Sosyal fobim var

Yuzuna

Femtopat
Katılım
18 Ocak 2021
Mesajlar
6
Daha fazla  
Cinsiyet
Kadın
Sosyal fobim var ve ortaokul öğrencisiyim.

Arkadaşlar, bu fobi hayatımı resmen alt üst etti. Hiç arkadaşım yok. Ciddiyim, gerçekten hiç arkadaşım yok. Okul açıkken hep sessiz çocuk rolündeydim, hala da öyleyim. Hiç dışarı çıkmıyorum, kaç aydır evdeyim onu bile bilmiyorum. Canlı derslere girmeye korkuyorum, hoca soru sorar da cevap veremem diye çok korkuyorum. Matematiğim zayıf, bu korkudan dolayı hiç matematik dersine girmedim. "okul açılacak daha sonra öğretmenler beni 42 kişilik sınıfın önünde azarlayacak." düşüncesinden çıkamıyorum. Kendimden ve bu hastalıktan nefret ediyorum. Sözelim çok iyi, canlı derslere rağmen sınavlara çalıştım ve sözelden 85 altı notum yok. Sayısaldan 80 altı almadım matematik hariç. Daha demin bahsettiğim "rezil olacağım." korkusu aklımdan çıkmıyor. Her gece okul açılınca olacağını düşündüğüm şeyler yüzünden ağlıyorum. Aklımdan da çıkmıyor. Okulun açılmasından ve gitmekten korkuyorum. Ne yapacağım ben? Tek başıma dışarıya bile çıkamıyorum... Keşke bende sizin gibi olabilseydim. Fakat anladım ki asla olamayacağım... Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Önerileriniz varsa benimle paylaşmaktan çekinmeliyiniz.
 
Ben de ve birçok kişi Arkadaş olduğu kişiler saçma sapan davrandığı ve çocukta şeyler yaptığı için onlarla arkadaş olunca diğer olgun davranan arkadaşlarının yanında rezil olmaktan korktuğu için hiç kimseyle arkadaş olmuyor gibi basitçe seni anlayan ve sosyalliği yüksek olan olgun kişilerle arkadaş olmanı tavsiye ederim dostum. :)
 
İnsanlarla konuşmaktan korkma. Mesela Whatsapp gurubunuz varsa ilk başta oraya yazmakla başlayabilirsin. Kimse seni ısırmaz, merak etme yani. Canlı derslere katıl, hocanın sana soru sorması iyi bir şey çünkü özgüvenini artırır. Yanlış cevapladın diye de kimseye rezil olmazsın dostum. Günde en az 5-6 soruyu yanlış cevaplarım canlı derslerde. Okul açıldığında da hafiften yüz yüze konuşmaya başla insanları. Sana soğuk davranacaklarını sanmıyorum hatta o güne kadar sessiz olan bir çocuk sosyalleşmeye çalışıyorsa sınıfındakiler daha sıcak davranabilir sana. Bir gruba dahil olamıyorsan bile en azından en az bir kişi ile konuşup kendini alıştır.
 
"Okul açılacak daha sonra öğretmenler beni 42 kişilik sınıfın önünde azarlayacak" düşüncesinden çıkamıyorum.
Dünyada görüp görebileceğiniz en kötü insan evladı benim ortaokuldaki matematik öğretmenimdi. Babam da matematik öğretmeni olduğu için matematikten nasıl düşük not aldığımı aklı almıyordu beyefendinin ama kendisinin iğrenç yöntemleri yüzünden matematik çalışmak istemiyor olabileceğimi hiç hesaba katmıyordu. Bir kere resmim kötü olduğu için üçgen çizmek istememiş ve sonra çizerim diye üçgeni atlamıştım. Dünyanın en geri zekâlı insanıymışım gibi baktığını hala hatırlıyorum. Otuz iki kişilik sınıfta sadece iki kişi üçgen çizemememle dalga geçmişti, kendileriyle de hala görüşmüyorum. Yani otuz iki kişinin otuz tanesi umursamadı rezil olmamı. Bugün 27 yaşındayım ve o güne dönüp baktığımda iki tane geri zekâlı görüyorum; biri bu insan evladının öğretmen olabileceğine kanaat getirip diploma veren her kimse o, diğeri de öğretmen unvanını alınca her haltı yapabileceğini sanan o insan evladı. Keşke onun geri zekâlılığı yüzünden matematikten kopmasaymışım, bugün belki bambaşka bir yerde olabilirdim. Hoş, olduğum yerden de mutluyum ama ülkemizin güzide eğitim sisteminde matematik yapmayanı dokuz köyden kovup onuncu köye girmesini de yasakladıkları için 'el âlem' nezdinde çok iyi bir yerde değilim sanırım. Diyeceğim o ki zaten okula bildiğinizi iddia ederek değil, öğrenmek için gidiyorsunuz. Yanlış cevap vermeyecek olsaydınız öğreneceğiniz bir şey de olmazdı. Yanlış cevap vermemeniz gerekseydi öğrenci masasında değil öğretmen masasında otururdunuz. Yanlış cevap vermekten korkmayın. 42 kişinin tamamı sorunlu olamayacağı için bazıları verdiğiniz yanlış cevabın doğrusunu öğrenmeye odaklanacaktır, onlarla arkadaşlık kurarsınız. Rezil olmak turnusol kağıdı gibidir, kimlere güvenebileceğinizi öğrenmenizi sağlar. İnsanlarla iletişim kurmak için de bahaneler kullanabilirsiniz. Ders notları isteme, konular hakkında danışma, filmler, kitaplar, oyunlar gibi ortak ilgi alanlarıyla ilgili mesajlar atmakla başlayabilirsiniz. Emin olun arkadaş olmak isteyeceğiniz insanlar bulacaksınız..
Keşke ben de sizin gibi olabilseydim. Fakat anladım ki asla olamayacağım.
Neden asla olamayasınız? Gayet de güzel olursunuz. Notlarınızdan görüldüğü kadarıyla gayet başarılısınız. Yaşadığınız sorun ne olursa olsun, dünya üzerinde onu yaşayan tek insan siz değilsiniz. Bunu sizden önce yaşamış ve sizinle aynı anda yaşayan milyonlarca insan var. Çözen de milyonlarca insan var. Milyonlarca insan çözebiliyorken siz neden çözemeyesiniz? Çevrenizde sizinle empati kurabilecek, sözüne değer verdiğiniz birileri varsa matematik hakkındaki takıntınızdan bahsedin. Yoksa psikoloğa gitmeyi deneyebilirsiniz. Bana "keşke bırakmasaymışım matematiği" dedirten bir psikolog oldu mesela. Biraz da erken gideymişim daha iyi olabilirmiş tabii :) Ama sizin için geç değil. Şu dünyada dermanı olmayan çok az dert var ve matematik onlardan biri değil, çözersin sen bu işi :)
 
O pasiflik hissini çok iyi biliyorum. Hatta dışarıda yürürken yerden kafamı kaldıramazdım, kaç kere eziliyordum. Ama adım adım atlattım, benim yaptığım şeyleri söyleyeyim. Eğer uyarsa, sizde yaparsınız. (Her gece üzülme kısmı bir tık artabilir, tedirgin olacaksınız çünkü.)
-Her gece kendinize en yakın hissettiğiniz aile üyesi ile kahve içerken konuşun. (Bu en önemlisi, atlamayın lütfen.)
-Bir hayvanınız varsa, kuşçunuzla kısa sohbetler kurun. Nasılsınız, ile başlarsınız. Gününüz nasıldı, diye de ilerleyen zamanlarda sohbeti uzatırsınız. Eğer yoksa, kitapçınız ile kısa sohbetler kurun. Ki onunla daha iyi sohbet ediliyor, kitap tavsiye etmesini isteyebilirsiniz.
-Gözünüze bir kafe kestirin ve hep oraya gidin. Tek veya aileyle. Hesabı hep siz ödeyin. Zamanla çalışanlar veya kafe sahibi ile küçük sohbetler yapabilirsiniz. Bazı kafe sahipleri aşırı tatlı oluyor, her yerde selam veriyorlar.
-Discord gruplarında veya burada daha aktif olun, zamanla gerçek hayatta da olmaya başlıyorsunuz.
-Öğretmeninize özelden veya grupta bir soru sorun. Sınıf arkadaşlarınız da olur. Gruba günaydın yazmak sizi daha da tedirgin eder.

Bunları genel olarak yaptığınızla aktifliğiniz artıyor. Yani ben sizden daha beter bir haldeydim. Bir süre sonra öğretmenlerinizle çok samimi oluyorsunuz, arkadaşlarınıza küçük şakalar yapıyorsunuz. Ben okulun ortasında evlenme teklifi bile etmeye başlamıştım, o kadar rahat oluyorsunuz. Ama ağırdan alın, her gün insan görmeyince tedirginlik katlanıyor.
 
Ben de ve birçok kişi Arkadaş olduğu kişiler saçma sapan davrandığı ve çocukta şeyler yaptığı için onlarla arkadaş olunca diğer olgun davranan arkadaşlarının yanında rezil olmaktan korktuğu için hiç kimseyle arkadaş olmuyor gibi basitçe seni anlayan ve sosyalliği yüksek olan olgun kişilerle arkadaş olmanı tavsiye ederim dostum. :)
Çok teşekkür ederim, tavsiyelerinizi hayatıma geçirmeye çalışacağım :)
Dünyada görüp görebileceğiniz en kötü insan evladı benim ortaokuldaki matematik öğretmenimdi. Babam da matematik öğretmeni olduğu için matematikten nasıl düşük not aldığımı aklı almıyordu beyefendinin ama kendisinin iğrenç yöntemleri yüzünden matematik çalışmak istemiyor olabileceğimi hiç hesaba katmıyordu. Bir kere resmim kötü olduğu için üçgen çizmek istememiş ve sonra çizerim diye üçgeni atlamıştım. Dünyanın en geri zekâlı insanıymışım gibi baktığını hala hatırlıyorum. Otuz iki kişilik sınıfta sadece iki kişi üçgen çizemememle dalga geçmişti, kendileriyle de hala görüşmüyorum. Yani otuz iki kişinin otuz tanesi umursamadı rezil olmamı. Bugün 27 yaşındayım ve o güne dönüp baktığımda iki tane geri zekâlı görüyorum; biri bu insan evladının öğretmen olabileceğine kanaat getirip diploma veren her kimse o, diğeri de öğretmen unvanını alınca her haltı yapabileceğini sanan o insan evladı. Keşke onun geri zekâlılığı yüzünden matematikten kopmasaymışım, bugün belki bambaşka bir yerde olabilirdim. Hoş, olduğum yerden de mutluyum ama ülkemizin güzide eğitim sisteminde matematik yapmayanı dokuz köyden kovup onuncu köye girmesini de yasakladıkları için 'el âlem' nezdinde çok iyi bir yerde değilim sanırım. Diyeceğim o ki zaten okula bildiğinizi iddia ederek değil, öğrenmek için gidiyorsunuz. Yanlış cevap vermeyecek olsaydınız öğreneceğiniz bir şey de olmazdı. Yanlış cevap vermemeniz gerekseydi öğrenci masasında değil öğretmen masasında otururdunuz. Yanlış cevap vermekten korkmayın. 42 kişinin tamamı sorunlu olamayacağı için bazıları verdiğiniz yanlış cevabın doğrusunu öğrenmeye odaklanacaktır, onlarla arkadaşlık kurarsınız. Rezil olmak turnusol kağıdı gibidir, kimlere güvenebileceğinizi öğrenmenizi sağlar. İnsanlarla iletişim kurmak için de bahaneler kullanabilirsiniz. Ders notları isteme, konular hakkında danışma, filmler, kitaplar, oyunlar gibi ortak ilgi alanlarıyla ilgili mesajlar atmakla başlayabilirsiniz. Emin olun arkadaş olmak isteyeceğiniz insanlar bulacaksınız..

Neden asla olamayasınız? Gayet de güzel olursunuz. Notlarınızdan görüldüğü kadarıyla gayet başarılısınız. Yaşadığınız sorun ne olursa olsun, dünya üzerinde onu yaşayan tek insan siz değilsiniz. Bunu sizden önce yaşamış ve sizinle aynı anda yaşayan milyonlarca insan var. Çözen de milyonlarca insan var. Milyonlarca insan çözebiliyorken siz neden çözemeyesiniz? Çevrenizde sizinle empati kurabilecek, sözüne değer verdiğiniz birileri varsa matematik hakkındaki takıntınızdan bahsedin. Yoksa psikoloğa gitmeyi deneyebilirsiniz. Bana "keşke bırakmasaymışım matematiği" dedirten bir psikolog oldu mesela. Biraz da erken gideymişim daha iyi olabilirmiş tabii :) Ama sizin için geç değil. Şu dünyada dermanı olmayan çok az dert var ve matematik onlardan biri değil, çözersin sen bu işi :)
Destekleriniz için teşekkür ederim. Notlar konusunda haklısınız galiba, sadece matematiğim kötü fakat ben bu fobiden dolayı kendimi ( saçma olduğunu bilsem bile ) küçük görüyorum. Fakat tavsiyeleriniz için çok teşekkürler, ayrıca sizde kendinizi üzmeyin o anılarınız geçmişte kaldı :) Ayrıca keşke böyle öğretmenler olmasa, hayatımızı mahvediyorlar. Tekrardan teşekkürlerimi sunarım :)
İnsanlarla konuşmaktan korkma. Mesela Whatsapp gurubunuz varsa ilk başta oraya yazmakla başlayabilirsin. Kimse seni ısırmaz, merak etme yani. Canlı derslere katıl, hocanın sana soru sorması iyi bir şey çünkü özgüvenini artırır. Yanlış cevapladın diye de kimseye rezil olmazsın dostum. Günde en az 5-6 soruyu yanlış cevaplarım canlı derslerde. Okul açıldığında da hafiften yüz yüze konuşmaya başla insanları. Sana soğuk davranacaklarını sanmıyorum hatta o güne kadar sessiz olan bir çocuk sosyalleşmeye çalışıyorsa sınıfındakiler daha sıcak davranabilir sana. Bir gruba dahil olamıyorsan bile en azından en az bir kişi ile konuşup kendini alıştır.
Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim :)
İnsanlarla konuşmaktan korkma. Mesela Whatsapp gurubunuz varsa ilk başta oraya yazmakla başlayabilirsin. Kimse seni ısırmaz, merak etme yani. Canlı derslere katıl, hocanın sana soru sorması iyi bir şey çünkü özgüvenini artırır. Yanlış cevapladın diye de kimseye rezil olmazsın dostum. Günde en az 5-6 soruyu yanlış cevaplarım canlı derslerde. Okul açıldığında da hafiften yüz yüze konuşmaya başla insanları. Sana soğuk davranacaklarını sanmıyorum hatta o güne kadar sessiz olan bir çocuk sosyalleşmeye çalışıyorsa sınıfındakiler daha sıcak davranabilir sana. Bir gruba dahil olamıyorsan bile en azından en az bir kişi ile konuşup kendini alıştır.
Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim :)
O pasiflik hissini çok iyi biliyorum. Hatta dışarıda yürürken yerden kafamı kaldıramazdım, kaç kere eziliyordum. Ama adım adım atlattım, benim yaptığım şeyleri söyleyeyim. Eğer uyarsa, sizde yaparsınız. (Her gece üzülme kısmı bir tık artabilir, tedirgin olacaksınız çünkü.)
-Her gece kendinize en yakın hissettiğiniz aile üyesi ile kahve içerken konuşun. (Bu en önemlisi, atlamayın lütfen.)
-Bir hayvanınız varsa, kuşçunuzla kısa sohbetler kurun. Nasılsınız, ile başlarsınız. Gününüz nasıldı, diye de ilerleyen zamanlarda sohbeti uzatırsınız. Eğer yoksa, kitapçınız ile kısa sohbetler kurun. Ki onunla daha iyi sohbet ediliyor, kitap tavsiye etmesini isteyebilirsiniz.
-Gözünüze bir kafe kestirin ve hep oraya gidin. Tek veya aileyle. Hesabı hep siz ödeyin. Zamanla çalışanlar veya kafe sahibi ile küçük sohbetler yapabilirsiniz. Bazı kafe sahipleri aşırı tatlı oluyor, her yerde selam veriyorlar.
-Discord gruplarında veya burada daha aktif olun, zamanla gerçek hayatta da olmaya başlıyorsunuz.
-Öğretmeninize özelden veya grupta bir soru sorun. Sınıf arkadaşlarınız da olur. Gruba günaydın yazmak sizi daha da tedirgin eder.

Bunları genel olarak yaptığınızla aktifliğiniz artıyor. Yani ben sizden daha beter bir haldeydim. Bir süre sonra öğretmenlerinizle çok samimi oluyorsunuz, arkadaşlarınıza küçük şakalar yapıyorsunuz. Ben okulun ortasında evlenme teklifi bile etmeye başlamıştım, o kadar rahat oluyorsunuz. Ama ağırdan alın, her gün insan görmeyince tedirginlik katlanıyor.
WhatsApp'ta sınıf grubumuz var ama ben şuana kadar hiçbir şey yazmadım. Sorum olursa sormaya çekindiğim için hocalara özelden yazıyorum, haliyle rahatsız oluyorlar :) Umarım bu fobiyi yenebilirim. Tavsiyeleriniz için minnettarım :)
İnsanlarla konuşmaktan korkma. Mesela Whatsapp gurubunuz varsa ilk başta oraya yazmakla başlayabilirsin. Kimse seni ısırmaz, merak etme yani. Canlı derslere katıl, hocanın sana soru sorması iyi bir şey çünkü özgüvenini artırır. Yanlış cevapladın diye de kimseye rezil olmazsın dostum. Günde en az 5-6 soruyu yanlış cevaplarım canlı derslerde. Okul açıldığında da hafiften yüz yüze konuşmaya başla insanları. Sana soğuk davranacaklarını sanmıyorum hatta o güne kadar sessiz olan bir çocuk sosyalleşmeye çalışıyorsa sınıfındakiler daha sıcak davranabilir sana. Bir gruba dahil olamıyorsan bile en azından en az bir kişi ile konuşup kendini alıştır.
Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim :)
O pasiflik hissini çok iyi biliyorum. Hatta dışarıda yürürken yerden kafamı kaldıramazdım, kaç kere eziliyordum. Ama adım adım atlattım, benim yaptığım şeyleri söyleyeyim. Eğer uyarsa, sizde yaparsınız. (Her gece üzülme kısmı bir tık artabilir, tedirgin olacaksınız çünkü.)
-Her gece kendinize en yakın hissettiğiniz aile üyesi ile kahve içerken konuşun. (Bu en önemlisi, atlamayın lütfen.)
-Bir hayvanınız varsa, kuşçunuzla kısa sohbetler kurun. Nasılsınız, ile başlarsınız. Gününüz nasıldı, diye de ilerleyen zamanlarda sohbeti uzatırsınız. Eğer yoksa, kitapçınız ile kısa sohbetler kurun. Ki onunla daha iyi sohbet ediliyor, kitap tavsiye etmesini isteyebilirsiniz.
-Gözünüze bir kafe kestirin ve hep oraya gidin. Tek veya aileyle. Hesabı hep siz ödeyin. Zamanla çalışanlar veya kafe sahibi ile küçük sohbetler yapabilirsiniz. Bazı kafe sahipleri aşırı tatlı oluyor, her yerde selam veriyorlar.
-Discord gruplarında veya burada daha aktif olun, zamanla gerçek hayatta da olmaya başlıyorsunuz.
-Öğretmeninize özelden veya grupta bir soru sorun. Sınıf arkadaşlarınız da olur. Gruba günaydın yazmak sizi daha da tedirgin eder.

Bunları genel olarak yaptığınızla aktifliğiniz artıyor. Yani ben sizden daha beter bir haldeydim. Bir süre sonra öğretmenlerinizle çok samimi oluyorsunuz, arkadaşlarınıza küçük şakalar yapıyorsunuz. Ben okulun ortasında evlenme teklifi bile etmeye başlamıştım, o kadar rahat oluyorsunuz. Ama ağırdan alın, her gün insan görmeyince tedirginlik katlanıyor.
WhatsApp'ta sınıf grubumuz var ama ben şuana kadar hiçbir şey yazmadım. Sorum olursa sormaya çekindiğim için hocalara özelden yazıyorum, haliyle rahatsız oluyorlar :) Umarım bu fobiyi yenebilirim. Tavsiyeleriniz için minnettarım :)
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı