İçimi dökmek istiyorum

Köpek gibi ders çalışıp lise de fen lisesini kazanınca babam PC alacak sonra YouTube ve twitchede başlayacağım belki oradan bir başarı kazanıp hayatımı kurtarırım.
Çalış kardeşim benim. Sonra benim gibi kötü bir meslek lisesine düşme. Ben çalışmadım zamanında. Şuan pişmanım.
 
Senin durumun yine iyiymiş. Benim lise 2'ye kadar telefonum yoktu. Hiç tanımadığım insanlar ve hiç gitmediğim bir şehirde okudum. Bilgisayar da neymiş! Arkadaşlarımın telefonunu alır ufak oyunlar oynardım. Galaxy S II vardı Fruit Ninja oynardım. Ama güzel günlerdi. Bol bol kitap okurdum. Telefon için para biriktirmiştim devlet ayda 75 TL para verirdi 400 TL paramla telefon almaya gittiğimde alo desin yeter deyip takoz telefon almıştım. Yanında da 10 santimlik teleskop almıştım.
Hocam Ama o zaman uzaktan eğitimmi vardıda onuda düşünsen bence
 
Aynı şekilde zorlanan bir 10.sınıf öğrencisi olarak sana şunu söyleyebilirim ki bu artık benim hayat mottom gibi bir şey oldu. Karşına çıkan bir zorluk var. Gerek derslerden olsun gerek ekran kartı sorunun olsun. Gelecekte 2 adet sen olabilir. Birinci sen "Ya benim derslerim şöyle zordu böyle zordu ondan yapamadım." Diyerek ve bahane üretmeye alışan birisi. Lütfen lütfen beni yanlış anlama derdini saçma görmüyorum bahane üretmek kelimesini de azarlamak anlamında kaba bir şekilde kullanmıyorum. Karşına bir sorun bir sıkıntı çıktığı zaman "Eğer ben bu soruna ne kadar güçlü bir şekilde karşı çıkarsam ileride yüzleşeceğim sorunları daha rahat halledeceğim. Çünkü irademi güçlendirmiştim!" Diyebilmen için böyle diyorum. İkinci sen de bu sorununu da elinden geldiği kadar çözen, bu sorunu çözdüğü için karşısına bir sorun çıktığı zaman "Ya ben bu sorunun üstesinden gelmiştim, bunun mu gelemeyeceğim?" Diyecek birisi olacaksın. Şu an yaşıtların da aynı sorunlardan muzdarip. Etrafına baktığın zaman çoğunun yattığını, ders çalışmadığını, umursamadığını düşünebilirsin. Bırak onlar yatsın, bırak onlar çalışmasın pes etsin. Üniversite sınav yılı geldiğinde hepsinin nasıl tutuştuğunu farkedeceksin. Ayrıca ileride yaşıtlarınla edeceğin bir sohbet sırasında sorunlarının üstesinden nasıl geldiğini, bu üstesinden gelme durumlarının sonucunda da nasıl başarılı olduğunu anlatabileceksin :). Sadece bu sorunun için değil. Her sorunun için dik dur. Asla pes etme. Çalışmaya devam et. Ne için çalıştığını unutma. Hayaller kur ve bu hayaller için sürekli çalış.
Atılan yazıları kelimesi kelimesine yazmak zorunda değilsin. Kendi anlayacağın şekilde yaz kendi notlarını çıkar. Sınavlarından yüksek aldığın zaman kimse sana neden yazmadın demeyecek. Zaten defter kontrolü yapılacağını da düşünmüyorum. Evet kimseyle yarışmak zorunda değilsin. Bırak herkes sana çalışmıyor, tembel, oyun oynuyor desin. Bana da diyorlar ben sesimi çıkarmıyorum sessiz bir şekilde sınav zamanında alacağım sonuçları bekliyorum :). Kolay gelsin kardeşim. İnşallah başarılı olursun ve bu sorununun üstesinden gelebilirsin. Ayrıca bir genel 9.sınıf tavsiyesi vermek istiyorum. Bölümleri araştır. MF-TM-TS-DİL hangisini okuyacağının ufak ufak hayallerini kur. Kafanda belirli meslekler olsun. Çünkü hedefin ne kadar yüksek olursa o hedefe ulaşmak için daha çok çalışacaksın. Son olarak da bol bol kitap oku. Aylık 1-2 kitap okusan çok güzel olur. İyi günler dilerim. Sormak istediğin bir şey olursa bu mesajımı alıntılayarak sorabilirsin. Kolay gelsin!
Ve son olarak,
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” -Mustafa Kemal Atatürk
 
İleride üniversiteli olunca bu konuya tekrar bakıp hüzünlenip belki de gülümsersin. Dersin ki lise zamanı üniversiteye göre ne kadar rahatmış. Kendimden biliyorum. Takma kafana atlatırsım güçlü ol. Benim final haftam yaklaşıyor. Artık gece 2-3 gibi yatıp 8.30 da tekrar ders için kalkıyorum. Türkiye şartlarında çalışmaktan başka çaremiz yok malesef.
 
