İncellik hakkında ne düşünüyorsunuz?

  • Konuyu başlatan Xj9
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 172
  • Görüntüleme 28B
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ben önemli olanın sonuç olduğunu düşünüyorum. Ha mastürbasyon ile tatmin oldun ha seks yaparak, sonuçta tatmin olmak önemli olan. Bu yüzden gerek duymuyorum kimseye. Ama dediğin gibi insan gerek duysa bile aşk ve sevgi gibi safsatalara inanmamalı. İşini görmeli ve önüne bakmalı.
Masturbasyon bir noktadan sonra hic tatmin etmiyor, partner bulman sart oluyor artik.
 
Boyun 1.80'den kısa, çirkin ve kötü fiziksel özelliklere sahipsen incel oluyorsun. Yakışıklı ve asosyal olanlar kadınların gözünde gizemli olurken çirkin olan erkekler ucube oluyor.
Boyum 1.78, tipsizim, fiziğim iyi sayılmaz..?
 
Bence cinsellik yasayamamak sorun. Aska, sevgiye falan inanmiyorum.
Sayın üye ve diğer katılımcıların dikkatini çekmek istediğim bir nokta var. Erkek ve kadın kelimeleri insan bedeninin iki adet olan cinsiyetini belirtir, insanın aslı olan ruhu ise cinsiyetsizdir. Fakat insan ruhlarının hemen hepsi kendilerini bedenleri ile özdeş zannettikleri için ki, zaten öyle olması baştan Yaratıcının tasarımı gereğiydi, kişiliklerini erkek veya kadın olarak konumlandırıp ona göre hayat sürdürmüşlerdir. Yaratıcı, bireyleri iki farklı cins olan insan toplumu tasarladığı için böyle olması gerekliydi, çünkü aksi halde biyolojik çoğalma gerçekleşemeyecek ve medeniyet inşa edilemeyecekti. Cins ilişkisinin gerçekleşebilmesi için gerekli olan bilişsel ve duyuşsal katalizör mekanizmaları Yaratıcı tarafından devreye konuldu ve etkinleştirildi. Sizler bu mekanizmaları aşk ve cins ilişkisi olarak bilmektesiniz. Toplum ve medeniyet inşası için gerekli olan bu organizasyona hetero-normatif toplum düzeni yâni aile kurumu denilir. Homo-normatif organizasyon ise dejeneratif olup toplumun ve medeniyetin yıkımını getirir. Kendini bilen kişiler, Yaratıcının tasarımındaki inceliği görmüşler ve kendilerini beden tipi olan cinsiyetten ayrıştırarak hayat sürmüşlerdir. Bu ise aseksüel-normatif gerçeklik olup bir ultra-normdur. Kanaatimce derviş Yunus Emre (1238-1328), işte bu ultra-norma ulaşmış azın da azı sayıdaki kişilerden biridir. Onun için, bir kadının kendisini beğenip beğenmemesinin zerre kadar önemi yoktur ve bu yüzden olsa gerektir ki, bir dizesinde "(...) Cennet dedikleri bir kaç hûri ile köşk/İsteyene ver Sen onu (Ben istemem) (...)" demiştir. Oysa hûri denilen Cennet kadını dünyadaki bütün kadınlardan daha güzeldir ve hiçbir erkek onu reddedemez!
Sonuç olarak incellik denen olgunun kesin çözümü çok kolay olmasa da aseksüel-normativizm olabilir.
 
Sayın üye ve diğer katılımcıların dikkatini çekmek istediğim bir nokta var. Erkek ve kadın kelimeleri insan bedeninin iki adet olan cinsiyetini belirtir, insanın aslı olan ruhu ise cinsiyetsizdir. Fakat insan ruhlarının hemen hepsi kendilerini bedenleri ile özdeş zannettikleri için ki, zaten öyle olması baştan Yaratıcının tasarımı gereğiydi, kişiliklerini erkek veya kadın olarak konumlandırıp ona göre hayat sürdürmüşlerdir. Yaratıcı, bireyleri iki farklı cins olan insan toplumu tasarladığı için böyle olması gerekliydi, çünkü aksi halde biyolojik çoğalma gerçekleşemeyecek ve medeniyet inşa edilemeyecekti. Cins ilişkisinin gerçekleşebilmesi için gerekli olan bilişsel ve duyuşsal katalizör mekanizmaları Yaratıcı tarafından devreye konuldu ve etkinleştirildi. Sizler bu mekanizmaları aşk ve cins ilişkisi olarak bilmektesiniz. Toplum ve medeniyet inşası için gerekli olan bu organizasyona hetero-normatif toplum düzeni yâni aile kurumu denilir. Homo-normatif organizasyon ise dejeneratif olup toplumun ve medeniyetin yıkımını getirir. Kendini bilen kişiler, Yaratıcının tasarımındaki inceliği görmüşler ve kendilerini beden tipi olan cinsiyetten ayrıştırarak hayat sürmüşlerdir. Bu ise aseksüel-normatif gerçeklik olup bir ultra-normdur. Kanaatimce derviş Yunus Emre (1238-1328), işte bu ultra-norma ulaşmış azın da azı sayıdaki kişilerden biridir. Onun için, bir kadının kendisini beğenip beğenmemesinin zerre kadar önemi yoktur ve bu yüzden olsa gerektir ki, bir dizesinde "(...) Cennet dedikleri bir kaç hûri ile köşk/İsteyene ver Sen onu (Ben istemem) (...)" demiştir. Oysa hûri denilen Cennet kadını dünyadaki bütün kadınlardan daha güzeldir ve hiçbir erkek onu reddedemez!
Sonuç olarak incellik denen olgunun kesin çözümü çok kolay olmasa da aseksüel-normativizm olabilir.
Aseksuellik diyorsun sen, sayilari cok az zaten. Ustun falan da degiller sacmalamissin.
 
Boyum 1.78, tipsizim, fiziğim iyi sayılmaz..?
Hayatın daha başlamadan bitmiş, belki daha iyi bir fizik yaparak arkadaş ortamında saygı görürsün ama kadınları unut. Eğer 3. Dünya ülkesinde doğuyorsan en azından çok paran olacak ya da çok iyi tipin, fiziğin olacak. İsveç'te Incel olmak başka, Türkiye'de Incel olmak başka, İsveç'teki adam en azından gider tüm gün PS5 oynar, Türkiye'de ki Incel sürekli dışarı çıkıp gerçeklerin suratına tokat gibi gelmesini görmek zorunda. Çünkü Incel'ın da bir yerden sonra Üniversiteye gitmesi veya çalışması lazım.
 
Son düzenleme:
Sayın üye ve diğer katılımcıların dikkatini çekmek istediğim bir nokta var. Erkek ve kadın kelimeleri insan bedeninin iki adet olan cinsiyetini belirtir, insanın aslı olan ruhu ise cinsiyetsizdir. Fakat insan ruhlarının hemen hepsi kendilerini bedenleri ile özdeş zannettikleri için ki, zaten öyle olması baştan Yaratıcının tasarımı gereğiydi, kişiliklerini erkek veya kadın olarak konumlandırıp ona göre hayat sürdürmüşlerdir. Yaratıcı, bireyleri iki farklı cins olan insan toplumu tasarladığı için böyle olması gerekliydi, çünkü aksi halde biyolojik çoğalma gerçekleşemeyecek ve medeniyet inşa edilemeyecekti. Cins ilişkisinin gerçekleşebilmesi için gerekli olan bilişsel ve duyuşsal katalizör mekanizmaları Yaratıcı tarafından devreye konuldu ve etkinleştirildi. Sizler bu mekanizmaları aşk ve cins ilişkisi olarak bilmektesiniz. Toplum ve medeniyet inşası için gerekli olan bu organizasyona hetero-normatif toplum düzeni yâni aile kurumu denilir. Homo-normatif organizasyon ise dejeneratif olup toplumun ve medeniyetin yıkımını getirir. Kendini bilen kişiler, Yaratıcının tasarımındaki inceliği görmüşler ve kendilerini beden tipi olan cinsiyetten ayrıştırarak hayat sürmüşlerdir. Bu ise aseksüel-normatif gerçeklik olup bir ultra-normdur. Kanaatimce derviş Yunus Emre (1238-1328), işte bu ultra-norma ulaşmış azın da azı sayıdaki kişilerden biridir. Onun için, bir kadının kendisini beğenip beğenmemesinin zerre kadar önemi yoktur ve bu yüzden olsa gerektir ki, bir dizesinde "(...) Cennet dedikleri bir kaç hûri ile köşk/İsteyene ver Sen onu (Ben istemem) (...)" demiştir. Oysa hûri denilen Cennet kadını dünyadaki bütün kadınlardan daha güzeldir ve hiçbir erkek onu reddedemez!
Sonuç olarak incellik denen olgunun kesin çözümü çok kolay olmasa da aseksüel-normativizm olabilir.
Ne diyor bu ya, sen git kendini tedavi ettir bence, normal olduğunu düşünmüyorum.
 
Hayatın daha başlamadan bitmiş, belki daha iyi bir fizik yaparak arkadaş ortamında saygı görürsün ama kadınları unut. Eğer 3. Dünya ülkesinde doğuyorsan en azından çok paran olacak ya da çok iyi tipin, fiziğin olacak. İsveç'te Incel olmak başka, Türkiye'de Incel olmak başka, İsveç'teki adam en azından gider tüm gün PS5 oynar, Türkiye'de ki Incel sürekli dışarı çıkıp gerçeklerin suratına tokat gibi gelmesini görmek zorunda.
Aynen oyle, batidaki adam gider oyun oynar buradaki adam fakirlikten onu da yapamaz iyice kotu olur.
 
Hayatın daha başlamadan bitmiş, belki daha iyi bir fizik yaparak arkadaş ortamında saygı görürsün ama kadınları unut. Eğer 3. Dünya ülkesinde doğuyorsan en azından çok paran olacak ya da çok iyi tipin, fiziğin olacak. İsveç'te Incel olmak başka, Türkiye'de Incel olmak başka, İsveç'teki adam en azından gider tüm gün PS5 oynar, Türkiye'de ki Incel sürekli dışarı çıkıp gerçeklerin suratına tokat gibi gelmesini görmek zorunda. Çünkü Incel'ından bir yerden sonra Üniversiteye gitmesi veya çalışması lazım.
İt's over. Her şey bitti.
Ne yaparsak yapalım her şey boş artık, doğmadan ölmüşüz.
Ulan Sanalika gibi oyunlarda kız hesabı açıp lezbiyenim diyorum kız düşüyor erkeğim değince 10 erkek daha düşüyor. :D
 
Son düzenleme:
Hayatın daha başlamadan bitmiş, belki daha iyi bir fizik yaparak arkadaş ortamında saygı görürsün ama kadınları unut. Eğer 3. Dünya ülkesinde doğuyorsan en azından çok paran olacak ya da çok iyi tipin, fiziğin olacak. İsveç'te Incel olmak başka, Türkiye'de Incel olmak başka, İsveç'teki adam en azından gider tüm gün PS5 oynar, Türkiye'de ki Incel sürekli dışarı çıkıp gerçeklerin suratına tokat gibi gelmesini görmek zorunda. Çünkü Incel'ın da bir yerden sonra Üniversiteye gitmesi veya çalışması lazım.
Açıkçası geçen aylarda keşfettiğim bir şey, görünüşün pek bir önemi yok. Tabii; tipi olanlar 1-0 önde başlıyor yaşama ama iyi işler yapıyorsan, usluysan ve en önemlisi sosyalsen birçok kesim tarafından kabul görüyorsun. Bana kalırsa sen cinselliği ve aşkı çok abartıyorsun. Evet, bu zamana kadar kimse bana aşık olmadı ama bu zamana kadar bunu hiç dert etmedim. Zaten boş işler müdürü değilsen aşkın sadece güzel insanların oyuncağı olduğunu bilirsin.
 
Ne diyor bu ya, sen git kendini tedavi ettir bence, normal olduğunu düşünmüyorum.
Sayın üye, beğenmediğin yorumun sahibi için "Ne diyor bu ya" şeklindeki hitap tarzınız çok itici ve saygısızca olup genel forum kurallarına aykırıdır. Aynı ifadeyi biri sizin için kullansaydı hoşunuza gitmezdi eminim. Anlayamadığınız ve öğrenilmiş bilgilerinize ters gelen yorumlara itiraz edebilirsiniz kabûl ama lütfen başkasını küçümseme ve kendini üstün ve haklı görme şeklindeki tavrınızın hiç de insanî olmadığını bilmiyor olamazsınız. İtirazınızı saygılı bir şekilde ifade edip meselâ "yoruma hiç de katılmadığınızı, falanca filanca sebebleri de belirterek" öne sürebilirdiniz. Saygısızca tepkinizin bir götürüsü olacağını bilerek gereğini yapmanızı dilerim. Yaptığım yorumun herkese hitap etmesi elbette mümkün değil, belki seneler sonra şimdi itiraz edenlerden bir tanesi bile o zaman "adam haklıymış" deme ihtimali de olabilir. Herkesin göremediğini gören yâni anlayan çok az sayıdaki kişi, çoğu sizin gibi olan kişilerin her zaman var olduğunu ve itiraz edeceklerini bildikleri için susmuşlardır. Bense bunu bilmeme rağmen bir cesaret gösterdim. Bu arada bireysel olarak gayet normal olduğumu ve bir tedaviye ihtiyacım olmadığını düşünüyorum. Saygısızlık edip "ergen atarı modunda" "Asıl sen kendini tedavi ettirmelisin" şeklinde bir cevabım yok çünkü gayet normal olduğunu tahmin ediyorum. Zaten mesele de bu, yâni azınlığın normalinin, çoğunluğun normalinden farklı ve uyuşmaz olması:)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı