Oyunlarda izahı olmayan fiyat artışları

Olan benim hesaba oldu 150TL'lik hesap bir anda çık 400TL'ye. Zamlar gelmeden mümkün olduğunca oyunları toplamaya çalışıyorum. Bir nevi hem yatırım yapyorum hem oyun alıyorum.(ytd)
 
Kesinlikle katılıyorum ama bizim buna ses çıkarmamızın sebepleri zaten ülkede babalarımız dedelerimiz oyunları basite alıp değersiz görüyorlar ve bizede onu yansıtıyorlardın Üstüne birde herşeye gelen zam bizi alıştırdı bunlardan dolayı türk oyun kitlesi birşey yapmıyor. Peki kabul etmeyin ettirmeyini nasıl uygulıcaz maddeler halinde yazılabilir mi ?

Kesinlikle katılıyorum ama bizim buna ses çıkarmamızın sebepleri zaten ülkede babalarımız dedelerimiz oyunları basite alıp değersiz görüyorlar ve bize de onu yansıtıyorlardın üstüne bir de her şeye gelen zam bizi alıştırdı bunlardan dolayı Türk oyun kitlesi bir şey yapmıyor. Peki kabul etmeyin ettirmeyini nasıl uygulıcaz maddeler halinde yazılabilir mi?
 
Alım gücü ve pazar payımız da ortada değerli içerik üreticilerimiz bireysel sponsorluklarını bir yana koyup distribütörlere tepki göstermesi gerekiyor, büyük ve sosyal medyada gerçekten güçlü bir ülkeyiz, vermek istemeyen oyunu bana vermesin benim karşılayamayacağım oyunu bana satmasın, eksik hizmet sağlayarak tam oyun parası istemesin benden. Bunları sağlayamıyorsa ben bir şekilde oynarım yine oyunumu.
Abi dil desteği yokmuş bak 3 puan kırdım
 
Merhaba sevgili arkadaşlar, bugün siz değerli sosyal arkadaşlarım ile bir konu hakkında konuşmak ve tartışmak istiyorum.
Hepimiz son birkaç ayda oyun fiyatları kelimenin tam anlamıyla ayyuka çıkmış durumda. Bu durumun geleceğinin hepimiz farkındaydık ancak Türk oyuncu topluluğu olarak durum bu kadar kontrolümüz dışında gerçekleşmemeli. Neye maruz kaldığımızın farkında olmalıyız, tarafları tanımalı ve durumu anlamalıyız.

Türk oyuncu topluluğu neredeyse internetin varlığından beridir hepimizin mahallesinde gerek internet kafelerle ve hemen ardından gerek konsol kafelerle hepimizin gençliğinde veya çocukluğunda evimizde bir bilgisayar veya konsol olmasa dahi hepimizin tanış olduğu vakit geçirmekten zevk aldığı bir sanal eğlence içeriği.

Sanal eğlence içeriğinin birazcık kelime anlamını anlamakta fayda var, sanal eğlence içeriği;
"Yapımcının tüketiciye eğlenceli vakit geçirmesi adına ortaya çıkarmış olduğu içerik türüdür." detaylandırmak gerekirse, yapımcı ortaya bir ürün çıkarır, bu ürünü tüketicisine pazarlamak, tüketicisini kendi ortaya çıkarmış olduğu ürünü beğenmeye ve tüketmeye teşvik etmeye çalışır. Buna başlıca örnekler oyunlar ve filmlerdir, sinema bilet fiyatları yurt dışında her ülkede alım gücüne ve pazar talebine göre fiyatlar çok fazlasıyla değişmektedir çok basit bir araştırmayla konu hakkında gerekli istatistikleri bulabilirsiniz. Örnek

Ülkelerin katlarca fazla fiyat ödeyip izlemiş oldukları film farklı mıdır ?
Hayır. Çok nadiren ülke eğlence ürünlerini denetleyen, bizde olan RTÜK tarzındaki üst denetimlerden filme herhangi bir sansür uygulanmıyorsa her ülkenin izlediği film tıpkısının aynısıdır. Sadece bazı ülkelerde gösterime giren filmlerde dublaj sağlanamamış olma durumu olabilir.

Farklı ülkelerde aynı sinema içeriğinin farklı fiyatlarda olması film yapımcılarını rahatsız etmekte midir ?
Hayır. Elbette ki stüdyo için mühim olan başlıca şey hasılattır, fakat bunun yanında film gişe sayısı, IMDb değerlendirme miktarları, Netflix tarzındaki online eğlence platformlarında (oyun alternatifinde GamePass sistemi) filmin kiralanma bedelini etkilemektedir, bu yüzden yapımcılar düşük fiyata farklı ülkelerde bilet satarken fiyatından kazanmasa dahi gişe sayısından yine kazanmaktadır.

Kısacası bu durumdan hem tüketici, hem yapımcı kazan kazan ilişkisi içerisindedir.

Şimdi yine aynı kategoride olan ve hasılatta film kategorisinden 2 kattan fazla hasılat elde eden oyun sektörüne bakalım;
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz aylarda Steam tavsiye edilen dolar kuru oranını 1.8'den 10'a çıkarmıştı mevcut ekonomimizde döviz kurunun karşılığının 18~ bandında olduğu bugünlerde iyimser bir kur olarak yorumlanmıştı. Çoğu büyük ve bağımsız stüdyo bu %500'ün üstündeki tavsiye edilen kur artışı karşısında sessiz kalmayarak oyunlarını %300-900 bandında fiyat artışında bulundu, ve ülkemizdeki gerek sosyal medya influencerları ve Türk oyuncu kitlesi, "gelen zam ile birlikte 40 dolarlık oyun 19 dolara çıktı", "bunlar daha iyi günlerimiz", "60 dolarlık oyun için 1100 lira yine iyi fiyat" diyerek tepki göstermek bir yana resmen durumu dünden kabullendi.
Sevgili arkadaşlar dünyada alım gücü diye bir şey vardır. Bu cümlenin sesinin bu konu hakkında gündeme gelmesini istiyorum, bahsettiğimiz ürün sosyal eğlence içeriği, yani ürün Mehmet'e veya Steve'e servis edilirken bir harcamada, bir giderde, bir hizmette bulunmuyor stüdyo.
Ürünü bir şekilde ortaya çıkarmış olan yapımcı stüdyo bu oyunu satmasının başlıca 2 sebebi;
- Oyun stüdyosu tarafından geliştirilmiş olan oyunun oyun pazarında bilinen, sevilen değerli bir oyun olması,
- Oyun stüdyosunun oyun satışlarından elde etmiş olduğu gelirle, oyunu ortaya çıkarırken yapmış olduğu maliyetten fazlasını kazanarak, zarar etmeden stüdyoyu ayakta tutmak ve büyütmektir.

Global Oyuncu Pazarı ile Türkiye Oyuncu Pazarını başlıca maddelerle kıyaslayalım;

Alım Gücü: Ülkemiz insanının alım gücünün, Avrupa ülkelerine ve Amerika'ya kıyasla fazlasıyla düşük olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

Pazar Büyüklüğü: Ülkemizde genç nüfusun Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda nüfusa oranla genç nüfusun bariz bir şekilde yüksek olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Kaynak Genel kabul olarak genç nüfusun yaşlı nüfusa oranla çok daha yüksek oyun tüketim oranı olduğu göz önüne alındığında ne kadar önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Eki Görüntüle 1656122

Oyun Yerelleştirme Çalışmaları: Genç nüfus oranının yanı sıra ülkemizdeki aktivite, hobi ve etkinliklerin ulaşılabilirliklerinin Avrupa ülkelerine kıyasla bir hayli zor olduğu göz önünde bulundurulduğunda (örn. dışarıda arkadaşlarla birlikte vakit geçirmenin günlük maliyeti, dışarıda yiyecek ve içecek fiyatları, taşıt ve akaryakıt tarzında şeylerin bedeli) oyun pazarı için Türkiye gerçekten çok önemli bir pazar, buna karşın 5-10 yıldır PlayStation ve 5-6 yıldır Xbox stüdyoları dışında dilimize yeterince oyun geliştirilmemesine rağmen Avrupa ülkelerinde genç nüfus oranını hiçe sayarak toplam ülke nüfusu dahi bizden daha az, İtalya (60 milyon), Polonya (38 milyon) tarzı ülkelerde çoğu oyunda dil ve seslendirme desteği görüyoruz, buna ülkemiz oyuncuları ve içerik üreticileri olarak yeterince tepki verdiğimizi düşünmüyorum, dünyanın boykot ettiği Rusya'ya dahi hâlâ yeni çıkan oyunlar dil desteği ile birlikte gelirken büyük birkaç stüdyo dışında çoğu stüdyonun oyunlarını çekemediği Rusya oyun pazarından aşağı kalır bir yanı yok Türkiye Oyun Pazarının.

Konuya bu başlıklardan hatta fazlasından bakmak gerek olduğunu düşünüyorum.

Alım gücünden, Türk oyuncularının pazar payından ve oyun fiyatlarının makul seviyelerini korudukları sürece yoğun şekilde oyun tüketen ülkemiz pazarından bahsettiğimize göre, oyunları aslında Türkiye oyuncu pazarına neden daha uyguna mal ettiklerine ve neden daha ucuza satmaları gerektiğine de değinmeliyiz;

Oyunları Dünya Çapında Fiyatlandırmadaki Adaletsizlik:

- Bildiğiniz üzere Triple A oyunların büyük çoğunluğu Türkçe yerelleştirme ile gelmediği gibi, İngilizcenin yanında farklı dillere özel çalışan destek kanalları bulundururken dilimize özel herhangi bir destek kanalı bulundurmuyor biz oyuncular problemlerimizi Technopat Sosyal gibi platformlarda birbirimize yardımcı olarak çözümlüyoruz, bize hizmet satan stüdyonun bizim oyunu açamıyor oluşumuz, oyuna giremiyor oluşumuz veya oyunda herhangi bir problem yaşadığımızda ne şekilde aşacağımızı bize Türkçe ifade edecek çalışanları bulunmuyor. Rockstar'dan örnek vermek gerekirse Türkçe dışında 13 dilde destek talebi açabiliyor, problem çözümü talep edebiliyorsunuz.
- Multiplayer çoğu oyunda Türkiye sunucu desteği yok, neredeyse her Multiplayer oyun stüdyosu oyunları için Rusya'ya birden fazla, Avrupa'ya sayısız sunucu sağlayıp, oyuncularına düşük ping ve hızlı bağlantı ile oyun deneyimi yaşatırken, biz Türk oyuncular malum İSS'lerimizin bize sunduğu kısıtlı yurtdışı portları üzerinden Avrupa'ya veya Rusya'ya bağlanıp 100 civarı pinglerde oyun oynatılıyoruz.

Global fiyat takip siteleri ve VPN servisleri varken ne yapacak bu online mağazalar ? (örn. Steam, Ubisoft, Epic Games)
Öncelikle bu mağazalar biz Türkiye oyuncu pazarını kaybetmemek, biz tüketicilere almak istediğimiz oyunları satmak istiyorsa bize 1000-2000 ₺ gibi izahı olmayan saçma sapan fiyatlardan oyun satmaya çalışmamalı. Son tüketici ürünü olan, tüketilebilir, son tüketiciye ulaşmadan önce son tüketici için işlenerek hazırlanan Akaryakıt komşu 2 ülke arasında 20 kattan fazla farkla satılıyor ve pazar korunuyorsa(kaynak), son tüketici için imal edilmemiş klonlanarak satılan oyunların biz oyunculara bu şekilde fiyatlarda satılması kabul edilmemesi gereken bir durum.
VPN ile alımların önüne geçmek sandığınızdan daha kolay, eğer kullanıcı Türkiye IP'sinden bağlanıp Türkiye'de BTK tarafından tanınmış bir banka kartı dışında bir kartla işlem yapıyorsa işlemi reddedecek. Papara, İninal, Paycell tarzındaki prepaid servislerde online işlem yapmak için banka aracılığıyla BTK tarafından onaydan geçmek zorunlu hale getirildiği taktirde Türk vatandaşı olmayan hiç kimse BTK tarafından kabul edilmiş bankalardan hiçbiriyle online alışveriş yapamaz hale getirilir.
Steam'de yer alan Community Market'i de çözümleyecek olursak, kullanıcı Community Market'te satmış olduğu bütün eşyaları, hesabının ait olduğu bölgede yapmış olduğu harcama miktarının x katı kadar harcamada bulunması kotası koyularak, hem oyun eşyası alıp pazarda satarak, Steam'in kazanması gereken parayı 3. parti harici sitelerin kazanmasının önüne geçmek adına da faydalı bir adım olur.

Sevgili arkadaşlar bu saçma fiyatları kabul etmeyin, ettirmeyin, sosyalde gezerken Witcher 3'ün 250 TL olması hakkında "inanılmaz fiyat artışı 40 dolarlık oyun 19 dolara çıktı" şeklinde konuyu derinden incelemeden tiye alan arkadaşlar var. Konu bu şekilde devam ederse yıl sonunda hiçbir oyun alamaz hale geleceğiz, başta içerik üreticilerinin ve biz tüketicilerin konu hakkında bilgi sahibi ve farkında olması gerekiyor konuyu buraya kadar okuyup vakit ayırdığınız için teşekkür ederim, yorumlarınızı bekliyorum, fikirlerinizi tartışmak isterim.
Bana kalırsa bu yazı hatalı düşünülerek yazılmış çünkü adamların türkiye pazarını önemseyip oyuncu çekmeye çalıştığı ne malum, şirketlere göre zarar olmuyor fiyatlar düşük olsa yabancı alıyor zarar ediyorlar bunu zaten dediğin gibi kartları ile vs almıyorlar internetden steam kodu temin ediyorlar bunu satan eminim bir sürü türk vardır zaten bizden olmasa bile ruslar yeterince satıyor, bizden daha küçük pazarı olarak gördüğün italya ve polonya bizden çok daha fazla kar sağlıyor ama şirketlere türkiyede alım gücü yok genç nüfus ne kadar çok olsa da bir sürü oyun alıp oynayacak kadar iyi pc toplayabilen kaç genç var birde ülkemizdeki genç sayısına bakarak bunu yorumlayamayız çünkü her ne kadar bu güne kadar steam vb yerlerden oyun alan kişi sayısı artmış olsa bile oyunları korsan bir şekilde oynayan kişi yadsınamayacak kadar çok fazla, oyun 50lira fakat beleşe internetde var niye para vereyim ki diyen çok insan var yada parasını küçük düşük fiyatlı oyunlara harcayıp 3A oyunları hep korsan oynayan yani adam diyor 100kişi 200liradan alacağına 20 kişi 1000liradan alsın diyorlar yani bende oyunların ucuz olmasını isterim fakat şirketlerin oyunları ucuza vermesi için bir sebep yok eğer türkiyeden hatrı sayılır miktarda kar elde etseler fiyatları bu kadar inanılmaz katlamanın bir mantığı olmazdı kısaca adamlar ellerindeki verilere baktıkları zaman o kadar da önemsenecek bir pazar olarak gözükmüyoruz.
 
Konu sahibi arkadaş oyun fiyatlarının yükselmesinden, tam fiyat istenmesinden kaynaklı oyuna Türkçe dil dublaj ve altyazı seçeneği istiyor. Bu çok doğru. Hakkıdır, istemelidir, istemeliyiz.

Lakin, yine aynı konu sahibi arkadaşımız Türkiye’deki oyun fiyatlarının, %120 enflasyonun, hayat pahalılığının gerçek sebebini göremeyip, yahut at gözlüğü takmış yandaşlar gibi görmek istemeyip suçu üretici ve yayıncı oyun firmalarına atması ve aklı başında siz diğer arkadaşlarımızın da bu adama sayfalarca mesaj atması aşırı komik.

Alttan alttan çetrefilli paragraflarla AKP güzellemeye çalışan aklını seveyim senin.
 
Firmalar uzun süredir yerel fiyatlandırmayla Türk pazarındaki canlılığı öyle ya da böyle koruyordu. Ancak yabancı bölgelerin bu yerel fiyatlandırmayı kötüye kullanması sebebiyle bunun cezasını çeken biz olduk. Bu fiyat artışlarının sonucu olarak firmalar Türk pazarından çok da fazla para kazanamamaya başlayacaklar çünkü fiyatlar kullanıcının karşılayabileceği bir miktarda değil.

Firmaların bir dile destek sunması firmaların o bölge pazarını önemsediğini, hem de o pazardan belli bir gelir kazandığını gösterir. Şu an bu fiyatlandırmalarla Türk pazarının canlılığı çok düşecek. Bu da firmaların bizim bölgemizden para kazanamaması sebebiyle, oyunlarda Türkçe dil desteği görme ihtimalimizi çok daha fazla düşürecek.
 
Adamlar kendi ürününe belirlediği fiyatın altına satmak zorunda mı bize? Çok saçma konuşmuşsun. Boykot edilince adamlar "yemişim boykotunuzu, alın çekiyorum piyasadan" dese ne yapacağız?

Bu arada bunu yazarken deprem oluyor şu an, yatak fena sallanıyor. 😕
 
Kimse hayrına çalışmıyor. Özel fiyatlandırma onlara para kaybettirdiği için muslukları kapattılar. Olan da bize oldu. Tepkimizi duyurmak ufak bir ihtimalle işe yaracaksa bile denemeliyiz.
 

Geri
Yukarı