Lise böyle işte. Bende 8. sınıfta ohh artık liseye geçicem ortam yapıcam ders çalışmayacam diyodum ki. Enis Cheryyson'un bir sözü vardır: ''Ancak işler beklendiği gibi gitmedi'' aynen böyle oldu. Şu an zor da olsa dersleri dinle az soru çöz sonra akşama kadar oyun oyna
 
Hocalar günde 10 sayfa yazı atıyor, saatlerce canlı ders yapıyor canlı derse girince ekran kartımdaki bir arıza yüzünden ekran tir tir titriyor gözlerim acımaya başladı artık. Hocaların hepsi sadece kendi dersi var gibi davranıyor. Hocaya bu durumu anlatıyorum, ekran kartım böyle falan diyorum yapacak bir şeyim yok katılmak zorundasın diyor. Telefonumdan katılmak istemiyorum, hiçbir şey anlamıyorum telefondan katılınca, Zorlanıyorum. Bıktım usandım artık. 9. sınıfa geçeli daha çok bir şey olmadı. Daha sadece 6 gün yüz yüze eğitim gördüm. Bir de 2. dönem sınavlar olacak. Ben hala hiçbir şey bilmiyorum. Kafayı yemek üzereyim. Ben evimde oturup tüm gün patates gibi oyun oynamak istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum. Ama onu bile yapamıyorum. Ekran kartım bozuk, sistemim 6 yıllık eski, her yeri bozuk. Ekran kartı yandı, fırınladım düzeldi. Babama idare edecek bir ekran kartı alalım diyorum, "Ders çalış, sonra gel." diyor. Durumumuz bu aralar biraz sıkışık, bunun da farkındayım. O Yüzden çok zorlamıyorum onları. Ama artık yeni bir ekran kartı şart oldu zaten, 1 haftadır hiç istemedim bile. Ben her gün canlı derslere giriyorum, atılan yazıları yetiştirmiyorum. Ben at değilim, ben artık kimseyle yarışmak istemiyorum. Zaten daha geçenlerde yeni bir şehre taşındık, tek bir arkadaşım bile yok. Eski şehrimde bir arkadaşım vardı, hala her gün konuşup oyun oynuyoruz. Onunla gezmeyi çok özledim. Dışarı çıkmak gibi bir şey yok artık. Lanet bir virüs yüzünden evde tıkıldık zaten. Bilgisayarımla uğraşmaktan başka hiçbir seçeneğim yok. Kendi dış görünüşümden nefret ediyorum, kilo aldım.
Ama tek bir diyet yapmıyorum, hafif bir spor bile yapmıyorum, yapmak istemiyorum.
Gençliğimi ihtiyar yaşıyorum.
Bir psikoloğa gitmeyi çok isterdim, ancak virüs sürecinde göz doktoru randevuma bile gidemedim.
Sohbet edecek kimsem yok. Babamla sohbet etmeye çalışıyorum, dinlemiyor bile.
Hiçbir şeye hevesim kalmadı.

Bunları ailemle konuşmayı denesem de bana daha lafımı tamamlamadan dedikleri şeyler "Bahane arama.", "Herkes yapıyor, sen neden yapamayasın?", "Oyun oynamayı bırak da bir ders çalış."

Okuyan herkese teşekkür ederim, içimi dökecek bir yer bulamadım kusura bakmayın.
Biraz geç kalmışım ama ben de bir fikir vermek istiyorum. Şahsım adına, çekilen her zorluğun gelecekte bir karşılığı olduğuna inanan bir insanım. Tabi bu sadece acı çekmekle sınırlı kalmamalı, hangi konuda engelleniyorsanız o konuda daha da inatçı olmanız gerekiyor karşılığını alabilmeniz için. Okuduğum kadarıyla gerçekten sınırlarınızı zorluyorsunuz ve ben şunu söyleyebilirim ki belki bu sınavlardan hak ettiğinizi alamayacaksınız ama er ya da geç bunun karşılığını hiç tahmin etmediğiniz bir yerde göreceksiniz. Demek istediğim bu günler geçtikten sonra (ki geçecektir) arkaya dönüp baktığınızda tüm aksiliklere rağmen başardığınızı göreceksiniz eğer sizi engelleyen konulardaki inatçılığınızı devam ettirirseniz.
 
Linçlemeyin ama bazen bazı şeyleri fazla abartıyoruz gibime geliyor sen en azından dersine girebiliyorsun ve kalacak bir yuvan var. Dışarıda bırak Online eğitimi hayatında hiç okula gitmemiş çocuklar var. Bizse burada ekran kartım bozuldu diye ağlıyoruz. Gerçekten ayıp bize hem de çok ayıp.
 
Linçlemeyin ama bazen bazı şeyleri fazla abartıyoruz gibime geliyor sen en azından dersine girebiliyorsun ve kalacak bir yuvan var. Dışarıda bırak Online eğitimi hayatında hiç okula gitmemiş çocuklar var. Bizse burada ekran kartım bozuldu diye ağlıyoruz. Gerçekten ayıp bize hem de çok ayıp.

Ama bugün tüm bunlar bir lüks değil ihtiyaç. İhtiyacın azı çoğu olmaz herkes ihtiyacını karşılayabilmeli bunlardan 1 tanesi bile eksik olmamalı.
 

Geri
Yukarı