İnsanların zeka seviyesi

Bence olay şöyle:
(Beyni işlemciye benzeterek açıklayacağım.)
(Herhangi bir engeli olmayan insanları varsayıyorum.)
Herkeste farklı bir model işlemci var. Ve bu işlemci frekansları harici her bir özelliği aynı olsun. Anne ve babadan gelen genler ile olan çocuğun en fazla kaç GHz'ye çıkabildiği belirleniyor. (Benim bildiğim kadarıyla IQ doğuştan sonra değişen bir özellik değil.) (Ama ilk 6 ayında yüksek derecelerde ateşli hastalık geçiren bebeklerde IQ ilerlemesi ve gerilemesi görülmüş bir olay.) Anne ve babadan düşük IQ değeri geçtiyse 2GHz'ye kadar kendini zorladığına işlem gücü olsun. Normal genel özellikler geçen bireylerde 5 GHz işlem gücü olsun. Üstün zekalı bireylerde ise 8 GHz işlem gücü kapasitesi var. Bu bireyler her zaman tam yükte çalışmıyor. Uyurken (Yani bilgisayar kapalıyken işlem yapmaz.) sadece hayati fonkisyonları (Zaten otomatik yapıyor.) yapıyor. (Herhangi bir düşünme işlemi yok.) Çok konsantre bir halde tam güçlerini ortaya koyuyor. Eğer bu 3 gruptan aldığımız kişiler aynı becerilere ve yatkınlıklara sahip olsun. Eğer en üst zekalı olan birey kendini kullanmazsa (Çalışmazsa.) en düşük zekalı birey bile onu geçebilir. (Şayet o çalışırsa.) Yani beyin kısacası bir kütüphane yada çöplük neye benzetirseniz benzetin. Ne kadar kendi ilgili ve yetenekli olduğu alanda bilgiler toplayıp depolarsa o kadar fikri oluşur. Ama bu depoladıkları bilgileri işlerken oluşan farklılıklar zeka farklılıkları oluyor. Bu arada herkes beyninin %100'ünü kullanıyor. Ama kapasitesinin %100'nü. Bu arada üstün zekalılar normal insanlarla aynı şeyleri görüyorlar. Ama dikkat ettikleri ayrıntılar daha fazla. Aynı şekilde üstün zekalı diye bir insan her konuda uzman olmaz. Herkesin yatkın, becerili ve yetenekli olduğu konular vardır. Ve o konu üzerinden hayatınıza devam etmek başarılı ve işinden zevk almak için önemlidir. Buraya kadar okuduysanız teşekkürler. Mutlu yıllar dilerim. (Not: Bu yazı herhangi bir yerden alınmamıştır. sadece kendi fikirlerimi beyan etmektedir.)
 
Bence olay şöyle:
(Beyni işlemciye benzeterek açıklayacağım.)
(Herhangi bir engeli olmayan insanları varsayıyorum.)
Herkeste farklı bir model işlemci var. Ve bu işlemci frekansları harici her bir özelliği aynı olsun. Anne ve babadan gelen genler ile olan çocuğun en fazla kaç GHz'ye çıkabildiği belirleniyor. (Benim bildiğim kadarıyla IQ doğuştan sonra değişen bir özellik değil.) (ama ilk 6 ayında yüksek derecelerde ateşli hastalık geçiren bebeklerde IQ ilerlemesi ve gerilemesi görülmüş bir olay.) anne ve babadan düşük IQ değeri geçtiyse 2GHz'ye kadar kendini zorladığına işlem gücü olsun. Normal genel özellikler geçen bireylerde 5 GHz işlem gücü olsun. Üstün zekalı bireylerde ise 8 GHz işlem gücü kapasitesi var. Bu bireyler her zaman tam yükte çalışmıyor. Uyurken (yani bilgisayar kapalıyken işlem yapmaz.) sadece hayati fonkisyonları (zaten otomatik yapıyor.) yapıyor. (Herhangi bir düşünme işlemi yok.) çok konsantre bir halde tam güçlerini ortaya koyuyor. Eğer bu 3 gruptan aldığımız kişiler aynı becerilere ve yatkınlıklara sahip olsun. Eğer en üst zekalı olan birey kendini kullanmazsa (çalışmazsa.) en düşük zekalı birey bile onu geçebilir. (Şayet o çalışırsa.) yani beyin kısacası bir kütüphane ya da çöplük neye benzetirseniz benzetin. Ne kadar kendi ilgili ve yetenekli olduğu alanda bilgiler toplayıp depolarsa o kadar fikri oluşur. Ama bu depoladıkları bilgileri işlerken oluşan farklılıklar zeka farklılıkları oluyor. Bu arada herkes beyninin %100'ünü kullanıyor. Ama kapasitesinin %100'nü. Bu arada üstün zekalılar normal insanlarla aynı şeyleri görüyorlar. Ama dikkat ettikleri ayrıntılar daha fazla. Aynı şekilde üstün zekalı diye bir insan her konuda uzman olmaz. Herkesin yatkın, becerili ve yetenekli olduğu konular vardır. Ve o konu üzerinden hayatınıza devam etmek başarılı ve işinden zevk almak için önemlidir. Buraya kadar okuduysanız teşekkürler. Mutlu yıllar dilerim. (Not: Bu yazı herhangi bir yerden alınmamıştır. Sadece kendi fikirlerimi beyan etmektedir.)

IQ sonradan artabiliyor, sonradan süper zeka olanlar var.
 
Bu çok net olan bir şeydir. Zeka seviyesi diye bir şey yoktur. Zeka vardır, bilgi seviyeleri ve öğrenim noktaları vardır. Zeka tek ve net olan bir şeydir. Zeka yükseltilip azalacak bir şey değildir. Hafıza ve bilgi seviyeniz vardır. Bunlar arttıkça öğrenim eşiği dediğimiz olguda gelişir. Ve her bilgi yavaş yavaş dna parçamıza anı olarak işlenir. Yani her şey belli bir şekilde başlar. Öğrenim de, bilgi de Zeka da. Bunlar ayrı şeyler. Boşu boşuna düşünülüp kafa yorulması gereken şeyler değildir.
 
Zekayı üstün zeka haline getiren bir çok durum var. Kimi bilim insanına göre epigenetik durumlar, kimisine göre geliştiği ve yetiştiği ortam, sahip olduğu aktivite genişliği. Bazen de bazı kişilik bozuklukları ve genetik sendromlar bile insan zekasını üstün zeka konumuna taşıyabilir. Durumları sırayla örnekle inceleyelim;

Zeki bir anne babanın zeki bir çocuğa sahip olması, sıradan bir ailenin çocuğunu iyi bir sosyal ortam ve çeşitli sosyal ya da asosyal aktivitelerle yetiştirip çocuğu zeki bir birey haline getirmesi, sosyopat kişilik bozukluğuna sahip kişilerin hayran kalınası bir zekaya sahip olması ya da bazı otizm sendromuna sahip kişilerinde biyolojik kusurları sayesinde daha gelişmiş bir zekaya sahip olması gibi deneylenmiş örnekler verilebilir.

Zekayı, zeka yapan bir çok unsur var anlaşılan. Zira kişi, yukarda anlatılan sınıflardan birine bile dahil değilse yine de zekasını çeşitli aktiviteler ile uğraşarak uzun vadede geliştirebiliyor.
 
Herkesin zeka seviyesi aynı değil ama akıl sağlığı yerinde olan herkes beyninin %100'ünü kullanıyor. Normal insanlar %3, Einstein gibi dahiler %7 beynini kullanıyor diye dolaşan şehir efsaneleri var bunlar doğru değil.

Konu patlatmış gibi olacağım ama bu doğru sayılır aslında yüzde yüzünü kullanıyoruz ama belli bir yüzdelik kısmını tam olarak kontrol edebiliyoruz diğer kısımlar otomatik çalışıyor yani ve bu kontrol oranı bizim IQ' muzu belirliyor.
 

Geri
Yukarı