İç dökme

Aspectw1

Femtopat
Katılım
12 Haziran 2024
Mesajlar
6
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Arkadaşlar merhaba, 15 yaşında bir genç olarak uzun zamandır kafamdaki sesler içimi yiyor. Kendimi uzun zamandır iyi hissetmedim, gelecek kaygısı çekiyorum, gelecekte ne yapacağım hakkında gram bir fikrim yok. Her şeyi denemeye çalışıyorum ama bir süre sonra boşuna çabaladığımı anlayıp bırakıyorum. Sürekli gelecekte ne olacağımı düşünmekten kendime vakit ayıramadığım oluyor. Ya gelecekte başarısız biri olursam hissi çok kötü hissettiriyor. Çoğu yaşıtım kendinden emin bir şekilde geleceğini planlarken ben oturduğum yerde sayıyorum. Hayatı sanki boşuna yaşıyormuşum hissi geliyor çoğu zaman, hayatı sorgulayıp boşa yaşadığımı düşünüyorum.

Derslerimde kötü sayılmam ama bu sene LGS'den iyi bir puan aldığımı düşünüyorum, 405 puan ama daha iyisini de alabilirdim. Çoğu hayalim suya düştü, bu da beni kötü etkiliyor. Örneğin: Gelecekte MSÜ'ye girip Kara Harp kazanmak istiyordum ama gözlük numaram büyük olduğundan sol: 3 sağ: 3.50, sağlıktan eleneceğimi anlayıp boşuna ümitlendiğimi anladım. Ayrıca başka bir sağlık sorunum var, o da bende kalsın.

Hayatı ot gibi yaşıyorum, gerçeklik algım bozulmuş gibi hissediyorum. Sanki beynimin içinde ben varım, kendimi izliyorum ve yönetiyorum ama nasıl tarif etsem bilmiyorum. Ruhum bedenimden ayrılıp uzun bir süre sonra geri geliyor gibi hissettiriyor. Ayrıca 1-2 aydır uyku sorunlarım var, en çok da 10-15 gündür bu sorunu daha aşırı bir şekilde yaşıyorum. Neredeyse sabah 5-6'ya kadar uyuyamıyorum. Çoğu şeyi denedim, tek denemediğim uyku hapı ama uyku hapı da almak istemiyorum.

Sosyal ilişki konusunda da pek iyi sayılmam. Pek fazla arkadaşım da yok, varsa da 4-5 tane diyebilirim. Sebepsizce sosyalleşesim gelmiyor. Yalnız kalmak istiyorum ama bir yerden sonra bu can sıkıcı oluyor. Bir ara flörtüm oldu diyebilirim, kızla aşırı iyi anlaşıyorduk ve hiç erkek çevresi falan yoktu. Tam benim kafa dengim diyebilirdim, her şeye saygısı olan düzgün birisiydi. İlk zamanlar o benden hoşlanıyordu ama ben öyle düşündüğünü düşünmeyerek fazla değer veremedim.

Sohbetimiz gerçekten aşırı fazla sürüyordu. Sohbeti saran tek bir insandı o benim için. İleride benden hoşlandığını öğrenmiştim ama iş işten geçmişti. Ondan sonra benim ona karşı içimde bir sevgi oluştu diyebilirim. Aradan biraz geçtikten sonra kız arkadaşına yazdım durumu anlattım, onun biraz azını aradı falan derken en sonunda cesaretimi toplayıp açıldım. Sonuç pek kötü olmadı, fazlada üzülmedim zaten beni çok güzel bir şekilde reddetti. Hiç kalbimi kırmadan hep birbirimizin kötü anında yanında olduk, birbirimizi her olayda destekledik. Ama bir gün bir olaydan dolayı konuşmayı bıraktık🙂.

Bu da ayrı bir üzdü diyebilirim. Hayatında çok değer verdiğin bir kişinin bir anda hayatından çıkması üzüyor. Birçok kez barıştık, küstük ama ikimiz de birbirimize asla kıyamadık diyebilirim. Gerçekten çok olgun birisiydi ama ben onu hak etmedim. Her şeyi denedim ama artık hiçbir şeye hevesim kalmadı. Bunun ardından da çoğu yakınımı kaybettim, en çok beni bitiren de babam oldu. Ondan sonra kendimi bir türlü toparlayamadım, her şey anlamsızdı artık benim için.

Sürekli kafaya takmamayı denesem de bir türlü beceremedim, kafamdaki sesler gitgide artmaya başladı. Spor yapsam da pek faydası olmuyordu. Max 1-2 saat dertlerimden uzak duruyordum, tekrardan geliyordu. Şu anki halimi tarif etmek gerekirse koskoca okyanusun içinde bir sandaldayım, dalga nereye vurursa ben de oraya gidiyorum. Bazıları 'ergen, yıkık' diyebilir umurumda değil. Bazen tek istediğim şey güneşin doğuşunda bir sahil kenarında güneşin doğuşunu izleyerek 'neden böyle oldu' diye düşünmek oluyor.

Müzik zevkine gelecek olursak, genellikle klasik müzik dinlemeye yeni yeni başladım diyebilirim. Arabesk'i ise çok küçükken öğrendim, o zamandan beri dinliyorum denilebilir. Kısacası, kendimle diğer insanları kıyaslayınca bir yarıştaymışız gibi, onlar araba ile başlarken ben bisiklet ile başlamış gibi hissediyorum. Hayatımda adamakıllı giden hiçbir şey yok. Keşke hayata sıfırdan başlama gibi bir seçenek olsaydı ama maalesef ki yok. Bazen keşke doğmasaydım diyorum, kendime adam akıllı bir hedef bile belirleyemiyorum.

Yazı biraz uzun oldu ama elimden geldikçe kısa tutmaya çalıştım, daha da var ama yazsam çok uzardı. Belki benden daha dertli insanlar var ama ben içimi dökmek istedim, biraz saçmaladım ama kusura bakmayın. Son olarak sevdiğim bir sözü aşağıya yazmak istiyorum.

"İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür. 18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini anlar. 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür." - Andrey Tarkovski

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Arkadaşlar merhaba, 15 yaşında bir genç olarak uzun zamandır kafamdaki sesler içimi yiyor. Kendimi uzun zamandır iyi hissetmedim, gelecek kaygısı çekiyorum, gelecekte ne yapacağım hakkında gram bir fikrim yok. Her şeyi denemeye çalışıyorum ama bir süre sonra boşuna çabaladığımı anlayıp bırakıyorum. Sürekli gelecekte ne olacağımı düşünmekten kendime vakit ayıramadığım oluyor. Ya gelecekte başarısız biri olursam hissi çok kötü hissettiriyor. Çoğu yaşıtım kendinden emin bir şekilde geleceğini planlarken ben oturduğum yerde sayıyorum. Hayatı sanki boşuna yaşıyormuşum hissi geliyor çoğu zaman, hayatı sorgulayıp boşa yaşadığımı düşünüyorum.

Derslerimde kötü sayılmam ama bu sene LGS'den iyi bir puan aldığımı düşünüyorum, 405 puan ama daha iyisini de alabilirdim. Çoğu hayalim suya düştü, bu da beni kötü etkiliyor. Örneğin: Gelecekte MSÜ'ye girip Kara Harp kazanmak istiyordum ama gözlük numaram büyük olduğundan sol: 3 sağ: 3.50, sağlıktan eleneceğimi anlayıp boşuna ümitlendiğimi anladım. Ayrıca başka bir sağlık sorunum var, o da bende kalsın.

Hayatı ot gibi yaşıyorum, gerçeklik algım bozulmuş gibi hissediyorum. Sanki beynimin içinde ben varım, kendimi izliyorum ve yönetiyorum ama nasıl tarif etsem bilmiyorum. Ruhum bedenimden ayrılıp uzun bir süre sonra geri geliyor gibi hissettiriyor. Ayrıca 1-2 aydır uyku sorunlarım var, en çok da 10-15 gündür bu sorunu daha aşırı bir şekilde yaşıyorum. Neredeyse sabah 5-6'ya kadar uyuyamıyorum. Çoğu şeyi denedim, tek denemediğim uyku hapı ama uyku hapı da almak istemiyorum.

Sosyal ilişki konusunda da pek iyi sayılmam. Pek fazla arkadaşım da yok, varsa da 4-5 tane diyebilirim. Sebepsizce sosyalleşesim gelmiyor. Yalnız kalmak istiyorum ama bir yerden sonra bu can sıkıcı oluyor. Bir ara flörtüm oldu diyebilirim, kızla aşırı iyi anlaşıyorduk ve hiç erkek çevresi falan yoktu. Tam benim kafa dengim diyebilirdim, her şeye saygısı olan düzgün birisiydi. İlk zamanlar o benden hoşlanıyordu ama ben öyle düşündüğünü düşünmeyerek fazla değer veremedim.

Sohbetimiz gerçekten aşırı fazla sürüyordu. Sohbeti saran tek bir insandı o benim için. İleride benden hoşlandığını öğrenmiştim ama iş işten geçmişti. Ondan sonra benim ona karşı içimde bir sevgi oluştu diyebilirim. Aradan biraz geçtikten sonra kız arkadaşına yazdım durumu anlattım, onun biraz azını aradı falan derken en sonunda cesaretimi toplayıp açıldım. Sonuç pek kötü olmadı, fazlada üzülmedim zaten beni çok güzel bir şekilde reddetti. Hiç kalbimi kırmadan hep birbirimizin kötü anında yanında olduk, birbirimizi her olayda destekledik. Ama bir gün bir olaydan dolayı konuşmayı bıraktık🙂.

Bu da ayrı bir üzdü diyebilirim. Hayatında çok değer verdiğin bir kişinin bir anda hayatından çıkması üzüyor. Birçok kez barıştık, küstük ama ikimiz de birbirimize asla kıyamadık diyebilirim. Gerçekten çok olgun birisiydi ama ben onu hak etmedim. Her şeyi denedim ama artık hiçbir şeye hevesim kalmadı. Bunun ardından da çoğu yakınımı kaybettim, en çok beni bitiren de babam oldu. Ondan sonra kendimi bir türlü toparlayamadım, her şey anlamsızdı artık benim için.

Sürekli kafaya takmamayı denesem de bir türlü beceremedim, kafamdaki sesler gitgide artmaya başladı. Spor yapsam da pek faydası olmuyordu. Max 1-2 saat dertlerimden uzak duruyordum, tekrardan geliyordu. Şu anki halimi tarif etmek gerekirse koskoca okyanusun içinde bir sandaldayım, dalga nereye vurursa ben de oraya gidiyorum. Bazıları 'ergen, yıkık' diyebilir umurumda değil. Bazen tek istediğim şey güneşin doğuşunda bir sahil kenarında güneşin doğuşunu izleyerek 'neden böyle oldu' diye düşünmek oluyor.

Müzik zevkine gelecek olursak, genellikle klasik müzik dinlemeye yeni yeni başladım diyebilirim. Arabesk'i ise çok küçükken öğrendim, o zamandan beri dinliyorum denilebilir. Kısacası, kendimle diğer insanları kıyaslayınca bir yarıştaymışız gibi, onlar araba ile başlarken ben bisiklet ile başlamış gibi hissediyorum. Hayatımda adamakıllı giden hiçbir şey yok. Keşke hayata sıfırdan başlama gibi bir seçenek olsaydı ama maalesef ki yok. Bazen keşke doğmasaydım diyorum, kendime adamakıllı bir hedef bile belirleyemiyorum.

Yazı biraz uzun oldu ama elimden geldikçe kısa tutmaya çalıştım, daha da var ama yazsam çok uzardı. Belki benden daha dertli insanlar var ama ben içimi dökmek istedim, biraz saçmaladım ama kusura bakmayın. Son olarak sevdiğim bir sözü aşağıya yazmak istiyorum.

"İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür. 18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini anlar. 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür." - Andrey Tarkovski

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Dostum daha 15 yaşındasın her şey düzelir merak etme o yaşlar tam depresyon dönemleri kendimden biliyorum :d Gelecekte bunları gülerek anlatacaksın rahat ol.
 
Boş verin hocam şu anlık derslerinize çalışsanız yeter.
 
Dostum daha 15 yaşındasın her şey düzelir merak etme o yaşlar tam depresyon dönemleri kendimden biliyorum :d gelecekte bunları gülerek anlatacaksın rahat ol.

Hocam haklısınız, evet ergenlik döneminden kaynaklı depresyon olabiliyor ama ne olursa olsun insan kendine bunu kabul ettiremiyor. Artı olarak da tip olarak da pek iyi sayilmam hocam bu da 10-0 geriden başlatıyor.
 
Kardeşim daha genceciksin, Herşeyi bırak derin bir nefes al bunları düşünme sakın. Lgsden çok iyi bir puan yapmışsın kendinle gurur duymalısın, msü konusuna gelirsek de gözünü çizdirirsin ameliyatla, yada göz egzersizleri aç yap her gün çok istiyorsan msü'yü. Çok iyi bir meslek sahibi olacaksın buna canı gönülden inanıyorum. Hayatı tabii kide ot gibi yaşama, her gününü dolu dolu geçir. Sosyal ilişki konusunda utanma bilincini kaybetmelisin, Sosyal ol oğlum nolacak :)) Koy gitsin. İlişki konusuna gelince liseye geçtin önünde koskocaman bir 4 sene var. Kendine göre rahat bir kız bulursun. Lisede bile bulamazsan, ünide bulursun. Ha orada da bulamazsan iş hayatında bulursun daha ergensin bunları kafaya takman çok normal. Ama takma kesinlikle her gününü dolu dolu geçir ilerde pişman olursun yoksa. Spor konusuna geldiğimde demekki çok bir süre spor yapmamışsın. Spor 3 ayda gelişilecek bir şey değil uzun zaman alır, cefasını çekeceksin. Ama sefası o kadar güzel olur ki, yani iyiki yapmışım dersin. Müzik zevkine bayıldım arabesk müzik çok iyidir kardeşim. Diyeceklerim bu kadar, hiç bir şeyi takma kafana bunlara ilerde güleceksin yani o kadar saçma gelecek sana. Takma kafaya koy gitsin
Diyeceklerim bu kadar Hayatında başarılarr..
 
Kardeşim daha genceciksin, her şeyi bırak derin bir nefes al bunları düşünme sakın. LGS'den çok iyi bir puan yapmışsın kendinle gurur duymalısın, MSÜ konusuna gelirsek de gözünü çizdirirsin ameliyatla, ya da göz egzersizleri aç yap her gün çok istiyorsan MSÜ'yü. Çok iyi bir meslek sahibi olacaksın buna canı gönülden inanıyorum. Hayatı tabii ki de ot gibi yaşama, her gününü dolu dolu geçir. Sosyal ilişki konusunda utanma bilincini kaybetmelisin, sosyal ol oğlum ne olacak :)) koy gitsin. İlişki konusuna gelince liseye geçtin önünde koskocaman bir 4 sene var. Kendine göre rahat bir kız bulursun. Lisede bile bulamazsan, üniversite de bulursun. Ha orada da bulamazsan iş hayatında bulursun daha ergensin bunları kafaya takman çok normal. Ama takma kesinlikle her gününü dolu dolu geçir ileride pişman olursun yoksa. Spor konusuna geldiğimde demek ki çok bir süre spor yapmamışsın. Spor 3 ayda gelişilecek bir şey değil uzun zaman alır, cefasını çekeceksin. Ama sefası o kadar güzel olur ki, yani iyi ki yapmışım dersin. Müzik zevkine bayıldım arabesk müzik çok iyidir kardeşim. Diyeceklerim bu kadar, hiçbir şeyi takma kafana bunlara ileride güleceksin yani o kadar saçma gelecek sana. Takma kafaya koy gitsin.
Diyeceklerim bu kadar hayatında başarılarr.

Hocam ciddende size ne kadar teşekkür etsem azdır diyebilirim. Her şeye olumlu yönden bakmaya çalışıyorsunuz çok pozitif bir insansınız. Bir nebzede olsa içimi rahatlattınız çok sağ olun🙂.
 
Hocam ciddende size ne kadar teşekkür etsem azdır diyebilirim. Her şeye olumlu yönden bakmaya çalışıyorsunuz çok pozitif bir insansınız. Bir nebzede olsa içimi rahatlattınız çok sağ olun🙂.
Aslında herşeye olumlu yönden bakan biri degilim. Ancak biz bu yollardan çok geçtik güzel kardeşim. Ağlamanın kimseye faydası yok. Bende eskiden senin gibiydim olumsuz düşünüyordum çoğu şeyi. Ancak hiç birinin önemi yok şu Dünyada. Dolu dolu yaşa bu güzel gençlik yıllarını.
 
Merhaba dost. Seninle yaşıtız ama ben daha büyüğüm 10. sınıfım sen ise 9. LGS'den iyi not almışsın bana kalırsa. Eğer ortalama bir ildeysen idare eder. İyi bir liseye gireceğine eminim. Lise hayatında başarılar dilerim bir çok kişi ile muhatap olacaksın bazen çok mutlu olup bazen çok sinirleneceksin. Hayat böyle bir şey inişlerle kalkışlarla ünlüdür. Neyse eğer sorununa gelecek olursak. Senin gibi herhalde 5-10bin kişi bu durumdadır. Kendini kum tanesi zannediyor. Bu gayet normal her insanın bir dönüm noktası vardır. Hiç bir işe yaramadığını düşünüp içinden kendini bitirdiği dönem. Ben bu dönemi nasıl atlattım arkadaşlarım sayesinde. Oyunlar sayesinde. Kafamı başka şeylere yönlendirip yani meşgul ettim. Böylece dediklerim konulardan kafamı yormayıp bu alandan çıktım. Yani bir hobi edinip bir şey yaparak en basitinden yürüyüş yapıp müzik dinleyerek bile mutlu olabiliyorsun. Az boş yaptım konudan konuya atlamak gibi oldu. Umarım okursun. Ben üşenmeden okudum çünkü :).
 
Arkadaşlar merhaba, 15 yaşında bir genç olarak uzun zamandır kafamdaki sesler içimi yiyor. Kendimi uzun zamandır iyi hissetmedim, gelecek kaygısı çekiyorum, gelecekte ne yapacağım hakkında gram bir fikrim yok. Her şeyi denemeye çalışıyorum ama bir süre sonra boşuna çabaladığımı anlayıp bırakıyorum. Sürekli gelecekte ne olacağımı düşünmekten kendime vakit ayıramadığım oluyor. Ya gelecekte başarısız biri olursam hissi çok kötü hissettiriyor. Çoğu yaşıtım kendinden emin bir şekilde geleceğini planlarken ben oturduğum yerde sayıyorum. Hayatı sanki boşuna yaşıyormuşum hissi geliyor çoğu zaman, hayatı sorgulayıp boşa yaşadığımı düşünüyorum.

Derslerimde kötü sayılmam ama bu sene LGS'den iyi bir puan aldığımı düşünüyorum, 405 puan ama daha iyisini de alabilirdim. Çoğu hayalim suya düştü, bu da beni kötü etkiliyor. Örneğin: Gelecekte MSÜ'ye girip kara harp kazanmak istiyordum ama gözlük numaram büyük olduğundan sol: 3 sağ: 3.50, sağlıktan eleneceğimi anlayıp boşuna ümitlendiğimi anladım. Ayrıca başka bir sağlık sorunum var, o da bende kalsın.

Hayatı ot gibi yaşıyorum, gerçeklik algım bozulmuş gibi hissediyorum. Sanki beynimin içinde ben varım, kendimi izliyorum ve yönetiyorum ama nasıl tarif etsem bilmiyorum. Ruhum bedenimden ayrılıp uzun bir süre sonra geri geliyor gibi hissettiriyor. Ayrıca 1-2 aydır uyku sorunlarım var, en çok da 10-15 gündür bu sorunu daha aşırı bir şekilde yaşıyorum. Neredeyse sabah 5-6'ya kadar uyuyamıyorum. Çoğu şeyi denedim, tek denemediğim uyku hapı ama uyku hapı da almak istemiyorum.

Sosyal ilişki konusunda da pek iyi sayılmam. Pek fazla arkadaşım da yok, varsa da 4-5 tane diyebilirim. Sebepsizce sosyalleşesim gelmiyor. Yalnız kalmak istiyorum ama bir yerden sonra bu can sıkıcı oluyor. Bir ara flörtüm oldu diyebilirim, kızla aşırı iyi anlaşıyorduk ve hiç erkek çevresi falan yoktu. Tam benim kafa dengim diyebilirdim, her şeye saygısı olan düzgün birisiydi. İlk zamanlar o benden hoşlanıyordu ama ben öyle düşündüğünü düşünmeyerek fazla değer veremedim.

Sohbetimiz gerçekten aşırı fazla sürüyordu. Sohbeti saran tek bir insandı o benim için. İleride benden hoşlandığını öğrenmiştim ama iş işten geçmişti. Ondan sonra benim ona karşı içimde bir sevgi oluştu diyebilirim. Aradan biraz geçtikten sonra kız arkadaşına yazdım durumu anlattım, onun biraz azını aradı falan derken en sonunda cesaretimi toplayıp açıldım. Sonuç pek kötü olmadı, fazlada üzülmedim zaten beni çok güzel bir şekilde reddetti. Hiç kalbimi kırmadan hep birbirimizin kötü anında yanında olduk, birbirimizi her olayda destekledik. Ama bir gün bir olaydan dolayı konuşmayı bıraktık🙂.

Bu da ayrı bir üzdü diyebilirim. Hayatında çok değer verdiğin bir kişinin bir anda hayatından çıkması üzüyor. Birçok kez barıştık, küstük ama ikimiz de birbirimize asla kıyamadık diyebilirim. Gerçekten çok olgun birisiydi ama ben onu hak etmedim. Her şeyi denedim ama artık hiçbir şeye hevesim kalmadı. Bunun ardından da çoğu yakınımı kaybettim, en çok beni bitiren de babam oldu. Ondan sonra kendimi bir türlü toparlayamadım, her şey anlamsızdı artık benim için.

Sürekli kafaya takmamayı denesem de bir türlü beceremedim, kafamdaki sesler gitgide artmaya başladı. Spor yapsam da pek faydası olmuyordu. Max 1-2 saat dertlerimden uzak duruyordum, tekrardan geliyordu. Şu anki halimi tarif etmek gerekirse koskoca okyanusun içinde bir sandaldayım, dalga nereye vurursa ben de oraya gidiyorum. Bazıları 'ergen, yıkık' diyebilir umurumda değil. Bazen tek istediğim şey güneşin doğuşunda bir sahil kenarında güneşin doğuşunu izleyerek 'neden böyle oldu' diye düşünmek oluyor.

Müzik zevkine gelecek olursak, genellikle klasik müzik dinlemeye yeni yeni başladım diyebilirim. Arabesk'i ise çok küçükken öğrendim, o zamandan beri dinliyorum denilebilir. Kısacası, kendimle diğer insanları kıyaslayınca bir yarıştaymışız gibi, onlar araba ile başlarken ben bisiklet ile başlamış gibi hissediyorum. Hayatımda adamakıllı giden hiçbir şey yok. Keşke hayata sıfırdan başlama gibi bir seçenek olsaydı ama maalesef ki yok. Bazen keşke doğmasaydım diyorum, kendime adamakıllı bir hedef bile belirleyemiyorum.

Yazı biraz uzun oldu ama elimden geldikçe kısa tutmaya çalıştım, daha da var ama yazsam çok uzardı. Belki benden daha dertli insanlar var ama ben içimi dökmek istedim, biraz saçmaladım ama kusura bakmayın. Son olarak sevdiğim bir sözü aşağıya yazmak istiyorum.

"İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür. 18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini anlar. 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür." - andrey tarkovski.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.


Hocam aramızda çok bir fark yok bende 17 yaşındayım benim de hedefim MSÜ ancak düz taban olduğumdan giremiyorum anlattıklarını tamamen yaşadım bir tek baba ile kız mevzusu yok ama onun dışında benzer yaşadıklarımız gerçekten bana da boş geliyor, milyarlarca insan arasında yaşamaya çalışıyoruz ama ben bunun kendimize çok yüklenmemizden olduğunu düşünüyorum TikTok'ta abuk sabuk insanlar var bu yaşlarına kadar nasıl geldiklerini merak edersin ama mutluluk konusundan onlar her zaman senden bizden daha mutlu oluyorlar aslında bu da insanın neyle mutlu olduğu ile alakalı basit şeylerle mutlu olmayı öğrenmen gerek. Gelecek kaygısı konusunda ise elinden geleni ardına koyma aklında bir şey varsa gerçekleştirmek için 1 saniye düşünme uzaktan bakıldığında çabaladığın belli olmalı ancak kafanda bu kadar çabaya rağmen başaramıyacağını düşünüyorsan orada kader kısmet işi giriyor elinden geleni yaptıktan sonra da olmuyorsa kısmet değilmiş demeyi bilmek gerekiyor. MSÜ'de elendim ben ve kendime kısmet olmadığını anladım demek ki hayırlısı buymuş belki de asker olsam hem kendimi hem de devletimi daha vahim bir durum bekliyordu.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı