Sürprizbozan The Last of Us Part II hakkında düşüncelerim

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
[Arkadaşlar merhaba, dün The Last of Us Part II'yi bitirdim ve bugün sizlere oyunun hikayesi hakkında düşündüklerimi söylemek ve sizin de fikirlerinizi dinlemek istiyorum.
Öncelikle oyunun tamamiyle bir başyapıt olduğunu düşünüyorum. Oynanış, atmosfer, diyaloglar, oyunculuklar, animasyonlar... Hepsi döneminin zirvesi olduğunu düşünüyorum. Peki ya hikaye? Öncelikle hikayeyi beğenen tarafta olduğumu önden söylemek istiyorum. Pek denenmeyen ve kalp kırıcı bir hikaye olabilir. Bundan sonrası tamamiyle sürprizbozan olacak.

Joel'ın ölümü:
Abby karakterini ilk kez gördüğüm zaman ve Joel'u acımasız bir biçimde öldürdüğü zaman o kadar nefret etmiştim ki, tek istediğim şey Abby'nin her yerini kesmekti sanırım. Joel'un ölümü bana öylesine dokundu ki ilk gördüğüm zaman 1 gün oynayamadım büyük bir şok yaşadım. Yani anlayacağınız oyunun amacı olan nefret duygusu bana çok fena gelmişti. Ellie ne hissediyorsa onu hissettim. Daha sonrasında ise Abby'i bulmak için çıktığımız yolda arkadaşlarını öldürürken hep rahatladım. Ellie'deki o öfke aynı bende de vardı.



Joel ile doktor meselesi:
Abby'nin gözünden olaylara baktık ve Abby'nin doktorun kızı olduğunu öğrendik. Bunları kısa geçiyorum. Öncelikle eğer insanlığı düşünüyorsak doktor haklıydı ama doktorun ölümü bana kalırsa Joel'un kendisini savunma zorunluluğundan dolayı oluştu. Joel kendi kızının ölümünü gördü ve Ellie'nin de ölümüne göz yumamazdı. Bundan dolayı düşmanlarını öldürdü ve ameliyathaneye girdi. Ameliyathane de eğer doktor neşter çekmeseydi joel onu öldürmezdi. Bu vaziyette Joel'un kendisini savunduğunu söylemek isterim.



Olur da joel izin verip aşı yapılsaydı?
Açıkçası oyunun ortasında müze gezdiğimiz de notlar bulmuştuk ve orada ateş böceklerinin tamamiyle yalancı olduğunu bizim gözümüze sokmuşlardı. Şöyle söylemek isterim ki eğer aşı bulunsaydı ateş böcekleri kendi çıkarlarına kullanacaktı. Onların insanlık için bir şey yapacaklarına inanmıyorum. Bundan sonra çivisi çıkmış dünyanın daha da berbatlaşacağını ve savaşların artacağını düşünüyorum. Üstelik bir sahnede doktorun kendi kızın olsaydı ne yapardın sorusuna kayıtsız kalması bir yandan Joel'un da kendi kızını koruma isteğine hak vermesidir. Abby'nin ben olsaydım izin verirdim demesi bana yalan geliyor. Sen orada değilsin sonuçta ve baban da tanımadığı bir kızı ameliyat edecek.



Abby'nin intikam isteği:
Hakkıdır. Abby'nin gözünden bakalım, birisi geldi babanızı öldürdü. İntikam istemez misiniz? Öyle bir istersiniz ki. Abby de o yaşından bu ana kadar tek bu amaç için uğraştı ve en sonunda Joel'u öldürdüğünde normal bir hayata geri döndüğünü anlayabiliyorduk.



Abby ile oynayışımız:
Tiyatro karşılaşmasında Abby'nin ölmesini istedim. Tam o sırada Abby'e geçtik. Ben açıkçası Abby'nin arkadaşları olan owen dışında hepsinin ölmesini istiyordum. Owen'a ısındığımı söylemeliyim. Joel'un ölümünü acısız yapmasını istemiş, Ellie'nin öldürülmesine izin vermemişti. Abby ile oynarken ona çok üzüldüğüm anlar oldu. Küçük kızlara bakmamız bana joel ile Ellie'nin 1.oyundaki bağını anımsattı. Abby'nin ellie ile öldürdüğümüz kişilerin bölgesinden geçip üzülmesi bana aşırı dokundu. Abby'de aslında kötü bir insan değildi arkadaşlar bence. Babasının kaybı yüzünden bu hale geldi.



Hangi taraf haklı:
İki taraf da haklıdır kanımca. Joel kızını koruma içgüdüsüyle hareket etti, amacı Ellie'nin ölmeden aşı yapılmasıydı. Doktoru öldürmesi ise kendini koruması amacıylaydı. Abby ise tabii ki bunu bilemeyeceğinden babasını öldüreni öldürmek istedi. Ama eğer joel ölecekse bile bu kadar canice ölümü haketmedi.



Final:
Ellie yine Abby'nin peşine düştüğü zamanda ben Abby'nin ölmemesini diliyordum. Çünkü iki tarafta haklıydı, abby ölmeyi haketmiyordu. Ancak Ellie'nin içindeki o duygular abby ile yarım kalmış işi tamamlamaya yönlendiriyordu. Abby öncesinde ellieyi tam öldürecekken lev engel olmuştu. Abby o anda o kadar hırslanmıştı ki hamile olan dinayı öldürecekti. (mel'in ölümünün verdiği nefret)

Son karşılaşmaya geldiğimiz zaman, Abby'nin eğer çekmesi gereken bir cezası varsa onu katlarıyla çektiğini düşündüm. Arkadaşlarının, dostlarının tamamına ölümüne şahit oldu, aylarca esir kampında tahmin edemediğimiz kadar işkenceye maruz kaldı. Ellie yine de inatla son bir dövüş istedi ve abby zorla da olsa kabul etti. Son darbeyi vurmak içimden gelmedi umduğum şey ölmesi değildi. Ve en sonunda ellie intikam almanın ona yaramayacağını anlamış olacak ki vazgeçti ve bende rahatladım. Ardından ise abby ile lev ateş böceklerinin yanına, ellie ise dinanın yanına gitti.



Joel ile Ellie'nin son konuşması:
Beni en çok etkileyen sahne. Oyunda her an ellie ile joel tam olarak barışmadı diye yanıyordum. Bu sahne bana ilaç gibi geldi. Joelun ağlayışı ise bana son darbe oldu. O sahnenin Ellie'ye de verdiği etkiyi de görebiliyorduk.



Çiftlik:
Ellie eve girdi ve terk edilmiş olduğunu gördü. Yukarı kata çıkınca ise gitar çalmaya çalıştı fakat parmakları dolayısıyla çalamadı. Joel'un son mirası ise parmaklarının kopmasıyla son bulmuştu. Dışarı çıktı ve tahminime göre Jackson'a doğru yol aldı.

Bu oyun bana göre bir düşmanı oynayarak inanılmaz bir risk aldı. Oyuna ilk başladığımda sonu hiç sevmeyeceksin demişti arkadaşlarım fakat ne kadar üzülsem, ağlasam da muazzam bir başyapıt olduğunu düşünüyorum. Biraz karışık anlatmış veya bazı yerleri atlamış olabilirim ancak bunu yazma amacım sevmeyen kişilerle tartışma isteğim. Ek olarak beni memnun etmeyen durum Ellie'nin hiçbir şey öğrenmemesiydi. Abby'nin gözünden oynadık ve onu gördük fakat ellie, Abby'nin babasının öldüğünü bile bilmiyor.

Evet arkadaşlar benden bu kadar, sizin düşüncelerinizi merakla bekliyorum. Atladığım yerleri söyleyin, hızlıca yazdım bazı yerleri unutmuş olabilirim.
 
(Kendi adıma konuşuyorum) Benim için The Last Of Us part 2 diye bir oyun yoktur arkadaşlar. Bu hikaye benim için Joel ve Ellie'nin eve döndüğü sahnede bitmiştir. Kalan ömürlerini baba kız gibi mutlu mesut bir şekilde yaşamışlardır. Part 2 tam bir fiyaskodur. "Bak gör bak, nasıl bu şaheserin içine s*çıyorum" kafasında yapılan saçma sapan bir üründür. Bu oyunu sırf mekanikleri iyi diye övecek değilim. Zira teknoloji değişiyor ve gelişiyor. Bu zaten olması gereken bir şeydir. Part 1'in bir şaheser olmasının nedeni mükemmel hikayesi ve sunumudur. Sizlere tavsiyem Part 1'i oynadıysanız orada bırakın ve devam etmeyin. Aklınızda Joel ve Ellie'nin birbirini çok seven Baba-Kız gibi hayatlarına devam ettiklerini hayal edin. Part 2'ye sakın bulaşmayın. Ben bulaştım, keşke part 2'nin varlığından haberdar bile olmasaydım diyorum.
 

Geri
Yukarı