Son kullanıcı için Arch tabanı mı, Debian/Ubuntu tabanı mı?

Pacman adamdır. Bana kalırsa sizin dediğiniz gibi daha hızlı. Bu zamana kadar hiçbir sorun çıkarmadı.
Karmaşık olan yanı nedir ki? apt install yerine pacman -S gibi komutlar yazıyorsunuz. Pamac'ı da AUR için kullanıyor bir çoğu, bunun yerine de git clone kullanabilirsiniz.

Pacman bence APT'den daha başarılı bir paket yöneticisi. Mesela APT'de karşılaştığım saçmalıkları anlatayım;

Autoremove diye çok sinir bozucu bir özellik var. Debian Testing kullanırken Cinnamon ortamını kaldırıp Xfce kurmuştum, sadece Xfce yüklü idi, autoremove'e Xfce ortamı düşmüş. Autoremove komutunu çalıştırsam bu sefer ortam silinecek, ortada kalacağım.

Bir de gereksiz bağımlılık diye NVIDIA sürücüsünü kaldırdığını görmüştüm. Bunun gibi daha çok olay var ama aklıma gelmiyor, gelirse onları da eklerim.

Pacman'de bir paket veya repo güncellemesi yaparken gereksiz bağımlılıkları/paketleri gözünün önüne sokmuyor, kirlilik yaratmıyor orada. Bir de pacman, apt'den daha hızlı bir paket yöneticisi.

APT ile ilgili şunları da ekleyeyim; daha çok pentesting toolları kurarken lib yani bağımlılık hatalarını çok verirdi, çok uğraştırırdı bizi.

Bir de bazı riskli işlemleri yarıda kesip sistemi kapatırsan, APT bozuluyordu. Pacman'de böyle bir durum hiç yaşamadım.
 
@OzgunP Chrome için Gtk3-Ubuntu paketi gerekli değildir.
Aur'da farklı yamalar içeren Gtk3 paketleri mevcuttur, Gtk3-Ubuntu gibi, bunlar depodaki Gtk3 paketinin yerini alır tercih edilir ise, fakat böyle zorunluluk yoktur.

Pkgbuild dosyasına bakarsanız Chrome için gerekli bağımlılıkları görebilirsiniz.
depends=('alsa-lib' 'gtk3' 'libcups' 'libxss' 'libxtst' 'nss')

Lütfen, insanları yanlış bilgilendirmeyin.

İyi de bu AUR'daki bir çok paketin bakımsız olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu örnek olsun diye vermiştim, sadece verilen örnekte bir hata olmuş olabilir. Yani yazdıklarım gerçek ama örnekte bir kusur var.Zaten hızlıca göz attığımı belirtmiştim. Yukarıda örneğini verdiğim üzere, AUR'da çöpe dönmüş bir çok paket var. Bazılarının paketçileri insaflı da bayrak ekliyor, ama çoğu böyle bir şey yapmıyor bile. Yine bu AUR'dan kuracağınız paketlerin beraberinde getireceği geliştirici paketlerinin sistemi şişireceği gerçeğini de değiştirmez. AUR'un daha fazla paket olması yanında PPA sistemine bir avantajı yok. Hatta PPA depolarında, AUR'da bulamayacağınız bir çok paketi dahi bulabilirsiniz, bunun dezavantajı biraz arama yapılması gerekmesi. Bunun haricinde, PPA depolarındaki paketler ikili dosyalardır, yani derlenmişlerdir, AUR'un geneli gibi sistemde derlenmesi için zaman ve sistem kaynağı gerektirmezler. Ubuntu LTS sürüm kullanıyorsanız, PPA deposunda kullandığınız sürüm için bir paket varsa, bunu LTS sürüm desteği bitene kadar sorunsuz biçimde yükleme imkanınız var demektir, bu süre ise 5yıl. AUR'da böyle bir şey beklemek mümkün değil.

