Sürprizbozan Witcher 3 dijkstra vs roche

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Ben Dijkstra'yı seçerim çünkü adam yürüyen vizyon.

Bir kere kitaplarda yaşanan olaylardan dolayı Geralt ile birbirlerine karşı pek sıcakkanlı olamasalar da birbirlerine hep saygı duymuştur Geralt ve Dijkstra. Geralt, Dijkstra'nın elinin her yere uzanabilmesine, her yerde kulağının olmasına hep hayranlık duymuştur. Dijkstra ise Geralt'ın savaşçılığına, iş bitiriciliğine ve şartlar ne olursa olsun her durumun üstesinden gelebilmesine hep hayranlık duymuştur. Bu iki karakter birbirlerine ölümüne düşman olan karakterler değil. Bunları en başta bir belirteyim.

Dijkstra'nın amaçları, çağdaşlığı, fikirleri vs. tam bir akılcılık örneğidir. Ayrıca Dijkstra, kitaplardaki en önemli karakterlerden biridir çünkü kitaplarda siyaset, savaşlar ve politika hep Dijkstra'nın üzerinden anlatılıyor. Roche diyenler kitapları okumamış ya da okuyup da tam kavrayamamış kişiler bence. Dijkstra karakterini tam anlayamamışlar. O yüzden neden Dijkstra anlatayım.

Dijkstra'nın amacı öncelikle Novigrad gibi kıtanın en büyük ve önemli şehirlerinden birini cadı avcılığı, ebedi ateş, yanan gül tarikatı, kadim ırklara yapılan katliam ve büyücü katliamı gibi bağnazca şeylerden arındırıp şehrin sosyokültürel yapısında köklü bir değişiklik yapmaktır. Bunun için Francis Bedlam gibi bu bağnazca şeylere karşı olan yer altı baronlarıyla ittifak yapıyor.

Daha sonra ise kuzeyin kaderinin Radovid gibi akıl sağlığını kaybetmiş, bağnaz bir ruh hastası katilin elinde olmaması gerektiğini gördüğünden, onu tahttan indirip Redanya'nın başına geçerek tüm kuzeyi Nilfgaard işgalinden kurtarmayı amaçlıyor. Eğer Redanya'nın başına geçerse neredeyse sınıra dayanmış koskoca Nilfgaard İmparatorluğu'nu alt edip tüm kuzeyi kurtarıyor daha sonra ise bir ekonomik devrim yapıp kuzeyin bayındır ve refah hale gelmesini sağlıyor.

Eğer Redanya'nın başına Dijkstra geçerse yukarıda yazdıklarımın hepsini yapıyor ve kuzeyi kurtarıp refah hale getiriyor. Buradan da Dijkstra'nın stratejik, akılcı ve çağdaş bir deha olduğunu anlıyoruz.

Dijkstra'nın ayrıca yeri geldiğinde Geralt'a ve dostlarına da iyiliği oluyor.
Dijkstra büyücü katliamı gibi bir bağnazlığa karşı olduğu için Novigrad'da bulunan başlarında Triss'in bulunduğu büyücü ekibini Francis Bedlam ile birlikte Radovid'in elinden kurtarıyor ve gemi ile Kovir'e gitmelerini sağlıyor. Eğer Dijkstra yardım etmeseydi Radovid o büyücüleri acımasızca katledecekti.
Geralt, Dijkstra'ya "Neden yardım ettin? Sen çıkarın olmadığı sürece yardım etmezdin." gibisinden bir şeyler diyor, Dijkstra'da çıkarı için değil onların acımasızca ölmesine göz yumamadığı için, içinden geldiği için yardım ettiğini söylüyor çünkü Dijkstra büyücülerin bağnazca katledilmesine karşı. Triss'e de Novigrad'da bir çok iyiliği ve yardımı oluyor Dijkstra'nın.

Şimdi gelelim Roche'a.

Her ne kadar Geralt'a yardım etse de iyiliği dokunsa da kendisi insanlar ile elfler arasındaki bağnaz savaşın önde gelen isimlerindendir. Temerya'yı Nilfgaard'a teslim edip tüm kuzeyi harcamak istemesi ve tüm kuzey halkının hayatını Emhyr gibi bir katilin eline teslim edip riske atması Roche'a olan bakışım açımı olumsuz etkilemiştir. Halbuki Dijkstra, Nilfgaard'a güvenilmeyeceğini bildiği için tüm kuzeyi kurtarmayı seçiyor ve Nilfgaard ile savaşıp onu alt ediyor. Ayrıca o çok sevdiği biricik kralı Foltest'in ölümüne sebep olan asıl kişiye yani Emhyr'e boyun eğmesi de cabası.

Roche diyenlerin olayı tüm boyutlarıyla ele almayıp duygusal yaklaştığını düşünüyorum açıkçası. Ha olaya sadece duygusal yaklaşaçaksak da yine Dijkstra'yı seçerdim. Dijkstra'da Geralt'a karşı tamamen kötü olan bir karakter değil, yeri geldiğinde onun da Geralt'a ve dostlarına iyiliği oluyor.

Ben tüm kitapları okumuş ve tüm oyunları oynamış biri olarak Dijkstra'yı seçmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Ben Dijkstra'yı seçerim çünkü adam yürüyen vizyon.

Bir kere kitaplarda yaşanan olaylardan dolayı Geralt ile birbirlerine karşı pek sıcakkanlı olamasalar da birbirlerine hep saygı duymuştur Geralt ve Dijkstra. Geralt, Dijkstra'nın elinin her yere uzanabilmesine, her yerde kulağının olmasına hep hayranlık duymuştur. Dijkstra ise Geralt'ın savaşçılığına, iş bitiriciliğine ve şartlar ne olursa olsun her durumun üstesinden gelebilmesine hep hayranlık duymuştur. Bu iki karakter birbirlerine ölümüne düşman olan karakterler değil. Bunları en başta bir belirteyim.

Dijkstra'nın amaçları, çağdaşlığı, fikirleri vs. tam bir akılcılık örneğidir. Ayrıca Dijkstra, kitaplardaki en önemli karakterlerden biridir çünkü kitaplarda siyaset, savaşlar ve politika hep Dijkstra'nın üzerinden anlatılıyor. Roche diyenler kitapları okumamış ya da okuyup da tam kavrayamamış kişiler bence. Dijkstra karakterini tam anlayamamışlar. O yüzden neden Dijkstra anlatayım.

Dijkstra'nın amacı öncelikle Novigrad gibi kıtanın en büyük ve önemli şehirlerinden birini cadı avcılığı, ebedi ateş, yanan gül tarikatı, kadim ırklara yapılan katliam ve büyücü katliamı gibi bağnazca şeylerden arındırıp şehrin sosyokültürel yapısında köklü bir değişiklik yapmaktır. Bunun için Francis Bedlam gibi bu bağnazca şeylere karşı olan yer altı baronlarıyla ittifak yapıyor.

Daha sonra ise kuzeyin kaderinin Radovid gibi akıl sağlığını kaybetmiş, bağnaz bir ruh hastası katilin elinde olmaması gerektiğini gördüğünden, onu tahttan indirip Redanya'nın başına geçerek tüm kuzeyi Nilfgaard işgalinden kurtarmayı amaçlıyor. Eğer Redanya'nın başına geçerse neredeyse sınıra dayanmış koskoca Nilfgaard İmparatorluğu'nu alt edip tüm kuzeyi kurtarıyor daha sonra ise bir ekonomik devrim yapıp kuzeyin bayındır ve refah hale gelmesini sağlıyor.

Eğer Redanya'nın başına Dijkstra geçerse yukarıda yazdıklarımın hepsini yapıyor ve kuzeyi kurtarıp refah hale getiriyor. Buradan da Dijkstra'nın stratejik, akılcı ve çağdaş bir deha olduğunu anlıyoruz.

Dijkstra'nın ayrıca yeri geldiğinde Geralt'a ve dostlarına da iyiliği oluyor.
Dijkstra büyücü katliamı gibi bir bağnazlığa karşı olduğu için Novigrad'da bulunan başlarında Triss'in bulunduğu büyücü ekibini Francis Bedlam ile birlikte Radovid'in elinden kurtarıyor ve gemi ile Kovir'e gitmelerini sağlıyor. Eğer Dijkstra yardım etmeseydi Radovid o büyücüleri acımasızca katledecekti.
Geralt, Dijkstra'ya "Neden yardım ettin? Sen çıkarın olmadığı sürece yardım etmezdin." gibisinden bir şeyler diyor, Dijkstra'da çıkarı için değil onların acımasızca ölmesine göz yumamadığı için, içinden geldiği için yardım ettiğini söylüyor çünkü Dijkstra büyücülerin bağnazca katledilmesine karşı. Triss'e de Novigrad'da bir çok iyiliği ve yardımı oluyor Dijkstra'nın.

Şimdi gelelim Roche'a.

Her ne kadar Geralt'a yardım etse de iyiliği dokunsa da kendisi insanlar ile elfler arasındaki bağnaz savaşın önde gelen isimlerindendir. Temerya'yı Nilfgaard'a teslim edip tüm kuzeyi harcamak istemesi ve tüm kuzey halkının hayatını Emhyr gibi bir katilin eline teslim edip riske atması Roche'a olan bakışım açımı olumsuz etkilemiştir. Halbuki Dijkstra, Nilfgaard'a güvenilmeyeceğini bildiği için tüm kuzeyi kurtarmayı seçiyor ve Nilfgaard ile savaşıp onu alt ediyor. Ayrıca o çok sevdiği biricik kralı Foltest'in ölümüne sebep olan asıl kişiye yani Emhyr'e boyun eğmesi de cabası.

Ben tüm kitapları okumuş ve tüm oyunları oynamış biri olarak Dijkstra'yı seçmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum.

Kitaplarda Dijkstra'ın Nilfgaard'ı yenmiş olmasının tek sebebi kötüler kaybetsin cart curt. Gerçekçi bir bakış açısıyla kazanmasının imkanı yok Black Ones'a karşı. Daha fazla insanın ölmesine gerek yok deyip verdim ülkeyi Emhyr'e valla.
 
Kitaplarda Dijkstra'ın Nilfgaard'ı yenmiş olmasının tek sebebi kötüler kaybetsin cart curt. Gerçekçi bir bakış açısıyla kazanmasının imkanı yok Black Ones'a karşı. Daha fazla insanın ölmesine gerek yok deyip verdim ülkeyi Emhyr'e valla.
Şimdi burada savaş, strateji vs. konuşmayı pek gerek görmüyorum ama neden gerçekçi olmasın ki? Tarihte ne ufak devletler ne güçlü devletleri alt etti. Witcher serisinde neden olmasın bu? Dijkstra'nın kıtadaki en iyi istihbaratçılardan biri olması, çağdaş özelliğinden dolayı elflerin ve büyücülerin de onu desteklemesi, tüm kuzeyi birleştirici bir politika izleyip teşkilatlandırması vs. Nilfgaard'a karşı galip olmasına neden oluyor. Ayrıca eğer Emhyr yenerse asıl daha fazla insan ölüyor çünkü kendisi işgal ettiği yerlerdeki insanları acımasızca katleden biri. Bunu hep kitaplarda hem de özellikle Witcher 3'te çok görüyoruz. Bakmayın Toussaint'ın öyle refah olduğuna, sırf Anna ile Emhyr kuzen olduğu için yani akrabalık olduğunu için öyle refah Toussaint. Ayrıca Dijkstra, Nilfgaard'ı kitaplarda yenmiyor Witcher 3 oyununda yeniyor, eğer Roche yerine onu seçersen.
 
