Yeni türkçe klavye

Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Ekşioğlu’nun liderliğinde yaklaşık üç yıldır yürütülen bilimsel araştırmalar sonucu geliştirilen ve TÜBİTAK tarafından da desteklenen klavye geliştirme projesinde patent alma aşamasına gelindi.
Mevcut klavye sistemleri ergonomik olmadığından el-bilek kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları riskini artırabiliyor
Projenin çıkış noktasının klavye üzerindeki harflerin ergonomik yerleşimini araştırmak olduğunu aktaran Doç. Dr. Mahmut Ekşioğlu, iyi bir klavye tasarımında en önemli ölçütün harflerin klavyedeki dağılımı olduğunu belirtti. Ekşioğlu, harflerin parmak kapasite ve hareketlerine göre en uygun dağılımının yazım performansını artırdığı gibi; aynı zamanda sağlık ve konfor açısından da daha rahat kullanım sağladığını belirtti.
Mahmut Ekşioğlu, klavyede harf yerleşim düzeninin optimal olmaması durumunda kullanıcının yazım performansı açısından sorun yaşayabileceği gibi, aynı zamanda özellikle el ve bileklerde karpal tünel sendromu, tenosinovit vb. kas-iskelet sistemi hastalıkları riski ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti. Ekşioğlu devamla, “ Bu hastalıklara maruz kalan kişiler hem çalışamaz duruma gelir ve hem de ızdırap çekerler. Bu da ülke ekonomisi ve yaşam kalitesi açısından önemlidir,” dedi.


E-Klavye, on parmak yazanlara, sağlık ve performans açısından önemli avantajlar sağlayacak
Proje kapsamında yürütülen araştırmalar sırasında, ergonomik ölçütlerin deneysel çalışmalarla belirlendiğini anlatan Ekşioğlu, “Laboratuvar deneyleri ile her parmağın tek tek tuş basım hızını bularak hız kapasitelerini tespit ettik. Bunun için farklı yaş gruplarından yetişkinler üzerinde deneyler yaptık. Parmakların ikili kombinasyonları ile ilgili deneyde ise iki tuşa ardı ardına basmak için geçen ortalama süreleri ölçtük. Ayrıca, Türkçedeki harf ve harf çiftlerinin ardışık kullanım sıklıklarını belirledik. Bu verileri geliştirdiğimiz optimizasyon modelimizde girdi olarak kullandık. Modelin çözümü ile elde ettiğimiz 152 klavye yerleşiminden en iyi üç aday klavye yerleşimini, ikisi deneysel, üç ayrı doğrulama testine tabi tuttuk ve F ve Q klavyelerle performans ve sağlık ölçütü açısından karşılaştırdık. Bu testlerden birinde sensörlerle donanmış bir çift ´hareket yakalayıcı veri eldiveni´ kullandık ve tendon hareket mesafelerini ölçtük. E klavye, tipik bir Türkçe metni, F ve Q klavyeden önemli derecede daha az tendon hareketi ile yazmayı sağladı. Tendon hareket miktarı fazlalığının el-bilek kas iskelet hastalıkları için bir risk teşkil ettiği bilinmektedir. E klavye, optimizasyon sonuçları ve bütün doğulama testlerinde (Dvorak klavye tasarım ilkelerine göre karşılaştırma, tendon hareket deneyi ve yazım hızı deneyinde) F ve Q klavyeden daha başarılı bulundu.”

Doç. Dr. Mahmut Ekşioğlu, “Birçok dünya dili için ergonomik ve optimal klavye yerleşimleri oluşturma çabaları yıllardan beri araştırmacılar tarafından yürütülmektedir. Günümüze kadar geliştirilen klavyelerin hiçbirinde ergonomik ölçütler deneysel verilere dayanmıyor. Türkçe için biz bunu başarmış durumdayız. Büyük bir özgüvenle söyleyebilirim ki, E-klavye, dünyada hem deneye ve hem de matematiğe dayanan ve aynı zamanda doğrulama testleri yapılmış ilk ve tek bilimsel klavyedir. Şunu da önemle belirtmeliyim: Biz ülkemiz için E klavyeyi geliştirmekle kalmadık, dünyaya da ergonomik ve optimal klavyeler geliştirme yöntemimizi hediye ediyoruz. Bizim yöntemimizi kullanarak diğer birçok dünya dili için ergonomik ve optimal klavyeler kolayca geliştirilebilecektir” dedi.

Dr. Ekşioğlu F klavye ile ilgili olarak da şunları söyledi. “Türkçe için geliştirilen ilk klavye olan F Klavye, 1950´lerin Türkçesine ve şartlarına göre geliştirilmiş ve Q kavyeye göre daha başarılı bir klavyedir. Fakat geliştirilmesinde kullanılan bilimsel yöntemin ne olduğuna dair literatürde hiç bir bilgiye rastlamadık. Matematiksel bir optimizasyona dayanmadığı kesin. Varsa eğer, deneysel altyapısının ne olduğuna dair literatürde bilimsel olarak geçerli bir bilgi de yok. Olma ihtimali de zayıf. Çünkü 1950´ler Ergonomi ve Optimizsayon tekniklerinin Avrupa ve ABD´de uygulanmaya henüz konduğu başlangıç dönemleri. Ayrıca, F klavyeyi oluşturmada kullanılan Türkçe harf sıklıkları, Türkçe Ulusal Derlemine göre değil, fakat 1950´lerin TDK sözlüğüne göre tespit edilmiş ve harf çiftlerinin sıklıkları kullanılmamış. Yazım yükü parmaklara kapasitelerince dağıtılmamakta ve işaret parmaklarına aşırı yüklenilmektedir. Sonuç olarak, F klavye, Dvorak klavye yerleşim ilkelerinin kısmen uygulanması ve deneme-yanılma yoluyla oluşturulmuş bir klavye görünümündedir.”

Kaynak : www.haberler.boun.edu.tr
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Millet konuştuğunu yazan klavye yapar, düşündüğünü yazan klavyeyi araştırır, biz hala el sağlığına yararlı klavye yaptık diye sevinelim. Bravo kimsenin aklına gelmemiştir eminim daha az hareketle yazı yazılan klavye, ülke olarak bu klavyeye geçeriz şimdi. Yaptık demek için yapılmış boş bir araştırma ve zaman kaybı bence. Ne diyelim tebrikler. Türkçe fareyi de heyecanla bekliyoruz.
 
Bizim ofis dersimiz vardı, biz yaparken öğretmenimiz habere bakıyordu. Saçma saçma işler diyordu, hakikatende öyleymiş.
 
Tamam iyi güzel daha sağlıklı klavye buldun güzel olmuş . İlk olarak bütün üreticilere bunu nasıl şart koşacaksın hadi üreticilere şart koştun yazılımcılara da şart koştun bu klavye düzenine göre geliştirme yaptılar . Sayısını bilmediğim bilgisayar kullanıcısına bunu kullanması ve alışması için uzun bir süre gerekli bir klavye için bu süredeki yavaşlamaları ve üretimde ki kayıpları da göz ardı edebilecek misin ? Kısaca TÜBİTAK bu projeye bir de destek mi olmuş gitti gene paralar (not bu parayla daha mantıklı, daha gerçekçi veya en azından milyarlarca dolar zarara geçirmeyecek bir proje harcıyaydınız) :D
 
Uyarı! Bu konu 10 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı