Sürekli ölecekmiş gibi hissediyorum

Ella Freya

Megapat
Sosyal Tayfı
Katılım
10 Haziran 2016
Mesajlar
8.804
Makaleler
14
Çözümler
17
Yer
Ötüken
Ben de kendimden beklemezdim böyle bir konuyu açmayı, utandım. Hayatımda psikoloğa gitmeyi sevmem, zaten ona verecek param da yok. Bir keresinde kendi sakladığım Euro'yu bozdurup gitmiştim, daha çok koymuştu. Bir daha da adımımı atmadım. Devlette olan da ilaç verip göndermekten öteye gitmiyor.

Benim insanlara zararım dokunmaz. Günlük konuştuğum/konuşmadığım herkes beni iyi bilir. Konuşmayı kestiğim adam da bilir iyi niyetli biri olduğumu. Bazen aklıma geliyor; ben ölsem millet nasıl düşünürdü, artık ömrümün sonuna gelmişim, kaybedecek bir şeyim kalmamış, gram insanlarla konuşasım yok. Günaydın demek bile yoruyor. Ama tek bildiğim şey, gerçekten bu konu başlığı gerçek olursa insanların çok üzüleceği.

Çok müzik dinleyip, oyun oynasam da gezsem de mutluluk kısa sürüyor. Hep eksilerdeyim. Bunun arkasında yatan ekonomik ve manevi sebepler olduğu sürece ben kolay kolay düzeleceğimi sanmıyorum.

Yalnızım. Mevcut ortamımdan dolayı kız arkadaşım yok. Sadece kendimi geliştirmeye adadım ama bunun sonucu depresyona kadar vardı. Yakın zamanda kız arkadaşımın olacağını da sanmıyorum. Belki her şeyin çözümü birisinin gelmesidir. Eski defterlere takılıp kalıyorum. Makineden çıkan parçalara eğe yaparken çok düşünüyorum. Bilmem ne zamandaki olaylar aklıma geliyor. Bazı kişilerin halen fotoğrafını silemedim. Elim silme tuşuna da gitmiyor. Sadece kendimi avutup duruyorum bu yüzden. Her şey para değil diyor arkadaşlarım ama bir bana denk gelmedi parayı önemsemeyen birisi.

Yalnızlık bitirdi beni.

Geçenlerde yine iş yerinden bir abi var durumu falan iyi. Baklavasına PS4'e oyun yüklesene dedi. Ben de sonradan baklavadan vazgeçip para isteyecektim çünkü 1 hafta boyunca 400 GB indirme yaptım. Daha sonrasında her şey tamam test ettik gösterdim oyunları, adam bana "Benim oğlanlar (9 - 10) bilmiyor oyun yükleyeceğini, iş yerinde bir abi var biraz da o oyun oynasın tamam mı dedim öyle getirdim dedi." Ben de çocuktum zamanında, böyle deyince üzüldüm. Sonra paranın hiç lafını yapmadım. Amacım çocukları sevindirmek oldu. O da ramazandan sonra getireyim anlaştığımız gibi dedi, tamam dedim. Bir gün sonra çocuklar ses kaydı göndermiş oyunlar için teşekkür ederiz diye. Milyonlar benim oldu, her şey para değilmiş.

Oruç zamanında benim gibi dini olmayan insanlar var. Adam gidiyor akşama doğru dolaptan su alıyor milletin önünde yürüyüp içiyor. Çay kahve yapıyor. Ben ateist olmama rağmen yine de çantama koyup getiriyorum, çikolata bile alsam hemen oradan çıkmadan yiyorum. Ama yine de saçma sapan adamları umursadığıma rağmen gelip bana her seferinde oruç tutuyor musun dedikleri zaman yok deyip arkamı dönüyorum, deli oluyorum. Ne yapayım şimdi son yarım saat kala ortada yürürken suyu kafama mı dikeyim? Bana aç mısın, ihtiyacın var mı, nasılsın diyeceklerine sanki tanrı onlarmış gibi soru soruyorlar. Hadi yok dedim şimdi dön arkanı yürü git.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben de kendimden beklemezdim böyle bir konuyu açmayı, utandım. Hayatımda psikoloğa gitmeyi sevmem, zaten ona verecek param da yok. Bir keresinde kendi sakladığım Euro'yu bozdurup gitmiştim, daha çok koymuştu. Bir daha da adımımı atmadım. Devlette olan da ilaç verip göndermekten öteye gitmiyor.

Benim insanlara zararım dokunmaz. Günlük konuştuğum/konuşmadığım herkes beni iyi bilir. Konuşmayı kestiğim adam da bilir iyi niyetli biri olduğumu. Bazen aklıma geliyor; ben ölsem millet nasıl düşünürdü, artık ömrümün sonuna gelmişim, kaybedecek bir şeyim kalmamış, gram insanlarla konuşasım yok. Günaydın demek bile yoruyor. Ama tek bildiğim şey, gerçekten bu konu başlığı gerçek olursa insanların çok üzüleceği.

Çok müzik dinleyip, oyun oynasam da gezsem de mutluluk kısa sürüyor. Hep eksilerdeyim. Bunun arkasında yatan ekonomik ve manevi sebepler olduğu sürece ben kolay kolay düzeleceğimi sanmıyorum.

Yalnızım. Mevcut ortamımdan dolayı kız arkadaşım yok. Sadece kendimi geliştirmeye adadım ama bunun sonucu depresyona kadar vardı. Yakın zamanda kız arkadaşımın olacağını da sanmıyorum. Belki her şeyin çözümü birisinin gelmesidir. Eski defterlere takılıp kalıyorum. Makineden çıkan parçalara eğe yaparken çok düşünüyorum. Bilmem ne zamandaki olaylar aklıma geliyor. Bazı kişilerin halen fotoğrafını silemedim. Elim silme tuşuna da gitmiyor. Sadece kendimi avutup duruyorum bu yüzden. Her şey para değil diyor arkadaşlarım ama bir bana denk gelmedi parayı önemsemeyen birisi.

Yalnızlık bitirdi beni.

Geçenlerde yine iş yerinden bir abi var durumu falan iyi. Baklavasına PS4'e oyun yüklesene dedi. Ben de sonradan baklavadan vazgeçip para isteyecektim çünkü 1 hafta boyunca 400 GB indirme yaptım. Daha sonrasında her şey tamam test ettik gösterdim oyunları, adam bana "Benim oğlanlar (9 - 10) bilmiyor oyun yükleyeceğini, iş yerinde bir abi var biraz da o oyun oynasın tamam mı dedim öyle getirdim dedi." Ben de çocuktum zamanında, böyle deyince üzüldüm. Sonra paranın hiç lafını yapmadım. Amacım çocukları sevindirmek oldu. O da ramazandan sonra getireyim anlaştığımız gibi dedi, tamam dedim. Bir gün sonra çocuklar ses kaydı göndermiş oyunlar için teşekkür ederiz diye. Milyonlar benim oldu, her şey para değilmiş.

Oruç zamanında benim gibi dini olmayan insanlar var. Adam gidiyor akşama doğru dolaptan su alıyor milletin önünde yürüyüp içiyor. Çay kahve yapıyor. Ben ateist olmama rağmen yine de çantama koyup getiriyorum, çikolata bile alsam hemen oradan çıkmadan yiyorum. Ama yine de saçma sapan adamları umursadığıma rağmen gelip bana her seferinde oruç tutuyor musun dedikleri zaman yok deyip arkamı dönüyorum, deli oluyorum. Ne yapayım şimdi son yarım saat kala ortada yürürken suyu kafama mı dikeyim? Bana aç mısın, ihtiyacın var mı, nasılsın diyeceklerine sanki tanrı onlarmış gibi soru soruyorlar. Hadi yok dedim şimdi dön arkanı yürü git.

Bakıyorum da son zamanlarda depresif depresif mesajlar atılmış.
 
Aynı şekilde değil ama, bende ölecekmişim gibi hissediyorum. Zaman zaman nefes alamıyorum kendimi boğuluyor gibi hissediyorum. Bazen ise kendimi gerçekten boğuyorum.
Yani bir anda 1-2 dakika nefes almıyorum, nefes almayı unutuyorum; sonra da daha hızlı nefes almaya başlıyorum. Aileme söylemedim, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Tolstoy'un itiraf kitabında okumuştum:"önce hastanın dikkate almadığı önemsiz rahatsızlık belirtileri ortaya çıkar, sonra bu belirtiler giderek daha sık tekrarlanır ve zamanla aralıksız ıstırap haline gelir. Istırap artar ve hasta artık rahatsızlık sandığı bu şeyin kendisi için dünyadaki en önemli şey, yani ölüm olduğunu göz açıp kapayıncaya kadar anlamış olur."
 
İlk olarak eski defterleri silmeyi unutucaksın depresif yapının temel sebebi bu ve kendini piskolojisi bozuk ve piskolağa ihtiyacı olan bir insan olarak görmen kafandan her şeyi düzenlemeye başlamak için öncelikle bunları kafandan siliceksin böyle düşünmiyip kendini çok mutlu bir insan gibi düşünüceksin öyle hissetmezsen bile öyle düşündüğün için zamanla mutlu olmaya başlacaksın yalnız olmanın sebebine kalırsak evden çok çıkıyor musun ateist olduğunu çevrene anlatıyor musun anlatıyorsan o yüzden seninle takılmıyor olabilirler ve en önemlisi sen mi arkadaş edinmek istemiyorsun yoksa onlar mı senle arkadaş olmak istemiyor bunu cevaplaman gerek yazından gördüğüm üzere sabahları günaydın demek bile yorucu geliyor demişssin kendini nasıl hissetmek istiyorsan öyle düşün zamanla ona dönüşüceksin zaten sabahları günaydın demek beni çok yoruyor demek yerine kendine sabahları günaydın demek bana enerji veriyor dersen zamanla her günaydın dediğinde sana iyi geldiğini fark etmeye başlacaksın bunu yaptığın gündelik her işte kafanda kodluyabilirsin seni yanlızlığın bitirdiğini söylemişsin okula gidiyor musun ailen yaşıyor mu yanlarında mısın yaşın kaç bunları söylersen sana daha rahat yardımcı olabilirsin ayrıca insanlar her zaman parayı önemser yani iyi biri bulma düşüncesini kendin gibi iyi kalpli birini bulmayı çok düşünme çok zor çünkü elbette öyle insanlar var ama senin gibi çok sınırlı olabiliyor ve insanların sana ihtiyacın var mı nasılsın demeleri durduk yere olmaz bir insanla tanışman belli bir vakit geçirmen tanıman gerekir kimse tanımadığı birine iyi olup olmadığını sormaz öyle sana yaptıkları gibi oruç musun sadece merakı üzerine konuşur o yüzden insanlarla vakit geçir tanı eğer hala senin halini hatrını sormuyorsa o zaman orada bir sıkıntı vardır ayrıca her sabah gördüğün insanlarında sana her gün nasıl olduğunu söylemesi beklentisine girme herkesin dertleri var ya da belki onlar senin demeni bekliyordur iyilik yapan iyilik bulur demişler sende öyle yap kendin sormayı dene mesafeyi korumayı da unutma yani her gün gördüğün biri sana bir sabah nasıl olduğunu sormadığında dert etme hayatın tadını çıkar başka yardımcı olmak istediğin bir şey varsan seve seve yanıtlıyabilirim.

Ve her zaman herkes ölümle burunburuna olabilir şu an bile su almaya giderken düşüp kafamı vursam beyin kanaması geçirip ölebilirim kendini ölücekmiş gibi hissetme herkes her an ölebilir bilemeyiz.
 
Ben de kendimden beklemezdim böyle bir konuyu açmayı, utandım. Hayatımda psikoloğa gitmeyi sevmem, zaten ona verecek param da yok. Bir keresinde kendi sakladığım Euro'yu bozdurup gitmiştim, daha çok koymuştu. Bir daha da adımımı atmadım. Devlette olan da ilaç verip göndermekten öteye gitmiyor.

Benim insanlara zararım dokunmaz. Günlük konuştuğum/konuşmadığım herkes beni iyi bilir. Konuşmayı kestiğim adam da bilir iyi niyetli biri olduğumu. Bazen aklıma geliyor; ben ölsem millet nasıl düşünürdü, artık ömrümün sonuna gelmişim, kaybedecek bir şeyim kalmamış, gram insanlarla konuşasım yok. Günaydın demek bile yoruyor. Ama tek bildiğim şey, gerçekten bu konu başlığı gerçek olursa insanların çok üzüleceği.

Çok müzik dinleyip, oyun oynasam da gezsem de mutluluk kısa sürüyor. Hep eksilerdeyim. Bunun arkasında yatan ekonomik ve manevi sebepler olduğu sürece ben kolay kolay düzeleceğimi sanmıyorum.

Yalnızım. Mevcut ortamımdan dolayı kız arkadaşım yok. Sadece kendimi geliştirmeye adadım ama bunun sonucu depresyona kadar vardı. Yakın zamanda kız arkadaşımın olacağını da sanmıyorum. Belki her şeyin çözümü birisinin gelmesidir. Eski defterlere takılıp kalıyorum. Makineden çıkan parçalara eğe yaparken çok düşünüyorum. Bilmem ne zamandaki olaylar aklıma geliyor. Bazı kişilerin halen fotoğrafını silemedim. Elim silme tuşuna da gitmiyor. Sadece kendimi avutup duruyorum bu yüzden. Her şey para değil diyor arkadaşlarım ama bir bana denk gelmedi parayı önemsemeyen birisi.

Yalnızlık bitirdi beni.

Geçenlerde yine iş yerinden bir abi var durumu falan iyi. Baklavasına PS4'e oyun yüklesene dedi. Ben de sonradan baklavadan vazgeçip para isteyecektim çünkü 1 hafta boyunca 400 GB indirme yaptım. Daha sonrasında her şey tamam test ettik gösterdim oyunları, adam bana "Benim oğlanlar (9 - 10) bilmiyor oyun yükleyeceğini, iş yerinde bir abi var biraz da o oyun oynasın tamam mı dedim öyle getirdim dedi." Ben de çocuktum zamanında, böyle deyince üzüldüm. Sonra paranın hiç lafını yapmadım. Amacım çocukları sevindirmek oldu. O da ramazandan sonra getireyim anlaştığımız gibi dedi, tamam dedim. Bir gün sonra çocuklar ses kaydı göndermiş oyunlar için teşekkür ederiz diye. Milyonlar benim oldu, her şey para değilmiş.

Oruç zamanında benim gibi dini olmayan insanlar var. Adam gidiyor akşama doğru dolaptan su alıyor milletin önünde yürüyüp içiyor. Çay kahve yapıyor. Ben ateist olmama rağmen yine de çantama koyup getiriyorum, çikolata bile alsam hemen oradan çıkmadan yiyorum. Ama yine de saçma sapan adamları umursadığıma rağmen gelip bana her seferinde oruç tutuyor musun dedikleri zaman yok deyip arkamı dönüyorum, deli oluyorum. Ne yapayım şimdi son yarım saat kala ortada yürürken suyu kafama mı dikeyim? Bana aç mısın, ihtiyacın var mı, nasılsın diyeceklerine sanki tanrı onlarmış gibi soru soruyorlar. Hadi yok dedim şimdi dön arkanı yürü git.
Takma kafana ben de yakında ölürüm büyük bir ihtimalle.
 
Ben de kendimden beklemezdim böyle bir konuyu açmayı, utandım. Hayatımda psikoloğa gitmeyi sevmem, zaten ona verecek param da yok. Bir keresinde kendi sakladığım Euro'yu bozdurup gitmiştim, daha çok koymuştu. Bir daha da adımımı atmadım. Devlette olan da ilaç verip göndermekten öteye gitmiyor.

Benim insanlara zararım dokunmaz. Günlük konuştuğum/konuşmadığım herkes beni iyi bilir. Konuşmayı kestiğim adam dabilir iyi niyetli biri olduğumu. Bazen aklıma geliyor; ben ölsem millet nasıl düşünürdü, artık ömrümün sonuna gelmişim, kaybedecek bir şeyim kalmamış, gram insanlarla konuşasım yok. Günaydın demek bile yoruyor. Ama tek bildiğim şey, gerçekten bu konu başlığı gerçek olursa insanların çok üzüleceği.

Çok müzik dinleyip, oyun oynasam da gezsem de mutluluk kısa sürüyor. Hep eksilerdeyim. Bunun arkasında yatan ekonomik ve manevi sebepler olduğu sürece ben kolay kolay düzeleceğimi sanmıyorum.

Yalnızım. Mevcut ortamımdan dolayı kız arkadaşım yok. Sadece kendimi geliştirmeye adadım ama bunun sonucu depresyona kadar vardı. Yakın zamanda kız arkadaşımın olacağını da sanmıyorum. Belki her şeyin çözümü birisinin gelmesidir. Eski defterlere takılıp kalıyorum. Makineden çıkan parçalara eğe yaparken çok düşünüyorum. Bilmem ne zamandaki olaylar aklıma geliyor. Bazı kişilerin halen fotoğrafını silemedim. Elim silme tuşuna da gitmiyor. Sadece kendimi avutup duruyorum bu yüzden. Her şey para değil diyor arkadaşlarım ama bir bana denk gelmedi parayı önemsemeyen birisi.

Yalnızlık bitirdi beni.

Geçenlerde yine iş yerinden bir abi var durumu falan iyi. Baklavasına PS4'e oyun yüklesene dedi. Ben de sonradan baklavadan vazgeçip para isteyecektim çünkü 1 hafta boyunca 400 GB indirme yaptım. Daha sonrasında her şey tamam test ettik gösterdim oyunları, adam bana "benim oğlanlar (9 - 10) bilmiyor oyun yükleyeceğini, iş yerinde bir abi var biraz da o oyun oynasın tamam mı dedim öyle getirdim dedi." ben de çocuktum zamanında, böyle deyince üzüldüm. Sonra paranın hiç lafını yapmadım. Amacım çocukları sevindirmek oldu. O da ramazandan sonra getireyim anlaştığımız gibi dedi, tamam dedim. Bir gün sonra çocuklar ses kaydı göndermiş oyunlar için teşekkür ederiz diye. Milyonlar benim oldu, her şey para değilmiş.

oruç zamanında benim gibi dini olmayan insanlar var. Adam gidiyor akşama doğru dolaptan su alıyor milletin önünde yürüyüp içiyor. Çay kahve yapıyor. Ben ateist olmama rağmen yine de çantama koyup getiriyorum, çikolata bile alsam hemen oradan çıkmadan yiyorum. Ama yine de saçma sapan adamları umursadığıma rağmen gelip bana her seferinde oruç tutuyor musun dedikleri zaman yok deyip arkamı dönüyorum, deli oluyorum. Ne yapayım şimdi son yarım saat kala ortada yürürken suyu kafama mı dikeyim? Bana aç mısın, ihtiyacın var mı, nasılsın diyeceklerine sanki Tanrı onlarmış gibi soru soruyorlar. Hadi yok dedim şimdi dön arkanı yürü git.

Hocam cidden tıpatıp sizin gibi hissediyorum eğer çözümünü bulursanız bana da söyleyin.
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Geri
Yukarı