Palio 1.3 çok yakıyor

Dostum böyle bir şey yazmışsın. Ufak motor sıkıştırınca inanılmaz fazla falan yakmıyor. Yanlış bir bilgi olduğu için bunu kanıtlar nitelikte örnek verdim :) 1.3multijette aynı örneklerden biri.
Sizin karşılaştırdığınız araç bir kere benzinli bir araç bu araç en temelinde dizel bir araç daha önce ufak motorlu dizel araç kullandınız mı bilmiyorum ama, doğru yeni olan ufak motorulu araçların tümü benzinli 130 beygiri bırakın zorlasanız daha üstüne bile çıkarsınız ki ben 1.2 Clio joy kullandım gidin 1.2T kullanın sonra 1.2 Clio kullanın aynı mı bakın ki şuan bile ufak motorlu dizel araç yapsalar ki yapmıyorlar çünkü dizel şuan maksimum teknolojiye ulaştı yapısı gereği teknolojiye aç sistem yine sıkıştırınca yakacak çalışma prensibi olarak bile birbirinden çok farklı ben burada 1.3 multijet bir motordan bahsettim 1.4 crdi de olabilir hatta bakın 1.5 dci bile sıkıştırınca yakıyor bu araçlar düşük hızda kullanılması için tasarlanmış araçlar 1.6 ve 1.5 dizel motorun arasında ki vergi farkı bile muazzam ondan bile düşünebilirsiniz 1.6 motor dizel için sıkıştırsan da çok yakmaz tabiri için yeterlidir ona bakıyorsanız 99 model tofaş bile 1.6 benzinli motorla daha kıvrak kalkıyor daha hızlı hareket ediyor. 😀
 
Sizin karşılaştırdığınız araç bir kere benzinli bir araç bu araç en temelinde dizel bir araç daha önce ufak motorlu dizel araç kullandınız mı bilmiyorum ama, doğru yeni olan ufak motorulu araçların tümü benzinli 130 beygiri bırakın zorlasanız daha üstüne bile çıkarsınız ki ben 1.2 Clio joy kullandım gidin 1.2T kullanın sonra 1.2 Clio kullanın aynı mı bakın ki şuan bile ufak motorlu dizel araç yapsalar ki yapmıyorlar çünkü dizel şuan maksimum teknolojiye ulaştı yapısı gereği teknolojiye aç sistem yine sıkıştırınca yakacak çalışma prensibi olarak bile birbirinden çok farklı ben burada 1.3 multijet bir motordan bahsettim 1.4 crdi de olabilir hatta bakın 1.5 dci bile sıkıştırınca yakıyor bu araçlar düşük hızda kullanılması için tasarlanmış araçlar 1.6 ve 1.5 dizel motorun arasında ki vergi farkı bile muazzam ondan bile düşünebilirsiniz 1.6 motor dizel için sıkıştırsan da çok yakmaz tabiri için yeterlidir ona bakıyorsanız 99 model tofaş bile 1.6 benzinli motorla daha kıvrak kalkıyor daha hızlı hareket ediyor. 😀
Bu kadar uzun yazı yazıp bu kadar alakasız ve yanlış bilgileri nereden derlediniz inanılmaz gerçekten.
1.6 tofaşta 100 tork var. Tofaş hangi araçtan daha kıvrak kalkıyor :D Söylediğiniz örnekler kendi tezinizi çürütüyor zaten. 1.5Dci clionun canınıda çıkarsanız 7 litreyi geçmez. 1.4 veya 1.6 atmosferik bir motorun canını çıkarsanız 15 litrenin üzerini çok rahat görür. Kim diyor düşük hızlarda çalışması için tasarlandığını? Sıkıştırırsan yakmazın 1.6 veya 1.2 ile alakası yok. Tork ve hp değerleri ve verebildiği devirlerle alakası var. Tekrardan bu kadar yanlış bilgilerle bu kadar uzun yazı yazabildiğiniz için sizi tebrik ederim.
 
Günümüz şartlarında maalesef her şey pahalı olduğu için ister istemez gözüm ortalama tüketim ekranında oluyor. Sadece beyni söktükten sonra 1 gün yattığında bir şeyler döndüğünden şüpheleniyorum veya beyne zarar verdiğinden. En azından aracın adaptasyon sürecinde olduğunu bilirsem rahatlayacağım.

ECU kontrollü her araç beyin sökümü, akü sökümü kısaca elektriği uzun süreli kesintiye uğradığında kendi oluşturduğu yakıt haritasını sıfırlar.
20-25 km içerisinde rölanti bozukluğu ve aracın aksak çalışmasına engel olan haritalar, 100-150 km içinde bütün devirlerin haritası oturmuş olur.

