Tanrıya inanmak veya inanmamak - Sorgulamak

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu iki zıt gruplar arasında sürekli tartışmalar oluşur. İki grup da kendi çapında bildiklerini ve argümanlarını karşı tarafa sunmaya çalışırlar. İşi özetleyecek olursak;

Tanrıya inanlar (Dinler, bilinmeyen tanrılara inananlar), “Eğer Tanrı Yoksa, nereden biliyorsun? kanıtın nedir? olmadığını ıspatla!” şeklinde ifade kullanırlar.

İnanmayanlar ise, ‘’Olmayan bir şeyi ispatlayamam, yokluğu sana nası kanıtlayayım? sen var diyorsan eğer, bana varlığını kanıtla!’’ şeklindeki sunarlar.

“Tanrının yokluğu da, varlığı da ıspatlanamaz.”
En azından benim kişisel fikrim bu yönde.
Yani ben inançlı da olsam, inançsız da olsam size somut bir kanıt gösteremem. Bir başkasının da gösterebileceğini sanmıyorum.

Her şeyi bir kenara bırakınca elimizde 2 tane seçenek kalacak. Ne kadar zorlarsak zorlayalım; her zaman bu böyle olacak. Bu seçenekler:

İnançlı A: Tanrı vardır.

İnançsız B: Tanrı yoktur.


Şeklinde olsun. Ardından gelecek olan düşünce büyük ihtimalle şudur:

B Kişisi için: “Tanrı yoksa zaten hesap verecek biri de yoktur; sınav da yoktur, öyleyse beynimizi dünyevi hayata adapte etmek ve sadece öğrenmek, gelişmek yeterlidir. Kişisel ahlak beni tatmin eder. Kiliseye, ona buna uymak zorunda değilim. Bir Kitaba kendimi bağlamak zorunda değilim; iyi olan zaten iyidir, kötü olan zaten kötüdür. Hem elimdeki deliller pek Tanrı varmış gibi durmuyor, o zaman özgürce yaşayabilirim.” diyebilirsiniz.

Bu konu üzerinde çok düşünmeye, açıp durmaya gerek yok. Netice budur, ki bana göre çok iyi bir yaklaşımdır.

Ama konu “A” olduğu zaman; maalesef şıklar genişlemeye başlıyor…

A-1: Tanrı var ise bizi yaratmasının bir sebebi vardır.
A-2: Veya bir sebebi yoktur, öylesine yaratıp boş vermiştir.

Şimdi; bunları düşünmeye ve cevap aramaya başlıyoruz…

A-1'in muhtemel cevabı:

“Tanrının bizden beklentisi var ise bu ne olabilir, peki hangi tanrı? kendini Tanrı olarak tanıtan kimler var?” gibi sorular sorulur ve neticesinde Din ve mitoloji araştırmaları yapılır, bir çok kültüre, pagan inançlara vs. Muhtemelen günümüzde popülerlik ve bilgi açısından en dolgun olan ve akla mantığa diğerlerine göre daha yatkın olan Monoteizm ya da Panteizm ön plana koyulur.


A-2 İçin: (Yani Tanrı’nın insanları öylesine yaratması, umursamaması)

“Tanrı’nın bizden bir beklentisi yoksa eğer, o Tanrı’yı aramak veya tapmanın da bir anlamı yoktur.” fikri oluşmuştur. Burada insanlar Deizm yoluna kayıyorlar. “Dinler yalansa, Tanrı’yı veya bizim varoluşumuza sebebiyet veren şeyi sadece öğrenmeye çalışmak yeterlidir.” diyerek, kendilerini araştırmalara ve bilgi edinmeye adıyorlar. (Yani ben öyle olduğunu umuyorum)

Eğer tanrı bizi yarattıysa, ve bizi durduk yere öylece bıraktıysa; hiç umurunda bile değilsek; (Deist olanların birçoğu bunu savunuyor) Böyle bir durumda ona inansanız ne olur, inanmasanız ne olur? Bu; sadece kendinizi kandırmaktır. (Yani ben öyle düşünüyorum.)

Eğer taraflı bakış açısından vazgeçer ve arkaya çekilir; iki görüşe de aynı çerçeveden bakmaya çalışırsak; o zaman işler biraz daha akılcı olacaktır. Daha çok girilecek detay var ama bu kadar yeterli... Belki başka konuda devam edebiliriz.
Peki, ben tanrı'yı görene kadar ona inanmamaya karar verirsem A ya da B olmuyorum o zaman ne oluyor?
 
Yoksa o kadar devran yaratan yaratıcının sadece dünyaya yaşam vermiş olması ve o kadar ihtimal içinde yaşam bulan dünyaya bu kadar umursamaz davranması açıklanamaz bence.

Sadece dünyaya yaşam vermiş olduğu kanısına nerden vardın? Ayrıca umursamaz davrandığı yorumuna nasıl ulaştın?
 
Öncelikle şöyle bir tarihi gerçeklik vereyim ve Allah'ın var olduğu hakkında bir fikriniz olur diye düşünüyorum:

İslamiyet nereden yayılmaya başladı? Arap yarımadasından. Peki, Arap yarımadasından sonra hangi tarafa doğru yayıldı? Kuzey Afrika, Güney Asya ve Avrupa'ya doğru. Peki, kim bu İslam'ı yayan devletler? Raşidin Halifeliği, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve en sonunda Osmanlılar. Bu devletlerin insanları hangi amaç için canını bile feda etmeye razı oldu? İslam için. İslam'ı yüceltmek ve korumak için. Biliyorum, Arap seviciliği yapma, biz Arap değiliz gibi şeyler söyleyeceksiniz. Kusura bakmayın, nefret ettiğiniz Suud hanedanlığını tüm Arapların üstüne yıkamam. Örneğin: Moğolların Anadolu'ya doğru seferlerinı haber alan Müslüman devletleri (Eyyübiler,Harezmşahlar,Anadolu Selçuklular,Abbasiler) Moğolları durdurmak için birbirleriyle kavgalı olsa bile birleştiler. Neden birleştiler? İslam'ı korumak için. Çünkü Moğollar bu devletleri teker teker yıkabilecek güçteydiler. Sanırım İslam'ın da Allah'ın insanlara gönderdiği bir din olduğunu biliyorsunuzdur.

Diğer bir Allah'ın var olduğunu hakkında bir fikriniz olur diye düşündüğüm gerçeklik:

Ahiret inancına çoğu eski medeniyetlerin inandığına dair kanıtlar var. O medeniyetler bile inanıyorken, Dünya'daki tüm dinlerin mensupları inanıyorken, ateistlerin reddetmesi komik değil mi peki? Yani nereden baksan 6 milyar insan inanıyor ahiret inancına. 6 milyar insan deli olamaz herhalde. :D
6 Milyar insan deli olamaz evet de, geri kalanları da deli değil yani.
 
Kadim bir dine inanmak yerine ne zaman çıktığı belli olmayan bir düşünceye inanmak hiç akıl karı değil bence. Ne dersiniz?
6 milyar insanı zeki sayıp gerisini deli saymak da bana göre akıl karı değil. İnanmadığımı da belirtmedim ayrıca.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Sen mi karar veriyorsun affedersin, yanacağıma falan orasını Tanrı'n bilir. Korku psikolojisi bu işte. "Yanacaksın, acı çekeceksin vs".
Allaha inanmayan Müslüman olmayan kimse cennete giremez cennetten başka bir dünya var o da cehennem buna göre inanmayanlar nereye gider düşün biraz ben karar vermiyorum.
 
Allaha inanmayan Müslüman olmayan kimse cennete giremez cennetten başka bir dünya var o da cehennem buna göre inanmayanlar nereye gider düşün biraz ben karar vermiyorum.
Ya, kardeşim inanmadığımı belirtmedim, "karar verirsem" yazıyor ilk attığım mesajda. Okuyup neden böyle bir anlam çıkardın? Cehenneme, cennete girecekleri kimse bilemez Tanrı'dan başka.
 
@326001 Senin konuyu din tartışmasına çevirmen yüzünden konu kilitlenecek ve güzelim tartışma ortamı mahvolacak! Farkında mısın acaba?

 
Sadece dünyaya yaşam vermiş olduğu kanısına nereden vardın? Ayrıca umursamaz davrandığı yorumuna nasıl ulaştın?

Öyle bir kanıya varmadım varsayımda bulundum. Tabii ki de sülfür soluyan yaşam formları da olabilir. Ama Allah'ın son indirdiği kitapta neden hiçbir bilgi yok onları sınırlayan kurallar yok. Gerçi Kuran'ın dünyanın yuvarlak olduğundan da haberi yok. Umursamaz kısmına gelecek olursak Allah'ın sözleri dediğimiz Kuran'ın zamanının Arap coğrafyasını dizginlemek için zamanında yazılmış olduğunu düşünüyorum. Yanıldığımı varsayalım. Dünya kusursuz düzen mükemmel olsa idi dünyaya meteor çarptı dinozorlar yok oldu, işte depremler gerçekleşiyor günahsız kullar ölüyor, çocuklar sakat doğuyor.
Kusursuz düzen bu ise bence kusursuzun tanımı yanlış. Allah sonsuz güçte, bu durumlara neden müdahale etmiyor.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı