Öldükten sonra ödüllendirilmek için iyilik yapmak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hocam Müslüman olan kısım Allah rızası için yapıyor. İyiliği yaparsın bir daha söz etmezsin. Çünkü sevabın gider.
İşte @BERWAR'da diyor ki iyiliği içimizden geldiği için değil de sevap veya menfaat için yapıyorsak ne anlamı kalıyor? İçten gelerek, öteki dünyadan (varsa) veya bu dünyadan karşılık beklemeden iyilik yapmak lazım işin özeti. :)

@BERWAR Kusura bakma, cümleni biraz translate etmiş gibi oldum. 😄
 
Son düzenleme:
İnsanlar çeşit çeşit. Kalbi sevgiyle dolu insan zaten içinden geldiği için iyilik yapar. İyilik yapmak onu mutlu eder. Geri kalanlar ise varsınlar bir motivasyonla yapsınlar. Sevap için yapsınlar, ahirete yatırım için yapsınlar, yeter ki yapsınlar. Olaya toplumsal açıdan baktığımda böyle düşünüyorum. Bir insanın niçin bencil olması gerektiğini anlaması kolaydır, çünkü benlik sahibidir ve önce "ben"i düşünür. Niçin paylaşımcı olması gerektiğini anlaması ise zordur. Bencil olmazsa ödüllendirileceğini sanması ve bu şekilde şartlandırılması yine toplumun yararınadır.

İki insan düşünün biri olgun, diğeri değil. Olgun olan acıkmış bir hayvan gördüğünde onu doyurmak için çabalar. Diğerine böyle bir eylemi gerçekleştirdiğinde mükafatlandırılacağını söylediğinizde o da aynı eylemi gerçekleştirir. Önemli olan eylemin gerçekleşmesi. Önemli olan o hayvanın doyması.

Ben bütün insanların aynı olgunluk seviyesine ulaşabileceklerine inanmıyorum. Herkesin coğrafyası, kültürü, eğitimi ve yaşantısı farklı. Ödül/Ceza ikilisi toplumun geneli için faydalı.

Kişisel gelişim ve "insan olmak" açısından irdelersek, tabi ki karşılıksız iyilik yapan, yaptığı iyilikle mutlu olan, bunu kendine bir övünme aracı kılmayan insan olgun ve değerli insandır. Diğeri sadece topluma verebileceği zarar minimuma indirgenmiş, şartlandırılmış bir bireydir.

Son olarak Neyzen Tevfik'in şiirinden bir dörtlükle bitirmek istiyorum:

"İyi bak kabına olmasın delik,
Boşuna taşırsın gider gündelik.
Anında ölmeli ettiğin iyilik,
Âlem duysun diye inâyet etme."


(Meâli: "İnsanlar duysunlar da beni övsünler" gibi bir motivasyonla iyilik yapma. Yaptığın iyiliği oracıkta kalbine göm, kimse görmesin.)
 
Bir ateistin karşılık beklemeden salt merhamet duygusuyla yaptığı iyiliğin kalitesi, bir dindarın itaat dürtüsüyle sevap kazanıp cennete gönderilme beklentisiyle yaptığı iyiliğin kalitesini döver.
 
Bir ateistin karşılık beklemeden salt merhamet duygusuyla yaptığı iyiliğin kalitesi, bir dindarın itaat dürtüsüyle sevap kazanıp cennete gönderilme beklentisiyle yaptığı iyiliğin kalitesini döver.
Yoo Müslümanlar zaten gönülden yapıyor. Zaten dinimde yaptığımız iyi güzel şeylere güvenmememiz gerekiyor. İyiliği yapacaksın sonra bir daha açmayacaksın. Dinim de böyle. Eğer açan olursa sevabı olmaz ve kendisine bağlansın diye falan iyilik yapmakta günah. Hem gönülden yapıyorsun hem öbür dünya da geri dönüyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı