Otizm/Asperger Teşhisleri Konuldu Doğru mu?

Asperger zaten otizm spektrumunun bir alt tipi oluyor. Yani teşhisler doğru evet. Ama hepimizin hayatta farklı yerlerden sınandığını unutma. Senin yerinde olsaydım okula uzaktan devam etmez inadına gitmeye devam ederdim.
Otizmin tedavisi olmadığı için, otizm ile yaşamayı öğrenmek zorundayım. Kendim gibi birisi olursa hayatımda benim açımdan çok iyi olur. Birbirimize katkı sağlar, birbirimize sahip çıkmayı öğreniriz. Hayatın içerisine iki manyak Aspergerli ve DEHB'li olarak atılırız. İkimizde hayal gücümüzü gerçeğe dönüştürürüz. Normal bir ilişki olmaz zaten, normallere göre "toksik" ilişki dedikleri türden bir ilişki olur ama böyle şeyler benim hoşuma gidiyor. Anlayın...
 
Otizmin tedavisi olmadığı için, otizm ile yaşamayı öğrenmek zorundayım. Kendim gibi birisi olursa hayatımda benim açımdan çok iyi olur. Birbirimize katkı sağlar, birbirimize sahip çıkmayı öğreniriz. Hayatın içerisine iki manyak aspergerli ve Dehb'li olarak atılırız. İkimizde hayal gücümüzü gerçeğe dönüştürürüz. Normal bir ilişki olmaz zaten, normallere göre "toksik" ilişki dedikleri türden bir ilişki olur ama böyle şeyler benim hoşuma gidiyor. Anlayın...

Asperger sendromlu bireyler genelde empati yeteneğinden yoksundur. Siz empati yapabiliyorsunuz gibime geldi.
 
Asperger sendromlu bireyler genelde empati yeteneğinden yoksundur. Siz empati yapabiliyorsunuz gibime geldi. (konu sahibi arkadaşa dedim)
Empati yapabilsemde kısıtlı şekilde. Babam mesela hiç utanmıyor musun? Hiç kötü hissetmiyor musun? vs der. Babama her duyguyu besleyemem, empati kuramam mesela. Lakin 23 yaşındayım neredeyse, bir zahmet hayatımda bu kadar acılar çektim, tecrübeler edindim biraz empati yeteneğim olsun ki var mı bilmiyorum. Celal Şengör'de Aspergerli ama adam gayet normal görünüyor. İletişimde benden kat ve kat iyi.
 
Empati yapabilsemde kısıtlı şekilde. Celal Şengör'de Aspergerli ama adam gayet normal görünüyor. İletişimde benden kat ve kat iyi.
Çünkü Celal Şengör hayatını kitap kurdu olarak geçirmiş bir insan. Ben hep şuna inanırım hayatta bir konuda gerideyseniz onu geliştirebilirsiniz. İletişim mi kuramıyorsunuz kitap okuyun, gezin,öğrenin vb. şeylerle uğraşın.
 
Ancak empati sorunlarım daha çok gerçek hayat için geçerli. Sanal ortamda insanlar yazarak duygularını ifade ettiği sürece, iyi kötü anlayabilirim. Bunu aspergelilerde anlar. Ancak önemli olan, karşı tarafın mimiklerinden duygularını anlayabilmek. Bunu yapamıyorum çoğu zaman. Yani karşı taraf bana duygularını sözele dökmezse, anlayamam.
Çünkü Celal Şengör hayatını kitap kurdu olarak geçirmiş bir insan. Ben hep şuna inanırım hayatta bir konuda gerideyseniz onu geliştirebilirsiniz. İletişim mi kuramıyorsunuz kitap okuyun, gezin,öğrenin vb. şeylerle uğraşın.
Zaten ben eskiden internetten bile empati kuramazdım kimseyle. Bence herkes duygusuz gözüyle bakardım o derece, gerisini siz düşünün. 11-13 Yaşlarımdayken anadilim türkçeyi bile düzgün konuşamıyor, düzgün cümle kuramıyordum. 2011 Yılından beri sosyal medyada sürekli insanlarla yazışma isteğim sayesinde, iletişim becerilerim bir yere kadar gelişti diyebilirim. Hayatımı ben buna adadım çünkü. Ancak yinede kafam, duygularım değişik. Normal insanlarla pek içli dışlı olamıyorum. Sevgilim bu yüzden olmuyor. Hiç yakın arkadaşım yok. Ne gerçekte, nede sanalda. İnsanlara göre hep geri plana atılıyorum. Siber zorbalıklara uğradım, geçmişte empati kuramamak ve beni düzeltmeye çalışan insanları anlayamamaktan insanlar saldırırdı kötü şeyler yaparlardı. Travma sonrası stres bozukluğu geçirdim 2020 yılında. Özellikle o zamanlar bu bende olgunlaşmaya sebep oldu.
 
Ancak empati sorunlarım daha çok gerçek hayat için geçerli. Sanal ortamda insanlar yazarak duygularını ifade ettiği sürece, iyi kötü anlayabilirim. Bunu aspergelilerde anlar. Ancak önemli olan, karşı tarafın mimiklerinden duygularını anlayabilmek. Bunu yapamıyorum çoğu zaman. Yani karşı taraf bana duygularını sözele dökmezse, anlayamam.

Zaten ben eskiden internetten bile empati kuramazdım kimseyle. Bence herkes duygusuz gözüyle bakardım o derece, gerisini siz düşünün. 11-13 Yaşlarımdayken anadilim türkçeyi bile düzgün konuşamıyor, düzgün cümle kuramıyordum. 2011 Yılından beri sosyal medyada sürekli insanlarla yazışma isteğim sayesinde, iletişim becerilerim bir yere kadar gelişti diyebilirim. Hayatımı ben buna adadım çünkü. Ancak yinede kafam, duygularım değişik. Normal insanlarla pek içli dışlı olamıyorum. Sevgilim bu yüzden olmuyor. Hiç yakın arkadaşım yok. Ne gerçekte, nede sanalda. İnsanlara göre hep geri plana atılıyorum.
Bu muazzam bir şey. Kendinizi sanat,spor vb. konularda geliştirmeyi düşündünüz mü ?
 
Bu muazzam bir şey. Kendinizi sanat,spor vb. konularda geliştirmeyi düşündünüz mü ?
Düşündüm ama özgüvenim yok birtürlü. Gerçekte hiç arkadaşım yok çünkü ve sürekli kendim gibi aspergerli bir kızın karşıma çıkıp bana el uzatmasını bekledim hep. 14-15 Yaşlarıma kadar çizgifilm karakterlerinin gerçek olduğuna bile inandım ama aslında animasyondan ibaret olduğunu 15 yaşımdan sonrasında anladım. İnternet ve babamın çabaları sayesinde bu noktaya gelebildim. İtiraf etmeliyim ki, çocukken empatiden o kadar yoksundum ki, çocukluk yaşlarımda sosyal medyada hiç tanımadığım insanlara tuhaf surat mimiklerimi, kolumu elimi çekip atıp dururdum. Tivibu kutusu falan vardı elimde onu öperken poz verirdim. Bir değişiktim yani kısaca. İnsanlar dalga geçiyordu ve ben buna sinirleniyordum. Ne yaptığımın farkına varmak biraz geç oldu. Daha çok sorunlar geçirdim, gerisini siz tahmin edebilirsiniz. Anca 17-18'li yaşlarımdan sonra yavaşça empati kurmaya ve karşımdakini anlamaya başladım diyebilirim. Ama bu bile yetersizdi. 20'li yaşlarımda ağır linç yemeye başladım ve o zaman anladım hatamı. Artık tüm tuhaflıklarımı içimde sakladım.
 
Düşündüm ama özgüvenim yok birtürlü. Gerçekte hiç arkadaşım yok çünkü ve sürekli kendim gibi aspergerli bir kızın karşıma çıkıp bana el uzatmasını bekledim hep. 14-15 Yaşlarıma kadar çizgifilm karakterlerinin gerçek olduğuna bile inandım ama aslında animasyondan ibaret olduğunu 15 yaşımdan sonrasında anladım. İnternet ve babamın çabaları sayesinde bu noktaya gelebildim. İtiraf etmeliyim ki, çocukken empatiden o kadar yoksundum ki, çocukluk yaşlarımda sosyal medyada hiç tanımadığım insanlara tuhaf surat mimiklerimi, kolumu elimi çekip atıp dururdum. Tivibu kutusu falan vardı elimde onu öperken poz verirdim. Bir değişiktim yani kısaca. İnsanlar dalga geçiyordu ve ben buna sinirleniyordum. Ne yaptığımın farkına varmak biraz geç oldu. Daha çok sorunlar geçirdim, gerisini siz tahmin edebilirsiniz. Anca 17-18'li yaşlarımdan sonra yavaşça empati kurmaya ve karşımdakini anlamaya başladım diyebilirim. Ama bu bile yetersizdi. 20'li yaşlarımda ağır linç yemeye başladım ve o zaman anladım hatamı. Artık tüm tuhaflıklarımı içimde sakladım.
Hocam hepimiz hayatta belirli konularda zorbalığa uğruyoruz. Size önerebileceğim tek şey şu kendinizi bir konuda gerçekten geliştirin özgüvenli hissedeceksiniz. Dünya gerçekten büyük bir yer mutlaka sizin gibi biri belkide sizi gerçekten sevecek biri karşınıza çıkacaktır. Kısacası herşey sizde bitiyor...
Bende bu hayatta zorbalığa uğradım. Elimde olmayan sebeplerden ötürü insanlar tarafından dışlandım,küçümsendim. Ama inanın artık zerre umrumda olmuyor. Çünkü kendimle barışığım.
 
Düşündüm ama özgüvenim yok birtürlü. Gerçekte hiç arkadaşım yok çünkü ve sürekli kendim gibi aspergerli bir kızın karşıma çıkıp bana el uzatmasını bekledim hep. 14-15 Yaşlarıma kadar çizgifilm karakterlerinin gerçek olduğuna bile inandım ama aslında animasyondan ibaret olduğunu 15 yaşımdan sonrasında anladım. İnternet ve babamın çabaları sayesinde bu noktaya gelebildim. İtiraf etmeliyim ki, çocukken empatiden o kadar yoksundum ki, çocukluk yaşlarımda sosyal medyada hiç tanımadığım insanlara tuhaf surat mimiklerimi, kolumu elimi çekip atıp dururdum. Tivibu kutusu falan vardı elimde onu öperken poz verirdim. Bir değişiktim yani kısaca. İnsanlar dalga geçiyordu ve ben buna sinirleniyordum. Ne yaptığımın farkına varmak biraz geç oldu. Daha çok sorunlar geçirdim, gerisini siz tahmin edebilirsiniz. Anca 17-18'li yaşlarımdan sonra yavaşça empati kurmaya ve karşımdakini anlamaya başladım diyebilirim. Ama bu bile yetersizdi. 20'li yaşlarımda ağır linç yemeye başladım ve o zaman anladım hatamı. Artık tüm tuhaflıklarımı içimde sakladım.
Bunlar normal şeyler değil, zeka geriliği de olabilir sende.
 

Geri
Yukarı