Burada "Tanrı Yaratamaz" durumu devreye girer. Tanrı, sıfatları gereği her şeyi bilmesi gerekir. Geçmiş, şimdi, gelecek... (Bize göre) Burada zihninizi biraz açıp düşünmeniz gerekiyor. Yarattıktan sonra zaten neler olacağını en ince detayına kadar biliyorken yaratamaz. "Ben bi evren yaratayım, şöyle olsun, sonra şöyle şöyle olacak ve her şeyini en ince ayrıntısına kadar tamamen biliyorum. Görebiliyorum, duyabiliyorum. Çünkü ben her şeyi biliyorum, bunun gibi. Ama olsun, her şeyi bildiğim halde yine de yaratayım. Bildiğimden farklı herhangi bir şey olmayacak, olamaz. Çünkü her şeyi biliyorum. Ama karşımda bi kanlı canlı göreyim, bir saniye. Ben zaten nasıl görüneceğini de biliyorum."
Bu olay bir insan için bile saçma geliyorken, akıl sınırlarımızı aşan Tanrı'nın bunu yapması imkansızdır. O yüzden Tanrı yoktur, varsa da kusurludur. Kusuru ise her şeyi bilememek, bazı konularda bilgisiz olmaktır.
Yaradılış dinlerindeki bir ton safsatayı yazmıyorum. Tanrı'nın öfkesi, merhameti, sevgisi olamaz. Tanrı'ya insani özellikler vermek, tam da insanlığın yazdığı bu kalın kitaplarda olur.