Keşke üniversite okumasaydım

Eşit ağırlıkta 30 bin pek bir şey ifade etmiyor ki. Beklentiniz neydi acaba. Neyse geçmiş olsun diyelim. Üniversite sınavına giriniz geç olmadan. Sayısal için dahi artık 20 bin yeterli olmuyor.
 
Ben bunu anlamıyorum. Etraf zibille öğretmen kaynıyor. Hala öğretmenlik okuyorlar. Ben lisedeyken de puanı düşük diye millet deli gibi sağlık okuyordu o zaman iş bulan atanan atandı gerisi patladı. E şimdi de yazılım ve mühendislikte patlama var. Ama herkes inatla ''Mühendislik oku kendini geliştir yurtdışına çık'' diyerek mühendislik yazmaya devam ediyor. Sonra da ağlıyorlar ''4 yıl okudum mühendisim asgari ücret veriyorlar'' diye. E bir şey ne kadar çok olursa o kadar değeri düşer. Öğretmenlik okurken tahmin edemediniz mi böyle olacağını? 100 öğretmene ihtiyaç varsa ve ülkede 500 öğretmen varsa ve her yıl +500 öğretmen daha ekleniyorsa bu sayıya açıkta kalanlar ne yapacak? Gereksiz bir yığılma var ve bunun sebebi biraz da ''Öğretmen olurum KPSS kazanırım yatarım aşağı alırım maaşımı'' tarzı düşünenler. Sizi tenzih ediyorum, siz bu tarz düşünenlerin kurbanı olmuşsunuz biraz ama hatayı kendinizde de aramalısınız.
Alternatifsizlik beni bu yola sevk etti. Hukuk gelmiyordu. Ya PDR ya Psikoloji ya Sosyal Hizmetler... Bu üçünden başka da pek okunabilecek alternatif yoktu. Uluslararası İlişkiler okuyup diplomat olamazdım. İktisat-İşletme vs. okuyamazdım. Psikoloji bölümü iş olanakları açısından PDR'den de kötü. Biz en azından eğitim sektöründe iş bulabiliyoruz. Yani en başta yapılan hata Eşitağırlık okumaktı. Ailem 9.sınıfta üç tane 1 getirince senden sayısalcı olmaz diyerek beni TM ci yaptı. Bunun sıkıntısını şimdi çekiyorum. Sayısalda alternatif çok geniş.
 
Tamam ne önerirsiniz? Yazılım, Öğretmenlik, Mühendislik okumayalım. Hangi alana yönelenim?
İşte sorun burada başlıyor genç arkadaşım birincisi konuya hakim olmayan insanlardan tavsiye alıyorsunuz. Kimse size meslek tavsiyesi veremez. Önemli olan meslekten çok hangi üniversite? Elektrik elektronik mühendisliği en güzel örnek. Gayet geçerli geleceği parlak bölüm mesela. Bireyimiz gidip lise dahi açılmaması gereken yerde üniversite okuyor sonuç hüsran.
 
Üniversite geçen yıl bitti. 2017'de girdim üniversiteye. Eşit ağırlıkta 30 bin ile PDR okudum devlette.

Şimdi KPSS ile atanmaya çalışıyorum. Bu KPSS sınavının içine girmeden insan ne kadar zor olduğunu anlayamıyor. Biz önceden aman canım biz üniversite sınavını yaptık onu mu yapamayacağız diye düşünürdük.

Sınavın zorluğu şuradan belli. 20 bin tane benimle aynı bölümden mezun öğretmen adayı var. İlk bakışta sayı olarak düşük geliyor ama seninle aşağı yukarı aynı düzey başarıdan gelen zeka seviyesi benzer adayın arasından sıyrılıp ilk 700 800 sıralama yapıp atanmak gerekiyor.

Öğretmenler KPSS'de sadece bir test alanından girmiyor. Genel yetenek-genel kültür herkesin girdiği test. Bunun üstüne eğitim bilimleri sınavı var. Eğitim bilimleri hangi öğretmen bölümü olursa olsun ortak konuların olduğu her öğretmenin sorumlu olduğu 80 soruluk bir yer.

Yetmiyor öabt yani öğretmenlik alan bilgisi testi denilen bir alan daha var. Bu test bölümü ise her branşın 4 yıl boyunca gördüğü tüm derslerin konularından sorumlu olduğu 75 soruluk bir test.

Yani bir öğretmen atanabilmek için gy-gk + eğitim bilimleri + öabt sınavlarından yüksek netler çıkartmak zorunda.

Bütün bu çaba sadece devlette öğretmen olmak için.

Ama zamanında akıllılık edip ailem de bana yol gösterseydi hiç üniversite sınavına çalışmadan lise mezunu olarak düz memurluğa girsem, şu anda evim+arabam+bilgisayarım+televizyonum vs. hepsi olmuş olurdu 4-5 yıl çalışıp birikim yaparak. Evi taksit taksit öderdim o zamanlar 2016-2017 zamanları 150-200 bin TL'ye iyi evler alabiliyorduk.

Şimdi atansak bile bu hayat pahalılığı ile yemeyip içmeyeceksin de 1 milyon TL biriktireceksin de başını sokabileceğin bir evin olacak. Araba falan rüya zaten.
Çok üzücü durum maalesef.
Şartları kabul ederek durum için gerekli olanı yapman lazim evet öğretmen olmak için bunlar gerekiyor lakin bir daha çalışmayacaksın tek bir kez abanman lazim umarım atanırsin
 
Alternatifsizlik beni bu yola sevk etti. Hukuk gelmiyordu. Ya PDR ya Psikoloji ya Sosyal Hizmetler... Bu üçünden başka da pek okunabilecek alternatif yoktu. Uluslararası İlişkiler okuyup diplomat olamazdım. İktisat-İşletme vs. okuyamazdım. Psikoloji bölümü iş olanakları açısından PDR'den de kötü. Biz en azından eğitim sektöründe iş bulabiliyoruz. Yani en başta yapılan hata Eşitağırlık okumaktı. Ailem 9.sınıfta üç tane 1 getirince senden sayısalcı olmaz diyerek beni TM ci yaptı. Bunun sıkıntısını şimdi çekiyorum. Sayısalda alternatif çok geniş.
Yine yanlış bilgiler yine yanlış bilgiler arkadaşlar bu tarz hassas konularda buralardan fikir almayın da danışmayın sonucunuz bu konu sahibi gibi olmasın. Sayısal ya da eşit ağırlık fark etmez zaten kökten bu ayrım da saçma. Zaten eşit ağırlık özel bir beceri gerektirmiyor sayısaldan son iki ayda hukuk kazanan kaç tane arkadaşım var. Minimum Marmara Üni. bu arada liseden bozma yerler değil. Sayısalda da seçenekler kısıtlı önemli olan güzel bir sıralama yapmak gerisi hikaye.
 
Eşit ağırlıkta 30 bin pek bir şey ifade etmiyor ki. Beklentiniz neydi acaba. Neyse geçmiş olsun diyelim. Üniversite sınavına giriniz geç olmadan. Sayısal için dahi artık 20 bin yeterli olmuyor.
Peki hocam. Herkes derece öğrencisi olamıyor özür dilerim. Bana devlet okulunda verilen eğitimle ancak bu kadar alçak bir sıralama yaptım. 30 bini şunun için söyledim. Öğretmenlik için iyi bir sıralamaydı. Şuanda bölümlerin sıralamaları yerlerde geziniyor. 100 bin sıralama yapan benim bölümde şuan okuyabiliyor. Gelecekte 150-200 bin sıralama ile de okunabilecek.

Keşke özel okulda iyi bir eğitim alabilseydim 40 kişilik sınıfta ancak bu kadar oluyor benden.
 
Çünkü eşit ağırlıkta matematiğin etkisi çok büyük. Bu yeni sınav sisteminde daha da belirgin oldu.
Aynen öyle işte olay burada kopuyor. Neyse sorarlarsa ÖSS zekayı ölçmüyor der geçersin ne olacak bizde yatan kitle öyle diyordu. İşte hepimizden aynı şeyi istiyorlar bak Einstein bile böyle yapmış falan uydurmanın sonu yok...
Peki hocam. Herkes derece öğrencisi olamıyor özür dilerim. Bana devlet okulunda verilen eğitimle ancak bu kadar alçak bir sıralama yaptım. 30 bini şunun için söyledim. Öğretmenlik için iyi bir sıralamaydı. Şuanda bölümlerin sıralamaları yerlerde geziniyor. 100 bin sıralama yapan benim bölümde şuan okuyabiliyor. Gelecekte 150-200 bin sıralama ile de okunabilecek.

Keşke özel okulda iyi bir eğitim alabilseydim 40 kişilik sınıfta ancak bu kadar oluyor benden.
Sizi suçlamıyorum yanlış anlaşılmışım sanırım. Eğitim sistemi maalesef ortada önünüzde iki seçenek var sanırım KPSS için hâlâ vakit var. Süreci de boş geçmediyseniz başarılı olmamanız için bir sebep yok
 
Şu saatten sonra eğitim fakültesi de okunmaz kesinlikle. Eğitim fakültesi okumayı düşünen arkadaşlar varsa okumasın, farklı alternatiflere yönelin. @Zatı Muhterem hocam bir özel kurumda rehber öğretmen olarak çalışabilirsiniz. Buna bir baktınız mı? Görüştüğünüz özel bir kurum oldu mu?
 

Geri
Yukarı