OKB hastalığı beni yiyip bitiriyor

Okuldan arkadaşa çok gerek yok bence ülkenin haliyle çok fazla keko ve diğer saçma sapan insanlar oluyor bende arada sırada bunalıp oyun oynamıyorum internetten arkadaş bulmayı deneyebilirsin yazışarak konuşursun normal koşumıyosan e kitap okumayı deneyebilirsin her şeyi mükemmel olacak gibi şartlama bence yapabiliyorsan benim de sosyal anksiyetem vardı her şey kalıcı değil zaten çok takmamayı deneyin.

Hocam takmamak zor da olsa yapılır ama en önemlisi takmamazken o şey sürekli aklında ve seni arkadan yiyor.
 
Hocam ''Hayatımın bir dönemin de bu haldeydim'' dediğiniz yerde neler yaptınız? Doktora gittiniz mi?
Doktora gitmedim ancak çok izole bir hayat yaşadığım birkaç ay oldu. Artık aldığım nefesi takıntı haline getirmiştim. İnsanın beyni sosyalliğe uygun evrimleşmiştir hocam, kendinizi birçok şeyden çok izole, beynin mutluluğu için gerekli olan hareket, spor, uyku, sosyalliği aksatırsanız beynin sağlığınızı geriletmiş olursunuz. Ben ne zaman ki o dönemimden kurtulup hiç işim olmasa dahi sırf bi çay içmeye dağ başına gittim iki manzara görmek için, sorunlarım hızla çözüldü. Ancak sizin için bir uzmana tabii ki görünmenizi öneririm çünkü ben kuvvetle muhtemel OKB tanısı almayacaktım zaten, benim sorunum çok izole yaşamaktı. Camdan dışarı bile bakmamıştım o dönem.
 
Evet, cidden çok bunaldım. Hiçbir şey hissetmiyorum. Kafamdaki her şey çok karışık. Sürekli aynı döngüde olmak beni mutsuz ediyor. Hiçbir aktivite yapmıyorum. Arkadaşım yok ve çok yalnızım. Hiçbir yere gitmiyorum. 7/24 evdeyim. Babam sürekli vaktini boşa harcıyorsun, hiç ders yapmıyorsun falan diyor. Kafam çok karmakarışık. Aynı zamanda OKB hastasıyım. İleri seviye OKB hastasıyım. Aileme demedim ve psikolog teşhisi de konulmadı. Ben kendim koydum. Cidden belki de bu mutsuzluk, yorgunluğumun sebebi bu olabilir. Sürekli el yıkıyorum. Sürekli format atıyorum ve bir sürü aldığım oyunlar vardı ve ben bu oyunları hiç oynayamıyorum. Sürekli kıyafet yıkıyorum. En ufak pis yere değince pislenmiş gibi hissediyorum. Tüm kıyafetlerim temiz, ütülenmiş olmazsa o gün çok bir şey yapmıyorum. Eşyalarıma birisi dokunursa pismiş gibi hissediyorum. Her şey kusursuz olacak hissine kapılıyorum. Sürekli duş alıyorum. İnternetten alışveriş yapan insanım ve kargo, poşet, kutu gibi şeyleri saklayıp biriktiriyorum. Mesela kardeşim gelip bana doğru öksürünce kıyafetlerim pislenmiş hissine kapılıp değiştiriyorum. Aynı zamanda rahatsız edici düşüncelere kapılıyorum. Atıyorum pantolonum pis veya masaya değdiyse? Diyorum ve bu düşünce kafamdan çıkmıyor. Ya az önce dokunduğum şey pisse? Ya da "oraya dokundum mu, değdim mi?" düşüncesine kapılıyorum.
Okulda yalnızım ve arkadaşım yok. Sıkıcı geçiyor. Okulda ağır bir karın ağrısı çekiyorum. Sınavlar da karnım ağrıyor ders sırasında da ağrıyor. Özellikle böyle tuvalet izni vermeyen hocaların dersinde sürekli karnım ağrıyor. Çok stres yapıyorum. Okul da çok karın ağrısı çekiyorum.
Hayallerim ya da yapmak istediğim şeyleri erteliyorum. OKB'den dolayı sürekli yatıyorum ya da boş boş vakit geçmesini bekliyorum.
Evet arkadaşlar böyle içimi dökmek istedim. Bana yardımcı olur musunuz? Biraz sohbet edelim.

İnsanlarla yüz yüze de konuşamıyorum. Dişlerimde ufak bozukluk var ve bundan dolayı ağzımı falan kapatıyorum bu da beni üzüyor.

Öncelikle kaç yaşındasın? Evet, yaşadığın sorunların çoğunu ben de yaşadım ve emin ol hayat sandığın gibi olmayacak ve düzeliyor. Nasıl olacak dediğin neredeyse her şey pamuk ipliği gibi çözülüyor. Evde en çok kim senin duygularına, canına yakınsa onunla konuş, durumunu hiçbir ayrıntısını atlamadan anlat ve çözüm sürecin başlasın. İlk olarak sana tavsiyem ciddi ciddi psikiyatriste gitmen olacak. Kendinde beğenmediğin hemen hemen her sorunun çözümü var. Psikiyatr sana antidepresan ilaç yazacak ve güzel bir sürece girmiş olacaksın. Artık her şeyi büyütmemeye başlayacaksın, yavaş yavaş. Ben şimdi böyle diyorum ama sen yeni bir çağın kapısını gerçekten aralayacaksın. Dediklerimi abartmıyorum ve ciddiyim. Çünkü ben de yaşadım. :)
 
Hocam zorlanacaksınız tabii ki, hayatınıza engel olacak kadar bir sorununuz var ise uzmana görünmenizi öneririm. İş bulmak, okul, hayatın kendisi bir stres zaten ama bunu herkes yaşıyor.
Hocam hayatıma engel olacak kadar rahatsızım. Ben doktora gitmek istiyorum ama aileme diyemem. İzin de vermezler.
 
Hocam üstüne gitmeniz gerek. Zamanla alışıyorsunuz. Mesela şu sandalye pis olsun sende ona dokundun diyelim. Beynin elini yıkaman gerektiğini söylüyor. Sen beynini dinlemeyeceksin, yaptığın bir şey, bir hobin varsa onu yap bu his geldiğinde. ''Nasıl olsa elim tekrar pislenecek ne gerek var yıkamaya'' gibi düşünebilirsin. Sınıftaki arkadaşlarınla çarşıya, AVM'ye çık. Yoksa bi hobi edin. Merak etme bunlarla yaşamayı öğreniyorsun. Dediklerimi yaparsan belli bir süreden sonra umursamayacaksın bile.
 
Ölmüşsün, ağlayanın yok. Bu psikiyatri tedavisi ile gerekli olan bir şey.
Hocam doktora gitmek istiyorum ama aileme diyemem. İzin de vermezler.

Doktora gitmedim ancak çok izole bir hayat yaşadığım birkaç ay oldu. Artık aldığım nefesi takıntı haline getirmiştim. İnsanın beyni sosyalliğe uygun evrimleşmiştir hocam, kendinizi birçok şeyden çok izole, beynin mutluluğu için gerekli olan hareket, spor, uyku, sosyalliği aksatırsanız beynin sağlığınızı geriletmiş olursunuz. Ben ne zaman ki o dönemimden kurtulup hiç işim olmasa dahi sırf bi çay içmeye dağ başına gittim iki manzara görmek için, sorunlarım hızla çözüldü. Ancak sizin için bir uzmana tabii ki görünmenizi öneririm çünkü ben kuvvetle muhtemel OKB tanısı almayacaktım zaten, benim sorunum çok izole yaşamaktı. Camdan dışarı bile bakmamıştım o dönem.
Hocam sosyalleşmek şart o zaman.
 
Hocam takmamak zor da olsa yapılır ama en önemlisi takmamazken o şey sürekli aklında ve seni arkadan yiyor.

Bana da öyle oluyor arada seni eğlendiren kötü şeyleri unutturan bir hobi lazım mesela bana öyle olunca arkadaşlarımla oyun oynuyorum sizin mesela arkadaşınız yok o zaman başka bir hobide bulabilirsiniz.
 
Hocam doktora gitmek istiyorum ama aileme diyemem. İzin de vermezler.


Hocam sosyalleşmek şart o zaman.
Hocam tabii ki şart. Yani o yaşlarda hele ki ergenlik yaşlarında daha evinde bilgisayar oynayan, haftanın birkaç günü dahi dışarda kendini mutlu etmek eğlenmek vakit geçirmek için çıkmayan ve çok arkadaşı olmayan biri isen zaten kendi kendine çok fazla sararsın. Ben bile hatırlıyodum o dönem ben acaba "x" hastası mıyım diye, sosyalleşmeye bi yerinden bir başladım benim sorunlarım çözülmüştü bıçak gibi en azından.

Şimdi de eve zor giriyorum hocam. Ev yavan geliyor.
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı