Hiçbir şey yapmak istemiyorum

25 yaşlarına kadar çalışıp çabalayıp adamakıllı bir işe, uğraşa sahip olmak ve kalan ömrünü daha iyi yaşamak yerine, 25 yaşlarına kadar gençlik hevesatına kapılıp bu yaşlardan sonraki ömrünü heba etmeye nasıl iyimser bakarsın hayret.

25 yaşlarına kadar eğlenince bütün hayatını çöpe atmış gibi davranman hata zaten insan hem eğlenip hem de çalışabilir bunda bir sorun yok. Dediğin gibi 25'e kadar tek başına takılıp sonra da eline güzel bir iş ve maaş alınca yine tek başına mutlu olabileceksen ne güzel dostum. Umarım istediğin hayatı yaşıyosundur.
 
Yoksa buraya yazan kişilerin art niyetli olduğunu asla düşünmüyorum.

Umarım en kısa sürede bu durumdan kurtulur ve kendinin her zaman dünyada tek ve değerli olduğunu, hiçbirşeyin kafaya takılmamsı gerektiğini anlar. Bazen ilham aldığın şeyi yapmak bu durumdan çıkmasına sebep olabilir.

Art niyetli değilse de sürekli NPC gibi aynı şeyleri tekrarlayan tipik despresiflerden çok etkilenip kendini o boşluğa sürüklüyor ve daha kötüsü bu bir süre sonra narsizme evrilip kontrolden çıkar. Her birey kendi yolunu çizecek ve ortama ayak uyduracak öbür türlü ömür geçmez.

-Kanka bugün hiç ekonomi kötü, kızlar hep kekolara bakıyor, mülteciler demedik?
-God damn!

Bunları aşıp hayatın merkezinden çıkarmak lazım. Günde 100 kere de söylesen, düşünsen sana katkısı olmuyor çünkü.
 
25 yaşlarına kadar çalışıp çabalayıp adamakıllı bir işe, uğraşa sahip olmak ve kalan ömrünü daha iyi yaşamak yerine, 25 yaşlarına kadar gençlik hevesatına kapılıp bu yaşlardan sonraki ömrünü heba etmeye nasıl iyimser bakarsın hayret.

Kız arkadaş = 25 yaşına kadar serseri gibi takılmak galiba.
 
Anlıyorum hocam, ancak dediğiniz gibi bu kadar depresif düşüncelere katlanıp buraya içini dökmesi güzel bir şey, fakat sonunda yine kendi ile baş başa kalacak. Biz burada "şunu yap, şuraya git" veya en fazla öğütler verebiliriz, ki bu kadar öğüt verilmesine rağmen kişinin bundan kurtulması durumu ciddiyse çok ama çok zor.

Yani böyle durumlarda doktordan başka hiçbir şey kendini kurtaramaz. Belki bir gün aldığı kararlar veya çevresi değişirse ancak o zaman kendini bu durumdan kurtarabilir.

Yani hayatında her zaman zorluklar olacak. Her zorluklarda bunları yaşarsa daha da kötü. Yarın üniversite sıkıtnısı biter başka sıkıntısı başlar. Her sıkıntıda da yatağa girip o sıkıntının geçmesini bekleyemez. Sen beklersin ama zaman beklemez. Her saniye akıp gidiyor. Bugün kalkıp önemini almadığı şeyler ileride hayatını çok ama çok zorlar. Emin ol bu durumundan bile beter eder.

Yani özetle ya zamana bırakacak ya da doktora gidip tedavi olacak. Sınav ileri olur gider, her sene sınava girebiliyor ama sağlık olmadıktan sonra hiçbiri önemli değil.

Yoksa buraya yazan kişilerin art niyetli olduğunu asla düşünmüyorum.
Kesinlikle haklısınız, burada ne öneri verirsek verelim bir faydası olamaz, çünkü herşey insanın kendisinde bitiyor, o da bunun farkında, bir doktora gitmek, sosyal aktivitelere katılmak, anksiyete için uğraşmak gibi...

Bende bu yollardan geçtim, anksiyete ile uğraştım, ama çözümü olmadı, sonunda bunlarla yaşamayı öğrendim, eminim bu arkadaşta akan suyun akıntısına kapılıp, gönlünce bir hayatı olacak, hayatta hiçbir şey düz çizgide gitmez, yeni insanlarla tanışıcak, eğer gerçekten bu durumdan şikayetçiyse ilk adımı attığı bir zaman gelir,

Fazla uzatmak istemiyorum, burada ki insanlar düşünmeden yazmıyor, herkes kendi bakış açısında ve art niyet beslemiyor, sadece ben kendi penceremden olayı yorumladım, umarım yanlış bir anlaşılma olmaz, kendimi ifade etmekte pek iyi değilim.
 
Bunları aşıp hayatın merkezinden çıkarmak lazım. Günde 100 kere de söylesen, düşünsen sana katkısı olmuyor çünkü.

Yani sorunlar da bence bu cümlede bitiyor. Yani bizler ne kadar "bu durumdan çıkman lazım, böyle ömür geçmez" gibi kelimeler sarf etsek de o kişi bunu da kendi içinde imkansız olarak geçiriyor.

Şunu düşünemez veya o an şunu kendine diyemez, "ya bu kişiler çok haklı, ben kedime çekidüzen vermeliyim bu durumdan çıkmalıyım" gibi şeyler kendine aşılayamaz.

Bu gibi pozitif düşünceler bile o kişiye aslında negatif bir düşünce gibi gelir. İşte bu yüzden doktora gidin diyorum ben. Kendi kendine bu durumdan kurtulacak olan insan başka, tedavi ile kurtulacak insan başka.

Süreç sonunda ne söylersen boş oluyor bu açıdan. (yanlış anlaşılmasın) durumuna göre diyorum.

Kesinlikle haklısınız, burada ne öneri verirsek verelim bir faydası olamaz, çünkü her şey insanın kendisinde bitiyor, o da bunun farkında, bir doktora gitmek, sosyal aktivitelere katılmak, anksiyete için uğraşmak gibi...

Bende bu yollardan geçtim, anksiyete ile uğraştım, ama çözümü olmadı, sonunda bunlarla yaşamayı öğrendim, eminim bu arkadaşta akan suyun akıntısına kapılıp, gönlünce bir hayatı olacak, hayatta hiçbir şey düz çizgide gitmez, yeni insanlarla tanışacak, eğer gerçekten bu durumdan şikayetçiyse ilk adımı attığı bir zaman gelir,

Fazla uzatmak istemiyorum, burada ki insanlar düşünmeden yazmıyor, herkes kendi bakış açısında ve art niyet beslemiyor, sadece ben kendi penceremden olayı yorumladım, umarım yanlış bir anlaşılma olmaz, kendimi ifade etmekte pek iyi değilim.

Yok, bence gayet güzel anlatıyorsun. Yani dediğin şeyler de çok doğru. Doktora giderse kendi kazanır, gidip yine sonuç alamaz ise senin de dediğin gibi bu durumla yaşamayı öğrenmesi lazım.

Bir gün olmaz ise başka bir gün değişir hayatı. Süreç çok zordur eminim, hepimiz ufak tefek sıkıntılardan geçiyoruz. Çaresini çaba, zaman ve meşgale ile bulabiliyoruz ancak.

İçini dökmesi "sosyal" bir mecra olsa bile güzel.

Bu gibi konular hemen hemen benzer cümleler ile bitiyor. Çünkü bizler en fazla öğüt veya akıl verebiliriz. Bunu hayata geçirmesi o kişinin elinde. Yani biz onun elinden tutup zorla doktora götüremeyiz, yine fayda etmez kendini o kurtulma düşüncesine hazırlamadıktan sonra.
 
Son düzenleme:

Technopat Haberler

Geri
Yukarı