İnceleme MacBook Pro M2 Pro 16" incelemesi

Selam, şöyle sohbet tadında bir inceleme girmek istedim. Sohbet kısmını geçmek isteyenler direkt ikinci kısma ışınlanabilirler. ^^​



Neden macOS'a geçtim?

2008'de Intel Core 2 Duo E7700 masaüstü ile başlayan Windows maceram, 2023'ün başlarında R9 6900HX ile son buldu. O zamandan bu yana ilk bilgisayarım dışında sadece dizüstü bilgisayarlar kullandım ve Casper - Toshiba - LG - Packard Bell - Dell - Lenovo - Samsung - Sony VAIO - Asus RoG - Monster ve Alienware gibi bir çok marka kullanma fırsatım oldu. Nihayetinde ise macOS ile buluştum. Aslında ne Apple'dan ne de ürünlerinden haz etmeyen birisi olarak nasıl oldu da bir kaç ay içerisinde ekosistem sahibi oldum bilmiyorum ancak iki tarafı da görme fırsatı yakalamam da iyi oldu.

macOS'a geçme fikri aslında hiç aklımda yoktu, zira epeyce bir para verip daha yeni Alienware dizüstü almıştım. Ağır olması dışında hiçbir sorunu yoktu. Hele Parça kalitesi - soğutması ve performansına diyecek hiçbir şey yoktu. Onun da incelemesine şuradan ulaşabilirsiniz. Derken nazar mı oldu nedir bilmiyorum ancak önce bir sefer VRAM arızası verdi. Yapılan testlerde VRAM de Cracked Solder denilen lehim çatlağı olduğu anlaşıldı ve Anakart tekrar değişti. Aslında aldığım ilk hizmetten memnunum zira arıza kaydını açmamın ertesi günü evime gelip değiştirdiler ancak ikinci sefer bir kabustu. Tam her şey yoluna girdi artık eskitene kadar Alienware kullanırım derken bu sefer de ekseriyetle Windows Boot ekranında kitlenmeler yaşamaya başladım ki kritiktir, veri kaybına bile yol açabilir, onca yılın tecrübesi ile mavi ekran almak elbette benim için bir sorun değildi. Öyle ki zaten eğer can sıkacak kadar sık yaşanmıyorsa hata koduna bile bakmadan; "Ne de olsa Windows, ara sıra aklı gelir gider." diye geçiştiririm ancak kısa süre içinde bilgisayar hiç açılmamaya başladı. Elbette güç alıyordu ancak Boot olmuyordu. BIOS katmanından ötesine geçemiyordum ve BIOS katmanındaki normal testlerde de makina temiz gösteriyordu. MemTest yapınca gerçek ayyuka çıktı. Bellekte bozulmalar vardı ve o derece ki artık sistem tolere edemiyordu. Bu sefer eve gelmek yerine incelemek için yerine götürmemi istediler. Dedikleri yere verdim ki veriş o veriş. 45 gün boyunca bekleme sonrası Micron marka bellekler ile giden bilgisayar tekrar üzerinde Çince yazan bir bellek ile geldi. Bu sefer de makinada ses yok, elbette tahmin ettiğim gibi hoparlör yuvasını girmeyi unutmuşlardı. Açtım anakartı kendim girdim, bağlantılarını da kontrol edip kapattım ancak o kapama ile kafam iyice atmıştı artık. 45 gün boyunca işimi yapamamam bir yana bir de downgrade yapıp teknik servisin işini düzeltince bilgisayar gözümde çirkinleşti ve girdim Apple sayfasına...

Şöyle bir göz gezdirdim, aralarından şu an kullandığım 19 GPU M2 Pro işlemcili 16" MBP'yu beğendim. Garantiden gelen eski gözde Alienware'ı verip, MBP aldım. Artık iş öyle bir raddeye gelmişti ki ne oyun avantajı kaldı aklımda ne de platform özgürlüğü. Sadece dayanıklı ve bozulmayan, bozulduğu zaman da yetkili şubesinden kolayca hizmet alabileceğim bir marka istiyordum ki aradığımı da bulmuş oldum sanırım.



macOS ve MBP
Öncelikle ne kadar ağırlıkla sorunu olan birisi olmasam da ben bir bilgisayarı taşımanın bu kadar kolay olacağını tahmin etmezdim. Belki de şimdiye kadar genelde 17" kullandığımdandır ancak MBP'de 16" olmasına rağmen diğer makinalara göre tüy gibi. Bu kasanın avantajlarından birisi, diğeri ise elbette malzeme kalitesi. Hani demiştim ya Alienware kasa kalitesi olarak çok iyi diye, MBP ondan bile iyi. Elbette dayanıklılıkları aynı değil ancak orada da MBP'nin hakkını yememek lazım zira MBP belki de 2 kat daha ince.

Kasa kalitesi demişken malzemeden de bahsetmemek olmaz. Kasa tamamen metal. Bu neden iyi? Çünkü termal alışveriş sadece belli noktada değil her noktada gerçekleşiyor ve bilgisayar aslında kocaman bir termal plaka görevi görüyor. Aldığımdan beri maksimum 52 derece gördüm. Fan hiç açmadı. Genelde birden fazla IDE ile aynı anda çalışıyorum. IntellıJ ve VSCode gibi. Bazen de Visual Studio ve Unity aynı anda çalışıyor. Her halükarda Windows'un genellikle bunları yaparken az da olsa fan çalıştırdığını göz önünde bulundurarak Apple’ın termal dizayn konusunda rakibi sanırım yok.

Sıcaklıklardan bahsettik, performanstan da bahsetmemek olmaz. Elbette çip çok iyi, özellikle Apple Silicon portu sağlam olan uygulamalarda gerçekten çok iyi. Intel modeller ile mukayese bile edilemez ancak bu noktada her uygulamanın Apple Silicon portu ya bulunmuyor ya da amatörce yapılmış oluyor. Yine de tüm popüler şirketlerin uygulamaları macOS Native'de kullanmak mümkün. İşi sadece iş olanlara iyi haber.

Şarj konusunda elbette yapacak çok bir yorumum yok. En iyinin en iyisi olabilir, 4K Mini LED ekranı 120Hz'de çalıştırırken bile bu denli uzun sürelerde kendini kullandırtması ve bunu yaparken performansından çok minik tavizler vermesi kendini sevdiren bir özellik. Dün iddia üzerine şarjı %41 iken 550 sayfalık yazılım kitabının tamamını kopyalayıp Chrome üzerinden GPT - 4'e taşımayı başardı. Üstelik bir taraftan epey içi kalabalık bir Java dosyasını çevirmeye devam ediyordu. Sınıftaki masaüstü ve diğer Windows bilgisayarlar bunu yapamadığı için (Ya direkt panoya alamadılar ya da yapıştırma gerçekleşirken dondular.) iş benim dalga geçmemle iddiaya dönse de yüzüm kara çıkmadı. Project Management Body of Language'i direkt prompt olarak girebildik. (Ne yazık ki ChatGPT 4 yazı uzun olduğundan kabul etmedi.) Konuya dönecek olursak evden sabah 6'da çıkıp 7'de geliyorum ve genelde 10 saatin üzerinde bilgisayar kullanıyorum. Eve geldiğimde şarjım 30 dolaylarında oluyor. Eğer o gün Unity kullanmayacaksam şarj aleti de taşımıyorum ki ekstra ağırlıktan kurtulmuş oluyoruz.

Çip performansı olarak testlerde şu skorları veriyor. GPU'su ile Unity üzerinden çok akıcı bir şekilde yarattığım projeleri oynatabiliyorum. Proje yüklenirken bile ufak kasmalar olmuyor. Bazen dondu zannettiğim yerde aslında yanlış yere tıklamış oluyorum. Yani genelde donmuyor. Bu da demek ki istisnalar dışında Mavi Ekran ile projenin yarıda kalması durumu olmuyor. Bu da platform güvenilirliğini artırıyor.

Ekran ve Ses olarak daha iyisi yoktur belki. MiniLed 4K 120Hz Liquid Retina XDR ekranı 1000 Nits parlaklığa çıkabiliyor ve karanlık alanlarda ekstra tasarruf yapabiliyor. Ses olarak hem klavyenin yanlarında tiz için, hem de masaya bakan alt kısmında sekip geri gelsin diye bass için hoparlörleri var ve kalitelerine diyecek kelime yok. Çok net, çok temiz. Lisanslı içerikleri kulaklıksız izliyorum. HDR'da varsa tadından yenmiyor. GeForce Now şimdilik bölgemde 4K desteklemese de arayüzün 4K olması bile oynanışı etkileyen bir unsur. Mac'in Wi-Fi yeteneklerini bilmeyen yoktur. O yüzden GFN performansına girmiyorum, gayet iyi.

Telefonumdan ve saatim ile de uyumlu çalışması ne kadar iyi şeyler olsa da Mac'in değil ekosistemin özellikleri olduğundan bunları es geçiyorum. Direkt macOS'un arayüzüne gelecek olursak ilk gözüme çarpan şey kullanılabilirliği oldu. Hiç bilgisayarı eline almamış birisi bile hiçbir engele takılmadan en azından Surfing ya da standart işlemlerde bulunabilir. Ne kadar basit? O kadar basit. Tabi profesyonel kullanıcılar için de Terminal'in bu kadar iyi çalışması süper. Kodlarını hiç bilmesem de zamanla yavaş yavaş öğreniyorsun. Homebrew üzerinden istediğin uygulamayı browser olmadan indirmek - dosya konumuna terminalden bulduğun tek satır kod ile gidebilmek vesaire çok güzel şeyler. Aslında üretkenliğini artıran temel şeylerden birisi de Mac'in Terminal sistemi olabilir. CMD'den daha yetenekli diyecek kadar CMD kullanmasam da daha kullanışlı diyebilirim. Mac'i sevdiren birçok detay var aslında, en basitinden alınan ekran görüntüsü ya da durdurulan videodan otomatik olarak metin kopyalayabilmesi bile yazılımcılar için zaman kurtarıcı bir özellik.

Ben sonradan önyargılı olduğumu farkettim. Yaptığım işten Mac ile aldığım keyif arttı. Fiyat konusu çok öznel bir durum o yüzden girmiyorum ki evet yine de pahalı. Şans verilir mi? Verilir. Memnun kalınır mı? Bilerek alındıysa bayağı da kalınır. İncelemek isteyenler için rünün linki burada.

Okuduğun için teşekkürler.​
 
Son düzenleme:
selam, şöyle sohbet tadında bir inceleme girmek istedim. Sohbet kısmını geçmek isteyenler direkt ikinci kısma ışınlanabilirler. ^^​



neden MacOS'a geçtim?

2008'de Intel Core 2 Duo E7700 masaüstü ile başlayan Windows maceram, 2023'ün başlarında R9 6900HX ile son buldu. O zamandan bu yana ilk bilgisayarım dışında sadece dizüstü bilgisayarlar kullandım ve Casper - Toshiba - LG - Packard Bell - Dell - Lenovo - Samsung - Sony Vaio - ASUS ROG - Monster ve Alienware gibi birçok marka kullanma fırsatım oldu. Nihayetinde ise macOS ile buluştum. Aslında ne Apple'dan ne de ürünlerinden haz etmeyen birisi olarak nasıl oldu da birkaç ay içerisinde ekosistem sahibi oldum bilmiyorum ancak iki tarafı da görme fırsatı yakalamam da iyi oldu.

MacOS'a geçme fikri aslında hiç aklımda yoktu, zira epeyce bir para verip daha yeni Alienware dizüstü almıştım. Ağır olması dışında hiçbir sorunu yoktu. Hele parça kalitesi - soğutması ve performansına diyecek hiçbir şey yoktu. Onun da incelemesine şuradan ulaşabilirsiniz. Derken nazar mı oldu nedir bilmiyorum ancak önce bir sefer VRAM arızası verdi. Yapılan testlerde VRAM de cracked solder denilen lehim çatlağı olduğu anlaşıldı ve anakart tekrar değişti. Aslında aldığım ilk hizmetten memnunum zira arıza kaydını açmamın ertesi günü evime gelip değiştirdiler ancak ikinci sefer bir kabustu. Tam her şey yoluna girdi artık eskitene kadar Alienware kullanırım derken bu sefer de ekseriyetle Windows boot ekranında kitlenmeler yaşamaya başladım ki kritiktir, veri kaybına bile yol açabilir, onca yılın tecrübesi ile mavi ekran almak elbette benim için bir sorun değildi. Öyle ki zaten eğer can sıkacak kadar sık yaşanmıyorsa hata koduna bile bakmadan; "ne de olsa Windows, ara sıra aklı gelir gider." diye geçiştiririm ancak kısa süre içinde bilgisayar hiç açılmamaya başladı. Elbette güç alıyordu ancak boot olmuyordu. BIOS katmanından ötesine geçemiyordum ve BIOS katmanındaki normal testlerde de makine temiz gösteriyordu. Memtest yapınca gerçek ayyuka çıktı. Bellekte bozulmalar vardı ve o derece ki artık sistem tolere edemiyordu. Bu sefer eve gelmek yerine incelemek için yerine götürmemi istediler. Dedikleri yere verdim ki veriş o veriş. 45 gün boyunca bekleme sonrası Micron marka bellekler ile giden bilgisayar tekrar üzerinde Çince yazan bir bellek ile geldi. Bu sefer de makineda ses yok, elbette tahmin ettiğim gibi hoparlör yuvasını girmeyi unutmuşlardı. Açtım anakartı kendim girdim, bağlantılarını da kontrol edip kapattım ancak o kapama ile kafam iyice atmıştı artık. 45 gün boyunca işimi yapamamam bir yana bir de downgrade yapıp teknik servisin işini düzeltince bilgisayar gözümde çirkinleşti ve girdim Apple sayfasına...

Şöyle bir göz gezdirdim, aralarından şu an kullandığım 19 GPU M.2 Pro işlemcili 16" Mbp'ı beğendim. Garantiden gelen eski gözde Alienware'ı verip, mbp aldım. Artık iş öyle bir raddeye gelmişti ki ne oyun avantajı kaldı aklımda ne de platform özgürlüğü. Sadece dayanıklı ve bozulmayan, bozulduğu zaman da yetkili şubesinden kolayca hizmet alabileceğim bir marka istiyordum ki aradığımı da bulmuş oldum sanırım.



macOS ve mbp
Öncelikle ne kadar ağırlıkla sorunu olan birisi olmasam da ben bir bilgisayarı taşımanın bu kadar kolay olacağını tahmin etmezdim. Belki de şimdiye kadar genelde 17" kullandığımdandır ancak Mbp'de 16" olmasına rağmen diğer makinelara göre tüy gibi. Bu kasanın avantajlarından birisi, diğeri ise elbette malzeme kalitesi. Hani demiştim ya Alienware kasa kalitesi olarak çok iyi diye, mbp ondan bile iyi. Elbette dayanıklılıkları aynı değil ancak orada da Mbp'nin hakkını yememek lazım zira mbp belki de 2 kat daha ince.

Kasa kalitesi demişken malzemeden de bahsetmemek olmaz. Kasa tamamen metal. Bu neden iyi? Çünkü termal alışveriş sadece belli noktada değil her noktada gerçekleşiyor ve bilgisayar aslında kocaman bir termal plaka görevi görüyor. Aldığımdan beri maksimum 52 derece gördüm. Fan hiç açmadı. Genelde birden fazla IDE ile aynı anda çalışıyorum. Intellıj ve VS Code gibi. Bazen de Visual Studio ve Unity aynı anda çalışıyor. Her halükarda Windows'un genellikle bunları yaparken az da olsa fan çalıştırdığını göz önünde bulundurarak Apple'ın termal dizayn konusunda rakibi sanırım yok.

Sıcaklıklardan bahsettik, performanstan da bahsetmemek olmaz. Elbette çip çok iyi, özellikle Apple silicon portu sağlam olan uygulamalarda gerçekten çok iyi. Intel modeller ile mukayese bile edilemez ancak bu noktada her uygulamanın Apple silicon portu ya bulunmuyor ya da amatörce yapılmış oluyor. Yine de tüm popüler şirketlerin uygulamaları macOS Native'de kullanmak mümkün. İşi sadece iş olanlara iyi haber.

Şarj konusunda elbette yapacak çok bir yorumum yok. En iyinin en iyisi olabilir, 4K mini LED ekranı 120Hz'de çalıştırırken bile bu denli uzun sürelerde kendini kullandırtması ve bunu yaparken performansından çok minik tavizler vermesi kendini sevdiren bir özellik. Dün iddia üzerine şarjı %41 iken 550 sayfalık yazılım kitabının tamamını kopyalayıp Chrome üzerinden GPT - 4'e taşımayı başardı. Üstelik bir taraftan epey içi kalabalık bir Java dosyasını çevirmeye devam ediyordu. Sınıftaki masaüstü ve diğer Windows bilgisayarlar bunu yapamadığı için (ya direkt panoya alamadılar ya da yapıştırma gerçekleşirken dondular.) İş benim dalga geçmemle iddiaya dönse de yüzüm kara çıkmadı. Project management body of Language'i direkt prompt olarak girebildik. (ne yazık ki ChatGPT 4 yazı uzun olduğundan kabul etmedi.) Konuya dönecek olursak evden sabah 6'da çıkıp 7'de geliyorum ve genelde 10 saatin üzerinde bilgisayar kullanıyorum. Eve geldiğimde şarjım 30 dolaylarında oluyor. Eğer o gün Unity kullanmayacaksam şarj aleti de taşımıyorum ki ekstra ağırlıktan kurtulmuş oluyoruz.

Çip performansı olarak testlerde şu skorları veriyor. GPU'su ile Unity üzerinden çok akıcı bir şekilde yarattığım projeleri oynatabiliyorum. Proje yüklenirken bile ufak kasmalar olmuyor. Bazen dondu zannettiğim yerde aslında yanlış yere tıklamış oluyorum. Yani genelde donmuyor. Bu da demek ki istisnalar dışında mavi ekran ile projenin yarıda kalması durumu olmuyor. Bu da platform güvenilirliğini artırıyor.

Ekran ve ses olarak daha iyisi yoktur belki. Miniled 4K 120Hz Liquid retina xdr ekranı 1000 nits parlaklığa çıkabiliyor ve karanlık alanlarda ekstra tasarruf yapabiliyor. Ses olarak hem klavyenin yanlarında tiz için, hem de masaya bakan alt kısmında sekip geri gelsin diye bass için hoparlörleri var ve kalitelerine diyecek kelime yok. Çok net, çok temiz. Lisanslı içerikleri kulaklıksız izliyorum. HDR'da varsa tadından yenmiyor. GeForce NOW şimdilik bölgemde 4K desteklemese de arayüzün 4K olması bile oynanışı etkileyen bir unsur. Mac'in Wi-Fi yeteneklerini bilmeyen yoktur. O yüzden GFN performansına girmiyorum, gayet iyi.

Telefonumdan ve saatim ile de uyumlu çalışması ne kadar iyi şeyler olsa da Mac'in değil ekosistemin özellikleri olduğundan bunları es geçiyorum. Direkt MacOS'un arayüzüne gelecek olursak ilk gözüme çarpan şey kullanılabilirliği oldu. Hiç bilgisayarı eline almamış birisi bile hiçbir engele takılmadan en azından surfing ya da standart işlemlerde bulunabilir. Ne kadar basit? O kadar basit. Tabii profesyonel kullanıcılar için de Terminal'in bu kadar iyi çalışması süper. Kodlarını hiç bilmesem de zamanla yavaş yavaş öğreniyorsun. Homebrew üzerinden istediğin uygulamayı browser olmadan indirmek - dosya konumuna terminalden bulduğun tek satır kod ile gidebilmek vesaire çok güzel şeyler. Aslında üretkenliğini artıran temel şeylerden birisi de Mac'in terminal sistemi olabilir. CMD'den daha yetenekli diyecek kadar CMD kullanmasam da daha kullanışlı diyebilirim. Mac'i sevdiren birçok detay var aslında, en basitinden alınan ekran görüntüsü ya da durdurulan videodan otomatik olarak metin kopyalayabilmesi bile yazılımcılar için zaman kurtarıcı bir özellik.

Ben sonradan ön yargılı olduğumu fark ettim. Yaptığım işten Mac ile aldığım keyif arttı. Bence benim kullandığım model olmasa da ihtiyaçlarını karşıladığı kadarıyla Mac'e geçmeleri iyi bir tercih olabilir. Fiyat konusu çok öznel bir durum o yüzden girmiyorum ki evet yine de pahalı. Şans verilir mi? Verilir. Memnun kalınır mı? Bilerek alındıysa bayağı da kalınır. İncelemek isteyenler için rünün linki burada.

okuduğun için teşekkürler.​

Ben de yakın zamanda M2 cipli bir Mac'e geçtim gerçekten işletim sistemi olsun performans olsun hiç pişman olmadım.

Yazınız da çok güzel olmuş hocam elinize sağlık bence oyun oynamayan kişiler direk Mac almalı bende web geliştirme ile uğraşıyorum gerçekten çok artıları var.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Teknik servisin öyle bir şey yapmaya hakkı var mı? Yani adi RAM mi koymuşlar?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
20'li yaşlarla oyundu vs derken Windows akıp gidiyor ama iş profesyonel hayata geldiğinde, kafayı yememek için Apple şart gibi bir şey. Ben reklam sektöründe ses hizmeti veriyorum. Tam işe başlayacağın esnada bilgisayarın hata vermesi, çökmesi, Mavi ekran vs olacak iş değil. Hele müşteri yanında kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Bu sebepten her türlü Mac OS. GFN sayesinde dediğin gibi oyun da oynuyorsun ki, yakında Apple'ın oyun açığını ciddi anlamda kapatacağını düşünüyorum. En basit örneği yeni çıkan Baldur's Gate 3 bile şu an Mac'te çalışıyor.
 
Teknik servisin öyle bir şey yapmaya hakkı var mı? Yani adi RAM mi koymuşlar?
Sormadım, zaten artık benim için önemsiz bir mevzuydu ancak özellikler aynı olduğu sürece sanırım yedek parça markasına itiraz edemezsin.

Apple'ın oyun açığını ciddi anlamda kapatacağını düşünüyorum.
Geçenlerde yapımcılar, oyunlarını kolayca macOS'a port edebilsinler diye developerlar için bir kit yayınladılar. Son yıllarda oyun kısmında da geri kalmak istemiyorlar.


Web geliştirme ile uğraşıyorum gerçekten çok artıları var.
Web geliştiren adam bu platforma hiç sıkıntı çekmez. Sadece bana C#'ı zor yazarsın diyorlardı ancak o da yazılıyor, hatta Apple Silicon portu bile var VS'in.
 
Geçenlerde yapımcılar, oyunlarını kolayca macOS'a port edebilsinler diye developerlar için bir kit yayınladılar. Son yıllarda oyun kısmında da geri kalmak istemiyorlar.

Tamamen buna istinaden söyledim, Sonoma ile birlikte geliyor gelmekte olan:) Hatta neredeyse bi oyun bilgisayarı toplayacaktım ki, iptal ettim bu planımı. M1 Max'li Mac Studio'da şu an bile oldukça stabil çalışıyor birçok oyun. Resident Evil Village 2K full ayarlarda oynuyorum, Baldur's Gate 3 desen tamamen sorunsuz. Steam'de yavaş yavaş daha fazla Mac destekli oyun göreceğimize eminim.
 
Tamamen buna istinaden söyledim, Sonoma ile birlikte geliyor gelmekte olan:) hatta neredeyse bir oyun bilgisayarı toplayacaktım ki, iptal ettim bu planımı. M1 Max'li Mac Studio'da şu an bile oldukça stabil çalışıyor birçok oyun. Resident Evil Village 2K Full ayarlarda oynuyorum, Baldur's Gate 3 desen tamamen sorunsuz. Steam'de yavaş yavaş daha fazla Mac destekli oyun göreceğimize eminim.

Hep bir algı var vallahi ben bildiğim tüm oyunları açtım M2 Mac Mini'de. Kasma falan yok daha fazla oyun gelsin, çok daha iyi olacak.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Tamamen buna istinaden söyledim, Sonoma ile birlikte geliyor gelmekte olan:) Hatta neredeyse bir oyun bilgisayarı toplayacaktım ki, iptal ettim bu planımı. M1 Max'li Mac Studio'da şu an bile oldukça stabil çalışıyor birçok oyun. Resident Evil Village 2K Full ayarlarda oynuyorum, Baldur's Gate 3 desen tamamen sorunsuz. Steam'de yavaş yavaş daha fazla Mac destekli oyun göreceğimize eminim.

Bende de M1 Air var sizce oyun için (ETS 2, CS:GO gibi) kullanabilir miyim bu konu hakkında bana da bir yol gösterebilir misiniz?
 

Geri
Yukarı