Tartışmak istemiyorum daha fazla acikcasi da, kurandaki hangi kısım size kimsenin yazamayacagini dusundurttu? Tarihte neden herhangi biri durduk yere kuranı taklit etmeye calissin ki? Yazılacak şeyler belli, "De ki: şüphesiz o en çok affeden, bağışlayandır. O her şeyi bilen ve görendir." Al sana Kur'an'ın özeti. Bir insan bunu neden yazamasin onu anlayamadım

. Yazarken carpilmadigim sürece evet tabii ki muadili yazılabilir neden olmasın?
Şimdi bazı insanlar türedi son zamanlarda, işte bir sürü insan uğraşıp-cabalayip ortaya bir şey koyuyor, sonra çıkıp birileri diyor ki ne kadar basit halbuki ben de yaparım... Bütün emek, çaba bir anda çöpe atılıyor. Tabi ki gerçekte çöpe atılmıyor da işte... Bu aslında yapılan işin basitliginden değil de öyle konuşan insanin konunun özünü bilmemesinden kaynaklı, bilmeden konuşmak en basiti çünkü. Herhangi bir kural yok, gozetmen gereken gerçekler, bilgiler yok. Öyle rastgele bir şeyler söylüyorsun ve bunu da öyle büyük bir özgüvenle söylüyorsun ki bir de bakmissin ilk sen inanmissin bu sacmaliklara. Deliliğin özü bu değil mi zaten ya da cehaletin?
1-Şimdi gelelim bu ayetin benzerini getirememe durumuna, öncelikle sen yukarıda Kuran'ın özü bu değil mi ki deyip niye aynısı gelmesin diyorsun ya, peki Kuran hiç gelmeseydi senin aklına Kuran'daki ayetler gibi ayetler gelip de onları yazabilecek miydin mesela en basitinden, elinde Kuran ayetleri var, okuyup işte onun gibisini yazdım diyorsun ya burada bile referans noktan Kuran, yani sen inkar etsen de onu temel almış oluyorsun, içten içe ondan beslenerek onunla mücadeleye girişiyorsun.
2- Kuran esas itibariyle bu meydan okumaları o dille konusan, binlerce beyitlik şiirler, kasideler yazan, Arapçayı o dönemin bütün Arap toplumları içerisinde Arapçayı en iyi bilen topluluğa yapıyor. Kuran'ın nazmı o kadar hoşlarına gidiyor ki hatta müşrikler bile dinlemekten zevk alıyor, o sebeple Peygamberimize şair yakıştırması yapıyorlar, sonra içlerinden gecirdikleri veya gizli toplantilarindaki konusmalara yine aynı mukemmellikteki nazimla cevap gelince bu kez de kahin olmakla suçluyorlar Peygamberimizi. Yine o dönemin ünlü bir çok şairi Kuran'in nazmindan etkilenerek Müslüman oluyorlar tıpkı Hz Musa'nın asasının o dönemin sihirbazlarini Müslüman yaptığı gibi. Yani burada bu işi bilenler zaten Kuran'in bu yönüne karşı gelemiyorlar, günümüzde de geçerli bu durum. Yani bugün ateist, hristiyan vs Araplar da var ama Kuran'ın bu yönüne kimse bir şey demiyor. Hatta sarkiyatcilar mesela İgnac Goldziher bile Kuran'i bu yönüyle oldukça ilginc buluyorlar. Yani eğer biraz bilgiye sahipsen konuşmadan önce oturup düşünüyorsun. Kısacası Kuran dil yönüyle hakikaten bir mucizedir, bunu kabullenen de o dilin üstadları. Sen karbon kağıdıyla yazı kopyalamayi benzerini getirebilme olarak algiliyorsun ama daha en baştan konuyu bilmediğin çok bariz belli oluyor.
2- Kuran sadece dilsel açıdan bir mucize değildir, başka yönleri de mucizedir. Yani daha ilk aşamada dil açısından bile benzeri yazilamiyor ama is onun da ötesine geçince iş daha da karmasiklasiyor. Bu kitap kısa zamanda komple bir toplumu, medeniyeti değiştirip sınırları hayallerine bile gelmeyecek yerlere ulaşan bir medeniyet kurmalarına imkan sağlıyor. Yani sen bu kitabın bir benzerini getireceksen öncelikle dil açısından eşsiz olacak, sonra komple bir toplumu değiştirip sonra başka toplumları da icine alarak büyük bir medeniyet kuracaksın.
Uzun lafın kısası eğer bir konuya elestirel yaklasacaksan önce o konuyu ogrenmen gerekiyor, hala aynı kanidaysan kanıtlanabilir mantıklı kanitlar sunmalisin. Hiçbir mantıklı ve bilimsel tartışmanin üslubu "ben yaptım oldu" olamaz.