Peki güzelce cevaplayalım sorularınızı
Ağırlık konusundan başlıyorum. Önerdiğim MTB standart donanımı ile yalnızca 10,5KG.
Bir MTB için 11KG ve altı çok iyi bir rakamdır. Ufak değişiklikler ile eminim
10KG ağırlığa inmiştir o bisiklet. Önerdiğin 9 kiloluk yol bisikletinden ağırlık bakımından pek de bir dezavantajı yok.
Gelelim Avrupa'ya. Oradaki şehirlerde bisiklet kültürü oluşmuş, şehirlerin 4 bir yanı sokaklara kadar b
isiklet yolları ile çevrelenmiş. Ve oradaki orta yaş insanlar işlerine elbette şehir bisikletleri ile gidiyor. Tahminen 5+5km olacak şekilde günde 10km
düz yol gidiyorlar. Ve yolları kaymak gibi, bisiklet yolunda bir
çukur ile karşılaşmıyorlar.
Geliyorum Türkiye'ye.
Burada bisiklet yolu bazı elit ilçeler hariç yok.
Hele ki Anadolu yakasınının
%95'lık kısmında bisiklet yolu falan yok.
Çukursuz, mazgalsız yol yok neredeyse.
Trafik desen rezalet, bisikletlinin kaldırımı kullanması yanlış olsa bile mecbur kalıp
kaldırıma çıkıyoruz.
Türkiye'nin yolları düz değil,
4 bir yanımız yokuşlar ile dolu.
Geliyorum yaş mevzusuna,
18 yaşındaki bir genç kolay kolay şehir bisikletine binmez.
Gençler biraz
fiyaka ister, şekil ister. Bu isteği yol ve dağ bisikleti sunar.
Dağ bisikletini güzel gösteren şeylerden biri de disk frenleridir zaten.
Birine kolay kolay V-Fren dağ bisikleti önermem mesela.
Ve sana sıra sıra yazayım : Bu arkadaşa bahsettiğiniz bisikletleri önersem neler yaşayacağını.
Şehir bisikleti önerdiğimi düşünelim : En başta hoşuna gitmeyecek, yahu ne ara orta yaş seviyesine geldim diye düşünecek. Çok pasif bir bisiklet çünkü, agresif çizgileri yok, heyacan yok, hırs yok.
O bisiklet ile Türkiye'nin yokuşlarını rahat çıkamaz bu bir gerçek.
Şehir bisikletinin fiyatı genelde 5000TL seviyelerine gelmez çünkü o kadar kaliteli kompanentler kullanılmaz. Şehir bisikletinin amacı farklıdır çünkü.
18 yaşında bir genç bisikletin sepetine tat salça koyup gezmez
Tekerin arkasına bagaj koyup yük taşımaz.
Şehir bisikleti ile hız yapamazsın, bu yüzden şehirler arası seyehat imkanını büyük oranda yok eder.
Şehir bisikleti ile rampalarda çok daha fazla yorulursun.
Yol bisikleti önerdiğimi düşünelim : Şehirler arası seyehatta yanına eşya alamayacak olsa da gayet güzel ilerleyebilir, otoyolda çukur olmadığı için sıkıntı yaşamaz. Peki ya şehre girdiğinde ne olacağını hiç düşündünüz mü
Süspansiyonsuz bir yol bisikleti ile, ince tekerlekli bir yol bisikleti ile Türkiye'nin yollarında rahat edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Trafikte yol bisikleti süremek tam bir işkence.
Sürüş pozisyonu yüzünden rahatsız olacak şehir içerisinde.
Mazgallar ve çukurlar yüzünden lanet edecek bisikleti aldığına. Disk yokuşları kolay kolay çıkamayacak o bisiklet ile. MTB'deki kadar rahat giyinemeyecek.
Ancak önerdiğim dağ bisikletini alırsa : Hafif bir bisiklet olduğu için sıkıntı yaşamayacak bunu bilesiniz. Trafik içerisinde rahat edecek, sürüş pozisyonu da rahat olacak. Çukurlar artık sorun olmaktan çıkacak. Aslanlar gibi FOX maşası var, baktı ki kaymak gibi bir yola gelmiş, gidondan tek tuşla kitleyebilir maşayı.
Üst seviye vites-çekiş sistemi sayesinde istediği rampayı çıkabilir. İstediği an yoldan çıkıp kaldırıma atlayabilir. Kaldırımdan yola da atlayabilir
Hepsini geçtim durak önlerinden geçerken kız arkadaşları bakmaya doyamayacak.
Bisiklete mi bakarsan kendisine mi bilemem o kadarını
@M.Hakan Aslında odak noktadaki cümle "Türkiye'deki MTB yaygınlığı nereden kaynaklanıyor" sorusu olmalı.
Ülkenin yolu yol değil o yüzden
Hidrolik Disk Fren avantajını da unutmayalım, her ortamda sorunsuz çalışmaya devam edebilir. Yol bisikleti alıp çukura daldıktan sonra "aaaa jant yamuldu, V-Frenler kendiliğinden sürmeye başladı" demez en azından
Veya yağmur yağdığında frenlerde performans kaybı yaşamaz.
Kısacası MTB her ortama ayak uydurur, Türkiye'de gündelik kullanım için yol bisikleti alacak ortam yok diye düşünüyorum.