Uzaylı oyunlar #1

Paprikka

Centipat
Katılım
26 Mayıs 2020
Mesajlar
577
Çözümler
2
Yer
Qo'noS
Daha fazla  
Cinsiyet
Kadın
Meslek
Capitan
Aslında space sim başlığı altında toparlayacaktım ama aralarında simülasyonluk bir yanı olmamasına rağmen çok fazla keyif veren oyunlar da olduğu için "uzay" etiketi altında birkaç tavsiye sunmak istedim. Toplama listeler yapmaya bayılırım. Kendim de ürün/oyun tavsiyesi aradığım zaman kısaca listelenmiş şekilde arıyorum, "top" listeleri güzeldir.

Bir de "space sim" patır patır oyunların çıktığı bir tür olmadığı için süzgeci biraz geniş tutmak gerekiyor. Önereceğim hemen hemen her şeyi oynadım, henüz çıkmamış olanlar da var aralarında. Liste sıralaması ise tamamen rastgele, nitelik/nicelik göstergesi değil.

Elite Dangerous

Eski Elite oyunlarını duymuş olma ihtimaliniz yüksek. Vektör grafiklerle diskete sığdırılmış, zamanının ötesinde bir oyun. Space sim türünün ilk ferdi de diyebiliriz.

2010'larda heyecanlanmamı sağlayan iki isimden biriydi star citizen ile birlikte. Elite serisini yeni nesle taşıma misyonu vardı ve tamamladı, ama yolculuğu devam ediyor. Oyun tamamen gemi odaklı, geminiz eviniz yuvanız ve her şeyiniz. Görevi de keşfi de ticareti de geminin kokpitinden yapıyorsunuz. İçerik de buradan anlaşıldığı gibi keşif, ticaret, savaş.

Grafik ve özellikle ses olarak inanılmaz tatmin edici bir oyun, sistem ihtiyaçları da çok uçuk değil. Newtonian Fizik motoru kullanıyor, ölçeklendirme ve mesafeler samanyolu'ndan birebir aktarılmış. Bilinen her gökcismini içeriyor, kalanını da temel algoritma üzerinden prosedürel olarak oluşturuyor.

Star Wars tadında dogfight beklemiyorsanız, uzayda olma hissine biraz daha gerçekçi bir yaklaşım sizi tatmin edecekse kesinlikle öneriyorum. Daha ciddi bir oyun, tam anlamıyla bir space sim. İnilebilir gezegenler de eklendi, yakında gemimizden de inebileceğiz (şu an sadece yüzey keşif araçları ile inilebiliyor), atmosferli değişik değişik gezegenler de gelecek.

101.jpg


No Man's Sky

Oyun tarihinin en kötü çıkış yapmış oyunlarından kendini en iyi affettirmiş olanı mı desem bilemedim. Ama tam olarak öyledir. Fragmanlarla uzay türüne aç kitleye dondurma kolisi sallayıp oyun çıktığında "al akide şekeri" demişti sean murray. Tanıtımlarda gösterilen özelliklerin neredeyse çoğu eksik, eklenenler de yarım yamalak haldeydi. "Zibilyon tane birbirinden farklı gezegen" şeklinde yapılan reklamı aynı gezegenin zibilyon farklı renkte olduğu gerçekliğine dayanıyordu. CO-OP ve multiplayer yalanı daha da acıydı, çoğumuzun boğazından geçmek bilmedi.

Böyle çıktı oyun. Ama yıllar içinde nasıl ve neden olduysa tüm vaatlerini yerine getirdi. Fazlasını da sundu, herhangi bir ücret talep etmeden ya da o içeriklieri ücretli DLC kılıfına sokmadan. Artık üs kurabildiğimiz, carrier gemilerine sahip olabildiğimiz, başkalarını görüp konuşabildiğimiz, CO-OP görevler yapabildiğimiz, ırk seçme, kostüm seçenekleri olan, VR desteği eklenmiş; olabildiğince optimize edilmiş çok daha oturaklı ve derin bir oyun. %50 ve üzeri indirimde yakalarsanız ve önceden ilginizi çektiyse gönül rahatlığı ile alabilirsiniz.

102.jpg


Freelancer

Star Citizen'in arkasındaki adam chris Roberts'ın kendi zamanının imkanlarıyla (2003) yaptığı bir oyun, klasiktir. Hakkında kötü konuşan bulamazsınız, bulsanız da çok etki etmez. Oyun dünyasının barış manço'su gibi bir şey bu oyun.

Hala gideri vardır. Merak eden olursa crossfire adlı; oyunu tam anlamıyla yenileyen ve güzelleştiren bir modu var; onunla birlikte denemelerini de öneririm. Oyun ne peki? Ticaret yapılabilen, tek tabanca savaşılabilen, takip edilebilecek bir hikayesi olan; oynanabilirlikte aşmış bir oyun. Grafikleri eski gelebilir, ama çok köklü bir geçmişe sahip mod desteği var. HD kaplamalarını fan sitelerinde bulabilirsiniz.

103.jpg


SpaceEngine

Oyundan ziyade "gugıl ört'ün uzayda geçeni".

Rus bir eleman yıllar boyunca tek başına yaptı yürüttü ücretsiz bir şekilde. Kendi sitesinden oyun Steam'e geçmeden önceki sürümlerini ücretsiz indirebiliyorsunuz. Oyun Steam'e makul ve hak ettiği bir fiyatla geçti ve para kazandığını görünce oyunu ben yapmış kadar mutlu oldum. Çünkü verilen emek büyük ve teknik olarak çok etkileyici, dünyanın yüzeyinden çıkıp milyarlarca ışık yılı yolculuk edip evrenin sonuna kadar varabiliyorsunuz.

Ölçeklendirme ve büyüklük hissi çok güzel, oyunda ışık hızında gezinseniz bile evrenin büyüklüğü içinde bunun anlamsız kaldığını hissedebiliyorsunuz.
Bu yüzden çok daha büyük hızlarda daha kısa sürede gezinme şansınız var. İzleyici modundan çıkmak isterseniz gemi ekleyip oyun gibi de dolaşabiliyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ediyorum, merakınızı çok büyük ölçüde giderir, ama akıllı her insanın başına gelebileceği gibi kafanızdaki soruları yanıtlamaktan çok yeni sorulara sebep olacaktır. "Ben niye varım her şey neden bu kadar büyük" diye bir köşeye büzülüp varoluş krizine girmeyin sakın.

104.jpg


X4: Foundations

Muhasebe programı gibi bir oyun. Arayüzüne alışma süreci uzun; alıştıktan sonra bağımlılık yapar. X serisini duymuş olmanız muhtemel, kendine has özel bir yeri var, sadık hayran kitlesine sahip köklü geçmişli bir oyun serisi. Her birini çokça sevsem de son oyununa ayrı aşık olduğumdan onu örnek göstermek istedim.

Görev tipleri ve hikaye açısından zayıf kalsa da sandbox diye tabir edebiliriz bu oyunu. Uzayda geçen Mount and Blade'de diyebilirim. Tek tabanca takılmak, korsanlık, filo kurmak, ticaret ağları oluşturmak, hammadde toplamak/satmak, kendi kendine yetebilen ve birkaç madde soktuğunuzda ortaya ürün çıkarıp satabilen fabrikalar kurmak, oyunda yapabildiğiniz her şeyi kiraladığınız NPC'lere yaptırmak gibi şeyler mümkün.

Yaşayan bir ekonomisi ve ekosistemi var oyunun. Beklenmedik krizler çıkabiliyor, piyasalarla fiyatlarla oynayabiliyorsunuz. Yoğun bir savaşa giren farklı taraflar yüzünden piyasadaki gemi parçası ve üretimi açığı oluşuyor, fırsatçılık yapabiliyorsunuz. Hiçbir şey sınırsız değil ve oyundaki malzemeler sürekli el değiştiriyor.

Ufacık Fighter'lardan kilometrelerce uzunluktaki kapital gemileri kadar yığınla gemi kullanabiliyorsunuz, kısıtlı bir şekilde güvertelerinde dolaşabiliyorsunuz; geminizden inmek, koltuktan kalkmak, istasyonları dolaşmak, alım satım yapmak ya da görev toplamak, giysi ile uzay yürüyüşü ya da tamiri yapmak mümkün. Karmaşık makrolar kurarak pilotlarınıza emir yağdırabiliyorsunuz, AFK iken de çok şey yapabilme şansınız var.

Mikro yönetim, ekonomi simülasyonu seviyorsanız oyunu haritası üzerinde 4X strateji gibi bile oynayabiliyorsunuz. X serisinden gözü korkanlar için güzel bir başlangıç. Zaten space Sim'lerin içinde olup "ben gemiden inebildiğim, geminin içinde gezebildiğim oyun arıyorum" diyorsanız direkt öneriyorum. Daha iyi yapabilen yok şu an bunu.

x4.jpg


Space Engineers

Minecraft'ın uzayda geçeni, karmakarışık mekanik sistemler kurabileceğiniz bir sandbox oyunu.

Bir şeyler inşa etmeyi sevenlerin denemelerini tavsiye ediyorum. İçinizdeki mühendisi gıdıklayabilir, oyunda sınırları zorlayan insanlar var. Biraz sağlam bir sistem istiyor ama çeşitli ince ayarlarla rahatça oynanabilir. Sağlam sistem istemesinin nedeni de mükemmel bir Fizik motorunun oluşu. Yerçekimi, nesnelerin ivmesi, referans noktaları, kuvvet, hasar gören; parçalanan (oyunun en eğlenceli anlarıdır) gemiler, sağı solu kazmak maden toplamak derken işlemciyi terletiyor.

Yapabileceğiniz şeyler, kurabileceğiniz fanteziler tamamen sizin becerinize kalmış. Oyun sizi bir şeye yönlendirmiyor. Çok basit pve seçeneği var sadece. Online girerseniz başka tabii, asıl eğlenceli kısım o. İşin içine PVP giriyor, trollük giriyor; roleplay giriyor. Ama oyunun olayı sizi çok çeşitli çıktılar alabileceğiniz bir olasılık denizine bırakması, o yüzden uzayda Minecraft benzetmesi yerinde bir benzetme.
Ayrıca Steam'in tüm nimetlerinden yararlanıyor, güzel bir workshop desteği var çok fazla sayıda modu bulunuyor. Gezegen, asteroid, star destroyer gibi şeyler ekleyebiliyorsunuz kolayca. Steam api sayesinde port Hamachi muhabbetlerine girmeden hızlı bir şekilde arkadaşlarla ortama akılabiliyor.

unnamed.jpg


Pulsar: Lost Colony

Star trek fantezisi yaşayabileceğiniz uzay keşfi oyunu.

Kaptan, mühendis, bilim adamı, silah adamı, pilot gibi rolleri arkadaşlarınızla aranızda (ya da botlarla) bölüşerek koca koca gemileri idare ediyorsunuz. Görev dağılımı ve sorumluluklar güzel ekip çalışması gerektiriyor; oyunu güzel yapan da bu.

Kaptan bir nevi gemide kordinasyonu sağlayan ve yol haritası çizen kişiyken mühendis motorlardan, warp atlamalarından, geminin sıcaklığından soğuğundan sorumlu. Bilim adamı gezegenlerden ya da uzaydan topladığınız şeyleri laboratuarında analiz ederek size bir şeyler kazandırıyor; savaşta da siber güvenlikten sorumlu. Geminizi buff'layan yazılımları çalıştırıp düşman gemilerine virüs enfekte etme gibi şeyler yapıyor. Silah adamı dediğimiz kişi taktiksiz bir bam Bam'cı. Daha büyük ve karmaşık silahları sadece bu roldeki kişi kullanabiliyor, cephane stoğu ve tedariği de kendisinde. Pilot da adı üzerinde, pilot. En önemli görevi gemideki silahların görüş açılarını bilmek ve savaşta buna göre manevra yaparak silahları kullananlardan "olum sağa dön az" laflarını işitmemek ve gemiyi warplanacağı yerlere göre rotada tutmak.

Oyunun ne olduğunu ve odak noktasını anladınız diye düşünüyorum. Şöyle arkadaşlarla toplanalım, birimiz scotty olsun birimiz picard; aramız.- Yanımıza bir uhura alalım diye düşünenler için yapılmış. İstasyonlara, düşman gemilerine, gezegen yüzeylerine ışınlanmak ve oralara has görevler yapmak mümkün. Oyun retro bir grafik tarzı kullanıyor ve bana kalırsa çok hoş ve eşsiz, güzel güzel stabil bir şekilde hatasızca çalışıyor.

Arkadaşlarla birlikte oynanırsa uykusuzluğa sebep olabiliyor. Bir süre sonra kaptırıyorsunuz zaten, evdekiler seslerden ve konuşmalardan kıllanıp ne olup bittiğini sorduğunda cevaplayamayacaksınız, çok uğraşmayın.

Pulsar.png


...devamı gelecek.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı