Sadece Kur'an'a inanmak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Diğer İslam kitaplarına, hadislere neden inanan var? Ben mi yanlış yapıyorum?
İnanç tamamen bireysel bir durum bence. Sizin inandığınız din de yaratıcı, insanlara bir rehber göndermiş. Bir de bu rehberi insanlara anlatan bir elçi. Siz şimdi diyorsunuz ki ben yaratıcıya inanıyorum, kitabına da inanıyorum fakat elçisinin söylediklerine pek ısınamadım onlara inanmıyorum.
 
Hadisler peygamberin ölümünden yüzyıllar sonra toplanmıştır. En güvenilir kabul edilen hadislerde bile mantık hataları ve çağ dışı hükümler var. Gerçi Kur'an'da da çağ dışı ve çelişkiler var ancak bunları müslümanların görmezden gelmesi gerekiyor.
Diyelim ki hadislere inanmıyorsun. Nasıl ibadetleri yapacaksın? Gerçek bir müslüman olmak için şartlardan biri namaz kılmaktır. Nasıl namaz kılacaksın? Dediğin saçma geldi bana.
 
Konuyu polemiğe taşımak gibi bir niyetim yok ve bu konuya ilk ve son mesajım olacak.

Diğer İslam kitaplarına, hadislere neden inanan var? Ben mi yanlış yapıyorum?
Diğer İslam kitapları? İslam'ın tek bir kitabı vardır o da Kur'an-ı Kerim'dir. Başka hiçbir kitap İslam'a inananları alakadar etmez.


Atıyorum ki Kur'an'da "Namaz kıl" diyorsa nasıl namazın kılınacağı hadislerde var.
Yanlış, namazın kılınacağı ile ilgili ayetler Kuran'ın içerisinde mevcut. Meal okumanızı şiddetle tavsiye ederim.


Bir Hadis'in doğru olup olmadığını en kolay bir biçimde şu şekilde test edebilirsiniz. Hadisin konusu ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de ayet araştırması yapın. Eğer bir şey bulamazsanız %99.9 sonradan uydurulmuş bir hadis olduğuna kanaat getirebilirsiniz. Çünkü peygamber Allah'ın dediklerinin dışına çıkamaz veya onun dediği şeylerin dışında bir şeye hüküm veremez. Peygamberde bizim gibi bir kuldur, tek farkı üzerindeki sorumluluktur.

Allah bize akıl vermiş, ilk önce "Oku!" emrini vermiş. Bize düşen tek şey araştırmak, karşılaştırmak o kadar. Bu arada piyasadaki hocaların dediklerinin %99.9'unu araştırın.
 
Son düzenleme:
Senin doğru mu, yoksa yanlış mı yaptığını ancak yine sen anlayabilirsin. Hadis de İslam dininin içerisinde yer edinmiştir ve önemlilikleri vardır. Asla es geçilmemeli, en azından okunmalıdır. Hadisler, Kur'an ile bağdaştırılıp, gerektiğinde kabul edilebilir. Tabii gidip de, Kur'an-ı Kerim ile birbirine tamamen zıt hadisleri kabul etmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Gerçi burada 5 dakika konuşmayla da bu tür ciddi meseleleri anlatmak imkansızdır ama bunları okumak gerekir. Hoşuna gitse de, gitmese de okumak ve karar vermek lazım. Unutma ki peygamberin savaştığı insanlar da Allah'a inanıyordu. Bakıldığı zaman bugün de olduğu gibi eskiden de dinin içine binbir türlü hurafe katılmış, şirk dini yaşatılmıştır. Kur'an okumadım deyip, burada veya başka bir yerde fetva veren, Kur'an adına yalan konuşan, olmayan bir şeyi varmış gibi gösterenler de var. Üstelik bunu "Ben Müslümanım" diyen insanların yapması da çok daha fazla tehlikeli.

Sahabe tefsirleriyle başlayıp, ilk önce Kur'an'ı okumanın, anlamanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Daha sonrasında hadisleri de okur, Kur'an'a uygun bir yol izlersin. Fakat bu noktada sadece okumak da yetmiyor. Bolca düşünmek ve gerektiğinde de güvenilir bir ilahiyatçının fikirlerini de almak lazım. Sonuç olarak bu işin de dili, felsefesi, eğitimi ve bilimi var.
 
Son düzenleme:
O zaman size bir soru sorayım. Kuran'dan önce mi İncil bozuldu sonra mı? Mantıken sonra olmaması lazım değil mi? Çünkü İncil değiştirilmiş yerine son din olan Kuran gelmiştir. Peki Kuran'da Hz.İsa için ne deniyor?

“Halbuki onu öldürmediler, onu (salbetmediler) asmadılar da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir." (Nisa, 157-158)

“Ey İsa, seni ancak ben öldüreceğim. (Yani, seni inkârcıların öldürmesinden koruyacağım. Ve seni kendi ecelinle öldüreceğim.) Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan temiz kılacağım.” (Âl-i İmran, 3/55)

Peki bu durumda İncil'den 600 yıl sonra gelen Kuran'a göre durum böyle ise; o 600 yıl yanlış bir inanca Allah neden izin verdi, neden 600 yıl beklendi? Bu 600 yıl süre boyunca yaşayanlar ne olacak? Ki bildiğim kadarıyla Hz.İsa herkesin gözü önünde çarmıha gerildi.

Birde olayın şu tarafı var. Bildiğiniz gibi İncil, Tevrat ve Zebur'un devamı olarak kabul ediliyor. Ama Kuran bambaşka bir kutsal kitap. Peki Allah kendi sözlerini nasıl koruyamamış ve değiştirilmiş, Kuran'ın değiştirilemeyeceğinin garantisi verilmiştir? Yani burası da bir çelişki olarak insanın aklında kalıyor.

Tabi bu doğru bu yanlış demek bizim haddimize değil, ben sadece aklımdaki bir çok sorudan bazılarını yazdım.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
O zaman size bir soru sorayım. Kuran'dan önce mi İncil bozuldu sonra mı? Mantıken sonra olmaması lazım değil mi? Çünkü İncil değiştirilmiş yerine son din olan Kuran gelmiştir. Peki Kuran'da Hz.İsa için ne deniyor?

“Halbuki onu öldürmediler, onu (salbetmediler) asmadılar da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir." (Nisa, 157-158)

“Ey İsa, seni ancak ben öldüreceğim. (Yani, seni inkârcıların öldürmesinden koruyacağım. Ve seni kendi ecelinle öldüreceğim.) Seni kendime yükselteceğim. İnkârcılardan temiz kılacağım.” (Âl-i İmran, 3/55)

Peki bu durumda İncil'den 600 yıl sonra gelen Kuran'a göre durum böyle ise; o 600 yıl yanlış bir inanca Allah neden izin verdi, neden 600 yıl beklendi? Bu 600 yıl süre boyunca yaşayanlar ne olacak? Ki bildiğim kadarıyla Hz.İsa herkesin gözü önünde çarmıha gerildi.

Birde olayın şu tarafı var. Bildiğiniz gibi İncil, Tevrat ve Zebur'un devamı olarak kabul ediliyor. Ama Kuran bambaşka bir kutsal kitap. Peki Allah kendi sözlerini nasıl koruyamamış ve değiştirilmiş, Kuran'ın değiştirilemeyeceğinin garantisi verilmiştir? Yani burasıda bir çelişki olarak insanın aklında kalıyor.

Tabi bu doğru bu yanlış demek bizim haddimize değil, ben sadece aklımdaki bir çok sorudan bazılarını yazdım.
O zaman aralığında yaşayanlar cennetlikmiş. İslam'ı duymayan herkes cennete gidecekmiş. O zaman kimseye duyurmayın herkes cennete gitsin değil mi? Müslümanların bir mantık hatası daha.
Senin doğru mu, yoksa yanlış mı yaptığını ancak yine sen anlayabilirsin. Hadis de İslam dininin içerisinde yer edinmiştir ve önemlilikleri vardır. Asla es geçilmemeli, en azından okunmalıdır. Hadisler, Kur'an ile bağdaştırılıp, gerektiğinde kabul edilebilir. Tabii gidip de, Kur'an-ı Kerim ile birbirine tamamen zıt hadisleri kabul etmenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Gerçi burada 5 dakika konuşmayla da bu tür ciddi meseleleri anlatmak imkansızdır ama bunları okumak gerekir. Hoşuna gitse de, gitmese de okumak ve karar vermek lazım. Unutma ki peygamberin savaştığı insanlar da Allah'a inanıyordu. Bakıldığı zaman bugün de olduğu gibi eskiden de dinin içine binbir türlü hurafe katılmış, şirk dini yaşatılmıştır. Kur'an okumadım deyip, burada veya başka bir yerde fetva veren, Kur'an adına yalan konuşan, olmayan bir şeyi varmış gibi gösterenler de var. Üstelik bunu "Ben Müslümanım" diyen insanların yapması da çok daha fazla tehlikeli.

Sahabe tefsirleriyle başlayıp, ilk önce Kur'an'ı okumanın, anlamanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Daha sonrasında hadisleri de okur, Kur'an'a uygun bir yol izlersin. Fakat bu noktada sadece okumak da yetmiyor. Bolca düşünmek ve gerektiğinde de güvenilir bir ilahiyatçının fikirlerini de almak lazım. Sonuç olarak bu işin de dili, felsefesi, eğitimi ve bilimi var.
O zaman hadisler doğru kabul edilebilir. Deve sidiği içmek de Kur'an'a uygun bir hadis. O da alınabilir mesela.
Allah bize akıl vermiş, ilk önce "Oku!" emrini vermiş. Bize düşen tek şey araştırmak, karşılaştırmak o kadar. Bu arada piyasadaki hocaların dediklerinin %99.9'unu araştırın.
Tabiki de ateist argümanlarını falan okumuyoruz arkadaşlar onlar mutlak yanlış zaten evrimi de okumuyoruz sadece İslam eserlerini okuyoruz evet Kur'an'daki aklımızı kullanmaktan okumaktan kasıt bu aslında.
 
Yanlış, namazın kılınacağı ile ilgili ayetler Kuran'ın içerisinde mevcut. Meal okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kuran'da namaz rekatları konusunda açık bir ayet yoktur. Hadislere dayanarak rekatlar belirlenmiştir.

Allah bize akıl vermiş, ilk önce "Oku!" emrini vermiş
Kuran'ın ilk emri "Oku!" değil "Çağır'dır."

Bize düşen tek şey araştırmak, karşılaştırmak o kadar.
Bilimsel gerçeklerle karşılaştırdin mi?

Birde olayın şu tarafı var. Bildiğiniz gibi İncil, Tevrat ve Zebur'un devamı olarak kabul ediliyor. Ama Kuran bambaşka bir kutsal kitap. Peki Allah kendi sözlerini nasıl koruyamamış ve değiştirilmiş, Kuran'ın değiştirilemeyeceğinin garantisi verilmiştir? Yani burasıda bir çelişki olarak insanın aklında kalıyor.
Incil, Kuran'dan önce yazilan bir kitap. Onlardan öncede yazilan kitap Tevrat'tır. Üç dinde kendi dinini hak din sayar ve üç kitapta kendi kitaplarının Tanri tarafindan korunduğunu kendi kitaplarının ayetlerinde bizzat yazar. Bu durumda Kuran korunuyor, değiştirilmeyip deyip diğer kitaplar değiştirildi demek havada kalan bir söylem hiçbir gerçeklik payı olmayan bir söylem.

Kuran'a hak din deyip kitabın değiştirilmediğini, kitabın korunduğunu iddaa edenlere söyleceğim madem öyle demek ki sizin inandığınız Tanri yalan söylüyor, ya da bu kitaplari korumayacak kadar aciz kalıyor öyleyse.

Isinize gelen hadislere doğru gelmeyene yalan diyorsunuz. Kuran değiştirilse değiştirilmese önemli olan içindeki bilgidir. Bilginin doğruluğu nedir buna bakmak gerek.

Bugün bu kitapların hepsi de yanlislandi bilim karşısında yenildiler istediğiniz kadar inkar edin durum bu.

Kafile ve Sözler köşkü gibi iki tane prim peşinde olan vasıfsız kanallarin videolarini atarakta kendisinizi hakli çıkaramazsınız. Sözler köşkü çıkıp diyordu deve kuşu benzetmesinden dünyanın elips olduğunu Kuran işaret ediyordu diyor utanmadan ve sudan yarattik söylemini ilk canlinin sanki sudan oluştuğunu iddaa edip yine Kuran'da işaret var diyordu. Kafiledeki zatta Celal Şengör'ün tırnağı olamaz hiçbir bilimsel kaynakları olmayan bu primci kanallar akillarinca iki video atarak evrimi çürüteceklerini saniyorlar.
 
İncil, Tevrat, Zebur her ne kadar değiştirilmiş olsa da, bu kitapların her cümlesi değiştirilmedi değil mi? Sonuçta bunlar da Tanrı tarafından gönderildi. Her ne kadar dininiz İslam olsa bile herkes mutlaka İncil, Tevrat ve Zebur'u okumalıdır. Sadece Kuran'ı okumak sadece onu kabul etmek olur. Fakat diğerleri de din.
 
Evrendeki 2 trilyon galaksi ve her galakside yüz milyarlarca yıldızın içinde zerre kadar bile olmadığımızı anlatmayan bir kuran var ortada. En azından Neandertal veya dinazorlar olsaydı en basitinden ama o da yok. Görebildiğimiz gerçeklikler yerine melekler, şeytanlar ve yasak elmayı yiyen bir çift insan mitolojimiz var.
Kuran günümüz insanı için yazılmış bir kitap değil. Bu çağın anlayışının çok gerisinde ne yazik ki.
Fakat Allaha inanmaktan başka çaremiz yok. Sonsuz hayata dair tek umudumuz ve tek kurtuluşumuz 1400 yıl önce gelen bu kitapta yazanlar. Yok olup gidebileceğimiz gerçeğini kabullenemiyoruz.
Gerçeği anlamanın tek yolu evreni anlamak. Kuran da anlatılmayan uçsuz bucaksız evreni...
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı