Genellikle zeka ve farkındalık seviyesi yüksek olanlar yönetimde olmuyor, en iyi demagoji yapanlar yönetimde yer alıyorlar. Kendi dönemlerinin savaşa/felakete denk gelmemesini umup, o koltuğu mümkün olduğu kadar korumaktan başka bir şey düşündüklerini sanmıyorum. İnsan burnunun dibinde olmasını istemediği bir şey gerçekleşmek üzereyken bu gerçeği reddediyor, başına geldiği zaman her şeyin ne kadar kolay yok olabileceğini anlıyor.
Tıpkı Polonyalıların istilanın olmayacağına kendilerini inandırmaları, tıpkı Berlin'dekilerin 1 gün sonra düşman uçaklarının bombalarıyla öleceklerine ihtimal vermemeleri, tıpkı Suriyelilerin her gün patlamaya başlayan bombalara rağmen katledileceklerine inanmamaları gibi.
İsrail denilen ülke şu anda şans eseri orada varlığını korumuyor. En inanılmaz gelen ihtimallere karşı bile reaksiyon aldıkları için oradalar, 1960'ların sonlarına kadar çok daha güçlü Arap ülkelerinin saldırılarına karşı orada tutunmayı başardılar. Herkes İsrail'in hep zalim taraf olduğunu zannediyor, 60'ların sonlarına kadar İsrailliler öldürülmeye yakın olan taraftı oysa. Avrupalılar ise savaşın varlığını çok uzun zamandır unuttu, savaş görmüş neslinin yetiştirdiği nesil de öldü. Hafıza büyük oranda kaybedildi, şimdi Çin'in ve Rusya'nın batı bloğu ülkelerine karşı başlatabileceği savaş gerçeğini reddediyorlar.