Sadece kendi zevkinle yaşayamazsın. Bu tembelliğe girer. İnşallah yazdıklarımdan sadece son paragrafa odaklanıp "tembellik" kelimesine gücenmezsin. Neyi anlatmak istediğimi anlayacaksın.