Kötülük ve iyilik nasıl belirlenir?

Assembly

Centipat
Katılım
21 Aralık 2020
Mesajlar
75
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Evet, başlıkta belirttiğim gibi sizin düşüncelerinize göre "şeytan" dediğimiz varlık gerçekten de var mıdır?

Bu varlıkların yani melek, şeytan, cin, demon her ne ise insanların sağını ve solunu belirtmek için kafalarında kurduklarını ve sembolize ettiklerini savunmaya başladım. Demek istediğim asıl nokta ve konunu açılış amacı şudur ki; dünyada kötü ve iyi, uzun ve kısa, güzel ve çirkin gibi bir sürü zıt ve zıt olması gereken belirli ifadeler vardır. Mantıken her şeyin bir zıttı olması gerek ki anlamı olabilsin. Bir düşünsenize, uzun var fakat kısa yok? Böyle olsa kısanın, kısa olduğunu ve uzunun, uzun olduğunu nasıl belirtecek ve idrak edecektik? Bu diğer her türlü zıt ifade için geçerli. Bu mantıkta insanların yaptığı davranışların iyi ve kötü olması için de bir sembol gerekliydi ve bunlar "melek ve şeytan" idi. Kastettiğim şudur ki melek ve şeytan gerçek bir varlık değil, sembolize edilmiş bir takım yakıştırma ve düşüncelerdir. Bunlar belirli bir takım hareketlerin ve davranışların belirlenmesi için zorunlu olan yakıştırılma ve sembollerdir. Eğer melek diye bir sembol olmasaydı iyilik neye göre tarif edilecekti? Veya iyilik yapıldığında bir şeyin iyilik olduğu nasıl belirlenecekti? Bunun tam tersi kötülükte ise şeytan olmasa bu kötülük dediğimiz olayın, neye göre kötülük olduğunu nasıl bilecek ve tarif edecektik?

Bu durumu siz nasıl tarif ediyorsunuz ve düşünceleriniz, benim düşüncelerim ile çakışıyor mu yoksa birleşiyor mu? Gelin hep beraber tartışalım.
 
İyilik; yapanın çıkar sağlamadığı ya da zarar görmediği, yapılanın da yararına olan eylemdir. Zıt kavramların tanımlarının da zıt olması sebebi ile; yapanın yararına olan, yapılanın da zarar gördüğü eylemler kötülük olarak ifade edilebilir. Melek ve şeytana gerek duymadan da bu tanımlara ulaşılabilir.
 
Evren zıtlıklar içinde var olur, enerjinin kendisi enerji olmayan yere doğru akar. Işığın yokluğu olarak adlandırdığımız karanlık olmasaydı ışığın bir anlamı olmazdı, aynı şekilde iyilik ve kötülük de öyle.

Bu iki kavramı belirleyen şey bence insanın kendisidir, bir hayvanın katledilmesi kimine göre cinayetken kiminin ibadeti olabilir bu. Böyle daha tonla örnek sayılabilir fakat iyilik ve kötülük görecelidir. Bazen olumlu bazen olumsuz sonuçlar doğuracak şekilde şöyledir ki iyilik ve kötülük toplumun kabullerine bağlıdır.
Fakat birey bilmeli ki birçok kişi tarafından gerçekleştirilen şeyin bu eylemin iyi veya kötü oluşunu belirlemekte mutlak etken olmaması. İşte burada iyi veya kötü insan iradesi ve vicdanına bağlıdır. İyi ve kötüyü insan aklı, toplum, çevre etmenleri gibi birçok şey belirler. Lakin düşünüyorum ki en genel iyi ve kötü yorumu toplumun faydasını, barışını sağlayacak olan belirleme mekanizması kapsar. İnsanların birlik içinde yaşarken mutlu ve bir düzen içerisinde yaşamasını, bunların sağlanabilmesi için iyi ve kötünün belirlenmesi üzere hak ve hukuk sistemi vardır. Bu da demek oluyor ki iyiliğin ve kötülüğün ölçütü insan ve insana dair olandır.
 
Sembolize kısmında sana katılıyorum sanırım. Bence iyi ve kötü var ama kesin sınırlar içerisinde değiller ve tanımları çok değişken. Kimsenin ben iyiyim veya kötüyüm demesine de inanmam açıkçası, çünkü ikisi tek bir şeyin iki parçası gibi. Biri varsa diğeri de orda olmak zorundadır. Vegan bir arkadaş inekleri kesip yememizin vahşice ve "kötü" olduğunu savunurdu ama bana göre ikisi de değil. Beni aç bir aslanın önüne atarsan ikinci defa düşünmeden paramparça eder, ve ben bundan dolayı onu kötülükle suçlamam. Hayatta kalmak ve beslenmek için bunu yapmak zorunda ve bunun herhangi bir yerinde kötülük göremiyorum. Yani demek istediğim herkesin kendi içinde iyi ve kötü kavramlarına tanımı değişkenlik gösterir bence. Şeytan ve melek kısmında pek yorumum yok, kişinin inancına göre değişir. Kesin var veya kesin yok demek bence biraz fazla zorlama olur.
 
Kişinin yararına yapılan şey iyilik, zararına yapılan şey kötülüktür :) Yani iyilik ve kötülük kavramları zamana ve yerine göre değişebilir. Zaman zaman yaşarız bu durumu birisi anne-baba, sevgili, arkadaş istemediğimiz ve beklemediğimiz bir davranış gösterir ve bizim için doğru olanı yaptığını söyler(yalan olanlar dışında). Biz onların yaptığını kötülük olarak görürüz ama aslında iyilik yapmışlardır.
 
Evet, başlıkta belirttiğim gibi sizin düşüncelerinize göre "şeytan" dediğimiz varlık gerçekten de var mıdır?

Bu varlıkların yani melek, şeytan, cin, demon her ne ise insanların sağını ve solunu belirtmek için kafalarında kurduklarını ve sembolize ettiklerini savunmaya başladım. Demek istediğim asıl nokta ve konunu açılış amacı şudur ki; dünyada kötü ve iyi, uzun ve kısa, güzel ve çirkin gibi bir sürü zıt ve zıt olması gereken belirli ifadeler vardır. Mantıken her şeyin bir zıttı olması gerek ki anlamı olabilsin. Bir düşünsenize, uzun var fakat kısa yok? Böyle olsa kısanın, kısa olduğunu ve uzunun, uzun olduğunu nasıl belirtecek ve idrak edecektik? Bu diğer her türlü zıt ifade için geçerli. Bu mantıkta insanların yaptığı davranışların iyi ve kötü olması için de bir sembol gerekliydi ve bunlar "melek ve şeytan" idi. Kastettiğim şudur ki melek ve şeytan gerçek bir varlık değil, sembolize edilmiş bir takım yakıştırma ve düşüncelerdir. Bunlar belirli bir takım hareketlerin ve davranışların belirlenmesi için zorunlu olan yakıştırılma ve sembollerdir. Eğer melek diye bir sembol olmasaydı iyilik neye göre tarif edilecekti? Veya iyilik yapıldığında bir şeyin iyilik olduğu nasıl belirlenecekti? Bunun tam tersi kötülükte ise şeytan olmasa bu kötülük dediğimiz olayın, neye göre kötülük olduğunu nasıl bilecek ve tarif edecektik?

Bu durumu siz nasıl tarif ediyorsunuz ve düşünceleriniz, benim düşüncelerim ile çakışıyor mu yoksa birleşiyor mu? Gelin hep beraber tartışalım.

Bu yazılı olmayan kanunlara bağlıdır sonuçta taa başından beri insanlar neyin iyi kötü olduğunun anlaya anlaya kafalarına kodlamışlardır.
Neye göre iyi kötüyü ayırt ettiklerine gelirsek bence karşıdakinin düşüncelerine bağlı toplumun düşüncelerine bağlıdır bu. Evet bu kötü yapma bunu der toplum veya kişi sende yapmazsın. Mesela müslümanlık gelmeden önce Arap yarım adasında insanlar kızları diri diri gömerek iyi bir şey yaptıklarını düşünüyorlardı fakat müslümanlık geldikten sonra bu iyi değil denildi ve yapılmayı kesildi.
En son olarak kötü ve iyi değişebilen bir şey topluma, dine, düşünceye ve tarihe göre. Bir kalıba sokamayız onu.
 
Bilakis bakmanız gereken şey eylemlerin fayda ya da zarar getirmeleri değil, sürdürülebilir olup olmamalarıdır. Burada istisnaları göz ardı ederseniz ve üstünde biraz düşünürseniz, sizin de bilincine varacağınız gibi, "kötü" dediğimiz şeyler sürdürülebilir değilken, "iyi" dediğimiz şeyler öyledir.

Sürdürülebilir derken ne kast ettiğimi size açıklayayım. Elbette burada elzem bir uyarı yapmak gerekir, istisnaları göz ardı ediyorum. Çünkü istisnalar konuyu muazzam derecede komplike hâle getiriyorlar ve bu bizim istediğimiz bir şey değil. Bu bizim işimize yaramaz.

Devam edelim. Şu an Dünya'nın neresinde olursanız olun, birini öldürmek "kötü" bir şeydir. Birini öldürünce gerçekten "kötü" bir insan olursunuz. Çünkü insanlara ölümü hissettirmişsinizdir. Ölüm! Gerçekten ünlem işaretini hak ediyor ve insanın kaçtığı şeylerden biri. Acı mı, ölüm mü?

Anımsadığım kadarıyla, insan beyninin ölümü, sadece başkalarında gerçekleşen bir şey olarak kodladığını okumuştum. Tabii siz öleceğinizi biliyorken bu ne kadar doğru bir bilgidir, orası en azından benim mantığım için son derece belirsiz.

Sonuç olarak birini öldürmek "kötü" bir şey. Bu konuda aynı fikirde olduğumuzu düşünüyorum. Şimdi biraz düşünecek olursanız, birini öldürmenin "iyi" bir şey olduğu bir toplum, bir süre sonra muazzam derecede korkunç bir son bulacak ve karanlığa gömülecektir. Bu dediğimi isterseniz ABD üzerinde deneyin, isterseniz Birleşik Krallık, isterseniz Norveç üzerinde.

Sizlerin düşünürken yaptığı acı hata, bulanıklığı fark etmemenizdir. Bu ayrımlar bir anda belirlenmedi. İnsanlar bir sabah kalkıp neyin "iyi", neyin "kötü" olduğunu belirlemediler. Keskin değil, tam aksine bulanık bir gelişim aramanız elzemdir. İnsanlar bir şeyler hakkında konsensüs sağlarlar ve dediğim gibi, bunlar öyle bir anda olmaz. Zaman gerektirir. Çok fazla beyin var.
Evet, başlıkta belirttiğim gibi sizin düşüncelerinize göre "şeytan" dediğimiz varlık gerçekten de var mıdır?
Şeytan, gerçekten ilgiye layıktır ve Tanrı dediğimiz şeyden daha ilgi çekicidir. İnsan hiç şaşırmaz ki, semavi dinler dediğimiz din grubunun ve birkaç başka dinin dahil olduğu din çetesi, Şeytan dediğimiz şeyin içini boşaltmış, basit bir haine dönüştürmüştür.

Oysa ki, Şeytan bir çoğumuz için kötülüğün sembolüdür ve insanın özü, kötülüğünde yatar. İyilik, genel olarak bize bağlı bir şeydir. İstersek yaparız, istersek yapmayız. Ancak kötülük... Kötülük yasaklanmıştır, lanetlenmiştir ve insanın kötülüğü, vahşi bir baskılanmaya maruz bırakılmıştır.

Burada beni yanlış anlama ihtimaliniz olduğunu bildiğimden sizi acı bir hatadan kurtarayım. Burada kötülüğü övdüğümü veya Dünya'ya kötülük saçmamız gerektiğini söylemiyorum. Sadece bu kadar önemli bir şeyi, önce Şeytan'a yüklüyoruz. Ardından Şeytan'ın içinin boşaltılmasına, basit bir haine dönüştürülmesine izin veriyoruz.

Dediklerimi düşünün. Süslü duran birkaç cümleden çok daha fazlasısını söyledim sizlere.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı