Kiracı evden çıkmıyor

Kimseyi aşağıdan almadım, size öyle gelmiş. Sözleşmede belirli "yüzdelik bir zam" belirlediyseniz o zaman sözleşme dışına çıkılamaz tabii (böyle belirli bir yüzdelik zammı enflasyonist ortamda kabul etmek zaten ev sahibinin tecrübesizliğidir). Ben sözleşmelerde kira zammının enflasyon oranına göre arttırılacağını anlaşan kesim için fikir belirtiyorum zira yapılan hesap büyük adaletsizlikler doğuruyor.

Devletimiz konutlar için kira artışını %25 ile sınırlandırdı, bu konut sahiplerinin hakkını yemektir lakin bu noktaya da değinmeyeceğim. Değineceğim asıl noktaya dikkat etmenizi öneriyorum, konutlar için bu kanun yok iken konutlar da iş yerleri gibi son 12 ayın "Yıllık TÜFE" ortalamasına göre kira artışına tabii tutuluyordu. Şimdi size son 12 ayın "Yıllık TÜFE" ortalamasını almayı neden desteklemediğimi anlatayım.

Ocak 2022'de bir taşınmazı kiraya verdiğinizi düşünün. Ocak 2023'de ise kira bedelinin artışı yapılacak. Ocak 2023 için yıllık TÜFE oranının %100 geldiğini düşünün. Taşınmazın sahibi %100 zam yapmak isteyecektir zira günlük hayatında aldığı mal ve hizmetlerin fiyat artış ortalaması %100 lakin devletimiz kira artış oranını hesaplarken son 12 ayın "Yıllık TÜFE" oranının ortalamasını hesaplıyor.
Bu da "2021 ocak ayından 2022 ocak ayına kadar olan yıllık fiyat artışı" + "2021 şubat ayından 2022 şubat ayına kadar olan yıllık fiyat artışı" + ...................................... +"2021 aralık ayından 2022 aralık ayına kadar olan yıllık fiyat artışı" / 12 şeklinde hesaplanıyor.
2022 ocak ayında kiraya verilen bir taşınmazın 2023 yılındaki fiyatlamasını belirlemek için 2021 - 2022 arasındaki yıllık enflasyon değerlerinin ortalamasını aldık.
Bu durum eğer ülkemizde durmadan düşen bir enflasyon olsaydı "geçmiş yüksek verileri" ele aldığımız için karşımıza içinde bulunulan zamanın yıllık enflasyon oranından daha yüksek bir değer çıkaracaktır lakin ülkemizde durmadan artan bir enflasyon olduğu için "geçmiş düşük verileri" ele almak içinde bulunulan zamanın yıllık enflasyon oranından daha düşük bir değer çıkarıyor.
Yukarıda bahsettiğim "durmadan düşen bir enflasyon" durumunda olsaydık da kanun bana içinde bulunduğumuz zamanın enflasyonundan daha yüksek bir zam yapma hakkı sunsaydı ben bunun kiracılar için haksızlık olduğunu söylerdim tıpkı günümüz şartları için kiraya verenlere bir haksızlık olduğunu söylediğim gibi.

An itibari ile ağustos ayı için ÜFE %144, TÜFE %80 civarında. İkisinin ortalaması bize %120 gibi bir oran verir ki içinde yaşadığımız enflasyon ve fiyat artışını gayet mantıklı bir şekilde gösteren bir değer. Tekrar ediyorum %120 kira zammı ağustos 2022 için "bence" gayet adaletli bir artıştır. Lakin kanun sadece TÜFE değerini alıyor keşke sadece içinde bulunulan ayın "Yıllık TÜFE" değerini alsak da %80 zam yapılsa. Son 12 ayın "Yıllık TÜFE" ortalaması ile yapılabilen konut dışı zam miktarı %49. Neden düşük çıktığını ise yukarıda açıkladım.


Şimdi %25 ile sınırlandırılmış konut zammını bir kenara bıraktım, sınırlandırılmamış zam bile %49 olarak elde ediliyorsa ve bu size göre "adaletli" ise söyleyecek bir sözüm yok. Belki bir gün enflasyon düşüş trendine girer ve geçmiş verileri ele aldığımızdan dolayı size içinde bulunulan zamanın enflasyonundan çok daha yüksek bir kira zammı yapılır, o zaman daha iyi anlarız birbirimizi.
Söylemleriniz ticari olarak doğrudur, arkasındayım. Mesela geçimini sadece üniversite bölgesinde apart açıp oradan sağlayan girişimciler gibi. Özel yurt sahipleri gibi. İşi sadece gayrimenkul üzerine olan kişiler gibi. Mağazalardan kira alan kişiler gibi. Bu örnek artar da artar fakat sizin söylediğiniz şeyler teknik olarak doğru olsa da temel olarak maalesef uygulanası bir şey değil. Söylediğim gibi, barınma en temel haktır. Tüm devletler, iktidarlar, yasalar, hukuklar mal sahibini değil kiracıyı korur. Bu böyle olmak zorundadır, çünkü devletler ilk olarak nüfusuna ''yaşama hakkı'' dediğimiz şartı sağlamak zorundadır, içinde barındırdıkları dahil. Bu temel haklara barınma hakkı da dahildir. Bu yüzden barınma hakkı tekelleştirilemez. Fakat serbest piyasa gereği(ki olması gerekendir) insanlar mülk sahibi olabilir. Fakat belirttiğim gibi barınma hakkı bir gelir kaynağı olamaz, bahsettiğim şey yasal kurallar değil. Günümüzde, 3 milyon tl paranız olduğunu sayalım ve siz gidip bu bütçeye ev alıp aylık 5 bin liraya kiraya verip gelir elde etmeye çalışıyorsunuz. Evvela ticari zekanızdan şüphe duyun zira 10 yılda ancak çeyreğinden daha azını amorti edebileceksiniz. İkinci olarak, her ne kadar serbest piyasa içerisinde olsak bile bu kanunlarla, kurallarla sınırı çizilmiş bir ögedir. Siz bir mülk satın almadan, onu ticari bir öğe haline getirmeden belli bazı kanunları zaten kabul etmiş oluyorsunuz, bunu da kira sözleşmesi ile dayanak yapıyorsunuz. Kıssadan hisse anlatmak istediğim şu, mülk sahibi toplumun yararını gözetmek zorundadır. Ben ev aldım kiraya verdim sonra enflasyon çıktı, enflasyon kadar kiramı artırırım derseniz hah işte orada çuvallarsınız. Kira ödeyen enflasyon farkı kadar artış alıyor da sizin hakkınızı mı yedi? Sözleşme yaparken zaten enflasyon oranına göre belirli bir artış oranı imzalıyorsunuz, bu %100 enflasyon artsa da , %100 enflasyon azalsa da geçerli. Zaten kabul ettiğiniz bir durumu, yani gelişmesini öngördüğünüz bir durum istediğiniz gibi gelişmedi diye kiracıdan mı çıkaracaksınız hıncınızı? Size ait olan bir mülk, sırf size ait diye istediğiniz gibi ticari kuralları delebileceğinizi mi sanıyorsunuz? O işler öyle değil işte hocam.
Düzenleme: Söylediğim her şey sizin için geçerli değil, sizin söylemleriniz pek tabii haklı fakat anlaşmamız gereken bir konu var ki, barınma hakkı mülk sahibinin ihityaçlarına göre belirlenemez. Hakkını alamaz demiyorum, alacak. Kendi hakkını koruyacak. Fakat hayatı güllük, gülistanlık yaşarken %10 artış koyduğu sözleşmeye, enflasyon %70 olduğunda çığırtkanlık yapmayacak. Ha kiracı da bunu kendine kalkan yapmayıp, mülk sahibinin hakkını da gözetecek ama ne yazık ki 10 haberden 9'u ev sahibinin, kiracıya yaptığı zorbalıkken sanki tüm suç kiracılardaymış gibi böyle konu açan kişileri anlayamıyorum.
 
Enflasyon oranından haberin yok herhalde. 2 kat zam isteyen her mal sahibi "bence" haklıdır lakin hukuk bu konuda izin vermiyor.
Sen iktidara beddua değil dua et ki ev kira artış oranını %25 ile sınırlandırdı, iş yerleri için kira artış oranı ise son 12 ayın "Yıllık TÜFE" oranlarının ortalamasına göre belirleniyor.
"bence" en adaletli kira belirleme yöntemi ise sözleşmenin yenileceği aydaki yıllık ÜFE ve TÜFE oranlarının ortalamasının alınmasıdır.
Kısacası kiralar için şikayet etme hakkı olan birileri varsa o da mal sahipleridir. Zira çalışıp, biriktirip yatırım yaptıkları alın terleri, ederinin çok daha altında kullanılıyor. Bir de tüm bunlara rağmen daha fazlasını isteyen ve insanlara "canınız cehenneme" diyenler var. Söylenecek çok şey var da anlamazsınız :)
Ya boş boş yazmışsın yazdıklarını 2 kelimeyle özetleyeyim ev sahibiyim.
 
Söylemleriniz ticari olarak doğrudur, arkasındayım. Mesela geçimini sadece üniversite bölgesinde apart açıp oradan sağlayan girişimciler gibi. Özel yurt sahipleri gibi. İşi sadece gayrimenkul üzerine olan kişiler gibi. Mağazalardan kira alan kişiler gibi. Bu örnek artar da artar fakat sizin söylediğiniz şeyler teknik olarak doğru olsa da temel olarak maalesef uygulanası bir şey değil. Söylediğim gibi, barınma en temel haktır. Tüm devletler, iktidarlar, yasalar, hukuklar mal sahibini değil kiracıyı korur. Bu böyle olmak zorundadır, çünkü devletler ilk olarak nüfusuna ''yaşama hakkı'' dediğimiz şartı sağlamak zorundadır, içinde barındırdıkları dahil. Bu temel haklara barınma hakkı da dahildir. Bu yüzden barınma hakkı tekelleştirilemez. Fakat serbest piyasa gereği(ki olması gerekendir) insanlar mülk sahibi olabilir. Fakat belirttiğim gibi barınma hakkı bir gelir kaynağı olamaz, bahsettiğim şey yasal kurallar değil. Günümüzde, 3 milyon tl paranız olduğunu sayalım ve siz gidip bu bütçeye ev alıp aylık 5 bin liraya kiraya verip gelir elde etmeye çalışıyorsunuz. Evvela ticari zekanızdan şüphe duyun zira 10 yılda ancak çeyreğinden daha azını amorti edebileceksiniz. İkinci olarak, her ne kadar serbest piyasa içerisinde olsak bile bu kanunlarla, kurallarla sınırı çizilmiş bir ögedir. Siz bir mülk satın almadan, onu ticari bir öğe haline getirmeden belli bazı kanunları zaten kabul etmiş oluyorsunuz, bunu da kira sözleşmesi ile dayanak yapıyorsunuz. Kıssadan hisse anlatmak istediğim şu, mülk sahibi toplumun yararını gözetmek zorundadır. Ben ev aldım kiraya verdim sonra enflasyon çıktı, enflasyon kadar kiramı artırırım derseniz hah işte orada çuvallarsınız. Kira ödeyen enflasyon farkı kadar artış alıyor da sizin hakkınızı mı yedi? Sözleşme yaparken zaten enflasyon oranına göre belirli bir artış oranı imzalıyorsunuz, bu %100 enflasyon artsa da , %100 enflasyon azalsa da geçerli. Zaten kabul ettiğiniz bir durumu, yani gelişmesini öngördüğünüz bir durum istediğiniz gibi gelişmedi diye kiracıdan mı çıkaracaksınız hıncınızı? Size ait olan bir mülk, sırf size ait diye istediğiniz gibi ticari kuralları delebileceğinizi mi sanıyorsunuz? O işler öyle değil işte hocam.
Düzenleme: Söylediğim her şey sizin için geçerli değil, sizin söylemleriniz pek tabii haklı fakat anlaşmamız gereken bir konu var ki, barınma hakkı mülk sahibinin ihityaçlarına göre belirlenemez. Hakkını alamaz demiyorum, alacak. Kendi hakkını koruyacak. Fakat hayatı güllük, gülistanlık yaşarken %10 artış koyduğu sözleşmeye, enflasyon %70 olduğunda çığırtkanlık yapmayacak. Ha kiracı da bunu kendine kalkan yapmayıp, mülk sahibinin hakkını da gözetecek ama ne yazık ki 10 haberden 9'u ev sahibinin, kiracıya yaptığı zorbalıkken sanki tüm suç kiracılardaymış gibi böyle konu açan kişileri anlayamıyorum.
Dediğim gibi %10 artış koyulan bir sözleşme için durum bellidir. Sözleşmeyi kabul eden ev sahibi enflasyondan bağımsız olarak %10 artışa razı olmuştur lakin söz konusu artış TÜFE oranına bağlanmasına rağmen içinde bulunduğumuz zamanda ev sahipleri hakkını (belirli bir süre için) alamıyor.
Belirli bir süreden kastım da şudur ki, verdiğim örnekten anlatmam gerekirse, kısaca;
2022 ocakta taşınmazını kiraya veren mülk sahibi 2023 ocakta, "2023 ocak ayının yıllık TÜFE oranına" göre artış yapamadığı, "son 12 ayın yıllık TÜFE oranının ortalamasını" (2021- 2022 her aynı ay arası yıllık TÜFE oranlarının toplamı /12) almak zorunda olduğu için 2023 yılında tam hakkını alamamış olsa da 2024 yılında olası "düşük bir TÜFE" çıkmasına rağmen kişi son 12 ayın (2022-2023 her aynı ay arası yıllık TÜFE oranlarının toplamı /12) olarak alacağı için 2024 ocak ayında "düşük bir TÜFE" oranı görülse bile kira artışı 2022-2023 arası yüksek TÜFE değerlerine göre yapılacaktır.
Peki ben neden bu durumdan şikayetçiyim. Kiraya veren, mal sahibi asıl hakkını 1 sene sonra alacağı için olası enflasyonist ortamlarda zorlu 1 yıl geçirmek zorunda kalıyor. Kiracı da enflasyonist ortamda düşük bir kira zammı alarak rahatlasa da ertesi yıl "olası bir enflasyon düşüşü" olduğunu ele almamıza rağmen daha düşük bir kira artışı elde edemiyor zira enflasyonist ortamın zammı ona sonraki yıl uygulanmakta oluyor.
Direkt içinde bulunulan ayın yıllık TÜFE oranının alınması daha doğru ve adaletlidir diye düşünüyorum.

Bu arada taşınmaz alıp, kiraya vermek konusunda sadece edinilen kira bedelini değil taşınmazın anlık değerini de hesaba katmanızı öneririm. Daha doğru bir hesap çıkar ortaya.
İyi günler, sağlıkla kalın.
 
Son düzenleme:
Hocam bakın konuda derdinizi çok güzel anlatmışsınız ancak şunu anlayın dedenizi ikna etmeden hiçbir şey yapamazsınız. İkna edince dedem oturacak bahanesiyle çıkartın evden. Belli bir süresi var o süre dolana kadar otursun sonra yine kiraya verirsiniz ama en önemli kısım dedenizi ikna etmek. Dedeniz istemedikçe hiçbir şey yapamazsınız.
 
Hiçbir bahane sunmana gerek yok. Sözleşmeyi kendi yazılı şekilde iptal etmiş dedin evden çıkmak zorunda. Kiracı tarafından iptal edilen sözleşme otomatik yenilenmez. Dedenizle konuşup yeni bir sözleşme imzalamadan önce hızlı davranın derim. Yoksa naparsan yap çıkaramazsın o adamı.
 
1 senedir kirada olan bir evimiz var. Ev annemin babasının üzerine ama ev bizim. Kiracımız geçen sene evi az buçuk uyduruktan yenilediği için bizden az para aldı. Bu sene verdiği ücreti çok az arttırdı fakat hala piyasanın çok altında. Ya normal fiyatı verirsin ya da evden çıkarsın diyoruz fakat çıkmamakta ısrarcı. Sözleşmemizin süresi doldu. Evden çıkmayacağım istersen mahkemeye ver, biz dedenle anlaştık sen muhattabım değilsin gibisinden şeyler söylüyor. Dedem de hiç oralı değil umursamaz pısırık biri. Adam ne derse evet diyor. Artık aylık 100 bin de verse böyle birinin evimde barınmasını istemiyorum. Ben bu adamı evimden nasıl def ederim? Mahkemelerde uğraşmak istemiyorum. Ayrıca adam bir konuşmamızda eve zarar vermekle tehdit etmişti.
Dedeni ikna etmekten başka şansın yok.
 
Geçen sene babaannemin boş dairesine bir kiracı yerleşmişti. Yanlış anlaşılmasın ama roman kökenli vatandaşlardı, babaannem de sevecen biridir, piyasanın çok altında fiyat vermişti. 2 ay sonra daire yandı, henüz sözleşme yapılmamıştı. O akşam itfaiye yangını söndürdükten sonra gece gelip önemli eşyalarını almışlar ve bir daha kiracılardan haber almadık. Masraflar falan da hep babaanneme kaldı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı