Sürprizbozan RDR 2 hakkındaki düşüncelerim

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.

Sizce oyunun finali güzelmiydi ?


  • Oy verenlerin toplamı
    41

yorumcuu

Centipat
Katılım
12 Kasım 2022
Mesajlar
455
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Oyunu 5 kez bitirmiş biri olarak paylaşmak istediğim görüşlerim var. Oyunu 4 kere yüksek Onur'da 1 kez ise düşük Onur'da bitirdim. RDR 2'yi ilk oynayışımda chapter 2 de bırakmıştım. Sebebi ise oyunun aşırı sıkıcı gelmesiydi. 3 saat oynayıp bırakmıştım. 3 ay boyunca oyunu oynamadım. Tekrar deneyeyim dedim, 3 ayın sonunda tekrar oynamaya başladım, ve şu ana kadar 5 kez bitirdim. Oyun aşırı sardı. Oyun şu ana kadar gördüğüm en iyi hikayeli oyunlardan biri. Bunu rahatlıkla söylüyorum. Şu an beşinci oynayışımdayım. Epilogue kısmına geldim. Buraya kadar spoiler yoktu, fakat şimdi spoiler riski var, eğer oyunu oynamadıysanız, dikkat edin.

Spoiler riski! Oyunun açık dünyası, grafikleri, mekanikleri, fizikleri ne kadar güzel olsa da, hikaye kısmı bana biraz sinir bozucu geliyor nedense. Bunu her oynayışımda fark ediyorum. Oyun boyunca Arthur Morgan diye bir çete adamını yönetiyoruz. Uzunca bir süre yönetiyoruz. 45 saat falan bu çete adamıyla geçiriyoruz. Oyun bizi oyun boyunca Arthur karakterine alıştırıyor. Arthur oyunun başında bana kötü karakter gibi geliyordu, çünkü soğuk, sinirli, ve kötü gibi geliyordu. Oyun ilerledikçe hem çetenin hem de çete liderinin değişimine şait oldum. Tabii ki bizim karakterinin değişimini de fark ettim. Bölümler ilerledikçe çete daha kötüye, bizim karakterimiz ise iyiye dönük gidiyordu. İyiye gidiyordu derken, soyma, öldürme, gibi işleri bırakmadı. Ama oyunun başındaki kadar kötü olmadığını rahatlıkla chapter 3'te fark ediyorsunuz. Çete kayıpları arttıkça bizim karakter daha duygusal, çete lideri olan dutch ise daha da deli oluyordu. Oyunun hikayesini bilenler zaten ne demek istiyorum biliyordur. Neyse oyun ilerledikçe kayıplar arttı, ve çete soygun falan derken başlarına iyice bela açtılar. Asıl merak ettiğim kısım şu: Dutch nasıl delirmeye başladı? Bunun ile ilgili birkaç teori mevcut. Mesela birk hosea teorisi. Hosea ölünce, lenny ölünce, ve diğer kayıplar verince dutch bunu kaldıramadı ve delirdi. Fakat benim düşüncem şu ki bence dutch sadece ölümlerden değil, yaşadığı bir travmadan delirdi. Biliyorsunuz ki oyunda tren istasyonu soygunu yapıyorduk, angelo Bronte'nin tavsiyesi üzerine gittiğimiz bu soygunda, dutch kasaların içinde 15 dolar civarında para olduğunu görünce angelo bronteye fena kızdı. Istasyondan kaçarken, tranvaya atlayıp kaçmaya çalışıyorduk. Tranvay arızalanıp durmadığından dolayı kaza yapmıştık. Büyük ihtimal dutch kafasını çarptığında aklını kaybetmeye başladı. Ondan sonra bronteyi öldürmeye koyulduk. Evinden kaçırdık, ve bot ile evden kaçarken dutch delirmişcesine bronteyi timsahlara doğru yem etti. Önce boğdu sonra yem etti. Burada Arthur'un ilk kez Dutch'tan korktuğunu hissettim. Guarmaya düştüğümüz sırada dutch bir yaşlı kadını daha öldürmüştü, orada da Arthur hem korkmuş, hem de artık Dutch'dan soğumaya başlamıştı. Guarmadan dönüşte, acı haberi aldık. Arthur vereme yakalanmış. Ana karakterimiz ciddi bir hastalığa yakalanmış. Bu olay hakkındada 2 teori var. Birincisi Arthur veremi, guarmadan aldığı, ikincisi ise oyunun başlarında dövdüğümüz bir çiftçiden aldığı. Ama kesinlikle, ve oyuna göre dövdüğu, ve öldürdüğü, çiftçiden kaptı veremi. Dövdüğü, ve öldürdüğü çiftçi masumdu. Sadece kampa borçlu olduğu için Arthur döverek öldürdü. Adam hasta diye dayaktan öldü. Arthur'un yüzüne tükürerek, Arthur'un hastalanmasına yardımcı oldu. Aslında Arthur bunları hakketi gibi. Nedenini az sonra söyleyeceğim. Neyse sonra karakterimiz çok duygusallaştı. Herkese yardım etmeye çalıştı. Ama finale doğru benim kafamı karıştıran çok mevzu var. Mesela Arthur neden dutcha, veremli olduğunu söylemedi? Ya da kamptan başka birilerine? Hasta olduğunu sadece charles, sadie, bir de abigail biliyordu. Acaba neden söylemek istemedi? Arthur son kez kampa döndüğünde Micah'ın hain olduğunu anladığında neden direk çekip vurmadı Micah'ı? Zaten öleceğini biliyordu, ha silahla ölmüş, ha dayakla. Ne dedim ben? Dayakla ölüm. Bu tanıdık geldi mi? Arthur oyunun başında çiftçiyi döverek öldürmüştü, adam masumdu, ve çocuğu bir de eşi vardı, üstelik hastaydı. Arthur'da sevdiği kız Mary'ye kavuşamadan hastalıklı bir şekilde dayak yiyerek can verdi. Bu bahsettiğim yüksek Onur'da johna yardım ettiğimiz seçenek. Çoğu kişi oyunu böyle bitirdiğinden böyle bahsettim. Yani Arthur nasıl yaşadıysa öyle öldü. Bazı şeyleri farkına geç vardı. Atıda öldü kendisi de. Ve oyun bize Arthur'un intikamını tamı tamına 8 saat sonra John ile aldırdı. Sinirlerim bozukken hemen Micah'i öldürmek isterken oyun beni 8 saat boyunca saçma sapan işlerle uğraştırdı, ve sonra öldürdü. Öldürmekte öldürmek olsa bari, bir kurşun dutch bir kurşunda John sıktı öldü gitti. Kesinlikle tatmin edici bir intikam olmadı. Ayrıca epilogue kısmında neredeyse kimse Arthur'u özlemiyor. Kimse adını ağzına bile almıyor. Bu kadar saçma bir final olamaz herhalde. İnsan biraz daha feci bir intikam düzenler. Mesela döverek öldürülebilirdi Micah? Ya da asılarak? Oyunun sonu bence kesinlikle iyi (mutlu) son değil. Asıl sorularım şu: Arthur neden hasta olduğunu dutcha söylemedi? Ve Micah'ı silah çektiği sahnede neden indirmedi? Ayrıca bill, javier neden Arthur'u sattı?
 
Tren soyma gorevini bitirdim daha sonra arabalarla yeni bir yere gittik orada bıraktım. Affetme olayı serbest bırakma vs çok hosuma gitmisti.
Chapter 3'den sonra oyun gerçekten hem eğlenceli hem üzücü. Spoiler vermek istemiyorum Chapter 6'nın başında yaşanan olaylar yüzünden 2-3 gün hayatı sorgulamıştım geçen sene.
 

Geri
Yukarı