Şimdi siz ilk lisans için kendiniz ödersiniz. Daha sonra bir takım ile anlaşıp çalışmaya başlayınca genelde takım sizin için öder. Ama ödemek zorunda mı tam bilmiyorum. Siz iyi bir antrenörseniz sizi takımda tutmak için öder. Ama şöyle bir durum var. C lisansı amatör kulüplerde çalışmaya izin veriyor. Amatör kulüpler öder mi emin değilim. Siz iyi bir imaj sergilerseniz daha üst liglerde yer almak için başvuru yaptığınız kulüpler sizin için lisans ücretini ödeyebilir. Bakın şunu çok iyi anlamanız gerekiyor, siz bu lisansları alacaksınız ama sadece lisansınız var diye kimse sizi evinizden alıp bir takımın başına oturtmayacak. Sizin sürekli eğitimler sırasında ve çalışma hayatınızda bağlantılarınızı iyi tutmanız lazım. Network genişliği çok önemli. Bunlara ek olarak daha önce de dediğim gibi sürekli yeni eğitimler ve kursları takip etmeli ve başarı ile bitirmelisiniz. Avrupa'da elinizdeki sertifikalarla bir kulübe gidip rahatlıkla iş başvurusu yapabilirsiniz fakat bizim ülkemizde futbol biraz farklı işliyor. Yani tanıdık, ahbap vs yoluyla herkes bir yerlere giriyor bir şekilde. Sizin böyle bir tanıdığınız yok ise paranızı ve zamanınızı uzunca bir süre kendinize yatırmak zorundasınız. Sizin artık ben oldum, her türlü işim garanti diyebileceğiniz kısma geçene kadar maddi olarak çok bir beklenti içinde olmasanız iyi olur. İyi kazanırsınız belki ama bir süre kendinize harcayacaksınız. Fatih terim videoları izliyorum demişsiniz oradan bir örnek vereyim size. Ülkemizde Fatih terimden daha modern antrenman bilgisine sahip ve elinde UEFA'dan alınmış bir sürü kurs sertifikası olan hocalar mevcut. Fakat bu hocaları Fatih terim gibi piyasada göremiyoruz maalesef. Çünkü Fatih terim çok iyi bir networke sahip. Bunun faydalarını da fazlasıyla görüyor. ( kendisini severim iyi bir antrenördür ama modern futbolu çok daha iyi okuyan ve yönetme becerisine sahip farklı antrenörlerde var yani.) Anlayın yani demek istediğimi buradan.