Ruhumu sıkan, sürekli her şeye olumsuzlama yapan insanlar

Buğra's

Kilopat
Katılım
5 Temmuz 2015
Mesajlar
2.003
Makaleler
3
Çözümler
7
Evet başlıkta belirttiğim gibi artık ruhumu emikledi bu tarz umutsuz insanlar. Özellikle de konu siyaset olunca. Ya ben ne yaşlı insanlar tanıyorum kaybettiği, hayal kırıklığı yaşadığı siyasi veya kişisel olayların haddi hesabı olmamasına rağmen her duruma yine "Haydi bu kez yapalım" şeklinde girip etrafına da enerji ve umut aşılayan.

Bu 18-25 yaş arasına ne oldu böyle? Kar topu etkisiyle birbirlerini de kötü etkiliyorlar. Bir de realite adı altında da böyle konuşulmasına da gerek yok çünkü verilerin çoğu tersini gösteriyor. Bu kadar umutsuz ve depresif düşüncelerle her şey iyiye de gitse bu tarz insanlara faydası gerçekten olmaz. Olumsuz fikir ve olasılıkları tabii aklınızın bir köşesinde tutun ve yeri gelince tartışın fakat işin sonunda rica ediyorum umudun bir parçası olun. :)

Not: Arada malum bir kitlenin trolleri de var tabii.
 
Konuya nereden girsem oradan çıkamayacağımı fark edip 6 defa yazdığım şeyleri sildikten sonra şunu diyebilirim ki umut denen şeyi kaybedeli oldu be. Hani artık herhangi bir şey için gram istek duymuyor iken gidip bir de başka şeyler için nasıl umutlanabilirsin ki mesela. Aklınızda tutunca da çok bir halt olduğu yok bu arada. Tutan varsa tutsun sonra gelsin bir kaç deli divane toplaşırız fena mı olur.
 
Umutsuzluğa kapıldığımda aklıma sürekli Kurtuluş Savaşı'nda savaşan askerlerimiz geliyor. Oradaki kahramanlarımız, son model silahı olan İngilizlere, Fransızlara, Yunanlara karşı umutlarını yitirmeden savaşıp kazandılar. Bizlerse oturduğumuz yerden "abi umut kalmadı ya" falan diyoruz, utanmalıyız.
 
Umutsuzluğa kapıldığımda aklıma sürekli Kurtuluş Savaşı'nda savaşan askerlerimiz geliyor. Oradaki kahramanlarımız, son model silahı olan İngilizlere, Fransızlara, Yunanlara karşı umutlarını yitirmeden savaşıp kazandılar. Bizlerse oturduğumuz yerden "abi umut kalmadı ya" falan diyoruz, utanmalıyız.
Hocam son savaş çığlığı her daim en sesli olanıdır. Kurtuluş Savaş'ı artık son radde idi, bir adım ötesi yoktu belki de. Şuan son raddenin ne olduğunu bilinmediğinden dolayı (hani iradenin son nefesi vardır denir) insanlar kendilerinin neyin kurtaracağını bilmiyorlar( ki bunun olması gereken kişi kendileri iken) Daha sonrası umutsuzluk. Üstelik kim demiş Kurtuluş Savaşı'nda da insanların umutsuzluğa kapıldığı zamanlar olmadı diye?

Hocam son savaş çığlığı her daim en sesli olanıdır. Kurtuluş Savaş'ı artık son radde idi, bir adım ötesi yoktu belki de. Şuan son raddenin ne olduğunu bilinmediğinden dolayı (hani iradenin son nefesi vardır denir) insanlar kendilerinin neyin kurtaracağını bilmiyorlar( ki bunun olması gereken kişi kendileri iken) Daha sonrası umutsuzluk. Üstelik kim demiş Kurtuluş Savaşı'nda da insanların umutsuzluğa kapıldığı zamanlar olmadı diye?
Ki bu umutsuzluk şuanki günümüz şartlarından doğan umutsuzluk. Bu olması gereken umutsuzluk. Peki ya bunun dışındakiler? Hacı şuan dünyada ilk üçe bile girsek benim üstümden kalkmayacak bir isteksizlik, bir umutsuzluk var. Ona ne olacak? Yahut hadi bizim derdimiz ekonomi ülke cart curt. Ulan her gün öldürülen çocuklara ne olacak? Utanmalı mıyım ben şimdi umutsuzluğa düşüyorum diye her Allah'ın her günü bir başkasının kafasına sıkıldığında? Ya ben kime ne anlatıyorum yine.
 
Son düzenleme:
Hocam son savaş çığlığı her daim en sesli olanıdır. Kurtuluş savaş'ı artık son radde idi, bir adım ötesi yoktu belki de. Şu an son raddenin ne olduğunu bilinmediğinden dolayı (hani iradenin son nefesi vardır denir) insanlar kendilerinin neyin kurtaracağını bilmiyorlar( ki bunun olması gereken kişi kendileri iken) daha sonrası umutsuzluk. Üstelik kim demiş Kurtuluş Savaşı'nda da insanların umutsuzluğa kapıldığı zamanlar olmadı diye?

Hocam umudunu kaybedenler damat ferit gibileridir. Savaşan askerlerimiz veya destek veren halkımız umudunu kaybetseydi bizi ne kurtarabilirdi? İyi silahlarımız yoktu, sayıca düşmanlar daha fazlaydı.
 
Hocam umudunu kaybedenler damat ferit gibileridir. Savaşan askerlerimiz veya destek veren halkımız umudunu kaybetseydi bizi ne kurtarabilirdi? İyi silahlarımız yoktu, sayıca düşmanlar daha fazlaydı.
Hocam savaşta umudunu kaybedenler ve kaybetmeyenler olur. Bu normaldir, kimse gidip sen neden umudunu kaybettin diyemez. Savaşta kazanan kaybedenler de olur mesela gidip dersin "sen neden kaybettin?" . Ha ben de gidip binlerce insanın hiç yoktan yere öldüğü bir şeye kazandık kurtulduk diyemem. Çünkü bu deli saçmasıdır. Ha olsaydı da kaybetselerdi onlar da o umudu, o zaman yine insanlar ölmüş olurdu bundan çok da fazlası değil.
 
Hocam son savaş çığlığı her daim en sesli olanıdır. Kurtuluş savaş'ı artık son radde idi, bir adım ötesi yoktu belki de. Şu an son raddenin ne olduğunu bilinmediğinden dolayı (hani iradenin son nefesi vardır denir) insanlar kendilerinin neyin kurtaracağını bilmiyorlar( ki bunun olması gereken kişi kendileri iken) daha sonrası umutsuzluk. Üstelik kim demiş Kurtuluş Savaşı'nda da insanların umutsuzluğa kapıldığı zamanlar olmadı diye?

Ki bu umutsuzluk şu anki günümüz şartlarından doğan umutsuzluk. Bu olması gereken umutsuzluk. Peki ya bunun dışındakiler? Hacı şu an dünyada ilk üçe bile girsek benim üstümden kalkmayacak bir isteksizlik, bir umutsuzluk var. Ona ne olacak? Yahut hadi bizim derdimiz ekonomi ülke cart curt. Ulan her gün öldürülen çocuklara ne olacak? Utanmalı mıyım ben şimdi umutsuzluğa düşüyorum diye her Allah'ın her günü bir başkasının kafasına sıkıldığında? Ya ben kime ne anlatıyorum yine.

Benim söylemeye çalıştığım şey, zamanında bizler için umudunu kaybetmeyip, yokluk içinde bu vatanı kurtaranlar bu ülkeyi bize emanet etti. Ülkenin başına bir şey gelirse sorumlusu bizleriz. Kurtuluş Savaşı kahramanları o halde umudunu kaybetmediği halde bu teknoloji çağında, elimizde bir sürü imkan varken umudumuzu kaybediyorsak evet, utanmalıyız. Her ölen çocuk için utanmak imkansızdır, fakat daha genel bakacak olursak mesela Afrika'daki çocukları düşünelim. Açlık sınırında, bir bardak su içemediği için ölüyorlar, ama bizlerin evinde bir damacana dolusu su var. O çocuklar bir bardak su bulmak konusunda her şeye rağmen umutluysa, bizde şu anki durumumuza göre umutsuzsak evet, utanmalıyız.

Hocam savaşta umudunu kaybedenler ve kaybetmeyenler olur. Bu normaldir, kimse gidip sen neden umudunu kaybettin diyemez. Savaşta kazanan kaybedenler de olur mesela gidip dersin "sen neden kaybettin?" . Ha ben de gidip binlerce insanın hiç yoktan yere öldüğü bir şeye kazandık kurtulduk diyemem. Çünkü bu deli saçmasıdır. Ha olsaydı da kaybetselerdi onlar da o umudu, o zaman yine insanlar ölmüş olurdu bundan çok da fazlası değil.
Hocam savaşta da damat ferit gibilerinin umudunu kaybedip vatanı satması mı normal? Hadi damat ferit olmasın halktan rastgele biri olsun, evet umutsuz olması anormaldir. Vatan bizim vatanımız umudumuzu kaybetmeden savaşıp kazanma ihtimalimiz varken neden umutsuzluğa kapılıp düşmanın istediğini yapalım? Ayrıca binlerce kişinin öldüğü savaşı halk isteyerek mi çıkarttı da biz kazanınca kurtuluş olmuyor? Mustafa Kemal ve onun gibi kahramanların anadolu da düşman tarafından yapılan katliamları durdurması, düşmanı memleketten atması kurtuluş değilse nedir?
 
Son düzenleme:
Benim söylemeye çalıştığım şey, zamanında bizler için umudunu kaybetmeyip, yokluk içinde bu vatanı kurtaranlar bu ülkeyi bize emanet etti. Ülkenin başına bir şey gelirse sorumlusu bizleriz. Kurtuluş Savaşı kahramanları o halde umudunu kaybetmediği halde bu teknoloji çağında, elimizde bir sürü imkan varken umudumuzu kaybediyorsak evet, utanmalıyız. Her ölen çocuk için utanmak imkansızdır, fakat daha genel bakacak olursak mesela Afrika'daki çocukları düşünelim. Açlık sınırında, bir bardak su içemediği için ölüyorlar, ama bizlerin evinde bir damacana dolusu su var. O çocuklar bir bardak su bulmak konusunda her şeye rağmen umutluysa, bizde şu anki durumumuza göre umutsuzsak evet, utanmalıyız.
Hocam daha ülkenin başına gelecek ne vardır bilmiyorum ama hadi bulan bir yolunu bulur. Lakin evvela bir millet şuursuz ise ona bırakılmış olan geçmişin bir mahiyeti yoktur bir kere. Değindiğim gibi umudunu kaybedenler elbette olmuş ve elbette olacaktır buna engel olunamaz. Ve ben utanacaksam eğer, umudumu kaybettiğime değil umudumu kaybettirenin yüzsüzlüğüne utanırım. Her ölen çocuk için niye utanasın? Bi saniye harbiden niye utanıyorsun? Ne alaka? :D Hocam, ben gözlerinde umudu taşıyan çok çocuk gördüm, bir bak bakalım kaçınınki daha sonra baktığında yerinde kalıyor. Eğer birileri her şeye rağmen umutlularsa da bir yerden sonra ya bitiyor, ya da ölüyorlar.

Benim söylemeye çalıştığım şey, zamanında bizler için umudunu kaybetmeyip, yokluk içinde bu vatanı kurtaranlar bu ülkeyi bize emanet etti. Ülkenin başına bir şey gelirse sorumlusu bizleriz. Kurtuluş Savaşı kahramanları o halde umudunu kaybetmediği halde bu teknoloji çağında, elimizde bir sürü imkan varken umudumuzu kaybediyorsak evet, utanmalıyız. Her ölen çocuk için utanmak imkansızdır, fakat daha genel bakacak olursak mesela Afrika'daki çocukları düşünelim. Açlık sınırında, bir bardak su içemediği için ölüyorlar, ama bizlerin evinde bir damacana dolusu su var. O çocuklar bir bardak su bulmak konusunda her şeye rağmen umutluysa, bizde şu anki durumumuza göre umutsuzsak evet, utanmalıyız.

Hocam savaşta da damat ferit gibilerinin umudunu kaybedip vatanı satması mı normal? Hadi damat ferit olmasın halktan rastgele biri olsun, evet umutsuz olması anormaldir. Vatan bizim vatanımız umudumuzu kaybetmeden savaşıp kazanma ihtimalimiz varken neden umutsuzluğa kapılıp düşmanın istediğini yapalım? Ayrıca binlerce kişinin öldüğü savaşı halk isteyerek mi çıkarttı da biz kazanınca kurtuluş olmuyor? Mustafa Kemal ve onun gibi kahramanların Anadolu da düşman tarafından yapılan katliamları durdurması, düşmanı memleketten atması kurtuluş değilse nedir?

Gayet normal hocam. Gayet beklenebilir bir şey. Olasılık dahilinde hatta geç bile kalınmış bir şey. Ne olmasını bekliyorsunuz? Herkesin el ele tutuşup şarkılar söyleyerek cepheye koşmasını mı? Umutsuzluk nedir biliyor musunuz? İnsan umutsuzluğa sığınıp kafasına sıkıyor kafasına. Hani o aynı umut için, o kendi canı için bir dünya insanı karşısına alabilecek insan yeri geliyor kafasına sıkıyor. Umudumuzu kaybetmeden savaşıp kazanma ihtimali imiş. Olasılık sadece. Olaya çok basit bakıyorsunuz hocam. Ben ölümleri durdurması kötüdür demiyorum Mustafa Kemal'in, ben diyorum ki ölümler olduğu bir şeye kurtuluş diyemem. Yaptığı şey savaştır. İnsanlar ölmesin diye insanlar ölmüştür. Ha bu iyidir kötüdür. Kime göre neye göre. Bu nasıl bir kurtuluş olabilir?
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı