ABD ülkeni tankla tüfekle işgal etmez. Marketlerde, mağazalarda sana sattığı ürünlerle işgal eder. Tarım arazilerini, madenlerini işletir. Ülkenin yönetimine kendisi için çalışacak kişiler getirir, bu kişiler sayesinde ülkenin kapısı milyonlarca mülteciye açılır; ülkenin sınırının birkaç kilometre ötesinde bir terör örgütünü finanse eder, silah ve istihbarat sağlar. Ülkenin gençlerini kendisine bağlayacak bir kültür oluşturur, gençlerin beyninin "ülkesinin işgal edildiğini" anlamasını önler. Ülkenin içinde beslediği siyasilerle, gazetecilerle ülkenin gündemini sürekli meşgul eder. Bunu yaparken de halk dışarıdaki düşmana odaklanmasın diye içeride böler, parçalar, yönetir. Ülkeyi sağcı/solcu, Türk/Kürt, müslüman/laik diye böler. Çift kutuplu bir siyasi arena yaratır, iki ucu da besler, büyütür. Ülkenin siyasi gündemini bu iki kutup arasında hapseder.
Yani evet, ABD ülkeni paylaşabilir.
Fakat bizim de hiç de kolay lokma olmadığımızı yıllar yıllar önce atalarımız gösterdi.