Ayrıca Ubuntu tabanında, PPA deposuna daha az başvuracağınız kadar çok paket bulunuyor. Ama Arch tabanında bundan çok daha fazla şekilde AUR'a başvurmak zorunda kalırsınız ve bu da sonuç olarak sistemin şişmesi demektir.

Zaten yukarıdaki cevabınızdan, bunu teyit ettiğiniz de anlaşılıyor, çünkü sadece kusurlu örneği eleştirmişsiniz. Cuk diye yerine oturan bir örnek bulmak hiç de zor değil.
 
İyi de bu AUR'daki bir çok paketin bakımsız olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu örnek olsun diye vermiştim, sadece verilen örnekte bir hata olmuş olabilir. Yani yazdıklarım gerçek ama örnekte bir kusur var.Zaten hızlıca göz attığımı belirtmiştim. Yukarıda örneğini verdiğim üzere, AUR'da çöpe dönmüş bir çok paket var. Bazılarının paketçileri insaflı da bayrak ekliyor, ama çoğu böyle bir şey yapmıyor bile. Yine bu AUR'dan kuracağınız paketlerin beraberinde getireceği geliştirici paketlerinin sistemi şişireceği gerçeğini de değiştirmez. AUR'un daha fazla paket olması yanında PPA sistemine bir avantajı yok. Hatta PPA depolarında, AUR'da bulamayacağınız bir çok paketi dahi bulabilirsiniz, bunun dezavantajı biraz arama yapılması gerekmesi. Bunun haricinde, PPA depolarındaki paketler ikili dosyalardır, yani derlenmişlerdir, AUR'un geneli gibi sistemde derlenmesi için zaman ve sistem kaynağı gerektirmezler. Ubuntu LTS sürüm kullanıyorsanız, PPA deposunda kullandığınız sürüm için bir paket varsa, bunu LTS sürüm desteği bitene kadar sorunsuz biçimde yükleme imkanınız var demektir, bu süre ise 5yıl. AUR'da böyle bir şey beklemek mümkün değil.

Ayrıca Ubuntu tabanında, PPA deposuna daha az başvuracağınız kadar çok paket bulunuyor. Ama Arch tabanında bundan çok daha fazla şekilde AUR'a başvurmak zorunda kalırsınız ve bu da sonuç olarak sistemin şişmesi demektir.

Zaten yukarıdaki cevabınızdan, bunu teyit ettiğiniz de anlaşılıyor, çünkü sadece kusurlu örneği eleştirmişsiniz. Cuk diye yerine oturan bir örnek bulmak hiç de zor değil.
PPA'nın sıkıntılarını zaten bir önceki sayfada yazmıştık hem AUR'da hiçbir paket deprecated olamaz, olursa kaldırılır.
 
Sizin söylediklerinizin aksine, Linux Mint'de bir paket bir dependency'yi dahi algılamıyor, algıladıkları da bazen kaldırılmış oluyor yani PPA görmüş olduğum en kötü User Repository, emerge bile daha iyi, Chrome değil ama Ungoogled-Chromium kurunca bende hiç gtk-ubuntu paketine rastlamadım o yüzden devşirme değil çoğu paket hem neden olsun, "Bir de, bir dolu geliştirici paket ile uğraşmak, sadece sistem güncellemesi değil bunların da güncellemesine katlanmak zorunda kalıyorsun AUR ile." derken ne demek istediğinizi anlayamadım, Arch'ta güncelleme ile ilgili bir sıkıntı yok ? Geliştiricinin bir paketi güncellememesi onun sorunu ,AUR'ın değil, bunun PPA ile alakası dahi yok. Linux Mint'te sistem felaket yavaş açılıyor ama buna systemd'nin de katkısı var, OpenRC ya da runit bir sistem efsane hızlı açılıyor. En son da paket sayısına gelirsek, Arch ve AUR'ı sayarsak Debian'ı bile geçiyor paket sayısı.

Yok böyle bir şey, tam tersine pacman'ın paket bağımlılığı çözümlemesinin daha kötü olduğunu Arch kullancıları bile bilir.

APT'de böyle bir şey yaşanması için, uyumsuz bir depo eklemiş olmanız gerekir. Mesela focal tabanına, xenial deposu eklemek gibi. Zaten Linux Mint'te bunu yapamazsınız bile, Linux Mint'in yazılım kaynakları aracındaki add-apt-repository, tabanla uyumsuz PPA eklenmesine izin vermiyor.

Bunun haricinde, herhangi bir paket çakışması yaşamazsınız. Eğer yaşıyorsanız apt önbelleğiniz güncel değildir, aynı durum paket önbelleği güncel olmadığında pacman'da da yaşanır.

Linux Mint, Manjaro'dan daha hızlı açılan bir sistem. Debian ise, saf Arch'tan daha hızlı açılıyor. Void'le, Debian Bullseye açılışı arasında 2 saniye fark var. Bu avantajları yanında, uğraşmaya ve üstünde durmaya duracak bir süre bile değil.

Dediğim gibi, AUR zaten bir nimet değil, sisteminizi çöpe çevirmekten başka işe yaramıyor (AUR çöp demiyorum ,sisteminizi şişirip çöpe dönüştürür diyorum. Bölye olunca da, elinizde basitlik ve minimallik adına bir şey kalmıyor). AUR olmasa, Arch diye bir şey kalmaz zaten, insanlar sırf bu var diye biraz tahammül ediyorlar.

APT işlemini yarıda kesersen, APT bozulmaz, dpkg --reconfigure apt install -f komutları var. Ya siz cidden paket yönetimini bilmiyorsunuz ya da bilerek yanlış yönlendiriyorsunuz.

Tam tersine pacman bozulabiliyor, hatta pacman'ın kendesini kaldırıp yeniden kurmakla çözülen konular var internette.
 
Son düzenleme:
Yok böyle bir şey, tam tersine pacman'ın paket bağımlılığı çözümlemesinin daha kötü olduğunu Arch kullancıları bile bilir.

APT'de böyle bir şey yaşanması için, uyumsuz bir depo eklemiş olmanız gerekir. Mesela focal tabanına, xenial deposu eklemek gibi. Zaten Linux Mint'te bunu yapamazsınız bile, Linux Mint'in yazılım kaynakları aracındaki add-apt-repository, tabanla uyumsuz PPA eklenmesine izin vermiyor.

Bunun haricinde, herhangi bir paket çakışması yaşamazsınız. Eğer yaşıyorsanız apt önbelleğiniz güncel değildir, aynı durum paket önbelleği güncel olmadığında pacman'da da yaşanır.

Linux Mint, Manjaro'dan daha hızlı açılan bir sistem. Debian ise, saf Arch'tan daha hızlı açılıyor. Void'le, Debian Bullseye açılışı arasında 2 saniye fark var. Bu avantajları yanında, uğraşmaya ve üstünde durmaya duracak bir süre bile değil.

Dediğim gibi, AUR zaten bir nimet değil, sisteminizi çöpe çevirmekten başka işe yaramıyor (AUR çöp demiyorum ,sisteminizi şişirip çöpe dönüştürür diyorum. Bölye olunca da, elinizde basitlik ve minimallik adına bir şey kalmıyor). AUR olmasa, Arch diye bir şey kalmaz zaten, insanlar sırf bu var diye biraz tahammül ediyorlar.

APT işlemini yarıda kesersen, APT bozulmaz, dpkg --reconfigure apt install -f komutları var. Ya siz cidden paket yönetimini bilmiyorsunuz ya da bilerek yanlış yönlendiriyorsunuz.
Pacman'in paket bağımlılığı çözümlemesi sorunu Arch kullanıcıları tarafından bilinir fakat nadir rastlanır, rastlanırsa da çözümü Arch kullanıcısı için aşırı basit olacaktır.

Linux Mint'te focal tabanına xenial repository'si eklemek gibi bir cahilliğe gitmedim, bildiğin doğru düzgün ekledim repository'yi hem uyumsuz PPA'yı zaten mantıken algılamaz, algılamadığını gördüğüm zaman kaldırırım, ondan yana bir sıkıntı yok APT ile ilgili görüşümde.

APT önbelleğimi güncelledim fakat yine de APT nin böyle bir saçmalığı var, bir .deb dosyası yüklemeye çalıştığınızda bazen bulamayabiliyor, bu çoğu pakette var ve sizin pacman için söylediğinizin aksine, pacman'de mirrorlist'ler her daim günceldir. (Birşey daha eklemek isterim, PPA gibi saçma sapan repository mantığı yok, her repository'yi bir mirrorlist'e ekleyebiliyorsunuz)

Farkındaysanız ben "Manjaro" demedim, sadece "felekat yavaş açılıyor" dedim ki bu zaten systemd'nin çöplüğüdür, Endeavour OS ve Manjaro daha yavaş açılıyor Mint'e göre, o konu da size hak vermek lazım.

AUR, Arch kullanıcılarının nimeti ama çöpe çevirmiyor, ne kadar çok dependency gerekiyorsa alması gerekiyorsa almalıdır.

Aynı şekilde Pacman'de de işlem yarıda kaldığında bozulma olmaz.

Ek: APT hakkında şikayet ettiğim tek mevzu "old-fashioned" olmasıdır. Repository çalışma prensibi eski, çoğu dependency deprecated. APT'nin kullanımını beğenirim, syntax'ı benim hoşuma gider ama Pacman'in kullanımını daha fazla beğenirim.
 
Linux Mint'te focal tabanına xenial repository'si eklemek gibi bir cahilliğe gitmedim, bildiğin doğru düzgün ekledim repository'yi hem uyumsuz PPA'yı zaten mantıken algılamaz, algılamadığını gördüğüm zaman kaldırırım, ondan yana bir sıkıntı yok APT ile ilgili görüşümde.

Bir tane örnek verir misin?

Bak sana şöyle izah edeyim. Launchpad'e eklenen bir dosya ve buna ait bağımlılık depoda yoksa, o kaynak dosya Launchpad'de derlenemez. Bir çok paket hazırladım ben Launchpad'de yayınlamak için. Yani neyin ne olup olmadığını gayet iyi biliyorum.

APT önbelleğimi güncelledim fakat yine de APT nin böyle bir saçmalığı var, bir .deb dosyası yüklemeye çalıştığınızda bazen bulamayabiliyor, bu çoğu pakette var ve sizin pacman için söylediğinizin aksine, pacman'de mirrorlist'ler her daim günceldir.

Elle farklı bir kaynaktan eklene bir pakette olabilir. Paket farklı bir depodan geliyordur vesaire. Mesela forumda Woeusb ile ilgili konular var. Webupd8 PPA deposunu veriyorlar. Webupd8'deki geliştirici artık bakımlarını yapmıyor ve alt depodaki paketi, yeniden derlemeden güncel depoya kopyalıyor. Eğer kaynak dosyayı yeniden derleme seçeneğini seçse, paket derlememeyecek. Zaten kendisi ve bloğu artık aktif olmadığı için, iyi niyetle bunu yaptığını düşünüyorum. Aynı paketi farklı bir geliştirici güncellenmiş bağımlılıklarla, Launchpad'e gönderip derledeğinde bu sorun yaşanmıyor. Zaten bu çok nadir bir sorundur. Şu konu ne demek istediğimi açıklar. Çözüldü: WoeUSB kurulumu hata veriyor

Bunun haricinde, LTS tabanında kullanılan bir PPA deposu varsa ve kullanıyorsanız, LTS sürümün desteği bitene kadar 5 yıl kullanabileceksiniz demektir.

Aynı şekilde Pacman'de de işlem yarıda kaldığında bozulma olmaz.

İşlem yarıda kaldığında APT de bozulmuyor zaten. Sana dpkg --reconfigure komutunu çalıştırıp kaldığın işleme devam et diyor. Pacmon broken şekilinde arayınca, ir yığın varyantına ulaşabiliyorsunuz pacman bolulmalarının.

Farkındaysanız ben "Manjaro" demedim, sadece "felekat yavaş açılıyor" dedim ki bu zaten systemd'nin çöplüğüdür, Endeavour OS ve Manjaro daha yavaş açılıyor Mint'e göre.

Ben de zaten Linux Mint'le Manjaro'yu karşılaştırdım. Void'le Debian arasında 2 saniye fark var, dediğimm gibi. Şimdi systemd-readahead deniyorum, açılışı biraz daha hızlandıracak. Zaten init sistemleri karşılaştırmıyoruz, varsayılan sistemleri karşılaştırıyoruz. Konu başlığı gözden kaçmasın.

Son kullanıcı için Arch tabanı mı, Debian/Ubuntu tabanı mı?

bildiğin doğru düzgün ekledim repository'yi hem uyumsuz PPA'yı zaten mantıken algılamaz,

Linux Mint, add-apt-repository komutu ile eklediğin PPA depolarınının uyumluluğunu, daha doğrusu tabana ait paketler olup olmadığını denetliyor. Eğer PPA deposunda tabana ait paket yoksa, basitçe uyarıyor. Bu gibi sebeplerle; Linux Mint, Ubuntu tabanındaki açık ara en iyi dağıtımdır.
 
Son düzenleme:
Bir tane örnek verir misin?
Tam olarak hatırlamıyorum ama WoeUSB ya da KDE ile ilgiliydi diye hatırlıyorum.
Konu başlığı gözden kaçmasın.
Konu başlığına göre hareket ederek bunları yazıyorum zaten. Son kullanıcı dahi olsa bir kullanıcı okuma ve araştırma yeteneğini kullanmadan linux öğrenemez, son kullanıcı diye o kullanıcıya windowsa benzesin diye stabil olmayan bir sistemi önermem şahsen. Köhnemiş bir distro yerine daha modern bir distro daha yararlı olur son kullanıcı için çünkü destek te hayli fazla olacak.
 
Tam olarak hatırlamıyorum ama WoeUSB ya da KDE ile ilgiliydi diye hatırlıyorum.

Zaten Woeusb ile ilgili sebebi alatmıştım yukarıda. Webupd8 PPA deposu şuradaki blogun sahibine ait. Web Upd8: Ubuntu / Linux blog

Artık ne blogla ilgileniyor ne PPA deposuyla. Yeni sürüm hazırlanınca, alt depodaki paketleri, yeni sürüme kopyalıyor. Bazı DKMS paketleri için bunu ben de yapıyorum, ama GCC sürüm ve uyumluluğunu bir şekilde önceden test etmiş oluyorum.

Bundan çok daha fazla olumsuzluğun AUR'da yaşanma ihtimali var. Git deposu kaynaklı bir çok DKMS paketi var'da, güncel çekirdekler için derlenme imkanı olmadığı halde depoda duruyor. MEsela ben kendi paketlerimdeki dkms.conf dosyalarına, derlenebilecek üst kerneli ekliyorum. AUR'daki çoğu bakımcı bunu bile ekemiyor. Güncel çekirdek için desteği olamayan paket bir şekilde güncellenen çekirdeğe ekleniyor ve başarısız oluyor. DKMS paketi hazırlamada, AUR'daki bir çok paket sahibinden daha fazla deneyimim var. Hatta son çekirdeğin son sürümüne ait bir modülü alıp, DKMS olarak eski çekirdeklere eklediğim backport paketlerim var. /updates dizinin öncelik avantajından yararlanarak, herhangi bir sorun olmadan çekirdeğe ekletip kullandırıyorum kurumda. dkms.conf üst çekirdek sınrı ekleyip, eğer faydalandığım çekirdek sürümü ya da daha güncelli kullanılmaya başlanırsa, hazırladığım modülün gözardı edilerek, basitçe derlenmemesini sağlıyorum böylece.
 
İyi de bu AUR'daki bir çok paketin bakımsız olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu örnek olsun diye vermiştim, sadece verilen örnekte bir hata olmuş olabilir. Yani yazdıklarım gerçek ama örnekte bir kusur var.Zaten hızlıca göz attığımı belirtmiştim. Yukarıda örneğini verdiğim üzere, AUR'da çöpe dönmüş bir çok paket var. Bazılarının paketçileri insaflı da bayrak ekliyor, ama çoğu böyle bir şey yapmıyor bile. Yine bu AUR'dan kuracağınız paketlerin beraberinde getireceği geliştirici paketlerinin sistemi şişireceği gerçeğini de değiştirmez.

Ayrıca Ubuntu tabanında, PPA deposuna daha az başvuracağınız kadar çok paket bulunuyor. Ama Arch tabanında bundan çok daha fazla şekilde AUR'a başvurmak zorunda kalırsınız ve bu da sonuç olarak sistemin şişmesi demektir.
AUR'da da eklediğin PPA'larda da eksik bağımlılık veya başka hatalar alma şansın var. Geliştirici paketi dediğin kurulum için ihtiyaç olan paketlerse "yay" gibi AUR helper'lar "Kurulumdan sonra kurulum bağımlılıklarını silelim mi?" diye soruyorlar. Kurmadan önce de PKGBUILD dosyasını okuman için önüne getiriyorlar.

Bu out-of-date olayı için sadece owner'ın değil kullanıcıların da flag ekleme hakları var.
Yok böyle bir şey, tam tersine pacman'ın paket bağımlılığı çözümlemesinin daha kötü olduğunu Arch kullancıları bile bilir.
Tam tersine pacman bozulabiliyor, hatta pacman'ın kendesini kaldırıp yeniden kurmakla çözülen konular var internette.
Pacman'ın resolution sorunuyla hiç karşılaşmadım. --nodeps veya --force gibi flag'ler eklemediğin sürece böyle bir sorun görmek çok zor. AUR'un niye sistemi çöpe çevirdiğini hala anlamış değilim.
 
"Kurulumdan sonra kurulum bağımlılıklarını silelim mi?" diye soruyorlar. Kurmadan önce de PKGBUILD dosyasını okuman için önüne getiriyorlar.

Ne yapacak bu durumda son kullanıcı, sürekli güncelleme alan bir AUR paketi için, sürekli olarak geliştirici paketlerini kaldırıp yeniden mi kurduracak? Astarı yüzünden pahalı diye buna diyorlar. Son kullanıcı bunun ne olduğunun farkına varcak mı? Dediğim gibi Pacman ve AUR son kullanıcı için daha zor bir paket yönetimi ortaya koyar. Bu konuda son kullanıcı açısından konuşuyoruz (ayrıca init sistemlerini de konuşmuyorduk).

Pacman'ın resolution sorunuyla hiç karşılaşmadım.

Pacman'ın, APT'ye göre paket çözümlemesinde daha zayıf olduğu ile ilgili, kısa bir arama ile bir çok konuya ulaşabilirsin.
AUR'un niye sistemi çöpe çevirdiğini hala anlamış değilim.

Yukarıda anlattım, her güncellemede geliştirici paketi mi kuruyorsun? Her AUR'dan güncelleme olduğunda, geliştirici paketlerinin kaldırılıp yeniden kurulması; son kullanıcı açısından işi daha da karıştırıyor olmasın! Her iki olasılık da kötü.
Bu out-of-date olayı için sadece owner'ın değil kullanıcıların da flag ekleme hakları var.

Eklemiyorlar işte!
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı