Bu akışmetre sensörüyle ilgili detaylı bilgi vermenizi açıkçası isterim çünkü bu tür şeylere ilgim var ve aracımı daha iyi tanımak istiyorum.
O zaman şöyle genel bir bilgiyle giriş yapalım. Öncelikle bizim beyin kontrollü motorlarımız hava filtresi vasıtasıyla atmosferden çektiği havayı hava filtresinden geçirip tozlardan ve parçacıklardan arındırır, sonrasında genelde hava filtresi boruları üzerinde olan MAF sensörü yani sizin merak ettiğiniz akışmetre/debimetre sensörü ile geçen havanın sıcaklığını ve yoğunluğunu ölçer bunun ölçüm birimi g/sec dir yani saniyede kaç gram hava geçtiğini ölçer. Akış metrenin görevi budur.
Bir diğer en önemli etmen AFR diye tabir ettiğimiz Air Fuel Ratio yani Hava Yakıt oranıdır. Stokiyometrik olarak 14.7 dir. Bu kısaca closed loop(bu tanımlara deyineceğim) bir araçta rölantide 14 - yavaş hızlanma durumlarında 13.5 civarları - genelde gaz pedalına sonuna yakın bastığımız(kickdown sensörünü tetiklemeden) durumlarda 12.2-12.5 civarı - son radde kickdown (pedal altında bulunan esktra tuş gibi) yaptığımızda (open loop)ise 11.5 gibi değerleri alır. Bunun anlamı ise yukarıda yazdığım sayıların karşılığında gönderilecek olan yakıt 1 gramdır.
Hemen örnek bir senaryo aracımız ısındı rölantide beklemede. Motorumuz havayı emiyor, silindirlere 14 gram hava gidiyor enjektörlerden ise 1 gram benzin püskürtülüyor. İşte gazladığında 12.2 gram hava gönderiyor karşılığında 1 gram benzin gidiyor (bu oran meselesi)
Bu bahsettiğim 14.7, 13.5, 12.2, 11.5 gibi değerler büyüdükçe araç fakirleşir. Değerler küçüldükçe zenginleşir. Yani örnek vermek gerekirse motorumuz 11.5 gram havaya karşılık 1 gram benzin gönderirse motorumuz zengindedir (gaz pedalına sonuna kadar bastığımızda arabanın şaha kalkma sebebi budur) örneğin 18 gram hava alır karşılığında 1 gram benzin gönderirse bu oldukça fakir karışım demektir.
Fakir karışım çok ama çok zararlıdır, sübaplara, egzoz sistemi sıcaklığına, motor içi sıcaklıklara yansır ve bunları yükseltir.
Zengin karışım nispeten daha zararsızdır, hatta tek zararı cebimize diyebiliriz çünkü teoride daha fazla yakıyor araba.
Bunlar işin teorik kısmı ve öğrenme isteği duyduğun için anlatıyorum umarım kafanda motorun nasıl çalıştığıyla alakalı kabaca bir fikir oluşmuştur.
Gelelim senin akışmetre (MAF) sensörünü çıkardığında arabanın daha iyi gittiğini düşünme sebebine, bunu da anlatabilmek için son olarak closed loop ve open loop terimlerini açıklamam gerekli.
Closed Loop: Hava filtresinden giren havayı MAF sensörü vasıtasıyla ölçtükten sonra, motor içerisinde gerekli benzin püskürtmesi yapıldıktan sonra egzoz manifoldundan çıkan havanın katalitik konvertör öncesi 1 numaralı oksijen sensörü, katalitik konvertör sonrası 2 numaralı oksijen sensöründen gelen veriler ile bir sonraki benzin gönderim miktarının ayarlanması.
Kısaca motor havayı emiyor, benzin püskürtüyor. Yanma bittikten sonra çıkan gaza bakıp evet sen bunu ideal ölçüde yakmışsın böyle devam et, yada sen bunu yakamamışsın bir sonrakinde biraz benzini fazla gönder, yada hemşerim bu çok fazla olmuş israf etmeyelim biraz benzini kıs gibi komutlar göndermesidir.
Open loop: Bildiğim kadarıyla 3 Open loop durumu var ve bu durumda motor fabrikasyon olarak beynine yazılmış olan hava / yakıt oranıyla çalışır. Yakıtı fazla yakmışım az yakmışım buna bakmaz çünkü sensörlere bağlı çalışmaz.
Open loop durumlarından;
1. si: Sabahları arabayı çalıştırdığımızda araba yüksek devirli çalışır, buna halk arasında Cold Start diyoruz. Asıl görevi aracın oksijen sensörlerini, katalitik konvertörünü ve motorun ideal çalışma sıcaklığına gelebilecek kadar ısıtmaktır. Buna Open Loop(Low Temp) denir.
2. si: Yokuş aşağı inerken (araç vitesteyse) veya düz yolda ilerlerken gaz pedalından ayağımızı tamamen çektiğimizde eğer değerler uygunsa, ECU(beyin) enjektörlerden yakıt göndermeyi keser ve aracın tekerlekleri motorun pistonlarını çevirmeye başlar. İşte bu motor frenidir, bu yüzden yeni nesil araçlarda viteste yokuş aşağı inmek hem disklerinizi korur, hem yakıt yakmadığı için tasarruf sağlar. Bu duruma da Open Loop(Engine Deceleration) denir.
3. sü: Gaz pedalına sonuna kadar bastığınızda aracın ani hızlanmaya ihtiyacı olduğu için fabrikasyon olarak tanımlanmış, o motorun yakabileceği en ideal/ en yüksek torklu AFR değerine getirir örneğin 11.5 gram havaya karşılık 1 gram benzin yollar ve bunu gaz pedalına sonuna kadar bastığınız her an yapar + olarak sensörlerden düzeltme verilerini almaz yani sensörler hop hocam çok yakıyorsun kıs bunu biraz demez.
Bu kadar bilgiden sonra, senin araç özelinde tecrübem olmamasına rağmen MAF sensörün olmadığı için senin aracın şu an zenginde çalışıyor diyebilirim. Bu yüzden sen aracının gidişinin çok iyi olduğunu eğer sensörü takarsan( yada takan diğer arkadaşların aracın hantallaştığını söylemesi) aracın çekişinin kötüleşeceğini düşünüyorsun. Ancak aracın tam aksine sağlıklı bir şekilde çalışacak, standartlara uygun emisyon değerlerine gelecek ve yakıtı düşecektir.
Ha MAF sensörü takarsın bu söylediklerimin hiçbiri olmaz, o zaman senin başka bir sıkıntın vardır. Yukarıda yazdığım her şey sağlıklı çalışan bir araç için geçerlidir.
Her aracın MAF sensörü çıkarıldığında vereceği tepki bu olmayabilir. Sen bu sensörü çıkardığında ECU yani araç beynine hangi değerlerin raporlandığı önemlidir. Senin araç özelinde zenginde çalışacağı değer sabit olarak gidiyordur aracım serileşti dersin. Başka birinin aracında fakirde çalışacak değerler gidiyordur, ya sensörü söktüm araç bi anda hantallaştı der.
İşin daha daha teknik boyutlarına girmiyorum bu değerleri etkileyen bir çok sensör vs. de var ama yazmaya kalksam ansiklopedi olabilir, ama kabaca MAF sensörü nedir neden gereklidir soruna yanıt olabilir bu yazdıklarım. Sağlıklı sürüşler dilerim.