İnsanoğlu denge ırkıdır

Katılım
16 Mayıs 2019
Mesajlar
3.224
Makaleler
1
Çözümler
12
Yer
Diyarbakır
Bir düşüncedir.

Dünya'da farklı ırklar vardır. Irkların bir kısmı iyi, bir kısmı kötüdür.

İki ırk kendilerinden daha üstün bir ırk oluşturmak ister. Hem savaşan, hem sevişen. Bu sayede aracı bu ırk, dünya barışını simgeler.
Hem kötü olan, hem de iyi olan bu ırk iki tarafı da benimsediği için iyi ve kötü ırkların savaşını engeller. Ortada büyük bir denge oluşturur.

DNA kodlarını işlerler ve bedenleri oluştururlar. Bir fanusun içine bırakırlar. Bu bebek DNA zamanla gelişir.
Peki bu DNA kodlarının dışına çıkmak için neden fırsatları olmaz? Bu bedenlere giren ruhlar iyi ve kötü ruhlardır. Seçimlerini daha bedenlenmeden yapmışlardır. Yani iyi ve kötü olmayı daha bedene girmeden kabullenmişlerdir, bununla bütündürler zaten.
Bu sayede sürünün çoğunluğunda bir dengesizlik meydana gelmez. Tabii ruhların deneyimi içinde iyi ve kötü olan bedenin seçimini tekilleştirmekte düşüncesinde olanlarda vardır.
İstisnalar her zaman üst bilinç tarafından sürünün içinde atılır.. Bu ruhlara parazit ruh denir.

İnsanoğlu neden üstün bir bebek ırktır? Anne kangren olan çoçuğunun kolunu kesmezse bütün bedenine işler ve çoçuk ölür. Bunun için annenin kötü tarafı da benimsemesi gerekir. Bunun sayesinde anne çoçuğunun kangren kolunu kesecek duygu gücünü de kendinde bulur ve aksiyonu gerçekleştirebilir.

Peki bu ruhlar neden hem iyiye hem kötüye inanır?

Bir ruhu bir gerçekliğe bırakırsın. O ruh hiçbir şey hissetmez. Bir taş görür ve onunla temas kurar. Ona kötücül düşünceler besler, aynı zamanda iyi şeyler de düşünür.
Bu sayede dengenin gerçek olduğuna inanır.

Başka bir ruh bırakırsın aynı gerçekliğe. O ruh o taşla tamamen iyi bir aksiyon, iletişim kurar. Bu da iyi bir ruh ortaya çıkarır. Bir sonraki gelen ruh aynı taşa tamamen kötü düşünceler besler. Bu sayede de kötü bir ruh ortaya çıkar.

Peki burada temel gerçeklik neydi? Sıfırdan bir düşüncenin gelişimiydi. İnanmak istedi ve inandı. Hem iyiye, hem kötüye inandı ve onunla birleşti.
Ya da iyi ve kötüye inandı...

Burada ortaya çıkacak olan duyguyu tamamen ruh kendi oluşturuyor.. Yani iyi ve kötü tamamen inanç meselesi. Aynı şekil hem iyiye ve kötüye inanmak da bir inanç meselesi.

İnsanoğlu içgüdüsel bir varlıktır. Atalarının gerçekleştirdiği aksiyonların eseri bütünleştiği içgüdüler vardır.
Bu içgüdüler atalarının eseridir. Lakin o bedene girecek olan ruh geçmişe gerçekleştirdiği aksiyonların eseri o tecrübenin içinde yaşamayı kazanmıştır.
Yani tasarım içgüdüsel görünse de tamamen kişinin kendisidir. Değişim de kendisidir, aynı kalmakta kendisidir.. Terazi ruhun geçmişte yaşadığı aksiyonların eseri onu bir sonraki hayatında yaşamaya hak kazandığı bedene yerleştirir. İçgüdüsel görünen de bir gerçektir.



Peki bu vasat ve ilkel insanoğlu nasıl üstün bir denge ırka dönüşecek? Türler kurgusal tarihler içinde random aksiyonlar içinde yaşayacaklar.
Birisi kırmızı rengiyle birleşecek, birisi mavi. Rengarenk olan bu denge ırkı zaman zaman kurgu tarihsel olaylarla bir araya getirilecek.
Kırmızı ve mavi rengiyle edinilen tecrübeler çiftleşimler esasıyla birleşecek ve ortaya daha güçlü bir aksiyon düşünce çıkaracak.
Sonra tekraren bu mavi ve kırmızı ırkından meydana gelen ırk tekraren ayrıştırılacak. Sonra tekraren farklı düşüncelerle ayrıştırılan ırklar tekrar bir araya getirilip çiftleştirilmeye imkan tanınır, dolaylı olarak birleşim meydana gelir ve ortaya daha üstün ırk çıkar. 1 rakamı kırsalda kapitalist bir düzende bilgiler, bilgelikler edinir. Diğer 1 rakamı da farklı bir yerleşim alanında komünist bir sistemde bilgelikler edinir.. Birleşim esasında daha dengeli bir düşünce yapısı çıkar...
Böl, parçala ve birleştir tekniğiyle ortaya üstün ırk çıkar...

Peki kuantum bilgisayar bu üstün ırkı bir defada oluşturamaz mı? Hem hayır, hem evet. Çünkü gerçek zamanlı bir duygu tadan bir beden gerekir. Yapay bir program duyguyu tadamayacağı için bunu deneyimi yaşamak isteyen yolu ruhlar üstlenir.

Kod yazılır, DNA oluşturulur kuantum sanal dünya içinde. Karşılarına çıkacak olan bu duygu esasında botlar %99'a kadar dengeli işleyen bir karakteristik bir düşünce oluşturur.. Hem iyi hem de kötü bir üstün ırk çıkarırlar. Fakat tam anlamıyla başarılı olamamışlardır.. Çünkü gerçekçiliği yansıtamazlar. Random bir şekilde durumlara tepki vermek belirli bir büyük yüzdeden sonra sahteleşir.. Bu durumda bu duyguyu gerçek anlamda yaşayan bir ruh, enerji gereklidir.

Bunun için yolcu ruhların yaşayacağı bir dengeli zemin kod yazılır. Zemin kodun gelişimini gerçek zamanlı deneyimler esasında insanlar geliştirir.
Bu zemin kod finale ulaştığı zaman ortaya tam anlamıyla dengeli bir ırk çıkar..

Bu deneyimler esasında karakterden sapan bireyler için sistemde tuzaklar vardır. Bu sayede hasat gerçekleştirilir ve oluşturulan ırkın içinde çıkan parazit insanlar yok edilir.

Esasında bu düşünce yapısı da bir deneyimdir. Sadece iyi ve kötüyü deneyimlemeye gelen ruhlar kalıcı olarak bu düşüncede kalmayabilir. O yüzden hasat gerçekleşmesi gerekir. Çünkü onlar bu düşünce yapısında tamamen stabil olmaya gelmemişlerdir. Yani deneyimleri yaşarlar ve düşünceden saptıklarında sistemde bir şekilde uyumsuzluk meydana gelir ve hasat edilirler.. Hasat edilen bedenden çıkan ruh bir şekilde aradığı başka gerçekliklere açılır..

Fanusların içinde yaşayanların oluşturduğu başka bir ırk, insan ırkıdır.


İnsanların ortalama 1,5 KG beyinleri vardır. Genelin bu beyin kütlesi olmasına rağmen ayrılıklar vardır. Aynı beyin kütlesine sahip olan iki bireyin birbirinden farklı akla sahip olması kaçınılmazdır.. Peki bu 1,5 KG beyini diğer aynı kütleye sahip beyinden ayıran şey nedir? Atalarının zamanla yaşadığı deneyimleri DNA'ya kodlamasıdır.
Bu sayede önceden yaşanılan, deneyimlenen olayları en iyi şekilde işleyen beyin daha başarılı olur.. Farklılıklar başarılı olmak içindir aynı zamanda. Aynı akla sahip olan bireylerin farklı renklere sahip olması da var. Bu sayede ortama en iyi ayak sağlayan yaşamaya devam eder.. Dolaylı olarak en sonunda finalde tek bir ırk kalır.. Bu da üstün ırk sayılır. Buna eleme sistemi denilir.


Dünya iyi veya kötü bir yer değildir. Dünya fanusun içinde yaşamların isteklerine göre şekillenen bir yapıdır. Yaşayanlar Dünya'nın nasıl bir yer olduğunu belirler.
Yine de Dünya'nın bir düzeneği, döngüsü olması gereklidir. Bu da düzensizliğin ortadan kalkmasına neden olur.. Bir şekilde iyi veya kötü düşünce Dünya'ya ayak uydurur, buna uymaması kötüyle sonuçlanır...

Merhaba, burası denge, burası dünya. Evine bak, iyi misin yoksa kötü müsün? Yoksa kötü olmaya meyilli olan iyi misin? Yoksa kötü olan, aynı zamanda iyiliğe meyilli biri misin?
34324.PNG


İnsanoğlu bir denge ırktır. Hem iyidir hem kötü. Ne iyidir ne de kötü. İki düşünce yapısına da inanmak istemez aynı zamanda.
Bu da yozlaşmış bir düşünce yapısıdır. Yozlaşmış düşünce yapısı da esasında zaman zaman seçimler yapmak zorundadır, dolaylı olarak yine bir karar ortaya çıkar.
Bu düşünce yapısı dengeyi bir şekilde yaşanan aksiyonlar içinde dengede tutar. Düşünceyi ortaya çıkaran yozluğun kendisidir. Peki yozluk saf menfaat aksiyonu çıkarmaz mı ortaya? Evet, işte burada oluşturulan baskıcı sistem bu yoz düşünceyi dengeler. Seni hem iyi hem de kötü olmaya zorlar. Bu sayede nötr düşünce yapısı seçim yapmaya zorlanır.. Sona yaklaşan akıl, piyon akıllar tarafından göz önünde bulundurulur ve sistem içindeki piyonlar olarak atanırsınız.. Sistemin piyonlarına zaman zaman görevler verilir. Bu aksiyonlarını dengede bırakırlar.. Bu sistemin içindeki düzeneğin işlemesi sağlayan, gerçekçi gözükmesi sağlayan sizden olan insanlardır. Yani ortada nelerin döndüğünde haberdardırlar ve ilerlemek için susmak ve verileni yapmak tek zorunluluğudur.

Bu sayede Matrix işlemeye devam eder. Yalan tarih, kontrollü teknoloji. Defalarca sıfırlanan kıtalar ve düzenekler..
Kontrolü sağlamak ve dengeyi sağlamak adına ortaya çıkarılan inanç sistemleri. Görevi tamamlandıktan sonra yavaş yavaş değiştirilip ortaya daha güncelini çıkarırlar bu inanç sistemlerinin.. Sistem her şekilde işleyişe devam eder...

Ruhlar bu düzeneği yaşamaya hak kazanmıştır.. Seçim şanslarının olmaması, onların daha önceden gerçekleştirdiği seçimlerin sonucudur. Yani burada seçim şansının olmamasını bir seçtik. Yani seçim şansımızın olmaması da bir yanlış düşünce, bir illüzyon..

Sözleşmeyi okudunuz ve kabul ettiniz. Geldiğiniz yaşamın içinde okuduğunuz sözleşmenin kaynağından uzaklaşabilir, dolaylı olarak bir seçim yapmadığınızı düşünebilirsiniz.. Kim koydu beni bu gerçekliğe, neden bu saçmalıklarla sınanıyorum?
Arka planda ruh satranç oynar ve bu düşünce yapısını tamamıyla yaşamak için bu aksiyon içinde yaşamayı seçer.. Yolunu kaybetmen bir seçimdi, esasında neden geldiğini bilmiyorsun..

Big Bang mi? Ondan önce ne oldu peki? Bilmiyorsun.. Big Bang'den farklı olan bir teoriye de inanabilirsin. Lakin özünden koptun ve ne olduğunu, nereden geldiğini bilmiyorsun...

İşte sen insan, sen insansın. Yolunu kaybettin, kökünü kaybettin, bu başarı sayesinde özünü sen oluşturacaksın.. Nereden geldiğine sen karar vereceksin, buradan sonra seçim senin gerçekliğin olacak.. Özünü kaybetmeni fırsat bilen sistem, sana sahte inanç sistemleri dayatır.. Bu şekilde dengesizlik bir şekilde giderilir belirli yere kadar...


Unutma, her zaman gözlenir ve gözetleniriz.. Hakkımız olandan fazlasını kimse dayatamaz..
Matrix'in her zaman koruyucuları vardır...
Evet, biz bir denge ırkı oluşturacak zeminiz. Biz zeminiz.

Asıl temayı anlamanız için bir örnekleme. Örneklemenin gerçek olduğuna inanabilirsiniz, ya inanmayabilirsiniz...

Sadece bir düşünce...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Maşallah hocam çok uzun yazmışsınız. Bu aralar okumaya kitap bulamıyordum teşekkür ederim.
Bu forumda artık kelimeler illüzyonlu olduğu için kötümser ya da iyimser bir yorum olduğunu kestiremedim.. Malesef özet ancak bu kadar olabildi.

Bir taraf baskınlık hissiyatı illaki oluşturmaya çalışıyor, yaradılıştan olsa gerek.
Hem yaratılıştan, hem de talep ve arz. Şimdi sırf iyi ve kötü var diye gelmiyor insanlar, iyi ve kötüyü deneyimlemek için geliyor aynı zamanda. Yaratım sırf var olduğu için ziyaretçileri ağırlamıyor, ziyaretçilerin isteği için yaratıldı düzenek.. Talep-Arz. Aksini iddia etmediniz, sadece açmak istedim.. :)
 
Bu forumda artık kelimeler illüzyonlu olduğu için kötümser ya da iyimser bir yorum olduğunu kestiremedim.. Malesef özet ancak bu kadar olabildi.


Hem yaratılıştan, hem de talep ve arz. Şimdi sırf iyi ve kötü var diye gelmiyor insanlar, iyi ve kötüyü deneyimlemek için geliyor aynı zamanda. Yaratım sırf var olduğu için ziyaretçileri ağırlamıyor, ziyaretçilerin isteği için yaratıldı düzenek.. Talep-Arz. Aksini iddia etmediniz, sadece açmak istedim.. :)
İyimser anlamda dedim, vakit bulunca okuyacağım yazdıklarınızı.
 
İyimser anlamda dedim, vakit bulunca okuyacağım yazdıklarınızı.
Teşekkürler, umarım keyif alırsın.. Aslında kafa açmak ve keyif aldırmak için konuyu açtım.. Bu devirde artık alışılagelmiş konular keyif vermiyor.. Farklı kafadan yanaşmak, farklı konulara değinmek istedim.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı