Tanrı neden meleklere ihtiyaç duyar?

Tanrıyı, insan gibi bir varlık ile kıyaslama yapılmasını saçma bulduğumu söylemiştim, her şeye gücü yeten bir varlık işlerini başka birine yaptırmaz , bu melek kavramı çok tanrılı inaçlardan tek tanrılı inaçlara geçerken hava ve gök tanrısı gibi tanrılar melek olarak evrildiğini düşünmekteyim. Ve ayrıca, melekleri melekler için yarattığını söylemişsiniz, çok saçma geldi. Şimdi ben bir robot yapıyorum onlara ev işlerini yaptırıyorum ama sözde onları yaratma amaçım onlar için.
Ama sen insan gibi düşünüyorsun şuan.
 
Gerçekten kusursuz bir varlık kusursuzluğunu kanıtlamaya ihtiyaç duymaz. Aciz varlıkları egosu uğruna önünde diz çöktürmez, ödüllendirip cezalandırmaya çalışmaz. Tanrı çelişkilidir, insandan yüklenmiş özelliklerle doludur. Tanrı insan yapımı bir düşüncedir. Laboratuar ortamında çoğalttığınız bir bakteri kolonisine baktığınızı düşünün mikroskopla. Ulan ne kadar aciz yaratıklar, bana tapsınlar bana diz çöksünler şu kadar miras alsınlar versinler, birbirlerini tahrik etmesinler diye düşünür müsün? Yoo. Naptıklarıyla ilgilenmezsin bile.
Çok tanrılı dinlerin insan yapımı bir düşünce olduğu doğrudur. Son tek tanrılı din olan İslam dinindeki Yaratıcı tek varlık olan Allah içinse aynı şeyi söylemek mümkün değildir, çünkü İslam tarihi kayıtlarına dayanan dolaylı kanıtlar mantıksal olarak değerlendirildiğinde bu anlaşılabilir. İslam adına hareket ettiklerini iddia eden bazı kişilerin en genel anlamda tarih boyunca sergiledikleri itici tutumlar ve davranışlardan yola çıkarak İslam dini ve Allah hakkında yanlış sonuçlara varmak doğaldır ama doğru değildir.

Bilimsel yöntem ile sadece Evrendeki varlıkları ve işleyen doğa yasalarını araştırmak, incelemek ve teori oluşturmak mümkündür ama sınırı burada biter. Allah ise doğaüstü bir varlık olduğu için bilimsel yöntemin erişim sağlayamayacağı yâni işe yaramayacağı bir konumdadır. İşte bu yüzden Allah, kendisine inanılmasını bildirmiştir çünkü tek seçenek olarak inanç kullanılabilir, bilgi denilen araç kullanılamayacağı için! Onun varlığını, ne yaptığını, amacını, istediklerini veya istemediklerini bir insanı değerlendirir gibi değerlendirmeye çalışmak elbette insan aklının varsayılan işleme şekline uygun gelebilir ama bunun geçersiz ve yararsız bir çaba olduğunu görmek gerekiyor çünkü Evrende neredeyse sonsuz sayıdaki nesneleri ve canlı nesnelerdeki kişilik denilen bilinçleri mevcut konumlarında tutan yâni var eden bir doğaüstü varlık tanımı bunu zorunlu kılar. Onun için daha "çok" araştırma yapmanız gerekiyor ve en önemlisi de Allah'ın kurduğu Hayat oyununda kazanmak zorunda olduğunuzu fark etmeniz gerekiyor. Tanım gereği özerk olan yâni kendi varlık alanında dilediğini yapan ve sorumlu olabileceği kendi gibi ikinci bir varlığın zaten var olmadığı Allah'ın, ödüllendirme veya cezalandırma tercihi sorgulamaya kalkışmak, sizce de geçersiz ve faydasız ve bu yüzden de aslında gülünç bir itiraz değil midir?
 
Son düzenleme:
@Vâreste Feylesof Takip ettim, izledim, okudum, baktım ve gördüm:
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Al bak.. Buyur.. Mantığa bak..
Bir insana hiç bu kadar sinirlenmemiştim saçmaladı diye..
 
Cevabın bu kadar uzun uzadıya tartışılmasının sebebi basittir. Soru hatalı bir sorudur. "Tanrı neden melekleri yaratma ihtiyacı duydu?" sorusunda bir ihtiyaç olduğunu kabul ederek bu soruyu soruyorsunuz. Oysa sadece soruyu değiştirerek cevap karmaşasından kurtulabiliriz;
Tanrı neden melekleri yaratmak istedi?
 
Cevabın bu kadar uzun uzadıya tartışılmasının sebebi basittir. Soru hatalı bir sorudur. "Tanrı neden melekleri yaratma ihtiyacı duydu?" sorusunda bir ihtiyaç olduğunu kabul ederek bu soruyu soruyorsunuz. Oysa sadece soruyu değiştirerek cevap karmaşasından kurtulabiliriz;
Tanrı neden melekleri yaratmak istedi?
hqdefault.jpg
 
Ben olaya deist bir bakış açısıyla yaklaşarak şunu diyorum (deist olup olmadığını da bilmiyorum bu bakış açısının :D ) :
Tanrı kendine tapacak kişiler arıyor, aynı insanların onu kollayan insanlara ihtiyaç duyması gibi bir şey işte...
 
Şovmen çünkü.
Tanrı kendine tapacak kişiler arıyor, aynı insanların onu kollayan insanlara ihtiyaç duyması gibi bir şey işte...
İnsanoğlu bile yaptığı kıçı kırık bir işi yaptıktan sonra gerine gerine "Nasıl da yaptım amma.." diye geziyorsa, evreni yaratacak kudretteki bir varlığını egoist olması kadar doğal bir şey yok.

Düşünen bir varlığın egoist olma zorunluluğu vardır.
 
Ben olaya deist bir bakış açısıyla yaklaşarak şunu diyorum (deist olup olmadığını da bilmiyorum bu bakış açısının :D ) :
Tanrı kendine tapacak kişiler arıyor, aynı insanların onu kollayan insanlara ihtiyaç duyması gibi bir şey işte...
Bu Deizm değil, bu Sudur Teorisi.
Teoriye göre evren Tanrı'dan taşmıştır. Tanrı bilinmek istemiştir.
Platinus demiştir ki "Birden bin çıkar" veya bir hadis "Bir hazine idim bilinmek istedim"
 

Geri
Yukarı