Kur'an-ı Kerim'de matematiksel hata mı var?

TeamOFMind dedi:

O dönem karın büyümeden hamile olup olunmadığı anlaşılamıyor, ve bu yüzden de hamilelik 6 ay sayılıyor olabilir. Evet, bu çıkarım kulağa doğru geliyor.

Genişletmek için tıkla...

Ama hocam kusursuz tanrıdan bahsediyoruz insanlar bilemiyor olabilir.Ama tanrı elbetteki bilecektir 6 yerine 9 yazsa hic bir sıkıntı olmayacak halbuki

CS Relboron dedi:

İstisna bir durum yok, sen kendin 2 sene boyunca aralıksız süt emdiğini düşünüyor musun mesela? Veya ben veya bir başkası. Belki 1.5 sene emdin belki 1 sene 6 ay emdin. İstisna olması için ortada kaide olması lazım, ayet sana 2 sene zorunludur demiyor, 2 sene en iyi süredir diyor yukarıda bunu söyledim.

6 aylık doğan bir bebeğin o dönem hayatta kalmasının %0 olduğunu neye dayanarak söylüyorsunuz, ya da o dönem 6 aylık doğan her bir bebeğin mutlaka öldüğüne dair kanıtınız var mı? Demek ki 6 ayın farklı bir bağlantısı var. Kuran bütün olarak ele alınır, burada 6 ay vurgusu yapılıyorsa bambaşka bir ayette o 6 ayın başka açıklaması vardır. Ayetleri tek tek kelime kelime veya bir cümle olarak şekilde ele alırsanız elinizde kalır. Mesela sizin bahsettiğiniz ayette "taşınma" süresi diyor. Bir bebeğin anne karnında ilk 3 ayı cansız bir et parçasından ibaret, bebeğe ilk can 3. ayın sonunda gelir. Bilinçlenmesi ve bir insan olarak olması 6 aydır. Yani 9 ayın ilk 3 ayı cansız bir cenindir. Ruhun geldiği bilinçlendiği dönem ise anne karnında geçirdiği süre 6 aydır. Bunu sadece kuran ayetlerine göre değil bilimsel açıklamalara göre söylüyorum Google'dan bakıp kendinizde görebilirsiniz kaçıncı ayda bebeğe can gelir ne zaman bilinç gelir diye.

Genişletmek için tıkla...

Hocam Allah kurana bir rakam veriyorsa insanlar bunu ölçü olarak alır kusura bakmayın yani. Bugün bilim adamları da biliyor ki ilk 2 yaşına kadar anne sütü en sağlıklı olandır. E şimdi sen diyorsun ki en sağlıklı olanı ele alma diğer riskli olan secenekleri ele al ölçü olarak. 6 aylık bir bebeğin bile günümüzde bile çok risklidir hayatta kalma ihtimali. O dönem için sıfırdır. Bilimsel olarak bakarsanız ısı dengeleyici küvez sarttır bebeğin o aylarda doğarsa emme refleksi gelişmediği için serum yoluyla takviye gıda yapılması şarttır. Küvöz şarttır. Eğer hayatta kalacaksa modern tıp sayesinde bile onda şu riskler çok yüksektir;

• akciğer gelişimi yetersizliği (solunum sıkıntısı)
• kalpte açıklık (pda – patent duktus arteriozus)
• beyin kanaması (intraventriküler hemoraji)
• beyin gelişiminde gerilik veya kalıcı hasar riski
• gözde retina hasarı (prematüre retinopatisi – körlük riski)
• beslenme güçlüğü (emme ve yutma refleksi tam gelişmemiş)
• aşırı düşük doğum ağırlığı (500–900 gram arası)
• bağışıklık sistemi zayıflığı – enfeksiyonlara açık olma
• bağırsak sorunları (nec – nekrotizan enterokolit gibi)
• vücut ısısını koruyamama (ısı dengesizliği)
• elektrolit ve sıvı dengesi bozuklukları
• kemik gelişiminde gerilik
• işitme sorunları
• uzun vadede öğrenme ve motor gelişim geriliği riski

şimdi sağlıklı normal olanın ölçüsü yazılmak yerine bu kadar riskin ve maalesef vefatın oldugu bir ölçü niye kurana yazılsın hocam? Ayrıca ayeti incelerseniz sizin yaptığınız gibi ruhun üflenmesi bilinçlenmesi 3 ay cansız cenin olmasından bahsetmiyor. Karında taşınma süresi diyerek aslında toplam süreyi vurguladığı anlaşılıyor.

