Parti Şapkası
Kilopat
- Katılım
- 16 Ocak 2019
- Mesajlar
- 3.571
- Çözümler
- 7
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
Aklını meşgul edecek şeyler yap mesela sabah akşam oyun oyna.
Çok fazla detaya inmemek lazım bu tür konularda problemin kaynağını anlayabilmek adına. Bu stresin mutlaka bir kaynağı vardır. Hem de çok göz önünde olan bir kaynağı. Bu bazen eğitim hayatı, bazen gelecek kaygısı, bazen iş-güç kaygısı, bazen maddi kaygılar ve bazen ise sosyal kaygılardır.
Yani kurduğun cümleler çok genel, sana verilen cevaplar da çok genel. Ancak gerçek şu ki; seni rahatsız eden bazı şeylerin en çok sen farkındasın. %40 geleceğe yönelik belirsizlikler veya sistemin gençlerden beklentisi bu tür durumlara yol açıyor benim gördüğüm.
Ben hiçbir şeyi kafaya takmayan, gerçekten rahat yaşayan bir insanım. Ancak bunun sebebi; kafaya takılacak bir olumsuzluk ile karşılaşmamış olmam bu zamana kadar. Yani bir problem var olduğu sürece herkes strese girer, anormal olan sen değilsin. Yalnızca problemi anlaman gerekiyor.
Yukarıdaki cümleler gibi genel değil, nokta atışı bir problem belirt. Ne olsun isterdin mesela? Mutlu olduğunu söylediğin insanların sahip olup da sende olmayan nedir? Sosyal medya üzerinden mi mutlu oldukları kanısına vardın? Yoksa gözlerinle kendin mi gördün?
İlaç kullanma kısmı haricinde aynı durumu yaşıyorum. Bir çözümü var mı acaba?Huzurlu veya mutlu olabildiğim bir saniye bile yok. Hayatım tamamen her şeyi düşünmekle, en ufak şeylere moral bozmakla geçiyor. Çevremden ve arkadaşlarımdan nefret ediyorum sürekli. Anlayamıyorum insanlar nasıl bu kadar rahat olabilirken ben bir saniye bile rahat olamıyorum. Hiçbir şekilde eğlenemiyorum, hiçbir şeyden keyif alamıyorum, gülsem bile içten gülemiyorum. Yaşım daha 21; ama o kadar yaşlanmış hissediyorum ki anlatamam. Çevremdeki insanlar gülüp eğlenirken, ben de onları kıskanarak ben niye mutlu olamıyorum diye kendime acı çektiriyorum. Çevremde çok denebilecek insan var ama sanki varla yok arasında gibiler. Sanki bana sadece işleri düştükleri, dertleri oldukları zaman geliyorlar gibi ama benim bir derdimde paylaşabileceğim hiç kimsem yok. Coronavirüs yüzünden zaten evdeyim evden de bunaldım, tek başıma kafamı dinleyemiyorum falan. Ani ruh değişimleri yaşamaktan sıkıldım, eğlenmem gereken yerde bile düşüncelere kapılıp sürekli huzursuz olmaktan sıkıldım. Psikiyatri, psikolog hepsine gittim ilaç kullandım ama hiçbir işe yaramadı. Yani ne olması gerekiyor benim az da olsa huzurlu, rahat hissedebilmem için ölmem mi gerekiyor. Eğer çözüm ölümse artık ciddi ciddi düşünüyorum. Çünkü hayatım bir film senaryosu gibi elimden kayıp gidiyor ve ben sadece mutlu olanları uzaktan izliyorum.
İlaç kullanma kısmı haricinde aynı durumu yaşıyorum. Bir çözümü var mı acaba?
Nasıl bulabiliriz?Ben bir çözüm bulamadım istersen beraber bulabiliriz. Bu durumu en iyi yaşayan anlar.
Nasıl bulabiliriz?
Şimdi konuya şöyle başlayayım. Ben bu yeri 2 sene önce okumuştum öğrenmiştim ve Elhamdülillah rahatlamıştım. Size de yazayım, isterseniz daha detaylı bilgilendiririm. Üstad Bediüzzaman 21. Sözde diyor ki, "Ey marazı vesveseli adam! Vesvesen (sıkıntın, takıntılar, kuruntular, rahat olamama durumları) neye benzer bilir misin? Musibete benzer. Önem verirsen şişer artar, önem vermezsen söner. Cehalet onu davet eder, ilim onu tard eder (uzaklaştırır). Ona büyük nazarıyla baksan (yani a öyle mi olacak böyle mi olacak, ne yapacağım ben diye sıkıntıya düşersen) büyür, küçük nazarıyla baksan küçülür." Bu daha uzun bir yazı aslında. Burada asıl anlatılmak istenen mesala kafamıza birşey takıldı, herhangi boş birşey. Ona önem vermezsek, ya ne olacak bu büyük bir sorun değil, halledilir diye küçük görürsek sorunu aşmış oluruz İnşaAllah. Eğer "21. Söz Vesvese bahsi" diye aratıp video izlerseniz bu sizin için çok güzel olacağına inanıyorum. Ve Üstad başka bir yerde de derki, "Hakikî zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet, yalnız imandadır ve iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa, dünyevî bir lezzette çok elemler var; bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurur gibi, hayatın lezzetini kaçırır." Allah cc yardımcınız olsun.Huzurlu veya mutlu olabildiğim bir saniye bile yok. Hayatım tamamen her şeyi düşünmekle, en ufak şeylere moral bozmakla geçiyor. Çevremden ve arkadaşlarımdan nefret ediyorum sürekli. Anlayamıyorum insanlar nasıl bu kadar rahat olabilirken ben bir saniye bile rahat olamıyorum. Hiçbir şekilde eğlenemiyorum, hiçbir şeyden keyif alamıyorum, gülsem bile içten gülemiyorum. Yaşım daha 21; ama o kadar yaşlanmış hissediyorum ki anlatamam. Çevremdeki insanlar gülüp eğlenirken, ben de onları kıskanarak ben niye mutlu olamıyorum diye kendime acı çektiriyorum. Çevremde çok denebilecek insan var ama sanki varla yok arasında gibiler. Sanki bana sadece işleri düştükleri, dertleri oldukları zaman geliyorlar gibi ama benim bir derdimde paylaşabileceğim hiç kimsem yok. Coronavirüs yüzünden zaten evdeyim evden de bunaldım, tek başıma kafamı dinleyemiyorum falan. Ani ruh değişimleri yaşamaktan sıkıldım, eğlenmem gereken yerde bile düşüncelere kapılıp sürekli huzursuz olmaktan sıkıldım. Psikiyatri, psikolog hepsine gittim ilaç kullandım ama hiçbir işe yaramadı. Yani ne olması gerekiyor benim az da olsa huzurlu, rahat hissedebilmem için ölmem mi gerekiyor. Eğer çözüm ölümse artık ciddi ciddi düşünüyorum. Çünkü hayatım bir film senaryosu gibi elimden kayıp gidiyor ve ben sadece mutlu olanları uzaktan izliyorum.
Bende de bu tür sıkıntılar var. Ayriyeten sebepsiz yere sürekli insanlara iyilik yapmak zorunda imişim gibi geliyor. Zorunda hissediyorum sanki onların yanında böyle var olabilirmişim gibi.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.