Türkiye Okullarındaki İngilizce Eğitimin Özeti

+What is your name?
-Fine thanks and you?

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Üçüncü taraf çerezlerini kabul et

Bana şunu hatırlattın kardeşim

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Üçüncü taraf çerezlerini kabul et

Şaka bi' yana, eğitim adı altında bu ülkede yıllarca bozuk mal dağıtıldı. İngilizce buna dahil.

İngilizce eğitimi yok ki özetini geçelim. Sen dili bilmeyen çocuğa ilkokuldan beri sadece dil bilgisi öğretmeye çalışırsan o çocuk o dili konuşamaz, öğrenemez. Şu an b1-b2 arası bir ingilizce seviyem vardır ve bunda okulun katkısı %15-20'dir en fazla, kendim araştırdığım konular hakkında ingilizce makale okuyarak geliştirdim tabi bunun yanında dizidir, oyunlarda yabancı arkadaş edinmedir gibi şeylerde var.

Özel okula gitmedikçe, normal okullar da bunları öğretiyorlar maalesef

Ben her zaman İngilizce öğretmenlerimi nedense sevdim ve sanırım bu da İngilizceye daha olumlu bakmama neden oldu. Tek sorun ders dinlemeyi, ödev yapmayı sevmiyordum. Lisede son iki yıl sınıfları iyi bir şekilde İngilizce çalıştırdılar ama maalesef birçok şey eğitim sistemi yüzünden tekdüze idi. Yani hiçbir zaman günlük konuşma dilinde bir-iki cümleden öteye gitmediler. Benim de derslere olan ilgisizliğimden dolayı üniversiteye A2-B1 seviye civarında geçtim, yalnız speaking neredeyse beginner seviyeydi.

Üniversitede hazırlık okuduktan sonra, derslere yine tek tük gitmeme rağmen speaking'de hatrı sayılır bir ilerleme kaydettim zira sınıfımızın %80'i farklı ülkelerdendi (en çok da siyahi bulunuyordu) ve sürekli sohbet ederdik, iyi arkadaştık.

Şu anda da İngilizlerin uğrak yeri olan bir kafede garsonluk yapıyorum. Günde gelen müşterilerin neredeyse yarısı İngiliz. İş arkadaşlarım yine yabancı, tek Türk garson benim kafede. Böyle olunca ister istemez İngilizce (özellikle konuşma ve kelime) gelişiyor. Şu anda o zor aksanı olan İngilizleri bile çoğunlukla anlayabiliyorum. Anlayamadığım zamanlarda da genelde menüde hakim olmadığım bir kokteyl ismi veya bilmediğim herhangi bir kelime oluyor

Demem o ki, bu işin en kolay yolu İngilizce konuşmaya maruz kalmak.

reptile dedi:

Almanca öyle kolay öğrenilebilecek bir dil değil zaten. Bizimkilerin öğrettiği Almanca ile anca turistlere Hallo dersiniz.

Almanca bende çepte çok şükür. Bir de İngilizceyi geliştirdimi tamamdır. Anlamasına anlıyorum ama konuşmakta sıkıntı çekiyorum

Genişletmek için tıkla...

Ben Anadolu Lisesinde okudum bizde Almanca dersi zorunluydu ama hocası yoktu bu yüzden hep sınavdan 1 hafta önce bir kağıt veriyorlardı onu ezberliyorduk.
Sonuç: Zorunlu ders var ama Halo demeyi bile bilmiyorum.

-Where are you from?
-I like Turkey. Diyen bir sınıftayım sadece dizi izleyerek bu sene çok geliştirdim ingilizcemi her şeyde olduğu gibi yine tekiz çok şükür.

Moruk, ilköğretim ve lisede bir şey öğrenemezsin. Bir şey öğrenmek istiyorsan, ODTU veya İstanbul gibi bir universiteye gideceksin veya bireysel çalışacaksın. Ayrıca çeviri yapabilecek kadar İngilizce bilmiyorsanız, biliyorum demeyin bence.

Mithat Berhan dedi:

bu yüzden hep sınavdan 1 hafta önce bir kağıt veriyorlardı onu ezberliyorduk.

Genişletmek için tıkla...

Türkiye'deki eğitim sistemi bundan ibaret değil mi zaten? Daya kağıdı öğrenciye ondan sonra başarılı olmasını bekle.

Ya Almanca öğretmeni açığı varsa dersi zorunlu kılmasın.
Müdür yardımcısı geliyor bize bağırıp çağırıp gelmek zorunda değilim diyerek gidiyordu.