İnceleme: Batman Arkham City

Yeniden merhaba. Dün BioShock incelemesi atmıştım, baktım yazmaktan zevk alıyorum. Hazır hızımı almışken devam edeyim dedim.
O zaman başlayalım. Batman: Arkham City.

Dikkat! Hikayemiz Arkham Asylum olaylarından sonra başlıyor. Ayrıca ilk oyunla da bol bol karşılaştıracağım dolayısıyla isterseniz yazdığım Arkham Asylum incelemesine de göz atabilirsiniz: https://www.technopat.net/sosyal/ko...gibi-batman-arkham-asylum-incelemesi.1352422/

Hikaye:
Hikayemiz Arkham Asylum olaylarından 1 yıl kadar sonra başlıyor. Arkham adasında yaşanan başarının (Joker'in yakalanması) tamamını üzerine alan müdür Quincy Sharp, halkın sevgisini ve desteğini kazanarak başkan olmuştur. Başkan olduğu an yaptığı ilk icraat Arkham adasının artık suçluların tamamını tutamayacağı bahanesi ile şehrin özellikle varoşları kapsayacak bir bölümün etrafını duvarlarla çevirip oraya "Arkham City" adını vermesi oluyor. Oyunun adı da buradan geliyor zaten. Burada içeri düşen mahkumlar kaçmaya çalışmadığı sürece içeride ne isterlerse yapmakta serbestler. Aklınıza gelebilecek her şeyi. Cinayet, soygun ve türevleri. İçeride resmen bir besin zinciri var yani. Kendini savunamayacak kadar güçsüz olan mahkumlar, daha güçlü olanlara yem oluyorlar. Şimdi bunun burada ne kadar etik olup olmadığını tartışabiliriz ama yani çoğumuzun böyle bir sistemin insanlık dışı olduğunu düşündüğünü düşünüyorum.

Ve hayır böyle düşünen tek biz değiliz, Bruce Wayne yani nam-ı diğer Batman de böyle bir şeyin insanlık dışı olduğunu halka kanıtlamak için sokağa çıkıp bir konuşma düzenliyor. Tam konuşmasını yaparken askerler bir baskın düzenleyip Bruce Wayne'i ve birkaç kameramanı psikiyatrist Hugo Strange'in emri ile yakalıyor ve Arkham City'e götürüyor.

Hugo Strange, Bruce Wayne'e onun hakkında her şeyi bildiğini, herhangi yanlış bir hareketinde kimliğini ifşa edeceğini, ve artık planını engelleyebilecek en büyük kişi de elinde olduğuna göre protokol 10'u devreye sokabileceğini söylüyor. Ardından da Bruce Wayne ve kameramanları Arkham City'e tam olarak sokuyor.

Kameramanlar kapı açıldığı gibi bayılırken Bruce Wayne elleri bağlı olmasına rağmen önündeki bütün düşmanları pataklıyor. Sonra tam kameramanlardan birini kaldırırken arkasından gelen bir levye darbesiyle yere düşer ve bayılır.

Uyandığında etrafının Penguen ve adamları tarafından sarıldığını fark eder. Hemen ayağa kalkar ve savaşmaya başlar. Tabii ki Batman olduğu için elleri kelepçeli olmasına rağmen yaklaşık 7 adamı ve penguenin kendisini alaşağı eder. Bu sırada vurduğu sert bir darbeden dolayı ellerindeki kelepçeler de açıldığından artık tam olarak serbesttir. Hugo Strange'in tehditlerinden zerre korkmayan Bruce Wayne, Protokol 10'un ne olduğunu anlamak ve onu durdurmak için hemen harekete geçer. Binanın tepesine çıkar, Alfred'le iletişim kurar ve giysisini ister. Giysisi geldiğinde de ben sevinç çığlıkları atarken Batman'e dönüşür.

Hikayemiz güzel anlayacağınız. Bu sıkıntılı insanlarla dolu mekanda Batman kimin dost, kimin düşman olduğunu bile çıkartamıyor. Çünkü herkes kendi emelleri peşinde.

Bu defa karakter kadrosu ilk oyuna göre daha geniş tutulmuş. İlk oyundaki bazı karakterler geri dönerken, yeni bazı ikonik karakterler de eklenmiş. 2Face, Penguin, MR. Freeze, Ras al Ghul gibi karakterler yeni mesela.

Ayriyeten bu oyunda oynayabileceğimiz tek karakter Batman değil. Oyunda Catwoman da var! Evet Catwoman. Ve Batman'den her şeyi farklı bir biçimde. Hatta size şöyle söyleyeyim, oyuna normalde ilk Catwoman ile başlayıp, sonra onun yakalanması ile oyun başlıyor. Evet biliyorum tuhaf. Ama böyle bir şey eklemişler ve hoş olmuş.

Catwoman'ın hikayede yanlış hatırlamıyorsam 5 görevi falan olmalı. Çok değiller, ama ben beğendim. Catwoman bu oyuna güzel bir çeşitlilik katmış.
Ayrıca oyunu bitirdikten sonra açık dünyada istediğiniz gibi Catwoman ile dolaşabiliyorsunuz.

Oynanış:
Biraz da ana odağımız olan Batman'e gelelim. Batman bu oyunda tabii ki yine zeki, güçlü ve problemlerin altından kolayca kalkabilen bir kişiliğe sahip. İlk oyundaki gibi çok iyi dövüşüyor ve kendine yardımcı olması için özel aletleri var.

Oynanış ilk oyuna kıyasla güzel bir gelişme yaşamış. Yine gizlilik ve aksiyon olarak 2'ye ayrılıyor. İlk oyun neredeyse saldırı butonuna abanarak oynanabilirken, bu oyunda çeşitli ekipmanlarınızı ve özelliklerinizi kullanmanızı gerektiren durumlar ortaya konmuş ve bunlar güzel bir çeşitlilik sağlamış.
Dövüş mekanikleri yine harika. İlk oyuna kıyasla üzerine 2 özellik eklenmiş. Çoklu bloklama ve sersemleyen düşmanlara hızlı ataklar yapma.

İlk oyundaki bence en sıkıntılı olay 2 düşman size dalınca sadece 1'ini karşılayabilmemiz ve diğerinin size çoğunlukla vurması. Bu oyunda counter tuşuna size saldıran düşman sayısı kadar basıp o kadar düşmanı engelleyebiliyorsunuz.
Sersemleyen düşmanlara hızlı ataklar yapma olayı da çok basit. Sersemlettiğiniz düşmana normal ataklar yaparak çok hızlı yumruklar atabiliyorsunuz ve bu da kombo barını doldurmak için oldukça iyi bir yol. Kombo barı ile de yetenek puanlarıyla açtığınız yeni özelliklerinizi kullanıyorsunuz.

"Nasıl yani bu oyun RPG mi?" diye sorduğunuzu duyuyorum. Tabii ki de hayır. Düşmanları öldürdükçe XP kazanıyorsunuz ve bunlar barı doldurunca 1 puan kazanıyorsunuz. Puanlarla da yeni özellikler açıyor ve oynanışı çeşitlendiriyorsunuz. Güzel sistem yani.

Gizlilik kısımları ise ilk oyunla neredeyse aynı. Batman için ateşli silahlar ölümcül olduğundan dolayı silahlı düşmanları gizli avlaması gerekli. O yüzden gizlilik kısımları önemli. Gizlilik kısımlarına gelen yenilik sanırım sadece "double takedown" yani iki kişiyi aynı anda alma özelliği eklenmiş. Ki bu yine güzel çünkü rahatlık yaratıyor. İlk oyunda yan yana duran 2 kişiyi alırken zorluk yaşıyordunuz çünkü birini boğarken diğeri çoğunlukla sizi fark ediyordu. Bu oyunda o engellenmiş.

Vuruş hissi başta ilk oyuna göre zayıf gelmiş olsa bile bunun sebebini sonradan anladım. Sebebi ses dizaynıydı. İlk oyundaki yumruk sesleri daha kuvvetli ama son vuruşu atarken sesler daha zayıfmış. Bu oyunda ise tam tersi. Yumruklar yumruk, bitirişler bitiriş gibi hissettiriyor. Batman resmen kelebek gibi uçup, arı gibi sokuyor.

Sanat Dizaynı ve Teknik Kısım:
Sesler ise yine güzel. İlk oyundan da bildiğimiz Mark Hamill ve Kevin Conroy yine seslendirmede ve harika iş çıkarmışlar. Diğer karakterlerin de (özellikle kadın karakterler) sesleri oldukça başarılı.

Grafikleri ilk oyunla neredeyse aynı. Belki biraz ışıklandırmayı güçlendirmiş olabilirler. Optimizasyon ise güzel. Zaten 2012 oyunu olmasından dolayı benim eski tost makinemde bile 1080p-medium-60FPS alınıyordu.

Sonuç:
Batman: Arkham City bence en iyi çizgi roman ve süper kahraman oyunudur. Bu oyun da serinin en iyi oyunudur.
Gerek dövüş mekanikleri, gerek hikayesi ve karakterleri ile Batman Arkham City benim çok sevdiğim bir oyundur ve eğer bir puan verecek olsam, benim puanım 92/100 olurdu.

Eğer gerçekten buraya kadar okuyabildiyseniz gerçekten sabırlı bir insan olmalısınız çünkü ben bile zorlandım. Zaman ayırdığınız için teşekkürler, iyi günler, iyi geceler veyahut her ne zaman okuyorsanız.
 
Hocam henüz okumadım fakat incelemeleri resimle desteklemek hoş duruyor, bir sonraki incelemenizde kullanırsanız okur daha çok zevk alabilir okurken.

Hocam oyunu alırken hiç ekran görüntüsü almamıştım. Arkham Knight oynarken bol bol aldım bir sonraki inceleme o olacak orada kullanırım.
 
Metro Exodus incelemesi de yapmalısın bence oynadıysan.

Zamanında Game Pass'de vardı sistemim kaldırmamıştı. Geri gelse de oynasam. Eleştiri için teşekkürler :)

Elinize sağlık.

Elinize sağlık sevdiğim bir oyun olacak her zaman.

Benim en sevdiğim Batman oyunudur kendisi. Bekliyorum hocam.

Hocam henüz okumadım fakat incelemeleri resimle desteklemek hoş duruyor, bir sonraki incelemenizde kullanırsanız okur daha çok zevk alabilir okurken.

Elinize sağlık. Oyunu bitirdikten sonra göz gezdiririm :).

Hepinize teşekkürler. İyi ki varsınız :)
 

Yeni konular

Geri
Yukarı