Metro Exodus incelemesi

Merhaba. Bu yazımda metro romanlarından uyarlanan ve metro serisinin şu anlık son oyunu olan metro: Exodus'un incelemesini yapacağım. Fazla uzatmadan başlayalım.

önemli: yazıda sürprizbozan yoktur, hikaye bölümünde oyunun yalnızca ilk saati anlatılmıştır. Spoiler varsa bile sürprizbozan başlığı altında incelenmiştir.
önemli 2: Metro Exodus, metro serisinin 3. oyunu, dolayısıyla hikayeyi tamamen anlamak ve oyundaki o gelişim hissini anlayabilmek için ilk iki oyuna da hakim
Olmalısınız.

önemli 3: metro oyunlarının hep 2 sonu olur, bir iyi bir kötü. İlk oyunun kötü, ikinci oyunun ise iyi sonu Canon kabul edilir.

hikaye
Hikayemiz Metro: Last Light olaylarının 1 ve Metro 2033 olaylarının 2 sene sonrasında geçiyor (2033-2034-2035) Moskova metrosunda kaynaklar giderek tükeniyor ve güvenilirlik giderek azalmaya başlıyor. Yaşanabilir tek yerin metro olduğu düşünüldüğünden ve korunması gerektiğinden albay miller ekibinden insanları kaynak toplamak için metrodan dışarıya yolluyor.
Artyom olarak yüzeyde oyuna başlıyoruz. Gerekli kaynakları bulmuş, metroya inerken girişte mutant canavarların saldırısına uğrayıp yaralanıyoruz ama ekibimiz bizi kurtarıyor. Ekip başlangıçta yaklaşık 11 kişiden oluşuyor. Bunlar artyom, anna, stepan, tokarev, yermak, ıdiot, alyosha, sam, Duke, damir ve albay miller.

Artyom, iyileştikten sonra anna (kendisi karısı olur, Ranger birliğinin en iyi keskin nişancısı) ile birlikte radyo sinyali almaları üzerine yüzeye keşfe çıkarlar. Birkaç sivil ile karşılaşır ve onları yakındaki hanza (metro evreninin en güçlü istasyonu) askerlerine bırakırlar. Lakin bıraktıkları sivillerin infaz edildiğini görünce hanza askerlerine karşı gelirler ama tuzağa düşüp kaçırılırlar. Kaçırıldıkları yer eski bir tren istasyonudur ve orada esir düşerler. Kaçmaya karar verdiklerinde ise istasyondaki askerlerle çatışmaya girerler. Çatışma sırasında trenin kondüktörüyle karşılaşırlar ve kondüktör onlara trenin çalışır durumda olduğunu, biraz zaman verirlerse onları tren yoluyla çıkarabileceğini söyler. Çatışmanın sonunda dünya üzerinde özellikle güney kesimlerde radyasyondan fazla etkilenmemiş, yaşanabilir yerler olduğu ve muhtemelen başka insanların da hayatta kaldığı ortaya çıkar.

Haber hemen Albay'a iletilir, başta sıcak bakmaz ama ekibin geri kalanının da baskısıyla Moskova'dan başlayarak Aurora isimli bu tren ile 4 mevsim ve 4 farklı bölgede sürecek bir hikaye başlar.
Anlaşılacağı üzere hikaye gayet iyi. İlgi çekici karakterler ve harika bir atmosfer var. Sanırım tek eksi Artyom'un sessiz bir karakter olması. Sadece yükleme ekranlarında hikayeyi özetleyecek kadar konuşuyor ve oyun sırasında asla konuşmuyor. Bu karakteri kendimizmişiz gibi düşünmek için yapılan bir eylem olarak görülüyor ama bence başarısız. Konuşsa çok daha vurucu olurdu.

Atmosfer/Bölümler
Atmosfer üstte bahsettiğim gibi çok başarılı. Bulunduğunuz her yerin vuruculuğu var ve hepsi birbirinden farklı. Özellikle karanlık yerler bazen korkutuyor bile. Aydınlık yerler de bir o kadar huzur veriyor.
Oyunda 4 mevsim 5 bölüm var ve her biri mevsimlerin temalarını yansıtıyor. Ayrıca hepsi gizliliği destekliyor. Gizlilik bu oyunun biraz zayıf ama çok belirleyici bir özelliği. Bazı karakterlerin kaderi tamamen yaptıklarınıza bağlı. Oynanış kısmında daha çok değineceğim.

oynanış
Oynanış 2 temel özellik üzerine kurulu. Silahlı aksiyon ve gizlilik. Silahlı aksiyon gayet rafine, çeşit çeşit silah ve bir sürü eklenti var. Doğru eklentileri kullanırsanız farklı tip silahlara bile erişebiliyorsunuz. Metro oyunlarındaki neredeyse tüm silahlar ve daha fazlası var yani. Vuruş hissi de tatmin edici.

Bu oyun aynı zamanda bir hayatta kalma oyunu olduğu için kaynak da topluyorsunuz. Biraz etrafı kurcalasanız fazlasıyla yetecek kadar buluyorsunuz zaten. Ama atmosferi güçlendiren çok iyi bir eklenti olmuş. Ayrıca oyunda ek bir menü yok. Haritanız manuel, çıkarıp kendiniz bakıyorsunuz. Düzenli olarak gaz maskenizin filtresini değiştirmeli ya da ışığınızı şarj etmelisiniz. Bunlar ufak, sizi oyuna bağlayan etmenler ve çok iyiler.

Bu oyunda her metro oyununda olan ama üzerine ilk iki oyunda fazla düşülmeyen bir sistem var. İsmi "moral points". Yaptığınız iyi ve kötü her hareketin oyuna ve oyunun sonuna bir etkisi oluyor. Mesela düşmanlarla çatışırken son düşman teslim olursa bağışlayıp bayıltmanız lazım. Yoksa puan düşüyor. Eğer yeteri kadar düşerse kötü son, yeteri kadar yüksekse de iyi son alıyorsunuz. İyi son almak ilk iki oyunda çok zordu ama bu oyunda daha kolay. Sadece elinizden geldiğince gizli gitmeniz ve bayıltmanız, ayrıca size saldırmayana saldırmamanız lazım.

oyun sonu
Burası artık spoiler bölgesi. Oyunu oynamadıysanız (ki bence kesinlikle oynamalısınız) burayı okumamalısınız çünkü direkt olarak oyunun sonundan bahsedeceğim.
oyunun son bölümü Dead City isimli Moskova'dan yaklaşık 8 kat daha radyoaktif bir bölge olan novosibirskte geçiyor. Anti radyasyon ilaçları olmadan dışarıda dolaşmak ölümcül.

Buraya gelmemizin sebebi eşimiz Anna'nın fazla radyasyona maruz kalmasından dolayı oluşan hastalığı. Onu kurtarmak için buradaki eski bilim fuarından ilaç bulmamız lazım. Biz de albay miller ile (anna'nın babası, artyormun kayınpederi) şehre gidiyoruz. Başta araçla ilerledikten sonra araçtan iniyoruz ve metroya iniyoruz. Orada kirill isimli ufak bir erkek çocuğu ile karşılaşıyoruz. Bize babasının dışarı araştırmaya gittiğini, yaşanabilir bir yer bulduğunu ama 1 aydır dönmediğini öğreniyoruz. Miller çocukla babasının gittiği yere gidiyor ve biz de tek başımıza ilacı bulmak için yola çıkıyoruz. En sonunda ilacın bulunduğu enstitütüye varıyor, içeri girip ilacı alıyoruz. Ama en sonunda mutant bir gorilin saldırısına uğrayıp yere düşüp yaralanıyoruz. Ama mucizevi bir şekilde miller son anda gelip bizi kurtarıyor ve "kalk ayağa oğlum, eğer ölürsen ben Anna'ya ne derim?" dedikten sonra kendi anti radyasyon dozunu bize verip kendini feda ediyor. Artyom'u araca atıp kısa bir süre sürdükten sonra ise maalesef aşırı radyasyondan hayatını kaybediyor. Bu miller karakteri için harika bir son gerçekten. Özellikle Artyom'a oğlum dediği yerde tüylerim diken diken oldu.

Artyom araçta bayılıyor. Kalktığında ise yanında Kirill'i görüyor. Kirill onu uyandırmış ve arabayı sürmesi için de onu uyanık tutuyor. En sonunda ise trene ulaşıyorlar, artyom yere yığılıyor ve tüm ekip üyeleri üstümüze koşup tedavi için trene alıyorlar.
şimdi moral pointlerin ve oynanış stilimizin devreye girdiği yere geldik. Eğer gizli oynamış, puanlarınızı yüksek tutmuş ve kaderi size bağlı olan 3 karakterin en az 2 tanesini trende tutmayı başarmışsanız, tebrikler. Artyom ihtiyacı olan kan naklini sorunsuz alabiliyor ve iyi sonla bitiyor. Eğer 2'den az veya hiçbirini tutamadıysanız, geçmiş olsun. Yeterli kan bulunamıyor.

İyi sondan başlayalım, iyi sonda artyom verilen kanlar sayesinde hayatta kalıyor. Anna da ilaçla birlikte iyileşiyor. Artyom sedyede rüya görürken kendi çocukluğu amiral miller ile karşılaşıyor. Miller ona metro tünellerinde eşlik ederken kendi hikayesinden, neden hiç Moskova'dan çıkmak istemediğinden bahsediyor. Tünelin sonuna gelince ise baykal nehrinin yakınlarında güzel bir koya çıkıyor. Orada Artyom'dan özür diliyor, her şey için teşekkür ediyor ve burada, ölüler diyarında kalmak istediğinden bahsediyor. Artyom'a son isteğinin anna ve ekibin her zaman güvende olmasını ve elinden geldiğince çok insan kurtarmasını söylüyor ve son kez selam verip Artyom'u yolluyor. Artyom gözlerini açıyor ve oyunun sonunda ise Artyom'la birlikte tüm ekibi baykal gölüne yerleştiklerini ve amiral Miller'ı son yolculuğuna uğurladıklarını görüyoruz. Artyom ise yeni lider seçiliyor.

Ben iyi sonu aldım. Kötü sonda ise bildiğim kadarıyla iyi sonun tam aksine yeterli kan bulunamıyor ve artyom hayata gözlerini yumuyor. Ardından ölüler diyarında eski dostları bourbon, khan ve diğer ölüleri görüyor. Ve albay miller ile sonsuza kadar sürecek son bir yolculuğa çıkıyor

sonuç
Metro: Exodus türün severi her FPS oyuncusunun seveceği türden bir yapım. Oynanış, hikaye, atmosfer ve karakterler bakımından çok iyi bir oyun ve bana kalırsa herkes bir şans vermeli. Oyun şu an Steam'da Gold sürümüyle (içinde DLC'ler ve RTX kartlara özel Enhanced Edition var.) Yaklaşık 50TL ve böyle bir oyun için ucuz bile. 10-15 lira civarına da ilk iki oyunu alıp keyifle oynayabilirsiniz.
metro: Exodus
94/100

Bildiğim kadarıyla olabildiğince gizli gidip düşmanları öldürmek yerine bayıltmaya çalışmanın iyi son için bir etkisi yok. Yani en azından Metro: Last Light için böyleydi. Exodusta da aynı şekildedir muhtemelen. Zaten illa düşmanları öldürmeyi yasaklasa oyun (iyi son için) bu kendi oynanış mekaniklerinin ayağına sıkmak olur. Genel mantık iyi son için iyi şey yap yönünde örneğin mll de hapishanedeki mahkumları kurtarmak + puan yazar (iyi son için + puan kazanmaya bakın) veya Anna'nın kafasına silah dayanıp teslim olmamızın düşman tarafından istendiği sahnede, Anna'yı rehin alan düşmanımızın kafasına sıkmak yerine Anna'nın hayatını tehlikeye atmamak adına teslim olma erdeminde bulunmak ve oyundaki diyalogları bitene kadar izlemek de + puan yazar. Veya tersi şekilde nefsinize yenik düşüp kucak dansı yaptırma ahlaksızlığın da bulunursanız da - puan yazar. Düşmanlara normal sıka sıka gitseniz - puan kazanmazsınız zaten düşmana ateş etmek ahlaksızca bir hareket değil (tabii teslim olursa ateş etmemeniz gerekir). Exodus'u oynamadım ama muhtemelen exodusta da bu durum geçerlidir. Ha olsa olsa da belki uçuk bir istisna olabilir ( mesela bir bölümde düşmanımız aldığı çocuk esirleri kendi mekanında nöbetçi yapsa ve bizim de o mekana sizmamiz gerekse; iyi son isteyen ben oyunu oynarken bu çocuk nöbetçileri öldürmem gene de risk almamak için) böyle bir fantezi durumu falan yoksa düşmanları öldürmek - önceki oyunlarda da olduğu gibi - eksi puan yazmıyordur muhtemelen.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bildiğim kadarıyla olabildiğince gizli gidip düşmanları öldürmek yerine bayıltmaya çalışmanın iyi son için bir etkisi yok yani en azından Metro: Last Light için böyleydi. Ecodusta da aynı şekildedir muhtemelen. Zaten illa düşmanları öldürmeyi yasaklasa oyun (iyi son için) bu kendi oynanış mekaniklerinin ayağına sıkmak olur. Genel mantık iyi son için iyi şey yap yönünde örneğin mll de hapishanedeki mahkumları kurtarmak + puan yazar (iyi son için + puan kazanmaya bakın) veya annanın kafasına silah dayanıp teslim olmamızın düşman tarafından istendiği sahnede, Anna'yı rehin alan düşmanımızın kafasına sıkmak yerine Anna'nın hayatını tehlikeye atmamak adına teslim olma erdeminde bulunmak ve oyundaki diyalogları bitene kadar izlemek de + puan yazar. Veya tersi şekilde nefsinize yenik düşüp kucak dansı yaptırma ahlaksızlığın da bulunursanız da - puan yazar. Düşmanlara normal sıka sıka gitseniz - puan kazanmazsınız zaten düşmana ateş etmek ahlaksızca bir hareket değil (tabii teslim olursa ateş etmemeniz gerekir). Exodus'u oynamadım ama muhtemelen exodusta da bu durum geçerlidir. Ha olsa olsa da belki uçuk bir istisna olabilir ( mesela bir bölümde düşmanımız aldığı çocuk esirleri kendi mekanında nöbetçi yapsa ve bizim de o mekana sizmamiz gerekse; iyi son isteyen ben oyunu oynarken bu çocuk nöbetçileri öldürmem gene de risk almamak için) böyle bir fantezi durumu falan yoksa düşmanları öldürmek - önceki oyunlarda da olduğu gibi - eksi puan yazmıyordur muhtemelen.

Evet, oyundaki son mekaniği tamamen kimi vurup vurmamaniza bağlı olarak değişiyor. İncelemede yazdığı üzere Metro Exodus'un karma sistemi ilk iki oyundan farklı. Vurmamaniz gereken kisiler az cok belli. Yine harika shooter mekaniklerini dibine kadar kullanıyorsunuz yani.
Ornegin Taiga'da size saldiran (yerli halk tarafindan yabanci ve tehdit olarak goruluyorsunuz) Pioneer'lari vurursaniz kotu karma, vurmazsaniz iyi karma aliyorsunuz. Pirate'lar icin ise bir fark yok. Sadece teslim olurlarsa bagislamalisiniz. Kısacası size düşman olmayana düşman olmamalısınız.
Eski oyunlarda insanlar iyi son almanin cok zor oldugunu dusundugu icin (bence de haksiz degiller, ozellikle Metro Exodus'a kiyasla daha zor) bu oyunda boyle bir yola sapmışlar ve daha iyi olmuş.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Iyi son guidei da bu sekilde. Görüldüğü üzere sadece belli bolumlerde Stealth gitmeli ve belli grupları vurmamalisiniz iyi son icin.
Wikide ise ayni anlattigim sekilde konuşma dinleme gibi aksiyonların moral point VERMEDİĞİ yaziyor.
Not: Wiki ve video direkt olarak spoiler icerir.
 
Son düzenleme:
Merhaba. Bu yazımda Metro romanlarından uyarlanan ve Metro serisinin şu anlık son oyunu olan Metro: Exodus'un incelemesini yapacağım. Fazla uzatmadan başlayalım.

Önemli: yazıda sürprizbozan yoktur, hikaye bölümünde oyunun yalnızca ilk saati anlatılmıştır. Spoiler varsa bile sürprizbozan başlığı altında incelenmiştir.
Önemli 2: Metro Exodus, Metro serisinin 3. oyunu, dolayısıyla hikayeyi tamamen anlamak ve oyundaki o gelişim hissini anlayabilmek için ilk iki oyuna da hakim
Olmalısınız.

Önemli 3: Metro oyunlarının hep 2 sonu olur, bir iyi bir kötü. İlk oyunun kötü, ikinci oyunun ise iyi sonu Canon kabul edilir.

Hikaye
Hikayemiz Metro: Last Light olaylarının 1 ve Metro 2033 olaylarının 2 sene sonrasında geçiyor (2033-2034-2035) Moskova metrosunda kaynaklar giderek tükeniyor ve güvenilirlik giderek azalmaya başlıyor. Yaşanabilir tek yerin metro olduğu düşünüldüğünden ve korunması gerektiğinden Albay Miller ekibinden insanları kaynak toplamak için metrodan dışarıya yolluyor.
Artyom olarak yüzeyde oyuna başlıyoruz. Gerekli kaynakları bulmuş, metroya inerken girişte mutant canavarların saldırısına uğrayıp yaralanıyoruz ama ekibimiz bizi kurtarıyor. Ekip başlangıçta yaklaşık 11 kişiden oluşuyor. Bunlar Artyom, Anna, Stepan, Tokarev, Yermak, Idiot, Alyosha, Sam, Duke, Damir ve Albay Miller.

Artyom, iyileştikten sonra Anna (kendisi karısı olur, Ranger birliğinin en iyi keskin nişancısı) ile birlikte radyo sinyali almaları üzerine yüzeye keşfe çıkarlar. Birkaç sivil ile karşılaşır ve onları yakındaki Hanza (Metro evreninin en güçlü istasyonu) askerlerine bırakırlar. Lakin bıraktıkları sivillerin infaz edildiğini görünce Hanza askerlerine karşı gelirler ama tuzağa düşüp kaçırılırlar. Kaçırıldıkları yer eski bir tren istasyonudur ve orada esir düşerler. Kaçmaya karar verdiklerinde ise istasyondaki askerlerle çatışmaya girerler. Çatışma sırasında trenin kondüktörüyle karşılaşırlar ve kondüktör onlara trenin çalışır durumda olduğunu, biraz zaman verirlerse onları tren yoluyla çıkarabileceğini söyler. Çatışmanın sonunda dünya üzerinde özellikle Güney kesimlerde radyasyondan fazla etkilenmemiş, yaşanabilir yerler olduğu ve muhtemelen başka insanların da hayatta kaldığı ortaya çıkar.

Haber hemen Albay'a iletilir, başta sıcak bakmaz ama ekibin geri kalanının da baskısıyla Moskova'dan başlayarak Aurora isimli bu tren ile 4 mevsim ve 4 farklı bölgede sürecek bir hikaye başlar.
Anlaşılacağı üzere hikaye gayet iyi. İlgi çekici karakterler ve harika bir atmosfer var. Sanırım tek eksi Artyom'un sessiz bir karakter olması. Sadece yükleme ekranlarında hikayeyi özetleyecek kadar konuşuyor ve oyun sırasında asla konuşmuyor. Bu karakteri kendimizmişiz gibi düşünmek için yapılan bir eylem olarak görülüyor ama bence başarısız. Konuşsa çok daha vurucu olurdu.

Atmosfer/Bölümler
Atmosfer üstte bahsettiğim gibi çok başarılı. Bulunduğunuz her yerin vuruculuğu var ve hepsi birbirinden farklı. Özellikle karanlık yerler bazen korkutuyor bile. Aydınlık yerler de bir o kadar huzur veriyor.
Oyunda 4 mevsim 5 bölüm var ve her biri mevsimlerin temalarını yansıtıyor. Ayrıca hepsi gizliliği destekliyor. Gizlilik bu oyunun biraz zayıf ama çok belirleyici bir özelliği. Bazı karakterlerin kaderi tamamen yaptıklarınıza bağlı. Oynanış kısmında daha çok değineceğim.

Oynanış
Oynanış 2 temel özellik üzerine kurulu. Silahlı aksiyon ve gizlilik. Silahlı aksiyon gayet rafine, çeşit çeşit silah ve bir sürü eklenti var. Doğru eklentileri kullanırsanız farklı tip silahlara bile erişebiliyorsunuz. Metro oyunlarındaki neredeyse tüm silahlar ve daha fazlası var yani. Vuruş hissi de tatmin edici.

Bu oyun aynı zamanda bir hayatta kalma oyunu olduğu için kaynak da topluyorsunuz. Biraz etrafı kurcalasanız fazlasıyla yetecek kadar buluyorsunuz zaten. Ama atmosferi güçlendiren çok iyi bir eklenti olmuş. Ayrıca oyunda ek bir menü yok. Haritanız manuel, çıkarıp kendiniz bakıyorsunuz. Düzenli olarak gaz maskenizin filtresini değiştirmeli ya da ışığınızı şarj etmelisiniz. Bunlar ufak, sizi oyuna bağlayan etmenler ve çok iyiler.

Bu oyunda her Metro oyununda olan ama üzerine ilk iki oyunda fazla düşülmeyen bir sistem var. İsmi "Moral Points". Yaptığınız iyi ve kötü her hareketin oyuna ve oyunun sonuna bir etkisi oluyor. Mesela düşmanlarla çatışırken son düşman teslim olursa bağışlayıp bayıltmanız lazım. Yoksa puan düşüyor. Eğer yeteri kadar düşerse kötü son, yeteri kadar yüksekse de iyi son alıyorsunuz. İyi son almak ilk iki oyunda çok zordu ama bu oyunda daha kolay. Sadece elinizden geldiğince gizli gitmeniz ve bayıltmanız, ayrıca size saldırmayana saldırmamanız lazım.

Oyun Sonu
Burası artık spoiler bölgesi. Oyunu oynamadıysanız (ki bence kesinlikle oynamalısınız) burayı okumamalısınız çünkü direkt olarak oyunun sonundan bahsedeceğim.
Oyunun son bölümü Dead City isimli Moskova'dan yaklaşık 8 kat daha radyoaktif bir bölge olan Novosibirskte geçiyor. Anti radyasyon ilaçları olmadan dışarıda dolaşmak ölümcül.

Buraya gelmemizin sebebi eşimiz Anna'nın fazla radyasyona maruz kalmasından dolayı oluşan hastalığı. Onu kurtarmak için buradaki eski bilim fuarından ilaç bulmamız lazım. Biz de Albay Miller ile (Anna'nın babası, Artyomun kayınpederi) şehre gidiyoruz. Başta araçla ilerledikten sonra araçtan iniyoruz ve metroya iniyoruz. Orada Kirill isimli ufak bir erkek çocuğu ile karşılaşıyoruz. Bize babasının dışarı araştırmaya gittiğini, yaşanabilir bir yer bulduğunu ama 1 aydır dönmediğini öğreniyoruz. Miller çocukla babasının gittiği yere gidiyor ve biz de tek başımıza ilacı bulmak için yola çıkıyoruz. En sonunda ilacın bulunduğu enstitütüye varıyor, içeri girip ilacı alıyoruz. Ama en sonunda mutant bir gorilin saldırısına uğrayıp yere düşüp yaralanıyoruz. Ama mucizevi bir şekilde Miller son anda gelip bizi kurtarıyor ve "kalk ayağa oğlum, eğer ölürsen ben Anna'ya ne derim?" dedikten sonra kendi anti radyasyon dozunu bize verip kendini feda ediyor. Artyom'u araca atıp kısa bir süre sürdükten sonra ise maalesef aşırı radyasyondan hayatını kaybediyor. Bu Miller karakteri için harika bir son gerçekten. Özellikle Artyom'a oğlum dediği yerde tüylerim diken diken oldu.

Artyom araçta bayılıyor. Kalktığında ise yanında Kirill'i görüyor. Kirill onu uyandırmış ve arabayı sürmesi için de onu uyanık tutuyor. En sonunda ise trene ulaşıyorlar, Artyom yere yığılıyor ve tüm ekip üyeleri üstümüze koşup tedavi için trene alıyorlar.
Şimdi Moral Pointlerin ve oynanış stilimizin devreye girdiği yere geldik. Eğer gizli oynamış, puanlarınızı yüksek tutmuş ve kaderi size bağlı olan 3 karakterin en az 2 tanesini trende tutmayı başarmışsanız, tebrikler. Artyom ihtiyacı olan kan naklini sorunsuz alabiliyor ve İyi sonla bitiyor. Eğer 2'den az veya hiçbirini tutamadıysanız, geçmiş olsun. Yeterli kan bulunamıyor.

İyi sondan başlayalım, iyi sonda Artyom verilen kanlar sayesinde hayatta kalıyor. Anna da ilaçla birlikte iyileşiyor. Artyom sedyede rüya görürken kendi çocukluğu Amiral Miller ile karşılaşıyor. Miller ona metro tünellerinde eşlik ederken kendi hikayesinden, neden hiç Moskova'dan çıkmak istemediğinden bahsediyor. Tünelin sonuna gelince ise Baykal Nehrinin yakınlarında güzel bir koya çıkıyor. Orada Artyom'dan özür diliyor, her şey için teşekkür ediyor ve burada, ölüler diyarında kalmak istediğinden bahsediyor. Artyom'a son isteğinin Anna ve ekibin her zaman güvende olmasını ve elinden geldiğince çok insan kurtarmasını söylüyor ve son kez selam verip Artyom'u yolluyor. Artyom gözlerini açıyor ve oyunun sonunda ise Artyom'la birlikte tüm ekibi Baykal gölüne yerleştiklerini ve Amiral Miller'ı son yolculuğuna uğurladıklarını görüyoruz. Artyom ise yeni lider seçiliyor.

Ben iyi sonu aldım. Kötü sonda ise bildiğim kadarıyla iyi sonun tam aksine yeterli kan bulunamıyor ve Artyom hayata gözlerini yumuyor. Ardından ölüler diyarında eski dostları Bourbon, Khan ve diğer ölüleri görüyor. Ve Albay Miller ile sonsuza kadar sürecek son bir yolculuğa çıkıyor

Sonuç
Metro: Exodus türün severi her FPS oyuncusunun seveceği türden bir yapım. Oynanış, hikaye, atmosfer ve karakterler bakımından çok iyi bir oyun ve bana kalırsa herkes bir şans vermeli. Oyun şu an Steam'da Gold sürümüyle (içinde DLC'ler ve RTX kartlara özel Enhanced Edition var.) Yaklaşık 50TL ve böyle bir oyun için ucuz bile. 10-15 lira civarına da ilk iki oyunu alıp keyifle oynayabilirsiniz.
METRO: EXODUS
94/100
Hocam rehber için teşekkürler öncelikle benim sormak istediğim bir şey var ben metro complete edition almıştım ve alttaki fotoğraftaki gibi 3 oyun eklendi hangisini indirmem lazım ilk baştaki 77.74 GB 2. Olan enchanced edition 79.6 ve sonuncu last night complete edition 9.32 GB hangisini indirmem lazım yardımcı olursanız çok sevinirim.
IMG_20230902_130652.jpg
 
Hocam rehber için teşekkürler öncelikle benim sormak istediğim bir şey var ben metro complete edition almıştım ve alttaki fotoğraftaki gibi 3 oyun eklendi hangisini indirmem lazım ilk baştaki 77.74 GB 2. Olan enchanced edition 79.6 ve sonuncu last night complete edition 9.32 GB hangisini indirmem lazım yardımcı olursanız çok sevinirim.Eki Görüntüle 1927950
Hocam seri 3 oyunluk bir seri. Sizde gördüğüm kadarıyla 2033 yok. Onunla başlamanız lazım normalde ama yoksa da hikayesini izleyebilirsiniz. Ben tavsiye ederim.
2033'ten sonra da Last Light geliyor. Ondan sonra da exodus. Eğer RTX ekran kartınız varsa (2060s veya daha güçlü olsun mümkünse) Enhanced Edition oynayabilirsiniz, RTX yoksa normalini indirmelisiniz.
 
Hocam seri 3 oyunluk bir seri. Sizde gördüğüm kadarıyla 2033 yok. Onunla başlamanız lazım normalde ama yoksa da hikayesini izleyebilirsiniz. Ben tavsiye ederim.
2033'ten sonra da Last Light geliyor. Ondan sonra da exodus. Eğer RTX ekran kartınız varsa (2060s veya daha güçlü olsun mümkünse) Enhanced Edition oynayabilirsiniz, RTX yoksa normalini indirmelisiniz.
Rtx var hocam diğer serileri izleyeceğim peki bu complete edition nedir?
 
En önemlisi de bu oyunda gereksiz açık dünya öğeleri yok. Bu açıdan çok sevmiştim. Yok, şuraya git de şunu öldür, şurayı ele geçir tarzı açık dünya öğeleri yok. Doğrudan hikâye odaklı oyun ve herkesin oynamasını tavsiye ederim.
 
Oyunu bitirmedim de kitabını bitirmiştim.
Oyunu her ne kadar iyi olsa dâhi, kitabı beni benden almıştı.

Hatta kitabı derste okurken öyle bir içine gömülmüştüm ki başımın ucunda benimle beraber sayfaları okuyan öğretmenimi ve bana sessizce bakan sınıfı fark etmemiştim, eski anılar işte. 😂
 

Geri
Yukarı