Sivilceler yüzünden insanlara karşı çıkamamak

Kucucuk kirmizi noktayi ne kadar buyutup bu hale getirdin :).

Cips-kola gibi yagli ve sekerli seylerden uzak dur. Hergun yuzunu sabunlu su ile yika. 2 hafta da bir kil maskesi yap. Cayir cayir olursun.
 
Yorumlarınız Değerli Randevu aldım inşallah doktora gideceğim Hayırlısı olsun. He bu arada küçük kırmızı nokta falan değil öyle olsa kolay takan biri değilim neyse hepinize tekrardan teşekkür ediyorum.
 
Kafana taktiğin için böyle oluyor hocam. İnternette sivilce tedavisi için karışımlar var. Uygula onları ve her şeyi oluruna bırak. Bende de bir aralar yanak kısmında çıkmıştı baya, yanlış hatırlamıyorsam ballı bir karışım sürüyordum ara ara. Ama sonrasinda hic düşünmüyordum sivilceleri. Ve yüzüm şuan tertemiz. Bana sorarsan sivilcelerimin gecmesini sağlayan karışım değil yalnızca bendim.
 
Hayatını sivilceye göre şekillendirip, kendine anlamsız bir yol çizmen biraz saçma olmuş.

Ucuz insanları kafana takma. Hep diyorum, selam bile verilmeyecek insanlar ile muhatap oluyoruz ve kendimizi onlara beğendirmeye çalışıyoruz, diye. :D

Sen, kendini birilerine beğendirme peşinde olursan hep mutsuz olursun. 70 kilo olsan, birisi çıkar, "Iyy çok çelimsizsin" der, 85 kilo olup, hafif kas yapsan, "Iyy kas yığını." derler. Nihayetinde 100 kilo olsan, "Böğğh şişman." derler. Yani kendini hiçbir şekilde beğendiremezsin insanlara.

Şu kainatın 1. güzelleri, bilmem ne güzelleri bile hepsi çok fazla saçma eleştiri alıyor. Hepsi hakarete, aşağılanmaya maruz kalıyor. Tabi "güzeller bile" derken, onların diğer insanlardan üstün olduğunu falan söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Sadece toplumda öyle bir algı, yargı vardır ya, ondan dedim. Yani amaç, insanların bizi gerçekten çirkin bulması ya da beğenmemesi değil. Benim tipim, bir insanın ne kadar umurunda olabilir ki? Boş beleş ya da anormal birisi olduğu için yapar bunları, diyebilirim. Dediğim gibi, sen dünyanın en başarılı insanı olsan, en güzel/yakışıklı insanı olsan, saçma sebeplerden seni eleştirecek, beğenmeyecek insanlar hep var olacaktır.

Bu yüzden aynaya baktığında diğer insanları memnun etmek yerine kendini memnun et. Kendini sevmeyi öğren. Onları memnun edemezsin ama kendini memnun edebilirsin. Kendi hayatının, kendi sırrını bulduktan sonra da belki hep mutlu olacaksın, bilemeyiz. :)

Sorsana kendine şu 2 soruyu; Diğer insanların mı mutlu olması önemli, yoksa benim mi mutlu olmam önemli?

Ulan ben birkaç gereksiz yüzünden üzülüyorum, zamanımı boşa harcıyorum, ömrümden azalıyor. Belki ben bu hıyarlar yüzünden bir gün intihar edeceğim. Değer mi hiç? Hiç değer mi benim böyle bir şeye üzülmem?


Lise zamanlarında falan bir sürü dengesiz, "Çoh mu çehiyon gardaş?" gibi soru sorarlardı. Ben ve diğer insanlar da dahil, bu sorunun o konu ile ilgili olduğunu anlatamazdım bir türlü. Aslında soytarılıklarını, suratlarına tokat gibi yedikten sonra sığır gibi oturup, yüzleri asık asık derse devam ederlerdi ama bir süre sonra tekrar yaparlardı. Akılsızlık işte. :)

Daha birkaç sene önce ben de böyle şeyleri çok takıyordum. Ama anladım ki, evleneceğim kadın bile beni dış görünüşümden dolayı yargılayamaz. Cidden ya, benim düşüncem bu yönde. Ha tabi birisinin benim tipimi eleştirmesi, benim ya da onun hayatına bir şeyler katıyorsa, kendini geliştirmiş oluyorsa, bir şey öğrenmiş oluyorsa, ELİNE BİR ŞEY GEÇİYORSA, buyursun eleştirsin. :D Eleştiremez.

Biraz kafaya bakalım ya. Her insan gibi ben de çok insan gördüm, hepsinin kafasında saçma sapan şeyler vardı. Birisi bile kendisinin ne hissettiğini bilmiyordu. Ben de mi onlardan olayım? Ben de mi duygusuz olayım? Ya bakıyorum, ne sanata, ne bilime ilgisi var. Hiçbir şeye ilgisi yok. Tek derdi popülerlik, moda, dedikodu falan fistan. Ben bu insanla ne yapabilirim ki? Nereye gidebilirim? En fazla kaç zaman farklı şeyler yaşayabilirim?

Yukarıda örneğini verdiğim insan tipidir işte; Senin, benim dış görünüşümü eleştiren. Bu yüzden samimi arkadaşlıklar kurmaya bakmak gerekiyor.

Yüzünde sivilce var diye dışarı çıkmaman saçma. Cilt hastalığı bu. Bu durumla dalga geçilemez. İnternet'te, YouTube'da falan çok var, hasta çocukların hastalığıyla dalga geçen karaktersiz insanlar.

Bu saçma yorumlar bir insanın ne kadar umurunda olabilir ki? Bir satranç ustasısın ve sadece bir adamı 40 defa yenmişsin. O adam her yenildiğinde, "Sen satranç oynamasını bilmiyorsun, hile yapıyorsun." ya da "Ben, senden daha iyiyim." dese ne kadar umurunda olabilir? Bir kere ciddiye alınamaz. :D

Ha gerçekten anam, babam, çevremdeki tüm insanlar ve karşıma çıkan herkes, "Ulan Usman Aga ne kadar çirkinsin" dese, benimle bağını koparsa, işte o zaman üzülürüm. Ama insanın tipinden çok, ne düşündüğüne önem veren sayısız insan var dünyada. Bu yüzden sanırım hiçbir zaman üzülemeyeceğim bu tip konularda.



Neyse çok uzattım ama bence bir an önce dışarıya çık.

Emin ol zamanla geçebiliyor bazı sivilceler. Ama bu biraz türüne bağlı. Cips, kola gibi şeyleri bırakmak şart. Her sabah kalktığımızda yüzümüzü yıkamamız şart. Vücuda, cilde iyi gelecek şeyler tüketmek şart. Ben bunları yaptıktan sonra %75 azalmıştı sivilcelerim. Hem de 3 hafta içinde falan. Fakat kafana bu kadar takıyorsa cildiyeciye görünebilirsin.

NOT: Bu yazı intihar eşiğinde olan birisine, "Yaa kanka kedileri sev, doğayı sev." tarzında bir yazı değil. Samimiyetim ile yazdım. Hatta ara ara alevlendim, anlarsın oradan belki. :D Ama sonuç itibariyle bu olay ayağının kopması, kulağının sağır olması tarzında bir şey değil. Biraz hayata bakış açını değiştirirsen, farklı yorumlama yapabilirsen emin ol geçecek tarzda şeyler. Hem de sivilcelerin %100 artsa bile geçecek tarzda şeyler, bunlar. :)
 
Son düzenleme:
Hayatını sivilceye göre şekillendirip, kendine anlamsız bir yol çizmen biraz saçma olmuş.

Ucuz insanları kafana takma. Hep diyorum, selam bile verilmeyecek insanlar ile muhatap oluyoruz ve kendimizi onlara beğendirmeye çalışıyoruz, diye. :D

Sen, kendini birilerine beğendirme peşinde olursan hep mutsuz olursun. 70 kilo olsan, birisi çıkar, "Iyy çok çelimsizsin" der, 85 kilo olup, hafif kas yapsan, "Iyy kas yığını." derler. Nihayetinde 100 kilo olsan, "Böğğh şişman." derler. Yani kendini hiçbir şekilde beğendiremezsin insanlara.

Şu kainatın 1. güzelleri, bilmem ne güzelleri bile hepsi çok fazla saçma eleştiri alıyor. Hepsi hakarete, aşağılanmaya maruz kalıyor. Tabi "güzeller bile" derken, onların diğer insanlardan üstün olduğunu falan söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Sadece toplumda öyle bir algı, yargı vardır ya, ondan dedim. Yani amaç, insanların bizi gerçekten çirkin bulması ya da beğenmemesi değil. Benim tipim, bir insanın ne kadar umurunda olabilir ki? Boş beleş ya da anormal birisi olduğu için yapar bunları, diyebilirim. Dediğim gibi, sen dünyanın en başarılı insanı olsan, en güzel/yakışıklı insanı olsan, saçma sebeplerden seni eleştirecek, beğenmeyecek insanlar hep var olacaktır.

Bu yüzden aynaya baktığında diğer insanları memnun etmek yerine kendini memnun et. Kendini sevmeyi öğren. Onları memnun edemezsin ama kendini memnun edebilirsin. Kendi hayatının, kendi sırrını bulduktan sonra da belki hep mutlu olacaksın, bilemeyiz. :)

Sorsana kendine şu 2 soruyu; Diğer insanların mı mutlu olması önemli, yoksa benim mi mutlu olmam önemli?

Ulan ben birkaç gereksiz yüzünden üzülüyorum, zamanımı boşa harcıyorum, ömrümden azalıyor. Belki ben bu hıyarlar yüzünden bir gün intihar edeceğim. Değer mi hiç? Hiç değer mi benim böyle bir şeye üzülmem?


Lise zamanlarında falan bir sürü dengesiz, "Çoh mu çehiyon gardaş?" gibi soru sorarlardı. Ben ve diğer insanlar da dahil, bu sorunun o konu ile ilgili olduğunu anlatamazdım bir türlü. Aslında soytarılıklarını, suratlarına tokat gibi yedikten sonra sığır gibi oturup, yüzleri asık asık derse devam ederlerdi ama bir süre sonra tekrar yaparlardı. Akılsızlık işte. :)

Daha birkaç sene önce ben de böyle şeyleri çok takıyordum. Ama anladım ki, evleneceğim kadın bile beni dış görünüşümden dolayı yargılayamaz. Cidden ya, benim düşüncem bu yönde. Ha tabi birisinin benim tipimi eleştirmesi, benim ya da onun hayatına bir şeyler katıyorsa, kendini geliştirmiş oluyorsa, bir şey öğrenmiş oluyorsa, ELİNE BİR ŞEY GEÇİYORSA, buyursun eleştirsin. :D Eleştiremez.

Biraz kafaya bakalım ya. Her insan gibi ben de çok insan gördüm, hepsinin kafasında saçma sapan şeyler vardı. Birisi bile kendisinin ne hissettiğini bilmiyordu. Ben de mi onlardan olayım? Ben de mi duygusuz olayım? Ya bakıyorum, ne sanata, ne bilime ilgisi var. Hiçbir şeye ilgisi yok. Tek derdi popülerlik, moda, dedikodu falan fistan. Ben bu insanla ne yapabilirim ki? Nereye gidebilirim? En fazla kaç zaman farklı şeyler yaşayabilirim?

Yukarıda örneğini verdiğim insan tipidir işte; Senin, benim dış görünüşümü eleştiren. Bu yüzden samimi arkadaşlıklar kurmaya bakmak gerekiyor.

Yüzünde sivilce var diye dışarı çıkmaman saçma. Cilt hastalığı bu. Bu durumla dalga geçilemez. İnternet'te, YouTube'da falan çok var, hasta çocukların hastalığıyla dalga geçen karaktersiz insanlar.

Bu saçma yorumlar bir insanın ne kadar umurunda olabilir ki? Bir satranç ustasısın ve sadece bir adamı 40 defa yenmişsin. O adam her yenildiğinde, "Sen satranç oynamasını bilmiyorsun, hile yapıyorsun." ya da "Ben, senden daha iyiyim." dese ne kadar umurunda olabilir? Bir kere ciddiye alınamaz. :D

Ha gerçekten anam, babam, çevremdeki tüm insanlar ve karşıma çıkan herkes, "Ulan Usman Aga ne kadar çirkinsin" dese, benimle bağını koparsa, işte o zaman üzülürüm. Ama insanın tipinden çok, ne düşündüğüne önem veren sayısız insan var dünyada. Bu yüzden sanırım hiçbir zaman üzülemeyeceğim bu tip konularda.



Neyse çok uzattım ama bence bir an önce dışarıya çık.

Emin ol zamanla geçebiliyor bazı sivilceler. Ama bu biraz türüne bağlı. Cips, kola gibi şeyleri bırakmak şart. Her sabah kalktığımızda yüzümüzü yıkamamız şart. Vücuda, cilde iyi gelecek şeyler tüketmek şart. Ben bunları yaptıktan sonra %75 azalmıştı sivilcelerim. Hem de 3 hafta içinde falan. Fakat kafana bu kadar takıyorsa cildiyeciye görünebilirsin.

NOT: Bu yazı intihar eşiğinde olan birisine, "Yaa kanka kedileri sev, doğayı sev." tarzında bir yazı değil. Samimiyetim ile yazdım. Hatta ara ara alevlendim, anlarsın oradan belki. :D Ama sonuç itibariyle bu olay ayağının kopması, kulağının sağır olması tarzında bir şey değil. Biraz hayata bakış açını değiştirirsen, farklı yorumlama yapabilirsen emin ol geçecek tarzda şeyler. Hem de sivilcelerin %100 artsa bile geçecek tarzda şeyler, bunlar. :)
Hocam ozaman ben tedavime gideyim ama sivilceleri ve boş insanları takmıyayım. Arkadaşlarımı sinemaya yada gezmeye gidelim dediğinde reddediyordum şimdi ozaman gezeyim dolaşayım mutlu olayım ve hedeflerim için birşeyler yapayım kendimi kendim olduğum için seveyim. Seviyorum bu forumdaki insanları iyiki varsınız hee bu arada bu uzun ve anlamlı yazı için teşekkür ederim hocam :)
 
Seni çok iyi anlıyorum. Benim de var. Başlarda hiç takmamıştım ama bir süre sonra artınca kamera fobisi, kızlarla konuşamama, insanların gözlerine bakamamaya başladım. Kimi zaman öyle kötü oldum ki öldüm. Ama baktımda uğraşınca sonu gelmiyor, saldım. Ama çıkmaya devam ediyorduç Artık iyice üzülmeye çökmeye başlamıştım.(Yaklaşık 1 yıllık bir süreç) Akrabalarım yüzün şöyle yüzün böyle dedikçe içten içe üzülüyordum fakat iyiliğimi istediklerini biliyordum. Erkekler olarak çok sağlam arkadaşlarım vardı. (5-10 yıl arası) Yanımda oldular. Birini sevdim. Bırak açılmayı bahsedemedim, hissedemedim bile. Sonra bu sene kafaya koydum. Spor yapmaya başladım. Cildiyenin verdiği ilaçları başta işe yaramadığını düşünsem de kullandım. Şu an hala tedavi sürecindeyim. Anladım ki kalıcı arkadaşlar her şeyden önemli. Sen kendini hapsetme, uğraş, çabala, pes etme! Sabah yüzüne soğuk su deyecek olsa bile yıka. Gerisi geliyor zaten. Ne zaman canın sıkılırsa buraya yazabilir konuşabiliriz. Hem bana da iyi gelir. :)
Lise zamanlarında falan bir sürü dengesiz, "Çoh mu çehiyon gardaş?" gibi soru sorarlardı.
Haykırdım resmen. :LOL:
 
Son düzenleme:
Bu konu da; "genel güzellik anlayış dayatmasının nelere kâdir olabileceğini" görüyoruz. Zaman ve kafaya takmaktan oluyor. Sıkma canını, hayatta yaşanacak çok güzel şeyler var.
Size Cem Karaca'dan-Bu Son olsun'u öneriyorum.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 

Geri
Yukarı