Tanrıya inanmak veya inanmamak - Sorgulamak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Söylemek istediğinizi şeyi anladım ama bu hususta naçizane son bir şey söylemek istiyorum ; Felsefenin çıkış noktası doğayı anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmaktan gelir. Felsefe ve filozoflar “Eksen Çağına” kadar çok tanrılı dinlere mensup iken daha sonra tek tanrılı dinlerin ortaya çıkışıyla birlikte felsefe tanrı hakkında konuşulmaması gereken bir alan haline gelmiştir. Ontolojik bir tartışma söz konusu ise konu er yada geç tanrının var olup olmadığına bir şekilde gelir. Varsa nasıl var yoksa nasıl yok gibi. O yüzden iki ihtimaliniz var ya konuyu baştan kilitleyeceksiniz hiç kimse yazamayacak yada özgürce ve sağlıklı bir şekilde tartışacağımız bir ortamı yaratacaksınız. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Olması gereken şey, saygı ve sevgi çerçevesinde tartışmak. Bu devam ettiği sürece kilitleneceğini zannetmiyorum konunun.
 
Tanrının kendi kendine var olduğunu kabul ederek kendinle çelismis oluyorsun.

 
Tanrıyı düz anlayamayız diye düşünüyorum. Normal bir sebep-sonuç ilişkisi kurulmamalı bence.

İslam dini için konuşacağım:
Ahiret -öteki taraf yani- hayatı oldukça önemlidir. Peki, neden önemlidir?
-Çünkü insanlar Kitap'ta yer alan ayetlere bakarak, kusursuz bir adalete inanıyorlar.
Bu dünyadaki uğradıkları küçük büyük fark etmeksizin, haksızlıkların; bu dünyada Tanrı için yapmış oldukları ibadetlerin karşılıklarını bekliyorlar.

Yani, inancın veya düşüncenin genelde temel nedeni; kusursuz bir adalet istemeleri.
 
O zaman bir ateiste göre de ilk ortaya çıkan şey tanrı olmasının sizi germemesi lazım.
 
Her şey tesadüfidir arkadaşlar. Şöyle açıklayayım. Bir matematikçi evrenin galaksimizin şans eseri meydana gelmiş olma olasılığı adı altında araştırma yapıyor ve bulduğu sonuç (10 üzeri 10 üzeri 10 üzeri ... 10 üzeri ) diye giden devasa bir sayı. Bizim yaşam formumuzun oluşma ihtimali bu düzen dersek, genel olarak 1. peki evrendeki galaksi gezegen güneş sayısını söyleyeyim mi size. 10 üzeri 10.. Diye başlıyor ve tamamını keşfetmek ne kelime, azıcık bir kısmını görür durumdayız. Yani demek istediğim bu yaşamın varlığı ihtimalinin büyüklüğü kadar, bu yaşamın olma şansı olan yapısal bir ekosistem mevcuttur. Kimisi büyük bir gezegene meteor çarpması sonucu oluştu ,kimisi bir yörüngedeki ağır gazlardan bilemeyiz. Ama tesadüfiyiz. Yoksa o kadar devran yaratan yaratıcının sadece dünyaya yaşam vermiş olması ve o kadar ihtimal içinde yaşam bulan dünyaya bu kadar umursamaz davranması açıklanamaz bence.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı