İşten nasıl çıkabilirim?

Direkt işe gitmeyecek kadar onursuz kişileri görmek üzdü. Karşınızdaki kötü ise siz de kötü olmak zorunda değilsiniz. İnsan gibi haber verirsin, gerekirse telefon ile olur ama söylersin.
Hakaret diyecekseniz açıp sözlük anlamına bakabilirsiniz, gayet yerine bir kullanım bence.

Karşındakinin kötü olduğunu düşünürsek paranı aldığında ben işi bırakıyorum dersin, olur, biter.
Normalde ise işten ayrılmandan biraz erken söylersin ki belki senin yerine birini bulacak, ona vakit tanımış olursun.
Haftada 120 lira alan adam orada çok kritik bir iş yapmıyordur zaten. Bir sabah mesaj atıp işi bıraktım, desin yeter. Sanki bu arkadaş işe gitmeyince o gün dükkan iş yapamayacak gibi konuşmuşsun.
 
Gelmek istemiyorum de ve oradan çık ben bunu çok yaptım akrabanız değilse bir soun olmaz akrabanız olsa da bir sorun olmaz.
 
Başkan haftalık 120 lira veriyor kahvaltı bile vermiyorlar kendi cebinden veriyorsun sadece patron bayağı bağırır çağırır dayak bile atacak kişidir kölesi yanından gidince.
Orda durduğun hata. Haftalık 120 lira nedir yahu sadaka mı veriyorlar.
Ben bile 2003'te ilk işimde aylık 250.000.000 TL alıyordum o zamanın parasıyla ki asgari ücretten 25.000.000 TL fazlaydı. ( Sıfırlar atılmadan önce :D )
 
Öncelikle bu kan emici patronuna istifa ettiğini söyle ve içerde paran kaldıysa al, sonra bağını kopar.

Okumayacaksan ve meslek öğrenmek istiyorsan gelecek gorup meslek ogrenebilecegin yerlerde en azından asgari ücret + sigortaya çalış. En önemli mesele sigorta. Gerekirse 500 lira düşüğe çalış ama sigortan olsun.

Çay da yapsan, yerleri de süpürsen haftalık 120 liraya calisilmaz. Böyle bir emek karşılığı olamaz. Allah karşına insaflı kişiler çıkarsın, bu devirde öyle kişiler bulmak zor, maalesef acı gerçek.
 
Haftada 120 lira alan adam orada çok kritik bir iş yapmıyordur zaten. Bir sabah mesaj atıp işi bıraktım, desin yeter. Sanki bu arkadaş işe gitmeyince o gün dükkan iş yapamayacak gibi konuşmuşsun.
Mesaja da eyvallah dedim.
Bir işveren olsam ve bir işçim durup dururken işe gelmemeye başlasa hastadır diye düşünür, arar, halini hatrını sorarım. Bana dese ki ben işten ayrılıyorum, tamam derim ve o kişi artık ayrılmıştır.
 
Bir işveren olsam ve bir işçim...
Teknik olarak bu kişi şu anda bir işçi değil, sömürülen ve haksızlığa uğrayan birisi. İşçi olması için kanunlara göre sigorta girişinin yapılması ve kanun içinde belirtilen minimum ücreti alıyor olması lazım. Bu herifin yaptığı şeyin normalde cezası var ama bu yargı sistemi ülkede sırf muhalif diye insanlarla o kadar meşgul ki, bu işverenlerle uğraşacak yerleri ağrıyor...
 
Öncelikle bu kan emici patronuna istifa ettiğini söyle ve içerde paran kaldıysa al, sonra bağını kopar.

Okumayacaksan ve meslek öğrenmek istiyorsan gelecek gorup meslek ogrenebilecegin yerlerde en azından asgari ücret + sigortaya çalış. En önemli mesele sigorta. Gerekirse 500 lira düşüğe çalış ama sigortan olsun.

Çay da yapsan, yerleri de süpürsen haftalık 120 liraya calisilmaz. Böyle bir emek karşılığı olamaz. Allah karşına insaflı kişiler çıkarsın, bu devirde öyle kişiler bulmak zor, maalesef acı gerçek.

Başka bir işe gireceğim zaten dükkanda yaptığım iş çok fazla en kötüsü de patronunun hareketleri davranışı iyi olmaması meslek bile ogretmiyorlar.
 
Başka bir işe gireceğim zaten dükkanda yaptığım iş çok fazla en kötüsü de patronunun hareketleri davranışı iyi olmaması meslek bile ogretmiyorlar.
Hak ettiğin karşılığı aldığını düşünüyorsan (günümüz Türkiye'sinde vasıfsız işlerde bunu yakalamak da zor) çok çalışmak sorun değil. Ayrıca yaptığın iş kendini geliştirebileceğin ve ilerde bir patrona bağlı kalarak değil de ipleri kendi ellerine alabileceğin bir işse çok çalışıp mesleği en incesine kadar öğrenmek sana uzun vadede fayda sağlayacak. Bu yüzden sigortalı, insani şartlarda hak ve maaş veren ve gelecek gördüğün bir iş bul.

İlerde rahat etmek içi bazı yaşlarda fazla çalışmak gerekiyor. Aksi taktirde ayak, kol tutmayan yaşlarda aynı tempoyla devam edersiniz.
 
Keşke öyle olsa kankam benim ben de aynı durumu yaşadım paramı da vermedi erken merken söyleme al paranı daha da gitme söyleme bile.

Direkt işe gitmeyecek kadar onursuz kişileri görmek üzdü. Karşınızdaki kötü ise siz de kötü olmak zorunda değilsiniz. İnsan gibi haber verirsin, gerekirse telefon ile olur ama söylersin.
Hakaret diyecekseniz açıp sözlük anlamına bakabilirsiniz, gayet yerine bir kullanım bence.

Karşındakinin kötü olduğunu düşünürsek paranı aldığında ben işi bırakıyorum dersin, olur, biter.
Normalde ise işten ayrılmandan biraz erken söylersin ki belki senin yerine birini bulacak, ona vakit tanımış olursun.
 
Arkadaşım var sanayide asgari ücretin altında çırak olarak başladı, anlattı bana, patronu da seninki gibiymiş, hatta parasını bile bin bir güç ile verdiği oluyormuş. Çırak değil köleymiş bildiğin ''şunu yap, oraya git, sigara getir...'' Patronu bir gün yolsuzluk yapmış, çocuk da insan gibi karşısına geçip hakkını isteyip istifasını verdi... Şu an düzgün bir oto tamirci de çalışıyor, bir arıza tamir ediyor oradan aldığı para ile de rahatça geçiniyor.
Hiç yüz göz olmana bile gerek yok bence, işe gitme bitsin. Ayrıca haftalık 120 TL kölelikten başka bir şey değil. Dilencinin saatlik parası o.
Okulunu oku kardeşim, bu sırada insan çalıştıran yerler ile görüş.
Hiç değilse git bilindik bir markanın sigortalı moto kuryesi ol, bahşiş falan özgürlük derken dünya varmış be dersin.
Ben 15 yaşındayken bir yardım vakfında asgarinin altı 1 sene part-time çalışmıştım, daha sonra kendimi okuluma verdim. Ha sahibi bizim tanıdığımızdı orası ayrı, yine de olmayacak şey değil. Bu tarz yerlerde en azından parayı bırakıp birkaç ay gönüllü de çalışabilirsin, kimse geri çevirmez gönüllü vakıflarda, hiç değilse halkla ilişkiler konusunda bir tecrübe olmuş olur, CV'ne yazarsın avantaj sağlar.
Kariyer.net sitesinden veya gidip LC Waikiki, Decathlon, Defacto, Starbucks, Burger King vs... 16 yaş üstüysen buralara da başvurabilirsin. En kötü işin bile CV'nde avantaj sağlar, işe alımlarda 1 tecrübeye, 2 eğitim seviyene bakarlar unutma.
 

Geri
Yukarı