Son düzenleme:
Oyun hayatımdaki en sevmediğim görev. Witcher'ın sadece 2 seçenekli (ikisinin de sonu berbat) sonuç bırakması onun da finali büyük ölçüde etkiliyor olması çok çok kötü. Witcher, yeni çıkaracağı oyunlarda seçenek ve sonuçlara mutlaka el atması lazım.
 
Herkes bilir ki Emreis'in hakimiyetinde kuzeyde mutluluk olmaz. Radovid'de zaten liderlik vasfı yok.
İkisine de katılmıyorum. Emhyr'in hakimiyetinde kuzeyde mutluluk pek ala olur. Kuzey krallıkları kendi egemenliklerine sahipken bile halk sürekli savaş halinde ve yoksulluk altındaydı. Emhyr'in gittiği bütün topraklara adalet, düzen, otorite ve refah getirdiği aşikar. Dijsktra'nın Redenya'sı ırksal çatışmaların devam ettiği, krallıkların birbirlerine karşı içsel çatışmayı sürdürdüğü kısa vadeli bir hükümdarlık olarak hayatta kalır ancak. Yani kuzey, kuzey olarak kalır. Gelişmesi ve mutlu olması için Kuzey'i Nilfgaard yönetmelidir. Bu nedenle Temerya'nın özerk bir devlet olarak kalması bence Witcher 1'den beri bu oyunu oynayan herkes için en mutlu sondur.

Ayriyeten Radovid tırnaklarıyla kazıyarak bu mevkiye ulaşmış birisi. Witcher 1'den beri her olayı en ince ayrıntısına kadar tasarlayıp idealleri doğrultusunda uzun vadede büyük başarılara ulaştı. Babasına ve krallığına karşı kendi ihtiraslarına göre hareket eden büyücüler loncasını ortadan kaldırdı. Güneyden akın akın gelen Nilfgaard İmparatorluğuna karşı tek krallık olarak savaşı sürdürdü. Yöntemleri sevilir veya sevilmez orası ayrı ama Radovid, Yavuz lakabına yakışır bir şekilde çok güçlü bir lider.
 
İkisine de katılmıyorum. Emhyr'in hakimiyetinde kuzeyde mutluluk pek ala olur. Kuzey krallıkları kendi egemenliklerine sahipken bile halk sürekli savaş halinde ve yoksulluk altındaydı. Emhyr'in gittiği bütün topraklara adalet, düzen, otorite ve refah getirdiği aşikar. Dijsktra'nın Redenya'sı ırksal çatışmaların devam ettiği, krallıkların birbirlerine karşı içsel çatışmayı sürdürdüğü kısa vadeli bir hükümdarlık olarak hayatta kalır ancak. Yani kuzey, kuzey olarak kalır. Gelişmesi ve mutlu olması için Kuzey'i Nilfgaard yönetmelidir. Bu nedenle Temerya'nın özerk bir devlet olarak kalması bence Witcher 1'den beri bu oyunu oynayan herkes için en mutlu sondur.

Ayriyeten Radovid tırnaklarıyla kazıyarak bu mevkiye ulaşmış birisi. Witcher 1'den beri her olayı en ince ayrıntısına kadar tasarlayıp idealleri doğrultusunda uzun vadede büyük başarılara ulaştı. Babasına ve krallığına karşı kendi ihtiraslarına göre hareket eden büyücüler loncasını ortadan kaldırdı. Güneyden akın akın gelen Nilfgaard İmparatorluğuna karşı tek krallık olarak savaşı sürdürdü. Yöntemleri sevilir veya sevilmez orası ayrı ama Radovid, Yavuz lakabına yakışır bir şekilde çok güçlü bir lider.
Yazdıklarımı tam anlayamamışsın galiba. Yukarıda da yazdığım gibi sen sadece Toussaint öyle diye Nİlfgaard'ın yönettiği tüm yerleri öyle refah mı sanıyorsun? Emhyr, işgal ettiği topraklarda katliam yapan ve ağır vergiler altında bırakan biri. Toussaint, Anna ile Emhyr'in kuzen olmasından dolayı yani akrabalık ilişkisinden dolayı öyle huzurlu. Mesela Nilfgaard Ciri'nin doğup, büyüdüğü yer olan Cintra'da yaptığı katliamı bilmiyorsun sen galiba. Nilfgaard, Cintra'yı işgal edip orada büyük bir katliam yapıyor. Bu katliam öyle büyük ki kitaplara bile yazılıyor bu vahşice yapılan kıyım.

Dijkstra'nın Redanya'sına ırksal çatışmaların devam ettiği bir Redanya olarak kalır demişsin. Sen yazdıklarımı ya hiç okumamışsın ya da anlayarak okumamışsın. Radovid gibi birine "yavuz" benzetmesini yapmana hiç girmiyorum bile.
 
Yazdıklarımı tam anlayamamışsın galiba. Yukarıda da yazdığım gibi sen sadece Toussaint öyle diye Nİlfgaard'ın yönettiği tüm yerleri öyle refah mı sanıyorsun? Emhyr, işgal ettiği topraklarda katliam yapan ve ağır vergiler altında bırakan biri. Toussaint, Anna ile Emhyr'in kuzen olmasından dolayı yani akrabalık ilişkisinden dolayı öyle huzurlu. Mesela Nilfgaard Ciri'nin doğup, büyüdüğü yer olan Cintra'da yaptığı katliamı bilmiyorsun sen galiba. Nilfgaard, Cintra'yı işgal edip orada büyük bir katliam yapıyor. Bu katliam öyle büyük ki kitaplara bile yazılıyor bu vahşice yapılan kıyım.

Dijkstra'nın Redanya'sına ırksal çatışmaların devam ettiği bir Redanya olarak kalır demişsin. Sen yazdıklarımı ya hiç okumamışsın ya da anlayarak okumamışsın. Radovid gibi birine "yavuz" benzetmesini yapmana hiç girmiyorum bile.
Cintra katliamı ve kuzeydeki diğer katliamlar savaşın bir parçası. Ben de zaten kalkıp Nilfgaard hümanist demedim ki. Bütün savaşlarda katliam olur. Kuzeyliler Nilfgaard savaşının ortasında bile kendi krallıklarını işgal edip katliam yaptılar. (Örnek, Kaedwen'in Kuzey Aedirn'i işgal etmesi)

Yok bunlar şurayı işgal etti insanları öldürdü vs vs fasa fiso o yüzden. Önemli olan bölgeyi ilhak ettikten sonra ne olduğu. Evet, Nilfgaard'ın yönettiği tüm yerler yeterince refah. Mettina, Nazair, Ebbing, Maecht gibi krallıklar Nilfgaard himayesi altında özerk bir şekilde yaşıyor ve gerekli vergiyi de ödüyorlar. Ağırdır, fazladır bilinmez ama özgürce yaşayabiliyorlar. Zaten bu krallıklar Nilfgaard gelmeden önce de sürekli savaş halinde olan krallıklar. Tıpkı Redenya ve Temerya'nın sürekli savaş halinde olması gibi. Güneyden Nilfgaard gelmeseydi yine Pontar için savaş çıkacaktı. Kaedwen sürekli Aedirn ile savaşan ve Nilfgaard istilasında bile Aedirn'i sırtından vuran bir krallık. Rivia da keza öyle. Sürekli siyasi bir karmaşanın olduğu yer. İnsanlar kuzey krallıkları varken de mutlu değil.

Kaldı ki bunun bir Elf ve Cüce boyutu var. Kuzey Krallıkları sürekli katliam yapmakla meşgulken, Nilfgaard hakimiyeti altında bu ayrılıklar son bulacaktır. Temerya'nın, Temeryalı bir vali tarafından yönetilmesi, Redenyalı bir diktatör tarafından yönetilmesinden iyidir.

Radovid gibi birine "yavuz" benzetmesini yapmana hiç girmiyorum bile.
Yavuz zaten Radovid'in kendi lakabı, benim taktığım bir şey değil, bunu dahi bilmemene hiç girmiyorum bile.
 
Radovid'in lakabının orijinal Lehçe'de "Srogi" olduğunu ve İngilizce'ye karakterin merhametsiz özelliğinden dolayı "The Stern" olarak geçtiğini ve bunun da oyunlarda Türkçe'de "Acımasız" olarak geçtiğini bilmiyorsun ve gidip "yavuz" diyorsun. Yavuz genelde "yiğit, mert" anlamlarında kullanılan bir kelime bu yüzden "stern" veya "srogi" kelimelerini "yavuz" olarak çevirmenin doğru olduğunu düşünüyorsan o da senin sorunun. Kaldı ki ne oyunlarda ne de kitaplarda "yavuz" diye çevrilmemiş bu kelime. Üstüne bir de bilgisiz olduğumu ima ediyorsun 🤣

Hala Nilfgaard'ın topraklarının özgür bir biçimde yaşadığını söylüyorsun. Dijkstra'nın elf, cüce katliamına karşı bir karakter olduğunu söylüyorum ama sen hala Dijkstra olursa elf, cüce katliamı olur diyorsun. Dijkstra tüm kuzeyi birleştirip refah hale getirip barış ortamı sağlıyor, karakterin misyonu, fikri bu diyorum sen Nilfgaard'dan önce kuzey krallıklarının olduğu yerde halk huzursuzdu diyorsun.

Dijkstra, ne Emhyr gibi işgal ettiği yerlerde katliam yapıyor ne de Radovid gibi elf, cüce katlediyor. Dijkstra kuzey ülkeleriyle savaşa girişmiyor aksine onları birleştirip tüm kuzeyin huzur içinde yaşamasını istiyor. Dijkstra sadece Nilfgaard ile savaşıyor ki bunda da haklı. Tüm kıtayı işgal edip, ele geçirdiği yerlerde katliam yapıp halkı ağır şartlar altında yaşatan bir imparatorluk ile savaşmayıp da ne yapacak? Emhyr eğer Redanya'yı düşürürse bu seferde tüm kuzeye kan ağlatıyor. Bu özgürlük ve huzur mu sence?

Dijkstra zaten eski kuzey krallıklarının kendi aralarında savaşmasını saçma bulduğundan onları birleştirmek istiyor. Sadece Nilfgaard'ı düşman olarak görüyor. Eskiden kuzey ülkelerinin birbirleri ile savaşmasının Dijkstra ile ne alakası var? Dijkstra o zamanlar sadece Redanya istihbaratına çalışan biriydi, krallığın üstünde direkt bir yetkisi yoktu. Yukarı da ilk yazdığım yazıyı iyi oku.
Dijkstra ne katliam yapan ne de kuzey krallıklarının kendi aralarında savaşmasını isteyen biri ne de elf, cüce, büyücü katliamını destekleyen biri. Ayrıca bakma Emhyr'ın büyücülere bir şey yapmadığını. Witcher 3'te sırf Vahşi Av tehlikesini bertaraf etsinler diye bir şey yapmıyor büyücülere yoksa Fringilla'yı ve birçok büyücüyü zindanda çürütecekti, gerçi onuda Yen serbest bırakması konusunda ısrar ettiği için bırakıyor yoksa yine zindanlarda tutacaktı büyücüleri. Yennefer'e bir şey yapmamasının sebebi de sırf Ciri'yi bulsun diye. Emhyr yoksa büyücüleri çok da seven biri değil.

Eğer Nilfgaard büyücülerin ve kadim ırkların rahat edebileceği bir ülke olsaydı kitaplar Sodden Savaşında ve büyük kuzey savaşında büyücüler ve kadim ırklar Nilgaard'a karşı savaşmazdı. Dijkstra'nın Emhyr ve Radovid'ten daha kötü olduğunu düşünüyorsan bu yazdıklarımı ve yukarıda en başta yazdıklarımı tekrar okumanı tavsiye ederim.
 
Radovid'in lakabının orijinal Lehçe'de "Srogi" olduğunu ve İngilizce'ye karakterin merhametsiz özelliğinden dolayı "The Stern" olarak geçtiğini ve bunun da oyunlarda Türkçe'de "Acımasız" olarak geçtiğini bilmiyorsun ve gidip "yavuz" diyorsun. Yavuz genelde "yiğit, mert" anlamlarında kullanılan bir kelime bu yüzden "stern" veya "srogi" kelimelerini "yavuz" olarak çevirmenin doğru olduğunu düşünüyorsan o da senin sorunun. Kaldı ki ne oyunlarda ne de kitaplarda "yavuz" diye çevrilmemiş bu kelime. Üstüne bir de bilgisiz olduğumu ima ediyorsun 🤣

Hala Nilfgaard'ın topraklarının özgür bir biçimde yaşadığını söylüyorsun. Dijkstra'nın elf, cüce katliamına karşı bir karakter olduğunu söylüyorum ama sen hala Dijkstra olursa elf, cüce katliamı olur diyorsun. Dijkstra tüm kuzeyi birleştirip refah hale getirip barış ortamı sağlıyor, karakterin misyonu, fikri bu diyorum sen Nilfgaard'dan önce kuzey krallıklarının olduğu yerde halk huzursuzdu diyorsun.

Dijkstra, ne Emhyr gibi işgal ettiği yerlerde katliam yapıyor ne de Radovid gibi elf, cüce katlediyor. Dijkstra kuzey ülkeleriyle savaşa girişmiyor aksine onları birleştirip tüm kuzeyin huzur içinde yaşamasını istiyor. Dijkstra sadece Nilfgaard ile savaşıyor ki bunda da haklı. Tüm kıtayı işgal edip, ele geçirdiği yerlerde katliam yapıp halkı ağır şartlar altında yaşatan bir imparatorluk ile savaşmayıp da ne yapacak? Emhyr eğer Redanya'yı düşürürse bu seferde tüm kuzeye kan ağlatıyor. Bu özgürlük ve huzur mu sence?

Dijkstra zaten eski kuzey krallıklarının kendi aralarında savaşmasını saçma bulduğundan onları birleştirmek istiyor. Sadece Nilfgaard'ı düşman olarak görüyor. Eskiden kuzey ülkelerinin birbirleri ile savaşmasının Dijkstra ile ne alakası var? Dijkstra o zamanlar sadece Redanya istihbaratına çalışan biriydi, krallığın üstünde direkt bir yetkisi yoktu. Yukarı da ilk yazdığım yazıyı iyi oku.
Dijkstra ne katliam yapan ne de kuzey krallıklarının kendi aralarında savaşmasını isteyen biri ne de elf, cüce, büyücü katliamını destekleyen biri. Ayrıca bakma Emhyr'ın büyücülere bir şey yapmadığını. Witcher 3'te sırf Vahşi Av tehlikesini bertaraf etsinler diye bir şey yapmıyor büyücülere yoksa Fringilla'yı ve birçok büyücüyü zindanda çürütecekti, gerçi onuda Yen serbest bırakması konusunda ısrar ettiği için bırakıyor yoksa yine zindanlarda tutacaktı büyücüleri. Yennefer'e bir şey yapmamasının sebebi de sırf Ciri'yi bulsun diye. Emhyr yoksa büyücüleri çok da seven biri değil.

Eğer Nilfgaard büyücülerin ve kadim ırkların rahat edebileceği bir ülke olsaydı kitaplar Sodden Savaşında ve büyük kuzey savaşında büyücüler ve kadim ırklar Nilgaard'a karşı savaşmazdı. Dijkstra'nın Emhyr ve Radovid'ten daha kötü olduğunu düşünüyorsan bu yazdıklarımı ve yukarıda en başta yazdıklarımı tekrar okumanı tavsiye ederim.

Aga yavuz asla yiğit veya mert demek değil, günlük hayatta yanlış kullanıyor olabilirsin. Yavuz ve stern benzer kelimeler.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı