İlk olarak şunu söyleyerek başlamayım ki, petshop'larda can satılmasına karşıyım. Buralardan can "satın" alanların da karşısındayım.
Sosyal medyada bir sürü sahiplendirme grubu ve sayfası var, ilk olarak buralara göz atın. Her cinsin kendi karakteri vardır. Tekirler genelde çok hareketli olur mesela, sarmanlar sakin olur, Ankara kedilerinin neredeyse hepsinin türlü türlü huyu vardır. Kimisi kendini sevdirir kimisi fazla yüz göz olmaz
. Ama hepsinin ortak bir noktası vardır, ilgilendiğiniz, evladınız yerine koyduğunuz her canın sizde uyandırdığı duygu aynıdır. Etraflıca düşünün lütfen. Bir anlık heves edilip sahiplenilen canları terk etmek onları gerçekten çok yaralıyor. Ben genelde tatile yanımda götürürdüm kedimi ama yurt dışı seyahat etmek zorunda kalmıştım bir keresinde ve kedi oteline bırakmıştım çok yakın bir akrabama ait. 4 gün bir şey yememiş onu terk ettiğimi sandığı için. Karaciğeri iflas etmek üzereydi ki tatilimi yarıda kesip yanına gittim.
Temizlik konusunda kediler inanın bir çok insandan daha temizdir.
Tuvalet eğitimi vermenize gerek yok. Sadece kumunun yerini gösterin ve kolay ulaşabileceği bir yere koyun yeter. Mümkün mertebe kristal kum kullanın. Diğer türlüleri patilerine yapıştığı için evin içini biraz pisletebilirler.
Yavru sahiplendiğinizde mutlaka aşılarını takip edin. Özellikle parazit aşılarını sakın ola aksatmayın. Yavruların savunma mekanizması çok güçlü olmadığı için bağırsaklarında çok kolay parazit oluşabiliyor.
İncik boncuk almayın fazla, kediler çok basit objelerle mutlu olular. Mesela boş bir kutu.
Bayılırlar.
Son olarak şunu söyleyeyim, ben 34 yaşındayım. Lise'ye yeni başladığımda bir kedi sahiplendim, 3 aylıktı. 16 yaşına kadar baktım ve bir gece kaloriferin yanında sıcacık yatağında melek oldu. Ne zaman bir kedi görsem, sevsem hep içim cız eder. Çocuğum gibiydi. Canımı sıktı, sinirlendirdi, yeri geldi küfrettim yeri geldi bağırdım ama evlat işte
Her insan hayatının bir evresinde bu deneyimi yaşamalı. İlk başta yapamam edemem diyebilirsiniz, sabredin. Değecektir