Yol bilgisayarları her zaman bana kalırsa doğru ölçümü yansıtmıyor, depo dolumundan fiş hesabı yapsanız daha sağlıklı olabilir.

Bu arada akışmetre (MAF sensörü) olmazsa aracınız dengesiz çalışacaktır. Giren havanın gramını ve sıcaklığını ölçecek ki ona göre yakıt hesabını yapsın. Çoğu araba, mesela benim araçta 3 bin deviri de geçirmez MAF sensörü sökük olursa.
O yüzden mutlaka MAF sensörünüz (akışmetre dediğiniz) takılı ve temiz olsun. Yakıtınız da düşer, çekişiniz de iyileşir.
Bu olayların neden olduğunu ve teknik yüzünü merak ederseniz onu da sonrasında açıklayabilirim.
 
Az yakmadan kastınız nedir? Şehiriçi 5.5 litrenin 1 damla altını göremez 1.3mjet. Yoğun trafik ve hafif yokuşlu yerlerdeyseniz 6.5 litreyi görmeside çok çok normal.

Yoğun trafiğin içindeyim okulların açılmasıyla beraber bir de iş çıkış saatiyle beraber. Yani bu 1 haftalık süreç içerisinde en fazla 6.3 lt yaktı aracım ama beyin sökümünden önce daha az aktığını görüyordum sıfırlama öncesinde. Artış aracımda sorun olup olmadığıyla ilgili beni endişelendirdi dün gidiş geliş 210 km yol yapmışımdır. Ortalama tüketim ekranı açıkken mesela çok zor düştü. Ama camlarım da açıktı rüzgarda vardı tabii camların ve rüzgarın etkisinin olduğunu düşünüyorum. 5 lt civarı yaktım belli yerlerde hızlandım otobanlarda söylemesi ayıp ve hiç övünmemekle beraber 160 km/s hızı da gördüm hızın iyi bir şey olmadığını biliyorum sadece kurumları temizlemek istedim. Normal şartlar elimden geldiğince kurallara uyan biriyimdir. Sanırım araç artık yakıt tüketim haritasını oluşturmuştur benim profilime uygun.

ECU kontrollü her araç beyin sökümü, akü sökümü kısaca elektriği uzun süreli kesintiye uğradığında kendi oluşturduğu yakıt haritasını sıfırlar.
20-25 km içerisinde rölanti bozukluğu ve aracın aksak çalışmasına engel olan haritalar, 100-150 km içinde bütün devirlerin haritası oturmuş olur.

Yol bilgisayarları her zaman bana kalırsa doğru ölçümü yansıtmıyor, depo dolumundan fiş hesabı yapsanız daha sağlıklı olabilir.

Bu arada akışmetre (maf sensörü) olmazsa aracınız dengesiz çalışacaktır. Giren havanın gramını ve sıcaklığını ölçecek ki ona göre yakıt hesabını yapsın. Çoğu araba, mesela benim araçta 3 bin deviri de geçirmez maf sensörü sökük olursa.
O yüzden mutlaka maf sensörünüz (akışmetre dediğiniz) takılı ve temiz olsun. Yakıtınız da düşer, çekişiniz de iyileşir.
Bu olayların neden olduğunu ve teknik yüzünü merak ederseniz onu da sonrasında açıklayabilirim.

Çevremdeki herkes bu arabaların akışmetrelerin iptal olduğunu belirtti açıkçası ben çevremin dediklerine kulak astığımdan dolayı iptal kullanmıyorum sadece elim biraz düzelince parçayı değiştiriceğim çok elzem parça olmadığından dolayı değişmekte acele etmiyorum. Açıkçası akışmetre takılı değilken çekişi inanılmaz iyi acaba yenisiyle değiştirince de durum aynı olacak mı? Arabamın bakımları tamdır elimden geldiğince bakımlı tutarım şu anlık yağ karterindeki somunlar yalama olduğundan terleme var sadece torna işlemi gerekli. Dün somunları iyice sıktırıp yağ karterinde terleme olan kısımları silip öyle çıktım yola 210 kmlik keyfi yolculukta şunu fark ettim bu arabaya 6.vites şart. Müziğimle beraber tatlı sert arabayı kullanıp eve girmeden önce 2-3 dk rolantide bekleyip Turbo'nun son yağlamasını bekledim ve soluklanmasını. Ama dikkatimi sanırım biraz sıkıştırdığım için hararet derece 90 derecenin 1 diş üstüne çıktı ayağımı gazdan çekince normale döndü ister istemez tedirgin oldum. Çünkü yola çıkmadan önce eksilen yağ ilavesi ve su ilavesi yapmıştım. Bu akışmetre sensörüyle ilgili detaylı bilgi vermenizi açıkçası isterim çünkü bu tür şeylere ilgim var ve aracımı daha iyi tanımak istiyorum.

ECU kontrollü her araç beyin sökümü, akü sökümü kısaca elektriği uzun süreli kesintiye uğradığında kendi oluşturduğu yakıt haritasını sıfırlar.
20-25 km içerisinde rölanti bozukluğu ve aracın aksak çalışmasına engel olan haritalar, 100-150 km içinde bütün devirlerin haritası oturmuş olur.

Yol bilgisayarları her zaman bana kalırsa doğru ölçümü yansıtmıyor, depo dolumundan fiş hesabı yapsanız daha sağlıklı olabilir.

Bu arada akışmetre (maf sensörü) olmazsa aracınız dengesiz çalışacaktır. Giren havanın gramını ve sıcaklığını ölçecek ki ona göre yakıt hesabını yapsın. Çoğu araba, mesela benim araçta 3 bin deviri de geçirmez maf sensörü sökük olursa.
O yüzden mutlaka maf sensörünüz (akışmetre dediğiniz) takılı ve temiz olsun. Yakıtınız da düşer, çekişiniz de iyileşir.
Bu olayların neden olduğunu ve teknik yüzünü merak ederseniz onu da sonrasında açıklayabilirim.

Çevremdeki herkes bu arabaların akışmetrelerin iptal olduğunu belirtti açıkçası ben çevremin dediklerine kulak astığımdan dolayı iptal kullanmıyorum sadece elim biraz düzelince parçayı değiştiriceğim çok elzem parça olmadığından dolayı değişmekte acele etmiyorum. Açıkçası akışmetre takılı değilken çekişi inanılmaz iyi acaba yenisiyle değiştirince de durum aynı olacak mı? Arabamın bakımları tamdır elimden geldiğince bakımlı tutarım şu anlık yağ karterindeki somunlar yalama olduğundan terleme var sadece torna işlemi gerekli. Dün somunları iyice sıktırıp yağ karterinde terleme olan kısımları silip öyle çıktım yola 210 kmlik keyfi yolculukta şunu fark ettim bu arabaya 6.vites şart. Müziğimle beraber tatlı sert arabayı kullanıp eve girmeden önce 2-3 dk rolantide bekleyip Turbo'nun son yağlamasını bekledim ve soluklanmasını. Ama dikkatimi sanırım biraz sıkıştırdığım için hararet derece 90 derecenin 1 diş üstüne çıktı ayağımı gazdan çekince normale döndü ister istemez tedirgin oldum. Çünkü yola çıkmadan önce eksilen yağ ilavesi ve su ilavesi yapmıştım. Bu akışmetre sensörüyle ilgili detaylı bilgi vermenizi açıkçası isterim çünkü bu tür şeylere ilgim var ve aracımı daha iyi tanımak istiyorum.
 
Son düzenleme:
Bu akışmetre sensörüyle ilgili detaylı bilgi vermenizi açıkçası isterim çünkü bu tür şeylere ilgim var ve aracımı daha iyi tanımak istiyorum.
O zaman şöyle genel bir bilgiyle giriş yapalım. Öncelikle bizim beyin kontrollü motorlarımız hava filtresi vasıtasıyla atmosferden çektiği havayı hava filtresinden geçirip tozlardan ve parçacıklardan arındırır, sonrasında genelde hava filtresi boruları üzerinde olan MAF sensörü yani sizin merak ettiğiniz akışmetre/debimetre sensörü ile geçen havanın sıcaklığını ve yoğunluğunu ölçer bunun ölçüm birimi g/sec dir yani saniyede kaç gram hava geçtiğini ölçer. Akış metrenin görevi budur.

Bir diğer en önemli etmen AFR diye tabir ettiğimiz Air Fuel Ratio yani Hava Yakıt oranıdır. Stokiyometrik olarak 14.7 dir. Bu kısaca closed loop(bu tanımlara deyineceğim) bir araçta rölantide 14 - yavaş hızlanma durumlarında 13.5 civarları - genelde gaz pedalına sonuna yakın bastığımız(kickdown sensörünü tetiklemeden) durumlarda 12.2-12.5 civarı - son radde kickdown (pedal altında bulunan esktra tuş gibi) yaptığımızda (open loop)ise 11.5 gibi değerleri alır. Bunun anlamı ise yukarıda yazdığım sayıların karşılığında gönderilecek olan yakıt 1 gramdır.
Hemen örnek bir senaryo aracımız ısındı rölantide beklemede. Motorumuz havayı emiyor, silindirlere 14 gram hava gidiyor enjektörlerden ise 1 gram benzin püskürtülüyor. İşte gazladığında 12.2 gram hava gönderiyor karşılığında 1 gram benzin gidiyor (bu oran meselesi)

Bu bahsettiğim 14.7, 13.5, 12.2, 11.5 gibi değerler büyüdükçe araç fakirleşir. Değerler küçüldükçe zenginleşir. Yani örnek vermek gerekirse motorumuz 11.5 gram havaya karşılık 1 gram benzin gönderirse motorumuz zengindedir (gaz pedalına sonuna kadar bastığımızda arabanın şaha kalkma sebebi budur) örneğin 18 gram hava alır karşılığında 1 gram benzin gönderirse bu oldukça fakir karışım demektir.
Fakir karışım çok ama çok zararlıdır, sübaplara, egzoz sistemi sıcaklığına, motor içi sıcaklıklara yansır ve bunları yükseltir.
Zengin karışım nispeten daha zararsızdır, hatta tek zararı cebimize diyebiliriz çünkü teoride daha fazla yakıyor araba.


Bunlar işin teorik kısmı ve öğrenme isteği duyduğun için anlatıyorum umarım kafanda motorun nasıl çalıştığıyla alakalı kabaca bir fikir oluşmuştur.

Gelelim senin akışmetre (MAF) sensörünü çıkardığında arabanın daha iyi gittiğini düşünme sebebine, bunu da anlatabilmek için son olarak closed loop ve open loop terimlerini açıklamam gerekli.

Closed Loop: Hava filtresinden giren havayı MAF sensörü vasıtasıyla ölçtükten sonra, motor içerisinde gerekli benzin püskürtmesi yapıldıktan sonra egzoz manifoldundan çıkan havanın katalitik konvertör öncesi 1 numaralı oksijen sensörü, katalitik konvertör sonrası 2 numaralı oksijen sensöründen gelen veriler ile bir sonraki benzin gönderim miktarının ayarlanması.
Kısaca motor havayı emiyor, benzin püskürtüyor. Yanma bittikten sonra çıkan gaza bakıp evet sen bunu ideal ölçüde yakmışsın böyle devam et, yada sen bunu yakamamışsın bir sonrakinde biraz benzini fazla gönder, yada hemşerim bu çok fazla olmuş israf etmeyelim biraz benzini kıs gibi komutlar göndermesidir.

Open loop: Bildiğim kadarıyla 3 Open loop durumu var ve bu durumda motor fabrikasyon olarak beynine yazılmış olan hava / yakıt oranıyla çalışır. Yakıtı fazla yakmışım az yakmışım buna bakmaz çünkü sensörlere bağlı çalışmaz.
Open loop durumlarından;
1. si: Sabahları arabayı çalıştırdığımızda araba yüksek devirli çalışır, buna halk arasında Cold Start diyoruz. Asıl görevi aracın oksijen sensörlerini, katalitik konvertörünü ve motorun ideal çalışma sıcaklığına gelebilecek kadar ısıtmaktır. Buna Open Loop(Low Temp) denir.
2. si: Yokuş aşağı inerken (araç vitesteyse) veya düz yolda ilerlerken gaz pedalından ayağımızı tamamen çektiğimizde eğer değerler uygunsa, ECU(beyin) enjektörlerden yakıt göndermeyi keser ve aracın tekerlekleri motorun pistonlarını çevirmeye başlar. İşte bu motor frenidir, bu yüzden yeni nesil araçlarda viteste yokuş aşağı inmek hem disklerinizi korur, hem yakıt yakmadığı için tasarruf sağlar. Bu duruma da Open Loop(Engine Deceleration) denir.
3. sü: Gaz pedalına sonuna kadar bastığınızda aracın ani hızlanmaya ihtiyacı olduğu için fabrikasyon olarak tanımlanmış, o motorun yakabileceği en ideal/ en yüksek torklu AFR değerine getirir örneğin 11.5 gram havaya karşılık 1 gram benzin yollar ve bunu gaz pedalına sonuna kadar bastığınız her an yapar + olarak sensörlerden düzeltme verilerini almaz yani sensörler hop hocam çok yakıyorsun kıs bunu biraz demez.


Bu kadar bilgiden sonra, senin araç özelinde tecrübem olmamasına rağmen MAF sensörün olmadığı için senin aracın şu an zenginde çalışıyor diyebilirim. Bu yüzden sen aracının gidişinin çok iyi olduğunu eğer sensörü takarsan( yada takan diğer arkadaşların aracın hantallaştığını söylemesi) aracın çekişinin kötüleşeceğini düşünüyorsun. Ancak aracın tam aksine sağlıklı bir şekilde çalışacak, standartlara uygun emisyon değerlerine gelecek ve yakıtı düşecektir.
Ha MAF sensörü takarsın bu söylediklerimin hiçbiri olmaz, o zaman senin başka bir sıkıntın vardır. Yukarıda yazdığım her şey sağlıklı çalışan bir araç için geçerlidir.
Her aracın MAF sensörü çıkarıldığında vereceği tepki bu olmayabilir. Sen bu sensörü çıkardığında ECU yani araç beynine hangi değerlerin raporlandığı önemlidir. Senin araç özelinde zenginde çalışacağı değer sabit olarak gidiyordur aracım serileşti dersin. Başka birinin aracında fakirde çalışacak değerler gidiyordur, ya sensörü söktüm araç bi anda hantallaştı der.


İşin daha daha teknik boyutlarına girmiyorum bu değerleri etkileyen bir çok sensör vs. de var ama yazmaya kalksam ansiklopedi olabilir, ama kabaca MAF sensörü nedir neden gereklidir soruna yanıt olabilir bu yazdıklarım. Sağlıklı sürüşler dilerim.
 
O zaman şöyle genel bir bilgiyle giriş yapalım. Öncelikle bizim beyin kontrollü motorlarımız hava filtresi vasıtasıyla atmosferden çektiği havayı hava filtresinden geçirip tozlardan ve parçacıklardan arındırır, sonrasında genelde hava filtresi boruları üzerinde olan maf sensörü yani sizin merak ettiğiniz akışmetre/debimetre sensörü ile geçen havanın sıcaklığını ve yoğunluğunu ölçer bunun ölçüm birimi g/secdir yani saniyede kaç gram hava geçtiğini ölçer. Akış metrenin görevi budur.

Bir diğer en önemli etmen afr diye tabir ettiğimiz Air fuel ratio yani hava yakıt oranıdır. Stokiyometrik olarak 14.7'dir. Bu kısaca closed loop(bu tanımlara deyineceğim) bir araçta rölantide 14 - yavaş hızlanma durumlarında 13.5 civarları - genelde gaz pedalına sonuna yakın bastığımız(kickdown sensörünü tetiklemeden) durumlarda 12.2-12.5 civarı - son radde kickdown (pedal altında bulunan ekstra tuş gibi) yaptığımızda (open loop)ise 11.5 gibi değerleri alır. Bunun anlamı ise yukarıda yazdığım sayıların karşılığında gönderilecek olan yakıt 1 gramdır.
Hemen örnek bir senaryo aracımız ısındı rölantide beklemede. Motorumuz havayı emiyor, silindirlere 14 gram hava gidiyor enjektörlerden ise 1 gram benzin püskürtülüyor. İşte gazladığında 12.2 gram hava gönderiyor karşılığında 1 gram benzin gidiyor (bu oran meselesi)

Bu bahsettiğim 14.7, 13.5, 12.2, 11.5 gibi değerler büyüdükçe araç fakirleşir. Değerler küçüldükçe zenginleşir. Yani örnek vermek gerekirse motorumuz 11.5 gram havaya karşılık 1 gram benzin gönderirse motorumuz zengindedir (gaz pedalına sonuna kadar bastığımızda arabanın şaha kalkma sebebi budur) örneğin 18 gram hava alır karşılığında 1 gram benzin gönderirse bu oldukça fakir karışım demektir.
Fakir karışım çok ama çok zararlıdır, sübaplara, egzoz sistemi sıcaklığına, motor içi sıcaklıklara yansır ve bunları yükseltir.
Zengin karışım nispeten daha zararsızdır, hatta tek zararı cebimize diyebiliriz çünkü teoride daha fazla yakıyor araba.

Bunlar işin teorik kısmı ve öğrenme isteği duyduğun için anlatıyorum umarım kafanda motorun nasıl çalıştığıyla alakalı kabaca bir fikir oluşmuştur.

Gelelim senin akışmetre (maf) sensörünü çıkardığında arabanın daha iyi gittiğini düşünme sebebine, bunu da anlatabilmek için son olarak closed loop ve open loop terimlerini açıklamam gerekli.

Closed loop: Hava filtresinden giren havayı maf sensörü vasıtasıyla ölçtükten sonra, motor içerisinde gerekli benzin püskürtmesi yapıldıktan sonra egzoz manifoldundan çıkan havanın katalitik konvertör öncesi 1 numaralı oksijen sensörü, katalitik konvertör sonrası 2 numaralı oksijen sensöründen gelen veriler ile bir sonraki benzin gönderim miktarının ayarlanması.
Kısaca motor havayı emiyor, benzin püskürtüyor. Yanma bittikten sonra çıkan gaza bakıp evet sen bunu ideal ölçüde yakmışsın böyle devam et, ya da sen bunu yakamamışsın bir sonrakinde biraz benzini fazla gönder, ya da hemşerim bu çok fazla olmuş israf etmeyelim biraz benzini kıs gibi komutlar göndermesidir.

Open loop: Bildiğim kadarıyla 3 open loop durumu var ve bu durumda motor fabrikasyon olarak beynine yazılmış olan hava / yakıt oranıyla çalışır. Yakıtı fazla yakmışım az yakmışım buna bakmaz çünkü sensörlere bağlı çalışmaz.
Open loop durumlarından;
1. si: sabahları arabayı çalıştırdığımızda araba yüksek devirli çalışır, buna halk arasında cold start diyoruz. Asıl görevi aracın oksijen sensörlerini, katalitik konvertörünü ve motorun ideal çalışma sıcaklığına gelebilecek kadar ısıtmaktır. Buna open loop(Low temp) denir.
2. si: yokuş aşağı inerken (araç vitesteyse) veya düz yolda ilerlerken gaz pedalından ayağımızı tamamen çektiğimizde eğer değerler uygunsa, ECU(beyin) enjektörlerden yakıt göndermeyi keser ve aracın tekerlekleri motorun pistonlarını çevirmeye başlar. İşte bu motor frenidir, bu yüzden yeni nesil araçlarda viteste yokuş aşağı inmek hem disklerinizi korur, hem yakıt yakmadığı için tasarruf sağlar. Bu duruma da open loop(Engine deceleration) denir.
3. sü: gaz pedalına sonuna kadar bastığınızda aracın ani hızlanmaya ihtiyacı olduğu için fabrikasyon olarak tanımlanmış, o motorun yakabileceği en ideal/ en yüksek torklu afr değerine getirir örneğin 11.5 gram havaya karşılık 1 gram benzin yollar ve bunu gaz pedalına sonuna kadar bastığınız her an yapar artı olarak sensörlerden düzeltme verilerini almaz yani sensörler hop hocam çok yakıyorsun kıs bunu biraz demez.

Bu kadar bilgiden sonra, senin araç özelinde tecrübem olmamasına rağmen maf sensörün olmadığı için senin aracın şu an zenginde çalışıyor diyebilirim. Bu yüzden sen aracının gidişinin çok iyi olduğunu eğer sensörü takarsan( ya da takan diğer arkadaşların aracın hantallaştığını söylemesi) aracın çekişinin kötüleşeceğini düşünüyorsun. Ancak aracın tam aksine sağlıklı bir şekilde çalışacak, standartlara uygun emisyon değerlerine gelecek ve yakıtı düşecektir.
Ha maf sensörü takarsın bu söylediklerimin hiçbiri olmaz, o zaman senin başka bir sıkıntın vardır. Yukarıda yazdığım her şey sağlıklı çalışan bir araç için geçerlidir.
Her aracın maf sensörü çıkarıldığında vereceği tepki bu olmayabilir. Sen bu sensörü çıkardığında ECU yani araç beynine hangi değerlerin raporlandığı önemlidir. Senin araç özelinde zenginde çalışacağı değer sabit olarak gidiyordur aracım serileşti dersin. Başka birinin aracında fakirde çalışacak değerler gidiyordur, ya sensörü söktüm araç bir anda hantallaştı der.

İşin daha daha teknik boyutlarına girmiyorum bu değerleri etkileyen birçok sensör vs. de var ama yazmaya kalksam ansiklopedi olabilir, ama kabaca maf sensörü nedir neden gereklidir soruna yanıt olabilir bu yazdıklarım. Sağlıklı sürüşler dilerim.

Öncelikle sizin ve diğer arkadaşların verdiği bilgiler için teşekkür ederim. Anlattıklarınzla kafamda bir şeyler canlandı zaten bu tarz şeylere ilgim olduğu için YouTube'dan videolar izlemekteyim örneğin anlatan adamlar kanalını takip etmekteyim. Yani şimdi benim aracın beyni akışmetre takılı değilken belli bir km yaptığım için yakıt haritası oluştu ve akışmetreyi taktıktan sonra az da olsa hantallaşma olabilir. Benim akışmetreyi çıkartmamdaki asıl sebep yokuşta bayılması ve stop etmesi. Benim eski LPG'li UNO'da bile böyle sorun yaşamamıştım. Ama bu hantallaşma olmama ihtimali de var yani seriliğin kaybolmaması. Normalde öncesinde arabayı çok seri kullanan biriydim tıpkı bir benzinli arabayı kullanırmış gibi kullanırdım sonrasında normal kullanmaya başlayınca arabanın tüketiminin 3.2 ltyi gördükten sonra anladım öncesinde yanlış kullandığımı. Şimdi devir aralıklarına dikkat ediyorum en fazla 2600 devirde vites atıyorum zaten 1750 devire geliyor o sırada da Max torku ve Turbo'yu verdiği için daha seri oluyor. Kontağı taktıktan sonra mazot pompasının çalışma sesini duyuyorum o bitmeden arabayı çalıştırmıyorum. Arabayı çalıştırdıktan 30 sn sonrasında ufak ufak arabayı yürütüyorum motor 1 diş ısınmadan 2000 devirin üstüne çıkarmıyorum kesinlikle Turbo'nun ve motorumun sağlığı için. Arabayı parkettikten sonra da gene 30 sn bekliyorum ki Turbo son yağlamasını yapsın. Zaten bu şekilde yaptığımda ince bir tiz ses duyuyorum anahtarı kontaktan alınca 1-2 sn süren. Sanırım o da Turbo son yağlamasını yaptığı için. Her zaman yakıt aldığım bp istasyonu dışında başka yerden almıyorum. Daha ekonomik ve uzun ömürlü bir sürüş için bu şekilde dikkat ediyorum. Tabii bu yaptıklarımın dışında dikkat etmem gereken şeyler varsa bilmek isterim. Sonuçta bilmemek değil öğrenmemek ayıp. :)
 
@mk123
Yani bu söylediklerimin genel bilgiler olduğun altını çizmekte fayda var. Benzinli, Dizel, Turbolu, Atmosferik bu motor ve besleme sistemi farklılıklarında söylediğim rakamlar değişecektir.
Kullanma alışkanlıklarınız güzel, arada sırada devir çevirmekte fayda var hem kurumların yakılması, hemde genel anlamda arabanın hantallığa alışmaması için. Mesela ülkemizde sıkça karşılaşılan dizel araçlarda Dizel Partikül Filtresi (DPF) tıkanması, yakıt fiyatlarından insanlar düşük devirlerde yüksek viteslerde gezmeye çalışıyor, bu yüzden o filtreler işlevini yerine getirebilmek için yeterli basınca / sıcaklığa ulaşamıyor. Bu yüzden tıkanma meydana geliyor, o yüzden arada yüksek devir iyidir. Hem dünyaya bir daha mı geleceğiz bas gaza gitsin 🙃
Araçlarımızına önem veriyoruz uzun yıllar sorunsuz binmek istiyoruz, bakımlar çok önemli. Bazı usta görünümlü insanlar kolay yoldan para kazanmak için (uğraşmamak için) bir çok şeyleri es geçiyor. Araçlarımızda değişmesi gereken sıvılar(hidrolik benzeri), kaliteli yakıt kullanmak, mümkün mertebe çakma ürünlerden uzak durmak (yağlar olsun, filtreler olsun, ateşleme elemanları olsun) bunlar önemli. Keza lastik basınçları, bir çok insan es geçiyor. Lastik basınçlarının düzgün olmaması, fren mesafesinin uzamasından tutunda aracın çok yakmasına veya konforuna kadar etki ediyor.

Unutmayalım ki araca kötü bakarsak, değişecek parçasında idareten bile olsa onarıma yada o parçanın işlevini köreltmeye gidersek eninde sonunda daha büyük sorunlarla karşımıza çıkacaktır. O yüzden bütün sürücü arkadaşlarımı kullandığı aracına bir tık ilgili olmaya davet ediyorum hem bu araçları yarın bir gün satarken, belki imkanlarını sonuna kadar kullanıp alan insanlarında ahını almamış oluruz.

Misal en sevdiğim pazar aktivitelerinden biri olan aracımı yıkadıktan sonra garajda bir güzel cilalama işlemini yaptım ardından bir güzel iç temizlik. Sıvıların ve yağların kontrolü, ardından lastiklerimi bir güzel 32psi havayla doldurdum (arkalar 29 önler 30 a düşmüştü) son olarakta kaliteli yakıtla takviyemi yaptıktan sonra bir güzel karşısına geçip izledim. Ben ona ne kadar iyi bakarsam o da beni o kadar sorunsuz taşıyor, tabi bu birazda benim hobim gibi.

Yakıtı BP den alarak iyi yapıyorsunuz benim araştırmalarım ve tecrübelerim BP nin yakıtlarının bir nebze diğer markalara göre daha iyi olduğu yönünde, tabi Benzin için konuşuyorum.

Aklınıza takılan başka bir şey olursa etiketlemeniz yeterli, sanayici değilim sadece arabasına düşkün meraklı biriyim. Bildiklerimi paylaşmaktan mutluluk duyarım.
 
@MrRich

Artık her şey pahalı olduğu için arabam az yaksın diye düşünerek arabayı devirsiz kullanan var. Mesela benim arabamda dpf yok katalitik var sadece. O da dolmasın diye haftada 1 gün açık yola çıkıp biraz basıyorum tabii trafiğin durumu ve limitlere göre. Arabanın tüm parçalarını orijinal opar marka alırım yan sanayi veya onarıma bulaşmam çünkü biliyorum o yöntemler idareten yapılanlardır. Ben arabayı ilk aldığıktan 2-3 hafta sonra genel bakıma soktuğum zaman (zincir, filtre, yağ değişimi) hepsini opar marka aldım bu marka da Fiat markasının önerdiği markadır. Bugün 3-5'ten kaçıyım derken yarın 10 liradan olmak istemem. Çünkü arabaya ne kadar iyi bakılırsa o derece sorunsuz olur. Bazen de yılların vermiş olduğu yorgunluktan parçalar da bozulabilir. Mesela benim yağ karterindeki somunlar öyle. Yalama olmuş artık ya tornaya sokucağım ya da yağ karterinin yenisini alacağım. Arabayı dün lifte kaldırdığımda terleme olduğunu ve yalama olduğunu gördüm usta dün somunları sıkıca sıkıp karterde terleme olan kısmı sildi ve eksilen yağın ilavesini yaptık. Eğer gene olursa ya torna ya da yenisi alınacak diye belirtti. Bir de bir şey daha soracağım. Dizel arabalarda biliyorsunuz ki ısıtma bujileri bulunur. Kontak ilk çevrildiğinde lambası yanar sonrasında söner. Bende çok kısa yanıp sönüyor herhalde havalar henüz tam soğumadığı için böyle çalışmasında zorlanma hiç yok. Eğer varsa çalışmasında zorlanacağını biliyorum başka şekilde bir şeyler olur mu?
 
Dizel arabalarda biliyorsunuz ki ısıtma bujileri bulunur. Kontak ilk çevrildiğinde lambası yanar sonrasında söner. Bende çok kısa yanıp sönüyor herhalde havalar henüz tam soğumadığı için böyle çalışmasında zorlanma hiç yok. Eğer varsa çalışmasında zorlanacağını biliyorum başka şekilde bir şeyler olur mu?
Kızdırma bujisinin ısınmama durumunda en fazla marşı çok zor basarsınız söylediğiniz gibi, bunun sebebi de yakıtı yakamayacağı için silindir için basıncın oluşmaması olur.
Dizel hakkında çok bilgim yok ama o kızdırma bujilerinin ucunun kıpkırmızı olduğunu biliyorum ısılarının da neredeyse 4 haneli sayılara çıktığını da. Yani teorik olarak hava soğukluğu sandığınız kadar etkili değildir. Soğuk havalarda 1-2 kere kontak aç kapa yaparak hem bujinin kendisini hemde çevresini iyice ısıtırız ki daha rahat tutuşmayı sağlayabilelim.
Onun haricinde bir problem var mı yok mu buradan anlamam zor, ama kabaca sorun yaratmıyorsa bir sorun yok diyebiliriz.
 
Kızdırma bujisinin ısınmama durumunda en fazla marşı çok zor basarsınız söylediğiniz gibi, bunun sebebi de yakıtı yakamayacağı için silindir için basıncın oluşmaması olur.
Dizel hakkında çok bilgim yok ama o kızdırma bujilerinin ucunun kıpkırmızı olduğunu biliyorum ısılarının da neredeyse 4 haneli sayılara çıktığını da. Yani teorik olarak hava soğukluğu sandığınız kadar etkili değildir. Soğuk havalarda 1-2 kere kontak aç kapa yaparak hem bujinin kendisini hem de çevresini iyice ısıtırız ki daha rahat tutuşmayı sağlayabilelim.
Onun haricinde bir problem var mı yok mu buradan anlamam zor, ama kabaca sorun yaratmıyorsa bir sorun yok diyebiliriz.

Verdiğiniz bilgilerden ötürü teşekkür ederim. Arabanızın da sizin de ömrünüz uzun olsun. :)
 

Yeni konular

Geri
Yukarı