Hazarcobann dedi:

Ama hocam kusursuz tanrıdan bahsediyoruz insanlar bilemiyor olabilir.Ama tanrı elbetteki bilecektir 6 yerine 9 yazsa hic bir sıkıntı olmayacak halbuki



Hocam Allah kurana bir rakam veriyorsa insanlar bunu ölçü olarak alır kusura bakmayın yani. Bugün bilim adamları da biliyor ki ilk 2 yaşına kadar anne sütü en sağlıklı olandır. E şimdi sen diyorsun ki en sağlıklı olanı ele alma diğer riskli olan secenekleri ele al ölçü olarak. 6 aylık bir bebeğin bile günümüzde bile çok risklidir hayatta kalma ihtimali. O dönem için sıfırdır. Bilimsel olarak bakarsanız ısı dengeleyici küvez sarttır bebeğin o aylarda doğarsa emme refleksi gelişmediği için serum yoluyla takviye gıda yapılması şarttır. Küvöz şarttır. Eğer hayatta kalacaksa modern tıp sayesinde bile onda şu riskler çok yüksektir;

• akciğer gelişimi yetersizliği (solunum sıkıntısı)
• kalpte açıklık (pda – patent duktus arteriozus)
• beyin kanaması (intraventriküler hemoraji)
• beyin gelişiminde gerilik veya kalıcı hasar riski
• gözde retina hasarı (prematüre retinopatisi – körlük riski)
• beslenme güçlüğü (emme ve yutma refleksi tam gelişmemiş)
• aşırı düşük doğum ağırlığı (500–900 gram arası)
• bağışıklık sistemi zayıflığı – enfeksiyonlara açık olma
• bağırsak sorunları (nec – nekrotizan enterokolit gibi)
• vücut ısısını koruyamama (ısı dengesizliği)
• elektrolit ve sıvı dengesi bozuklukları
• kemik gelişiminde gerilik
• işitme sorunları
• uzun vadede öğrenme ve motor gelişim geriliği riski

şimdi sağlıklı normal olanın ölçüsü yazılmak yerine bu kadar riskin ve maalesef vefatın oldugu bir ölçü niye kurana yazılsın hocam? Ayrıca ayeti incelerseniz sizin yaptığınız gibi ruhun üflenmesi bilinçlenmesi 3 ay cansız cenin olmasından bahsetmiyor. Karında taşınma süresi diyerek aslında toplam süreyi vurguladığı anlaşılıyor.

Genişletmek için tıkla...

Tekrar söylüyorum, Kuran genel düzen içinde ele alınır. Kuran abdest alırken ellerinizi yıkayın diyor, ama burda Kuran elleri olmayan insanlardan habersiz miydi denmez. Normal düzenden bahseder. Ben 3 aylık kısmı kuran ayetlerinde yazıyor demedim, bilimsel açıklamalara göre söyledim.

Langmanın Medikal Embriyoloji kitabı internette pdf olarak var mıdır bilmiyorum ama inceleyebilirsiniz. Ceninin ilk olarak 3.ayın sonunda hareket etmeye başladığını söyler.

