Yapay zeka ve teknoloji alanında hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bahsettiğim teori tam olarak hücrelerin oylama ve karar alma seçimi kısmına bilinç diyor ve bunun birebir olarak taklit edilmesi de bu açıdan gayet olası. Bilinç dediğimiz şeyin bu hücreler arası veri paketlerinin oylanıp değerlendirilmesi süreci ise bu kesinlikle taklit edilebilir ve hatta geliştirilebilir bir özelliğimiz yani sizin hareket ön kabul şartınız ile benim düşünsel hareket ön kabul şartım eş veya paralel değil.

Ben insanın eşsiz olup eşsiz kalacağına da inanmıyorum. İnanmayacağım çünkü bu mümkün değil benim düşünce sistemime göre. Dolayısı ile fikriniz için teşekkür ederim.
Sayın üye, bahsettiğiniz teorinin yaklaşımının sorunlu olduğu dolayısıyla doğru sonuçlar vermeyeceği izlenimini edindim. Çünkü nöron hücrelerinin fonksiyonu, duyu organları ile algılanan bütün duyuşsal verileri, sinir sistemi üzerinden beynin ilgili bölümlerine transfer edilmesini sağlamaktır. Vücudun dışından veya içinden duyu organları ile algılanan bütün duyuşsal veriler, yine aynı organlar tarafından nöronların elektriksel olarak iletebileceği form olan sinaptik veri paketlerine dönüştürüldükten sonra, sinir sistemi üzerinden iletilir ve beyindeki ilgili merkezlere ulaşır. Bu işlemler boyunca nöronların “oylama ve karar verme süreçleri” dediğiniz etkinlikleri, tamamen nöronların doğal görevleri olup “bilinç dediğimiz şey” olarak ifade ettiğiniz ve benim “otonom canlının bireysel bilinci” diyeceğim varlık, bu toplam sürecin kendisi olamaz. Canlının bireysel bilinci yâni otonom kişiliği, bu etkinliğin kendisi olmayıp aradaki ilgi sadece, bu etkinlik ile iletilen ve beyinde onun değerlendirebileceği gerçek zamanlı bilişsel bilgiye dönüştürülmüş olan sinaptik “büyük veri”yi kullanmasıdır. Fakat göz ardı edilen veya aslında anlaşılamayan nokta daha önce ifade ettiğim gibi canlının özgün otonom kişiliği olan bireysel bilincin kesinlikle maddesel veya enerji formunda ölçülebilir bir fiziksel varlık olmadığı ve tamamen metafizik kökenli olduğudur. Bilimin ve tıbbın sınırı bu noktada resmen bittiği için, canlının otonom bireysel bilinci ve onun kullandığı en önemli araçlardan biri olan doğal zekânın orijini, erişilemez ve çözümlenemez olarak kalmaya devam edecektir.

Yapay zekâda bir otonomi varmış gibi gözükse de, bir yapay zekânın onu tasarlayan gerçek kişilerin tasarım sınırları dışına çıkması mümkün olamayacağı için gerçek bir otonomi söz konusu olamaz. Temel sorun veya çözümsüzlük, yapay zekâya sevinme, üzülme, sevme, nefret etme, koruma gibi birçok insanî hissin asla kazandırılamayacağıdır.

Son olarak, canlının vücudu /canlının sinir sistemi /canlının otonom kişiliği yâni bireysel bilinci olarak ifade edilen ilgi ilişkisini mekatronik robot bedeni /elekto-kompleks sensör sistemi / yapay zekâ olarak ifade edilebilecek ilgi ilişkisi ile karşılaştırdığınızda varacağınız kesin sonuç, ikincide ifade edilenin birincide ifade edilen insanların değişik amaçlarla kullanabileceği çok çok gelişmiş bir cihaz olduğudur. Daha ötesi yâni insan toplumunun yeryüzünden silinmesi ve yerine yapay zekâ medeniyeti gelmesi aşırı ütopik bir öngörü olduğu gibi sanırım Yaratıcının da onaylayacağı bir gelecek olmasa gerektir.
 
Kendi başına düşman seçip hedef alıp ardından o hedefi kendini patlatarak öldürdüğü iddia edilen bir Türk AI girişimi var ve kendileri Dünya çapında bol bol konuşuldu. Soğuk duş aldırdı bazı kişilere çünkü şu an bu tip başarılı iki örnekten birinin bize ait olduğu düşünülüyor ve bizim genel olarak uluslararası arenada nasıl göründüğümüz de Dünya geleceği açısından bu teknolojinin tehlikesi de belli. Şu an halen bu olay üzerinde araştırmalar sürüyor bildiğim kadarıyla.


Öncelikle kendi kendine çalışan sistemler yapay zekaya sahiptir bilgisi yanlıştır. Bir sistemin onu otonom yapması onu yapay zekaya sahip yapmaz.

Bu dronelarda sensörler ve kontrolü devreler vardır. Sensörlerden bir veri alınır örneğin ısı sensörü, bu ısı sensörü o sensör içindeki FGM kartına veriyi yollar, FGM kartındaki kod üzerinden veri incelenir eğer bu veri tutarsa ikinci koşul denetlenir, bu da görüntüdür.
Bu görüntüler daha önceki görevlerden çekilen fotoğraflardan elde edilen verilerle karşılaştırılarak hedefin vurulması sağlanabilir. O yüzden yapay zekadır demek biraz ayakları yere basmayan bir olay. Otonom araçların hepsi veri-denetleyici üzerine çalışır. Cruise Control(Hız sabitleyici) sistemi bunlara en güzel örnektir.
Öyle bir yapay zeka asla bulunamaz Allah izin vermez asla olmayacak insansı yapay zekalar.
Üzgünüm ama insan zekasını geçecekler, kendi karar mekanizmaları olacak. Duyguyu işleyebilmek öğretebilmeye bağlı bir olay. Eğer duygu verisi işlenebilirse, bu şekilde insanı yapay zekalar çıkacaktır lakin benim kendi düşüncem insan-yapay zeka hibrittir. Yapay zeka işlemsel ve doğru karar verme kapasitesini arttıracak ama duygusal analiz ve karar insanda olacak. Tabi gelecek ne gösterir bilemeyiz.
 
Son düzenleme:
Üzgünüm ama insan zekasını geçecekler, kendi karar mekanizmaları olacak. Duyguyu işleyebilmek öğretebilmeye bağlı bir olay. Eğer duygu verisi işlenebilirse, bu şekilde insanı yapay zekalar çıkacaktır lakin benim kendi düşüncem insan-yapay zeka hibrittir.
Sayın üye, önce insandaki zekâ nedir sorusunun cevabının tam olarak verilemediğini çünkü insan denilen varlığın otonom kişiliği olan bireysel bilincin yapısının, tam olarak çözümlenemediğini bildirmek isterim. Bunun sebebi insanın kişiliğinin maddesel veya enerji formunda somut bir varlık olmaması dolayısıyla metafizik yâni soyut bir varlık olmasıdır. Kişiliğin yâni etkin bilincin ana bileşenleri olan irâde, zekâ ve bilişsel hislerin de soyut olduğu açıktır. İnsan zekâsının, kişiliğin kendisi ile aynı şey değil ama onun ana bileşenlerinden biri olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.

Yapay zekâ olarak tanıtılan varlık ise özelleştirilmiş bir bilgisayar yazılımı olup çalışmak için bir bilgisayar donanımına ve dolayısıyla elektrik enerjisine bağımlıdır. Bu da onun somut bir varlık olduğunu gösterir. Bununla birlikte "yapay zekâ" terimi sanki "kişilik taşıyan yapay bir otonom bilinç" anlamı yüklenerek yanlış bir algı oluşmuş veya oluşturulmuştur. Oysa mevcut yapay zekâ programlarının "bir yapay kişilik taşıdığı veya yapay bir otonom bilinç gibi hareket ettikleri" sanısı, doğruluk payı taşımamakta olup tamamen yanlış bir algıdır.

Yazılım tasarımcıları tarafından oluşturulan hedef tanımlamasına ulaşmak için çalıştırılan özel amaçlı bilgisayar yazılımlarının, çok sayıda ölçme-karşılaştırma işlemi sonucunda karar verme işlemini döngüsel olarak tekrarlayıp sonunda hedef tanımlaması ile eşleşmeyi yakalayarak görevini tamamlaması yâni program çıktısını vermesi, o bilgisayar yazılımlarının bir tür zekâ taşıdığı anlamına gelmez. Hedef tanımlamasına ulaşmak için gerekli algoritmalar tasarlanmış ve eşleşme bulununca da görev tamamlanmıştır. Çok sayıda tekrar gerektirebilen veya yüksek bir analog veya dijital ölçüm hassaslığı gerektiren birtakım işlemlerin otomasyon ile çözülmesi için gerekli olabilecek özel amaçlı bilgisayar yazılımını tasarlayan kişi/kişiler insan bireyler olduğu halde, yazılımın kendisine "yapay zekâ" nitelemesini yapmak tamamen hatalı bir yakıştırma değil de nedir?

Üzülmenize gerek yok çünkü ilk paragrafta belirttiğim gibi, insan kişiliğinin ve sahip olduğu zekâsının yapısındaki sayısız bilinmezlik ve erişilemezlikten dolayı yazılım tasarımcılarının onları tamamen çözümlemesi asla mümkün değildir ve dolayısıyla gerçek anlamda otonom bir karar mekanizması olan yapay zekâ programları tasarlanamaz.
Duygu verileri de işlenip “makine öğrenmesi” ile yapay zekâ yazılımlarına kazandırılamaz çünkü bilişsel hisler olan beğenme/beğenmeme, üzülme/sevinme gibi daha birçok duygular dijitale dönüştürülemeyeceği için algoritma olarak tasarlanamaz süreçlerdir.

Sonuç olarak yapay zekâ programlarının bazı sanayi/mühendislik/finans/hukuk/tıp ve daha birçok üretim ve hizmet sektörlerinde gerekli olan doğru çözüme yönelik karar alma ve uygulama işlemlerinin, bilgisayar ve otomasyon teknolojileri yardımıyla hızlandırılmasına katkı sağladığı söylenebilir ama onların bunun dışına kendiliklerinden çıkıp yapay kişilik kazanacak bir organizasyon seviyesine ulaşabilecekleri veya ulaşacak şekilde tasarlanabilecekleri ve sonrasında da “Terminatör” serisi gibi bilim-kurgu filmlerinde olduğu şekilde tüm dijital sistem kontrollerini ele geçirip insanları işlevsiz hale getirebilecekleri iddiası pek de mümkün gibi gözükmüyor. Fakat, sadece bazı kötü insanların onları bu şekilde kullanmak için ileride girişimlerinin olabileceğinden söz etmek mümkün olmakla birlikte, orada da yine arka planda yapay zekâlardan değil kötücül düşünceli insan bireylerin varlığından söz edilebilir. Yâni "SKYNET" gibi kötücül bir otonom yapay zekâ değil onu kullanan kötücül insanlar var olabilir ve amaç, böyle insanların hiç olmamasını sağlamak olmalıdır.
 
Sayın üye, bahsettiğiniz teorinin yaklaşımının sorunlu olduğu dolayısıyla doğru sonuçlar vermeyeceği izlenimini edindim. Çünkü nöron hücrelerinin fonksiyonu, duyu organları ile algılanan bütün duyuşsal verileri, sinir sistemi üzerinden beynin ilgili bölümlerine transfer edilmesini sağlamaktır. Vücudun dışından veya içinden duyu organları ile algılanan bütün duyuşsal veriler, yine aynı organlar tarafından nöronların elektriksel olarak iletebileceği form olan sinaptik veri paketlerine dönüştürüldükten sonra, sinir sistemi üzerinden iletilir ve beyindeki ilgili merkezlere ulaşır. Bu işlemler boyunca nöronların “oylama ve karar verme süreçleri” dediğiniz etkinlikleri, tamamen nöronların doğal görevleri olup “bilinç dediğimiz şey” olarak ifade ettiğiniz ve benim “otonom canlının bireysel bilinci” diyeceğim varlık, bu toplam sürecin kendisi olamaz. Canlının bireysel bilinci yâni otonom kişiliği, bu etkinliğin kendisi olmayıp aradaki ilgi sadece, bu etkinlik ile iletilen ve beyinde onun değerlendirebileceği gerçek zamanlı bilişsel bilgiye dönüştürülmüş olan sinaptik “büyük veri”yi kullanmasıdır. Fakat göz ardı edilen veya aslında anlaşılamayan nokta daha önce ifade ettiğim gibi canlının özgün otonom kişiliği olan bireysel bilincin kesinlikle maddesel veya enerji formunda ölçülebilir bir fiziksel varlık olmadığı ve tamamen metafizik kökenli olduğudur. Bilimin ve tıbbın sınırı bu noktada resmen bittiği için, canlının otonom bireysel bilinci ve onun kullandığı en önemli araçlardan biri olan doğal zekânın orijini, erişilemez ve çözümlenemez olarak kalmaya devam edecektir.

Yapay zekâda bir otonomi varmış gibi gözükse de, bir yapay zekânın onu tasarlayan gerçek kişilerin tasarım sınırları dışına çıkması mümkün olamayacağı için gerçek bir otonomi söz konusu olamaz. Temel sorun veya çözümsüzlük, yapay zekâya sevinme, üzülme, sevme, nefret etme, koruma gibi birçok insanî hissin asla kazandırılamayacağıdır.

Son olarak, canlının vücudu /canlının sinir sistemi /canlının otonom kişiliği yâni bireysel bilinci olarak ifade edilen ilgi ilişkisini mekatronik robot bedeni /elekto-kompleks sensör sistemi / yapay zekâ olarak ifade edilebilecek ilgi ilişkisi ile karşılaştırdığınızda varacağınız kesin sonuç, ikincide ifade edilenin birincide ifade edilen insanların değişik amaçlarla kullanabileceği çok çok gelişmiş bir cihaz olduğudur. Daha ötesi yâni insan toplumunun yeryüzünden silinmesi ve yerine yapay zekâ medeniyeti gelmesi aşırı ütopik bir öngörü olduğu gibi sanırım Yaratıcının da onaylayacağı bir gelecek olmasa gerektir.
Metafizik kökenli bir bilinç fikrine sahip değilim. Olmadım. Olacağımı da sanmıyorum. Tanrı inancınız kaynaklı böyle bir inanca sahip olmanızı da eleştirinizi de anlıyorum fakat ben ne bu fikre sahibim ne de bu inanca. Dolayısı ile bence mümkünatı yüksek bir teori. Savunma noktanız metafiziksel olarak bir bilinç kavramının varlığı olduğu için ve ben buna inanmadığım için benim açımdan anlattıklarınız bir anlam ifade etmiyor. Yorumunuz için teşekkür ederim.
Öncelikle kendi kendine çalışan sistemler yapay zekaya sahiptir bilgisi yanlıştır. Bir sistemin onu otonom yapması onu yapay zekaya sahip yapmaz.

Bu dronelarda sensörler ve kontrolü devreler vardır. Sensörlerden bir veri alınır örneğin ısı sensörü, bu ısı sensörü o sensör içindeki FGM kartına veriyi yollar, FGM kartındaki kod üzerinden veri incelenir eğer bu veri tutarsa ikinci koşul denetlenir, bu da görüntüdür.
Bu görüntüler daha önceki görevlerden çekilen fotoğraflardan elde edilen verilerle karşılaştırılarak hedefin vurulması sağlanabilir. O yüzden yapay zekadır demek biraz ayakları yere basmayan bir olay. Otonom araçların hepsi veri-denetleyici üzerine çalışır. Cruise Control(Hız sabitleyici) sistemi bunlara en güzel örnektir.

Üzgünüm ama insan zekasını geçecekler, kendi karar mekanizmaları olacak. Duyguyu işleyebilmek öğretebilmeye bağlı bir olay. Eğer duygu verisi işlenebilirse, bu şekilde insanı yapay zekalar çıkacaktır lakin benim kendi düşüncem insan-yapay zeka hibrittir. Yapay zeka işlemsel ve doğru karar verme kapasitesini arttıracak ama duygusal analiz ve karar insanda olacak. Tabi gelecek ne gösterir bilemeyiz.
Cihaz otonom çalışan ve kendi kendine veri edinip işleyen bir yapay zeka olduğu için Dünya çapında haber oldu ve korku yarattı. Kısaca geleceğin kalaşnikoflarını yaratan iki ülkenin Türkiye ve İsrail olması korku yarattı.
 

Geri
Yukarı