Spermin yumurta hücresini döllemesiyle süreç başlar ve zigot oluşur. Zigot bir nokta kadardır. İlk 3 ay oluşan bu organizmaya insan tanımı yapamazsınız. Ek olarak ben bu tür tartışmalardan haz alırım, bilmediğim birşey varsada öğrenirim ve gocunmam. O yüzden herhangi bir sebepten ötürü bana herhangi bir konuda kusura bakma demenize gerek yok. Bende sizin gibi bu konuları araştırmayı seven bir insan olarak dilim döndüğünce cevap vermeye çalışıyorum.

Öncelikle bu ayetler ilk insana gelmedi, zaten binlerce yıldır çocuk doğuran, emziren, büyüten insanlara geldi. Dolayısıyla konuyu buradan degerlendirmek lazim, yani ayet zaten doğan, yaşayan insanlara biyolojik bir kural koymuyor, emzirmeyle ilgili anne-çocuk arasındaki sınırları belirliyor. Açıklamak gerekirse 30 ay dedi, 2 yil dedi ama benim çocuk 9 aylık doğdu, 2 yıl da emzirsek etti mi sana 33 ay, dur ama burada bir hesap hatası var demek 20 küsür yıl peygamberlik boyunca müşriklerin aklina gelmedi mi acaba? İlk kez karsilasilan bir olgunun aciklanmasi olsaydi elbette bu olurdu ama konu ilk kez görülen bir olguya hesap bilgileri vermek değil zaten bilinen bir olguya kurallar koymak. Öyleyse burada hesap hatası aramanın anlamı yok, yani ayet indikten sonra 2 yıl emzirecez, 30 aydan 24 çıkar geriye kaldi 6 ay deyip bütün müslüman kadınlar 6 aylikken dogurmaya baslamadi ya. Bu aşırı zorlama bir anlam değil mi? Burada sormamiz ve anlamamiz gereken şey "çocuğu kaç ay emzirmek gerekiyor".
30 ay taşıma ve sütten kesilme süresi, 2 yıl ise emzirmeyi tamamlamak isteyenlerin süresi . Demek ki,9 aylik doğunca anneye yükümlülük 30 -9= 21 ay, isterse 24'e tamamlar. Bugün 5.5 aylık bebek doğumu da olduğunu biliyoruz, ama mesele o değil çünkü bu kitapta Allah ileride teknoloji gelişecek küvöz falan icat edilecek 5.5 aylık da doğup yaşayabilecek gibi uç örnekleri bize anlatmıyor, mantıken gereği de yok zaten. Her konuya dair bütün detayları, biyolojik, fiziksel her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmasının anlamı var mi acaba? Yanlış degerlendirmelerimizin neticinde bulduğumuz çelişkiler yalnızca bizim zihnimizin olaylari, cümleleri yanlış degerlendirip ulaştığımız yanlış sonuçları ifade ediyor. Konuları mantıklı degerlendirmekte fayda var.

TeamOFMind dedi:

O dönem karın büyümeden hamile olup olunmadığı anlaşılamıyor, ve bu yüzden de hamilelik 6 ay sayılıyor olabilir. Evet, bu çıkarım kulağa doğru geliyor.

Genişletmek için tıkla...

Pek doğru bir yaklaşım da yorum da değil aslında. Çünkü o dönem de tıpkı şu an olduğu gibi kadın adet görmezse hamile olma ihtimali akla geliyor ilk olarak. Yani adet kesildikten itibaren sonraki adet döneminde kadın adet olmazsa bunun basit bir anlamı vardi, hamilelik. Sonrasında da doğumu saymak çok da zor bir mesele olmasa gerek çünkü o dönemde ayin hareketlerine göre gün sayiliyordu, ona bakarak hamileliğin kaç olduğunu hesaplamak niye zor bir iş olsun. O dönemde yaşayan sıradan bir Arap bile bu hesabı eldeki verilere göre yapabiliyorken ben Alemlerin rabbiyim diyen biri yanlış söyleyecek ve kimse itiraz etmeyecek öyle mi? Daha olası bir ihtimal ise ayetleri zorlama anlamlara maruz bırakıp sonra da baştan sakat olan bu anlayışın celiskilerini ayetlerin sırtına yüklemek!